Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1100 E. 2023/1680 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1100 Esas
KARAR NO : 2023/1680 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/188 Esas – 2021/228 Karar
TARİH: 24/02/2021
DAVA: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan), Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 5. ATM 2019/419 ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
DAVA: Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 4. ATM 2018/110 ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
DAVA: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/11/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin 3. şahıs …Ticaret Limited Şirketi adına bu şirketin yapacağı gümrük işlemlerine ilişkin olarak Halkalı Tekstil İhtisas Gümrük Müdürlüğü lehine davalı bankaca düzenlenen teminat mektuplarının muhatabı olma yükümlülüğünü üstlendiğini, davalı bankanın müvekkilinin hesaplarına, gerekli nakdi teminatın blokesini müteakip düzenlenen teminat mektuplarını Halkalı Tekstil İhtisas Gümrük Müdürlüğü’ne teslim ettiğini, teminat mektuplarının hepsinde geçerlilik süresinin yazdığını, süreleri dolan ve geçerliliği kalmayan ve zamanaşımına uğrayan mektupların üçüncü kişilere ödenmemesi ve nakit karşılığının müvekkiline iadesi için dava açma zorunluluğunun doğduğunu beyanla teminat mektuplarının iptaline, müvekkilinin hesaplarına konan blokenin kaldırılmasına, nakit bedellerinin mektup sürelerinin sona erdiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline ve yapılan yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, bankanın teminat mektuplarıyla ilgili tek başına işlem yapmasının mümkün olmadığını, teminat mektuplarında vade klozu olmadığını, gümrük müdürlüğünce teminat mektubundan dolayı herhangi bir yükümlülüğünün kalmadığının müvekkili bankaya bildirilmesi gerektiğini, yazı geldikten sonra işlem yapılabileceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/110 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 3. şahıs … Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına bu şirketin yapacağı gümrük işlemlerine ilişkin olarak Halkalı Tekstil İhtisas Gümrük Müdürlüğü lehine bankaca düzenlenen teminat mektuplarının muhatabı olma yükümlülüğünü üstlendiğini, bankaca müvekkilinin hesabına konan blokaj nedeniyle teminat mektuplarının zamanaşımına uğradığından bahisle iptali için açtıkları asıl davada Mahkemenin nakit bedellerin ödenmesi talebi ile ilgili atiye bırakıldığı gerekçesi ile karar vermediğini, asıl dosyada yalnızca faiz talepleri yönünden atiye bırakma dilekçesi sunduklarını beyanla teminat mektupları karşılığı olan 63.505 TL’nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/110 Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili banka ile dava dışı … arasında kredi ilişkisi kurulduğunu, dava dışı şirketin nakit risklerinin kapatıldığını ancak gayri nakit risklerinin depo edildiğini, davacının imzalamış olduğu kredi sözleşmesi ile dava dışı şirketin müvekkili banka nezdindeki gayri nakdi risklerinden sorumlu olduğunu, Gümrük İdaresi’ne verilen teminat mektupları süresiz olduğundan ve bankaların bu taahhütleri iptal etme hakları bulunmadığından mektupların iade edilmesinin söz konusu olamayacağını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Birleşen Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/419 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin 3. şahıs …Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına bu şirketin yapacağı gümrük işlemlerine ilişkin olarak Halkalı Tekstil İhtisas Gümrük Müdürlüğü lehine bankaca düzenlenen teminat mektuplarının muhatabı olma yükümlülüğünü üstlendiğini, bankaca müvekkilinin hesabına konan blokaj nedeniyle teminat mektuplarının zamanaşımına uğradığından bahisle iptali için açtıkları davada Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne karar verildiğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın Halkalı Gümrük Müdürlüğü’ne karşı dava açılarak açılan davanın asıl dosya ile birleştirilmesi ve neticesine göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kaldırıldığını, bu nedenle iş bu davayı açtıklarını beyan ederek dosyanın Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/188 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 24/02/2021 tarih 2019/188 Esas 2021/228 Karar sayılı kararında;” Mahkememizce