Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/109 E. 2023/381 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/109 Esas
KARAR NO: 2023/381 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2015/323 Esas – 2020/382 Karar
TARİH: 08/07/2020
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/03/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı arasında e mailler yoluyla taşıma anlaşması yaptıklarını, davalının Antakya dan alınıp Cilvegözü ne kadar taşınacak yükün yardım malzemesi olduğunun ve geçiş üstünlüğünün bulunduğunun bilgisinin verildiğini, müvekkili şirketin toplamda 12 araçla taşımayı gerçekleştirdiğini, müvekkilinin taşımayı yapacağı araçları dava dışı şirketten kiraladığını, taşıma başladığında gelen bilgiler üzerine 3 araç için yön değişikliği yapıldığını, yön değişikliği nedeniyle oluşan fiyat farkının çek ile ödendiğini, Suriye deki savaş ve kapı denetimlerinden dolayı araçların sınır kapısında sırada beklediğini, bunun da davalıyla an be an paylaşıldığını, araçların beklemelerinden dolayı dava dışı şirketin toplam 13.100,00USD bedelli bekleme bedeli talep ettiğini ve müvekkilinin bunu ödediğini, ancak davalının bu bedeli ödemediğini, yapılan görüşmelerde ancak 5.000,00 USD ödenebileceğini belirttiklerini beyanla 13.100,00 USD’nin 21/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizle birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı ile aralarında hiçbir yazılı sözleşme bulunmadığını, davacı tarafından kargo aracılığıyla faturalar gönderildiğini, ancak müvekkilinin faturalarla alakası bulunmadığı için iade edildiğini, davacı şirket müdürü ile müvekkili şirket müdürünün sözlü olarak anlaşmaya vardıklarını ancak geçiş üstünlüğüyle ilgili beyanlarının bulunmadığını, yüklemelere ait 9 araçlık faturaların ödendiğini davacıya hiçbir borçlarının bulunmadığını, davacının davasında kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 08/07/2020 tarih 2015/323 Esas 2020/382 Karar sayılı kararında;”…. Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalı tarafa taşımaz hizmeti verildiği husu sabit olup davacı tarafından iş bu dosyada taşıma hizmetinin ifa edildiği esnada davacı tarafından gerçekleştirilen bekleme bedeli talep edilmiş olup ispat yükü üzerine düşen davacı tarafından dosya içerisine ıslak imzalı ve yazılı sözleşme sunulmamıştır. Davacının bilirkişi incelemesi yönündeki talebi doğrultusunda dosya bilirkişi SMM …’a tevzii edilmiş 02.10.2017 tarihli rapor ile davacının davalıdan alacağının bulunmadığı yönünde rapor tanzim edilmiştir. Davacı vekilinin itirazları dikkate alınarak dosya İ.Ü.Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. …’e tevdi edilmiş düzenlenen 15.10.2018 tarihli raporda davacının beklemeden 48 saat sonrası için davalının sorumlu olacağı ancak davacının taşımaz işinin alt taşıyıcıya yaptırılıp yaptırılmadığının sabit olmadığı,, düzenlenen faturalar bakımından da ödemenin yapıldığının sabit olmadığı yönünde rapor tanzim edilmiş, 05.12.2019 tarihli ek raporunda da dava dışı firmaya bekleme ücreti ödediğinin sabit olması durumunda davalıya bekleme ücreti yansıtabileceği yönünde rapor tanzim edilmiştir. Dosyada e-mail olarak sözleşmeyi taslağının gönderildiği bu sözleşmenin 3. Maddesinde taşıma anlaşmasını fakslandığınız ancan itibaren aracın yola çıkmış sayılacağı ve 7. Maddesinde de taşımaz anlaşmasının yetkililerce kaşelenip imzalanıp onaylanıp fakslanması gerektiğinden bahsedilmiş ise de bu şekilde düzenlenen bir sözleşme mevcut değildir. Dolayısıyla yapılan taşımaz hizmetinin sözlü bir taşımaz anlaşmasına istinaden yapıldığının kabulü gerekmekte olup davacı tarafından bekleme ücretinin talep edilebilmesi için TTK madde 863/3 açık hükmü gereğince bekleme ücreti kararlaştırılmamış olsa dahi talep edilebilecektir. Ancak İ.