Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1077 E. 2021/1209 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1077
KARAR NO: 2021/1209
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/04/2021
DOSYA NUMARASI: 2020/754 Esas – 2021/270 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/09/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, inşaat işleri ile iştigal ettiğini, bu faaliyeti kapsamında, inşaat projesinde kullanmak üzere davalıdan 847,46 m2 60*60 cm düz gri seramik sipariş ettiğini, davalının işbu siparişe karşılık, kedicesi … AŞ, lehtarı müvekkili olan 70.000 TL meblağlı çeki 22/08/2020 tarihinde ciro ederek aldığını ve karşılığında 22/08/2020 tarihli tahsilat makbuzunu düzenleyerek müvekkiline verdiğini, davalının, müvekkiline işbu sipariş karşılığı toplam 70.000,20 TL tutarlı fatura tanzim ettiğini, davalı tarafından siparişin tedarik edilemeyeceği söylendiğinden müvekkilince davalıya iade faturası düzenlendiğini ve her iki firma kayıtlarına da faturanın intikal ettiğini, müvekkilinin, sipariş ettiği ürünler karşılığı davalı firmaya ciro ettiği çekin iadesini talep etmesine rağmen söz konusu çekin bugüne kadar iade edilmediğini belirterek, dava konusu çek nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davacı tarfaa vadesi gelmiş herhangi bir borcu bulunmadığını, tarafların çekten kaynaklanan borçtan dolayı 69.471,96TL tutarda mutabık kaldıklarını ve söz konusu meblağın çekin keşide tarihi olan 30/12/2020 tarihine kadar ödeneceğinin cevabi ihtarname ile belirtildiğini, söz konusu çekin iadesinin talep edilmesinin öncesinde davalı tarafça bir başka firmaya ciro edildiğini, bu nedenle geri iadesinin yapılamayacağını, çekin keşide tarihinin 30/12/2020 olması nedeniyle meblağın iadesinin keşide tarihi olan 30/12/2020 tarihine kadar davacıya yapılacağının belirtildiğini, vadesi gelmeyen borcun, müvekkili tarafından 25/12/2020 tarihinde davacının hesabına ödendiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 05/04/2021 tarih ve 2020/754 Esas – 2021/270 Karar sayılı kararı ile; “Davacı vekilinin 18/01/2021 tarihli feragat dilekçesi ile, davacı şirkete ödeme yapıldığından davadan feragat ettiklerini beyan ettiği, davacı vekilinin incelenen vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin olduğu görüldü. Davacı vekiline 18/01/2021 vazgeçme beyanının HMK 123.mad düzenlenen davanın geri alınması talebi yada HMKnun 307.mad düzenlenen feragat talebine ilişkin olup olmadığı konusunda beyanda bulunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilerek, beyanda bulunulmadığı takdirde beyanının feragat olarak kabul edileceği hususunun ihtar edildiği, davacı vekiline tebligatın 03/02/2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davacı tarafından herhangi bir beyanda bulunulmadığı tespit edilmiş olup, davacının davasından feragat ettiği kabul edilmekle, davacının davasından feragati nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davacı tarafın davasından feragat nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava açıldıktan sonra davalı tarafça ödeme yapıldığını, davalı taraf vekili ile konuşulduğunu, ödeme yaptıkları için ve henüz duruşma günü verilmediğinden davadan çekileceklerini sözlü olarak bildirdiklerini ve karşılıklı davanın devam ettirilmeyeceği konuşularak, bir nevi sulhe vardıklarını, dava açıldıktan sonra ödeme yapılmasının, müvekkilinin haklılığını ispatladığını ve davayı da konusuz bıraktığını, Dava konusuz kaldığından bahisle yollanan feragatin, davanın geri alınması anlamında olduğunu, hakkın özünden feragat anlamında bir işlem varsa, vekalet ücreti verilebileceğini, ancak, feragat kelimesi kullanılsa bile asıl ortaya konulmak istenen iradenin davayı geri alma olduğu anlaşılıyorsa, sulh havasının hakim olduğu ve bu nedenle vekalet ücreti takdir edilmeyeceğine ilişkin kararlar bulunduğunu, Söz konusu dosyada feragate ilişkin, haricen ödeme nedeniyle davadan vazgeçildiğinin anlaşılması gerektiğini, henüz celse günü belli olmadan feragat halinde yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini (Yargıtay 5.Hukuk Dairesi Esas: 1989/14756 Karar: 1989/3235 Karar Tarihi: 20.02.1989 ) belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak, davanın konusuz kaldığına ve taraf vekilleri lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, dava konusu çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekilinin UYAP sistemine feragat dilekçesi olarak eklediği 18/01/2021 tarihli dilekçesinin konu kısmında “Müvekkil şirkete ödeme yapıldığından davadan feragat” şeklinde beyanda bulunduğu, devamında ” Davadan vazgeçme beyanımız ile tarafımızca yatırılan harcın ve masrafın tarafımıza iadesine karar verilmesini talep ederiz ” şeklinde talepte bulunduğu görülmektedir. İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde de belirtildiği üzere, işbu dilekçenin sunulmasından sonra mahkemece davacı vekili adına çıkartılan tebligatla, 18/01/2021 vazgeçme beyanının HMK 123.mad düzenlenen davanın geri alınması talebi ya da HMK’nın 307.mad düzenlenen feragat talebine ilişkin olup olmadığı konusunda beyanda bulunmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, beyanda bulunulmadığı takdirde beyanının feragat olarak kabul edileceğinin ihtar edildiği, davacı vekiline usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen, herhangi bir beyanda bulunulmadığı, bu nedenle mahkemece davacının davasından feragat ettiği kabul olunarak karar verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere, söz konusu dilekçenin konusunun feragat olarak gösterilmesi ve mahkemece ihtarlı tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir beyanda bulunulmaması dikkate alındığında, mahkemece dilekçenin feragat dilekçesi olarak kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi yerinde olduğu gibi, anlaşmazlık ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6.madde hükmü gözetilerek davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de usul ve yasaya uygundur. Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı, istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/09/2021 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.