davanın kabulüne dair verilen hükmün İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 2018/433 esas, 2019/217 karar sayılı ilamı ile davacıya İstanbul Halkalı Gümrük Müdürlüğü aleyhinede dava açılması için süre verilmesi ve açılan davanın işbu dava ile birleştirilip, birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi, aksi halde dosyanın şu an ki mevcut durumuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kaldırılmasına karar verildiği, karar doğrultusunda davacı vekiline, süre verildiği ve davacı tarafından Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü Halkalı Gümrük Müdürlüğü aleyhine banka teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti talebiyle açılan Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/419 esas sayılı dosyasının, dosyamız ile birleştirilmesine karar verildiği, birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; davaya konu 10 adet banka teminat mektuplarının zamanaşımı sebebiyle hükümsüzlüğü ve iptaline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/110 esas sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hesabından dava dışı 3.kişi … Ltd Şti adına 10 adet banka teminat mektubu kullandırıldığını, mektupların zamanaşımına uğraması nedeniyle Bakırköy 7 ATM de açılan davada blokajın kaldırılmasına hükmedildiğini, ancak mahkeme ilamında hataen faiz taleplerinin atiye bırakılmasına karar verilmesi taleplerinin nakit ve faizin atiye bırakılması şeklinde hüküm kurulduğunu, blokajın kaldırılmasına karar verildiğini, bu karar infaz edilemediğinden davalı aleyhine ana para olan 63.505 TL nin tediyesi için iş bu davayı açtıklarını, bu miktarın ticari faizi ve diğer fazlaya ait hakları saklı olarak davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, masraf ve avukatlık ücretinin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir.Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/110 esas sayılı dosyasına ibraz edilen cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine sair iddiaları kabul etmediklerini, fazlaya ilişkin her türlü hukuki ve cezai talep dava şikayet gibi başvuru hakları saklı kalmak kaydıyla filii ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın usulden ve esastan külliyen reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Asıl dava, teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti ve iptali ile teminat mektupları nedeniyle banka hesaplarına konulan blokajın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/419 esas sayılı dosyasında da dava, teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti ve iptali ile teminat mektupları nedeniyle banka hesaplarına konulan blokajın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkememiz dosyasıyla birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/110 esas sayılı dosyasında dava, teminat mektupları karşılığı olarak blokajlı tutulan hesaplardaki 63.505,00 TL’nin tahsili istemine ilişkindir.Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanılmış, Gümrük Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevapları dosya içerisine alınmış, Gümrük Müdürlüğü ile teminat mektuplarının lehtarı arasında idare mahkemelerinde görülen davalara ilişkin karar örnekleri dosya içerisine celbedilmiş ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Daha önce rapor sunan heyete mali müşavirde eklenmek suretiyle aldırılan 17/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda; teminat mektuplarının hükümsüzlüğüne ilişkin değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiş olup, celbedilen deliller kapsamında teminat mektuplarının dava dışı …Tekstil şirketinin ekonomik etkili gümrük rejimi kapsamında ithal olan eşyalara tekabül eden vergi ve resimleri karşılığı olarak gümrük idaresine verilmiş olan teminat mektupları olduğu anlaşıldığından dosyanın Gümrük Mevzuatında uzman bilirkişi tevdii ile teminat mektuplarına konu riskin gerçekleşme ihtimali olup olmadığı, mektubun paraya çevrilme riskinin devam edip etmediği hususunda rapor düzenlenilmesi istenilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 04/11/2020 havale tarihli raporda; teminat mektuplan incelendiğinde, tamamının süreli olduklarının görüldüğü, iş bu mektuplarda “süre sona erdiğinde mektupların hükümsüz kalacağına ilişkin herhangi bir hüküm/şerh bulunmadığı, an itibariyle mektupların statüsü her ne olursa olsun, teminat mektuplarının gümrük