Ü.Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. … tarafından düzenlenen 15.10.2018 tarihli kök rapor ve 05.12.2019 tarihli ek raporunda da tespit edildiği gibi davacı tarafından dava dışı firmaya yapılan ödemenin sabit olmadığı yönündeki tespitleri de dikkate alındığında ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. ..”gerekçesi ile, Açılan davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme karar gerekçesinin maddi olaya dosya kapsamına, TTK ve HMK’ya aykırı olduğunu, Dava dışı … firmasının 17/03/2014 tarih … nolu fatura ile 8.500 USD, 18/03/2014 tarih ve … nolu fatura ile 3.000 USD 21/03/2014 tarih ve … nolu fatura ile 1.600 USD olmak üzere toplam 13.100 USD bekleme ücretinden kaynaklı 3 adet faturayı müvekkili davacı şirkete kesmiş olup müvekkili şirket tarafından da 20/03/2014 tarihinde 11.900 USD müvekkili … Ltd. Şti.’nin … Bankası hesabından dava dışı … Ticaret Limited Şirketine ödendiğini, 4.000,00.TL 18/03/2014 tarihinde … hesabından … firmasının sahibi …’e ödeme yapıldığını, … firması tarafından bekleme süresinden dolayı müvekkili davacı firmaya kesilen ve yukarıda bilgileri verilen faturalardan dolayı müvekkili şirketin bankalar aracılığı ile gerekli ödemeleri yaptığından davanın kabul edilmesi gerekir iken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, TTK 863/3 düzenlemesine göre makul yükleme veya boşaltma süresinden daha fazla beklenirse taşıyıcının bekleme ücretine hak kazandığı şeklinde düzenleme olduğuna göre olay açısından bekleme süresi tartışmalı değil ise müvekkili davacı taşıyıcı şirketin her halükarda bekleme ücretine hak kazanacağını, müvekkili davacı şirketin dava dışı alt taşıyıcıya ödeme yapıp-yapmadığı aralarındaki iç ilişkiye bağlı olup davalı şirketi ilgilendirmediğini, taşımayı yapanın müvekkili şirket olduğu gönderdiği araçların yasa kapsamında bekletildiğini, İleri sürerek davanın kabulüne kara verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklı bekleme ücreti faturasına dayalı alacak davasıdır. Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Taşıyıcının, belirlenen sürede veya makul sürede taşıma işini yerine getirmesi durumunda isteyebileceği taşıma ücreti, sözleşmede belirlenen ücrettir. Ancak taşıyıcı, sözleşme hükümlerine dayanarak veya kendi risk alanından kaynaklanmayan nedenlerle makul yükleme veya boşaltma süresinde fazla beklerse, taşıma ücretine ek bekleme ücreti olarak uygun bir ücrete hak kazanır (6102 sayılı TTK’nın 863/3. maddesi). Tarafların ayrıca taşıma sözleşmesine, yükleme ve boşaltmanın makul süre içinde yapılmaması halinde taşıyıcının ek ücrete hak kazanacağına ilişkin hüküm koymaları da mümkündür.Somut olayda; Suriye’deki alıcıya gönderilen yardım malzemesi emtiasının taşınması işinin akdi taşıyıcı olarak davalı tarafından üstlenildiği, davalı akdi taşıyıcı ile davacı arasında alt taşıma sözleşmesi yapıldığı, taşıma içinin davacı tarafından da dava dışı … Firmasına yaptırıldığı, Türkiye- Suriye sınırında yaşanan gecikme nedeniyle dava dışı fiili taşıyıcı tarafından davacı adına bekleme ücreti adı altında üç adet fatura düzenlendiği, davacı tarafından da kendisinin dava dışı fiili taşıyıcıya ödediğini iddia ettiği bekleme ücretini davalıya yansıtarak davalı adına bekleme ücreti açıklamalı iki adet 13.100,00 USD tutarlı fatura düzenlediği ancak davalı tarafça faturalara yasal süre içerisinde itiraz edilerek iade edildiği anlaşılmaktadır.Somut uyuşmazlık, dava konusu taşıma hizmeti verilirken davacının katlanmış olduğunu iddia ettiği