idaresinden iadesini talep edebilecek olanın tescil olunan gümrük beyannameleri bakımından gümrük yükümlüsünün beyan ve hak sahibi olan dava dışı … Tekstil şirketi olduğu, Bu haliyle; Davanın konusu ve taraf rolleri dikkate alındığında, huzurdaki davada gümrük idaresinin rolünün bulunmadığı, teminat mektuplarına mesnet ithalat vergileri ödenmediğinden teminat mektuplarının gümrük idaresi tarafından iade edilmesinin mümkün gözükmediği, gümrük idaresi iş bu teminat mektuplarını elinde bulundurduğu sürece, teminatların paraya çevrilme durumunu koruduğu, bu durum bir risk olarak anılacak ise, konu riskin gerçekleşme ihtimalinin devam ettiği, Gümrük İdaresi yazısında anlaşıldığı kadarıyla, 10. sıradaki teminat mektubunun iade şartlarının oluştuğunun görüldüğü, davalı bankaca blokede tutulan paranın serbest bırakılabilmesi için, anlık statüsü her ne olursa olsun teminat mektuplan hakkında, elinde tutan gümrük iadesinden “hükümsüz belgesinin” ya da fiziki mektupların davalı bankaya iade edilmesi gerektiği, gümrüğe verilen süreli teminat mektupları hakkında zaman aşımı öne sürebilecek olanın, teminatların verilmesine mesnet gümrük beyannameleri bakımından beyan ve hak sahibi, gümrük yükümlüsü olan dava dışı … Tekstil şirketi olduğu, zaman aşımı konusunun davalı bankaya değil, teminatları elinde bulunduran “Gümrük İdaresine Karşı” öne sürülmesi gerektiği, beyan ve hak sahipliği bakımından gümrük yükümlüsü sıfatı bulunmayan davacı …’ın bu konuda gümrük nezdinde yetkisiz olduğu bildirilmiştir.İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; dava ve birleşen davalara konu ve davacı tarafça dava dışı …. Tekstil şirketi adına gümrük müdürlüğüne ibraz edilmek üzere hazırlanan ve dava dışı … Tekstil tarafından ithal olunan eşyalara tekabül eden vergi ve resimler karşılığı olarak gümrük idaresine verilmiş olan teminat mektuplarının iadesi için öncelikle gümrük müdürlüğünün teminat mektuplarından dolayı herhangi bir yükümlüğünün kalmadığını davalı bankaya bildirmesi gerektiği, bankanın ancak bu şekilde işlem yapabileceği, davaya konu teminat mektuplarında vade klozu da bulunmadığı için banka tarafından risk çıkışı yapılamadığı görülmüş, yaptırılan bilirkişi incelemesi ile de tespit edildiği üzere gümrük müdürlüğü tarafından düzenlenen ek tahakkuklara itiraz edilmiş olduğundan alacakların muaccel hale gelmediği ancak ithalat aşamasında ödenmeyen ve kesin olan gümrük vergilerinin muaccel halde olduğu, dolayısıyla teminatların ek tahakkuklar nedeniyle değil, ödenmeyen muaccel haldeki vergiler bakımından tutulduğundan gümrükçe iadesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda taahhütün kapanmış olduğu belirtilen 10.sıradaki teminat mektubu yönünden ise Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’nün müzekkere cevaplarında da belirtildiği üzere taahhüt hesabının kapatılmış olduğu, ancak bununla ilgili dava dışı… Tekstil tarafından Gümrük Müdürlüğü’ne müracaat edilmesi halinde teminat mektubu mükellefi … iade edilebileceğini, diğer 9 adet teminat mektubu yönünden Gümrük İdaresi’nin teminatları paraya çevirme durumunun devam ettiği ve bu riskin gerçekleşme ihtimali devam ettiğinden davacı asıl ve birleşen davasındaki taleplerinde haksız bulunarak asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı asıl ve birleşen davalarda davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkilinin dava dışı … isimli Şirketin yapacağı gümrük işlemlerine ilişkin olarak davalı Gümrük Müdürlüğü lehine düzenlenen teminat mektuplarının yükümlülüğünü üstlendiğini, davaya konu mektuplar karşılığında davalı banka tarafından müvekkilinin banka hesabında mevcut parasına bloke konulduğunu, mektuplar için her yıl artan oranlarda müvekkilinden ücret tahsil edildiğini, 2004 yılında yapılan bu işlemlerin vade tarihlerinin 2006 yılının çeşitli aylarında dolduğunu, 10 yıllık zamanaşımı süreleri dolan bu mektuplar nedeniyle müvekkilinin hesabına konan blokajların kaldırılması ve bu şekilde her ay ödediği teminat mektup ücretlerinden kurtulmak için bu davayı açtığını;Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25.10.2017 tarihli 2016/675 E. – 2017/ 832 K. sayılı kararıyla blokenin kaldırılması karara bağlanmışsa da, Dairemizin 2018/433 E. – 2018/217 K. sayılı kararıyla bu kararı kaldırdığını, gerekçe olarak da ilamın 4. sayfasında “Öncelikle davacıya İştanbul Halkalı Gümrük Müdürlüğü aleyhine de dava açması için süre verilmesi ve açılan davanın işbu dava ile birleştirilip birlikte değerlendirip sonucuna göre karar verilmesi” gerektiğini gösterdiğini, bunun üzerine Bakırköy 5. ATM’nin 2019/419 E. sayılı dosyası ile Gümrük Müdürlüğü’ne dava açılarak asıl dava ile birleştirildiğini, Yerel mahkemece dosyanın yeniden bilirkişi incelemesine gönderildiğini ve bilirkişilerce 17/07/2020 tarihli raporun tanzim edildiğini, raporun sonuç bölümünde; “birleşen dosya davalısı İstanbul Gümrük Genel Müdürlüğü’nün sunmuş olduğu dilekçedeki yukarıda belirtilen lehdara karşı açılan davaların aleyhlerine sonuçlandığı ve temyiz taleplerinin de reddedildiğine ilişkin beyanları ile İdare’nin bu güne kadar davalı bankaya herhangi bir tazmin talebiyle başvurda bulunmadığı hususları da dikkate alındığında dava konusu mektupların hükümsüzlüğüne ilişkin değerlendirmenin mahkemenize ait olduğu” şeklinde cümle kurulduğunu, yapılan inceleme ve Gümrük Müdürlüğü’nün savunmasında soyut veya somut olarak blokajın kaldırılmasını engelleyecek bir sebep gösterilmediğini, bilirkişi raporunun 9. sayfasında ise İdare’nin İstanbul 7 nolu Vergi Mahkemesindeki davaların Müdürlük aleyhine sonuçlandığı, temyiz taleplerinin Danıştay 7. Dairesince reddedildiği hususunun somut olarak izah edildiğini, bu durumun savunmalarını doğruladığını, 2006 yılı vadeli mektupların dava sürecinde de müdürlük lehine çözülmesi için 15 yıldır hiç işlem ve girişimin olmadığını, bundan sonra olması ihtimalinin savunmasının dahi yapılmadığı gerçeği karşısında davanın kanıtlandığını;Yerel mahkemenin, ortadan kaldırma sebebi olan Gümrük Müdürlüğü aleyhine dava açılarak her iki davanın birleştirilmesi hükmünün ve hatta önceki kendi kararının dışına çıkarak zamanaşımı yönünden dosyayı yeniden bilirkişiye tevdi ettiğini, bilirkişinin dosyayı incelemeden doğrudan Ticaret Bölge Müdürlüğü’nün beyanındaki soyut risk var cümlesine dayanak yaptığını ve aleyhlerine rapor düzenlendiğini, riskin ne olduğunun kararı veren Mahkeme dahil bütün taraflarca meçhul olduğunu, bu sorunun aydınlığa kavuşmasının son celse dahil talep edilmesine rağmen bu delilin toplanmasının mahkemece reddedildiğini, Gümrük Müdürlüğü’ne doğrudan teminat verme teklifinin de değerlendirmeye alınmadığını, davalı tarafın davanın husumet sebebiyle reddini talep etmesine rağmen avukatlık ücretinin dava değeri üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğunu beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Asıl dava, davacı ile davalı banka arasında dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin, davalı banka nezdindeki gayri nakdi borçlarını teminat altına almak üzere imzalanan mevduat rehin sözleşmesine konu, davalı banka tarafından dava dışı şirket lehine Halkalı Gümrük Müdürlüğü’ne verilen 10 adet teminat mektubunun süresinin dolduğu ve zamanaşımına uğradığından bahisle iptali, teminat mektubu bedeli kadar banka hesabına konan blokenin kaldırılması, bloke edilen bedelin teminat mektuplarının vade tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsili taleplerine, birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/110 Esas sayılı dosyasında dava, davalı banka tarafından banka hesabında bloke edilen bedelin iadesi talebine, Birleşen Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/419 Esas sayılı dosyasında dava, banka tarafından davalı Halkalı Gümrük Müdürlüğü’ne verilen teminat mektuplarının vadelerinin dolması ve zamanaşımına uğramış olmaları sebebiyle iptali talebine ilişkindir.Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş, karara karşı asıl ve birleşen davalarda davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dosya kapsamından; İlk Derece Mahkemesi’nce asıl davada 25.10.2017 tarihli, 2016/675 Esas ve 2017/832 Karar sayılı karar ile, dava konusu teminat mektuplarının vade tarihlerinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesi ile davanın kabulüne ve bu teminat mektupları nedeniyle davacının banka hesabına konulan blokenin kaldırılmasına, nakit bedelleri ve faize ilişkin talep atiye bırakıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın davalı banka tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 20.02.2019 tarihli, 2018/433 Esas ve 2019/217 Karar sayılı kararı ile; “…Mahkemece, davacının hesaba konulan blokajın kaldırılması talebi ile ilgili karar verilirken, teminat mektuplarının iptaline yönelik talebi ile ilgili karar