gümrük bekleme bedelini davalıdan talep edip etmeyeceği noktasındadır. Mahkemece Cilvegözü Sınır Kapısına müzekkere yazılarak, 07/03/2014 ve 04/06/2014 tarihleri arasında Cilvegözü Sınır Kapısından geçişlerde tırların /kamyonların geçişi bakımından savaş gibi etkileri gibi mücbir sebeplerle sınır kapısından geçişlerin durdurulmasına veya bekletme gibi mücbir sebeplerin yaşanıp yaşanmadığı , yaşandı ise hangi tarihlerde geçişlerin durdurulduğu veya yavaşlatıldığı hususunda bilgi verilmesi talep edilmiştir.Cilvegözü Gümrük Müdürlüğü’nden gelen cevabi yazıda;” müzekkere de bahsi geçen sebeplerden dolayı geçişlerin durdurulması ve/veya bekletme gibi durumların yaşanılmadığı ancak Suriye’den aktarma sahasına boş TIR aracı gelişinin az olması sebebiyle çıkış için bekleyen uzun TIR kuyruklarının oluştuğu belirtilmiştir.Mahkemece Uluslararası Nakliyeciler Derneğine yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda, bahse konu ülke sınırında gümrükte bekleyen araçlar için, araç taşıma türüne göre 48 saat bekleme sonrasında ödenen bekleme ücretinin kuru yük taşıyan tenteli araçlar için 100 USD olduğu belirtilmiştir.Mahkemece davalı tarafın ticari defter ve kayıtları inceletilmek suretiyle mali müşavir bilirkişiden rapor alındığı ayrıca taşıma uzmanı bilirkişiden de kök ve ek rapor alınmak suretiyle istinafa konu kararın verildiği anlaşılmıştır.Mahkemece taşıma uzmanı bilirkişiden alınan ek raporda;” Davacının davalı için 12 seferlik taşımayı dava dışı … FİRMASI aracılığı ile organize ettiği, taşıma organizasyonunda ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasında akdi ilişki ve uygulaması süreci bakımından davacının ancak kendi katlandığı bekleme ücretlerini davalıya yansıtabileceği, davacının dava dışı … FİRMASI tarafından taşıması organize edilen taşımalarda, 12 sefer için toplamda 13.100 USD veya benzer bir bekleme ücreti ödediğini isbat etmesi şartı ile davalı yana toplam 11.900 USD bekleme ücreti yansıtabileceğini,” belirtmiştir.Davacı vekili tarafından ek bilirkişi raporuna karşı verdiği 23/12/2019 tarihli beyan dilekçesi ile; Fiili taşımayı gerçekleştiren dava dışı … Firması tarafından davacı şirkete 17/03/2014 tarihli fatura ile 8.500 USD, 18/03/2014 tarihli fatura ile 3.000 USD,21/03/2014 tarihli fatura ile de 1.600 USD olmak üzere toplam 13.100 USD bekleme ücretinden kaynaklı 3 adet faturayı kestiğini, davacı tarafından dilekçe ekindeki banka dekontları ile 20/03/2014 tarihinde 11.900 USD, 18/03/2014 tarihinde de 4.000 TL. Ödeme yapıldığı belirtilerek banka dekontlarının ibraz edildiği halde mahkemece bu ödemelerin bekleme ücreti nedeniyle yapılıp yapılmadığı tartışılıp değerlendirilmeden yukarıdaki gerekçeyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Bu durumda mahkemece, davacı vekili tarafından 23/12/2019 tarihli beyan dilekçesi ekinde ibraz edilen banka dekontları ile yapılan ödemelerin dava dışı … Firması tarafından davacı şirkete 17/03/2014 tarihli fatura ile 8.500 USD, 18/03/2014 tarihli fatura ile 3.000 USD,21/03/2014 tarihli fatura ile de 1.600 USD olmak üzere toplam 13.100 USD bekleme ücretinden kaynaklı 3 adet faturaya istinaden yapılıp yapılmadığının tesbiti yönünde davacı şirketin ticari defter ve kayıtları da inceletilmek suretiyle mali müşavir ve taşıma uzmanı bilirkişilerden ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir.HMK.nun (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/07/2020 tarih ve 2015/323 Esas – 2020/382 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde, avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/03/2023 tarihinde HMK’nın 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.