verilmediği görülmüştür. Tüm dosya kapsamına göre, teminat mektupları üçüncü kişinin fiilini taahhüt mahiyetinde bulunduğundan ve zamanaşımı süresinde TBK’nın 153. maddesi ile zamanaşımını durduran sebepleri, aynı Kanunun 154 üncü maddesi ile zamanaşımı kesen nedenler gözetilerek bankaya başvurulması halinde bankanın teminat mektubu bedelini tazmin etmesi sözkonusu olacağından teminat mektubunun iptali veya hükümsüzlüğü davasının muhataba karşı açılması gerektiği, davacının teminat mektubundan dolayı sorumlu olmaması için, muhatabı ( Halkalı Tekstil İhtisas Gümrük Müdürlüğü ) tarafından iptali veya geri verilmesi, muhatabın teminat mektubundan dolayı bankayı ibra etmesi veya teminat mektubunun iptaliyle ilgili olarak kesinleşmiş mahkeme kararı sunması gerektiği, taraflar arasında teminat mektuplarının muhatabın elinde bulunduğu noktasında ihtilaf bulunmadığı, teminat mektup ve muhatabının bulunmadığı bir davada teminat mektuplarının hükümsüzlüğü ve iptali talebinin dinlenmesinin mümkün olmadığı gözetildiğinde, davacıya İstanbul Halkalı Gümrük Müdürlüğü aleyhine de dava açması için süre verilmesi ve açılan davanın işbu dava ile birleştirilip birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi, aksi halde dosyanın şu andaki mevcut durumuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile HMK’nın 353/1-a4, 353/1a6 ve 355. maddeleri uyarınca kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine iadesine karar verildiği, Dairemiz kararından sonra davacı tarafından Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/419 Esas sayılı dosyası ile Halkalı Gümrük Müdürlüğü’ne karşı dava açıldığı ve iş bu davanın asıl dava ile birleştirildiği, asıl dava dosyasının Dairemiz incelemesinde olduğu sırada davacı tarafından davalı bankaya karşı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/110 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı ve bu davanın da asıl dosya ile birleştirildiği, Mahkemece devam edilen yargılamada, bankacı bilirkişi ile gümrük bilirkişisinden ayrı ayrı rapor alındığı ve nihayetinde dava konusu teminat mektuplarının dokuzu ile ilgili riskin devam ettiği, bir tanesi ile ilgili ise her ne kadar davalı Halkalı Gümrük Müdürlüğü’nce taahhüt hesabı kapatılmış ise de, davalıya dava dışı şirket tarafından başvuru yapılması halinde teminat mektubunun iade edilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece verilen ilk kararda teminat mektuplarının zamanaşımına uğradığı kabul edilmiş ve Dairemizce verilen kararda zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğine yönelik bir değerlendirme yapılmamış, yalnızca ileri sürülen taleplere göre verilecek karardan hakları etkilenebilecek olan teminat mektuplarının lehtarı Halkalı Gümrük Müdürlüğü’nün bu davada davalı olarak yer alması gerektiğinden adı geçene karşı dava açılarak somut dosya ile birleştirilmesi gereği, kaldırma gerekçesi yapılmış iken, Mahkemece verilen ikinci kararda, teminat mektuplarının zamanaşımına uğradığına yönelik gerekçeden ne sebeple dönüldüğü açıklanmamış ve bu şekilde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır.Davacı ile davalı banka arasında, birleşen davada davalı Halkalı Gümrük Müdürlüğü’ne, dava dışı …Tekstil ..Şirketi lehine verilen teminat mektupları ile ilgili olark 13.04.2010 tarihli Menkul Kıymetler ve Mevduat Rehin Sözleşmesi imzalanmış olup, sözleşmenin ikinci maddesinde rehin konusu teminat mektupları sayılmıştır. Davalı banka davacının banka hesabına teminat mektubu bedelleri kadar rehin/bloke koymuştur. Verilen teminat mektuplarının vadeleri 13.05.2004 ila 09.06.2004 tarihinde dolmuştur. Daha önce aynı sebep ve taleplerle davacı tarafından Bakırköy 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/89 Esas sayılı dosyası ile açılan davada, Mahkemece 17.12.2013 tarihli karar ile; teminat mektuplarında vade sonunda bankanın sorumluluğunun sona ereceğine dair bir şerh bulunmadığı, Mülga 818 sayılı TBK’nın 110. maddesi uyarınca vade tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi dolana kadar davalı bankanın sorumluluğunun devam edeceği, dava tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve verilen karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/5828 Esas, 2017/5717 Karar sayılı ve 25.10.2017 tarihli kararı ile onanmıştır. İstinaf incelemesine konu asıl ve birleşen davalarda davalı taraflarca, TBK’nın 153 ve 154. maddelerinde düzenlenen zamanaşımı süresinin kesilme veya durma sebeplerinin gerçekleştiği iddia ve ispat edilmemiş ve dava tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan asıl ve birleşen Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/419 Esas sayılı dosyasında teminat mektuplarının iptali ile asıl davada blokenin kaldırılması talebinin haklı olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar İlk Derece Mahkemesi’nin 25.10.2017 tarihli ilk kararında asıl davada ileri sürülen bloke edilen 63.505 TL’nin teminat mektuplarının vade tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile davalı bankadan tahsili talebinin atiye bırakıldığı gerekçesi ile bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve istinaf incelemesine konu karar ile de bu talep reddedilmiş ise de; Mahkemece 30.11.2016 tarihli duruşmada davacı vekiline, dava dilekçesinde nakit bedellerin faiziyle birlikte talep edildiği değer olarak, teminat mektuplarının toplam değerinin gösterildiğinden bahisle talep edilen nakit bedellerin değerine ilişkin dilekçesini açıklaması ve bu değer üzerinden harcını iki haftalık süre içerisinde tamamlaması, aksi halde nakit bedel konusundaki talep yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği ihtar edilmiş, bunun üzerine davacı vekili 24.04.2017 tarihli dilekçesi ile; 30.12.2016 tarihli duruşmada verilen 8 nolu ara karar ile taraflarına faiz alacağının harçlandırılması için süre verildiğini, bu hesaplamanın yapılması zor olduğundan bu talebi atiye bıraktıklarını, bu talep dışındaki hususlarda inceleme yapılmak üzere dosyanın bilirkişiye gönderilmesini talep etmiş olup, davacının talebi teminat mektuplarının iptali ile mektup bedelleri kadar davalı bankada rehinli olan tutarın tahsili talebine ilişkin olduğundan Mahkemece ilk talebin ikinci talep içerisinde değerlendirilmesi ve iki talep yönünden dava değerinin tek olduğu gözden kaçırılmak suretiyle hatalı şekilde ara karar verildiği, davacı vekili tarafından ayrı bir alacak kalemi olarak dava tarihine kadar işlemiş faizin talep edilmediği, asıl alacağın fer’i niteliğinde işleyecek temerrüt faizi talep edildiği, bunun için ayrıca dava değeri bildirilmesi ve harç yatırılması gerekmediği, 6100 sayılı HMK’da atiye bırakma şeklinde bir usuli müessese bulunmadığı, davacı vekilinin faiz talebini HMK’nın 123. maddesi uyarınca geri de almadığı anlaşıldığından kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır. Buna göre davacının bloke edilen bedelin tahsili talebi yönünden usulünce açmış olduğu bir dava bulunduğu ve dava geri alınmadığından, talep ettiği faiz ise işleyecek temerrüt faizi olup davadan önce davalı taraf temerrüde düşürülmediğinden asıl davada davacının bloke edilen bedelin iadesi talebinin kabulüne, 63.505 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Öte yandan davacı tarafından asıl davada verilen karar kesinleşmeden açılan Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/110 Esas sayılı dosyasına konu edilen nakdi bedelin iadesi talebi yönünden derdestlik söz konusudur. Derdestlik bir dava şartı olup yargılamanın her aşamasında Mahkemece re’sen nazara alınması gerektiğinden birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/110 Esas sayılı dosyasına konu davanın HMK’nın 114/1-ı ve 115. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun asıl ve birleşen Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/419 Esas sayılı dosyasında esastan, birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/110 Esas sayılı dosyasında usulen kabulü ile, mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Asıl ve birleşen davalarda davacının, asıl ve birleşen Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/419 Esas sayılı dosyasına yaptığı istinaf başvurusunun esastan, birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/110 Esas sayılı dosyasına yaptığı istinaf başvurusunun usulen KABULÜ İLE;Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/02/2021 tarih ve 2019/188 Esas 2021/228 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak;A)Birleşen Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/419 Esas sayılı dosyasında davanın ve asıl davada teminat mektuplarının iptali talebinin KABULÜ İLE;1-07/05/2004 tarih, … no’lu beyanname için 13/05/2004 tarih, … no’lu 2.500,00 TL bedelli, 31/05/2006 vade tarihli,2-06/05/2004 tarih, … no’lu beyanname için 17/05/2004 tarih, … no’lu 1.650,00 TL bedelli, 31/05/2006 vade tarihli,3-05/05/2004 tarih, … no’lu beyanname için 17/05/2004 tarih, … no’lu 3.200,00 TL bedelli, 30/05/2006 vade tarihli,4-11/05/2004 tarih, … no’lu beyanname için 20/05/2004 tarih, … no’lu 16.510,00 TL bedelli, 31/05/2006 vade tarihli,5-25/05/2004 tarih, … no’lu beyanname için 26/05/2004 tarih, … no’lu 7.950,00 TL bedelli, 31/05/2006 vade tarihli,6-25/05/2004 tarih, … no’lu beyanname için 26/05/2004 tarih, … no’lu 4.050,00 TL bedelli, 31/05/2006 vade tarihli,7-25/05/2004 tarih, … no’lu beyanname için 26/05/2004 tarih, … no’lu 7.600,00 TL bedelli, 31/05/2006 vade tarihli,8-25/05/2004 tarih, … no’lu beyanname için 26/05/2004 tarih, … no’lu 9.260,00 TL bedelli, 31/05/2006 vade tarihli,9-27/05/2004 tarih, … no’lu beyanname için 09/06/2004 tarih, … no’lu 3.500,00 TL bedelli, 30/06/2006 vade tarihli,10-18/03/2004 tarih, … no’lu beyanname için 09/06/2004 tarih, … no’lu 7.385,00 TL bedelli, 30/06/2006 vade tarihli teminat mektuplarının İptaline ve bu nedenle davacının banka hesabı üzerine konulan rehnin/blokenin kaldırılmasına,B)Asıl davada davacının rehinli/blokeli bedelin iadesi talebinin Kabulü ile toplam 63.505 TL’nin asıl dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,C)Birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/110 Esas sayılı dosyasında davanın derdestlik nedeniyle USULDEN REDDİNE,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN:Asıl Davada Harç ve Yargılama Giderleri a)Harçlar Kanunu gereğince davalı bankadan alınması gereken 4.344,85 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.084,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.260,34 TL harcın davalı bankadan tahsili ile hazineye gelir kaydına,b)Davacı tarafından sarf edildiği anlaşılan 1.084,51 TL peşin harç, 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.113,71 TL harcın davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine,c)Davacı tarafından sarf edildiği anlaşılan 261,60 TL posta tebligat gideri ile 3.850 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.111,60 TL yargılama giderinin davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine,d)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan 2023/2024 AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/419 Esas Sayılı Dosyasında:a)Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 4.344,85 TL karar harcından davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.084,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.260,34 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,b)Davacı tarafından sarf edildiği anlaşılan 1.084,51 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.120,41 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,c)Davalı tarafından sarf edilen 100,00 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,d)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan 2023/2024 AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/110 Esas Sayılı Dosyasında:a)Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 269,85 TL karar harcının davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.084,51 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 814,66 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,b)Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,c)Davalı banka tarafından sarf edildiği anlaşılan 68,00 TL posta/tebligat giderinin davacıdan alınarak davalı bankaya verilmesine,d)Davalı banka kendisini vekille temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan 2023/2024 AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı bankaya verilmesine,İSTİNAF YÖNÜNDEN: 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından asıl ve birleşen davalara yönelik olarak ayrı ayrı yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 3-Asıl ve birleşen davalara yönelik istinaf başvurusu yönünden davacı tarafından ayrı ayrı yatırılan 177,90 TL (59,30 TL+59,30 TL+59,30 TL) istinaf karar harçlarının talep halinde davacıya iadesine, 4-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarf edildiği anlaşılan 486,3‬0 TL (162,10TL+162,10 TL+162,10 TL) istinaf kanun yoluna başvurma harçları ile 68,00 TL dosyanın istinafa gidiş dönüş masrafı olmak üzere toplam 554,3‬0 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,6-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/11/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.