Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1076 E. 2023/766 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1076 Esas
KARAR NO: 2023/766 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/416 Esas – 2020/519 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/05/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, dava dışı … San. ve Tic. A.Ş.ile ilgili olarak müvekkili tarafından Yurtiçi Mal Taşımacılığı Sorumluluk sigorta poliçesi tanzim edildiği, ilgili poliçe kapsamında sigortalının taşıma işini üstlendiğini emtiaların nakliyesi esnasında oluşacak zararların teminat altına alındığını, davalı tarafa nakliye için tevdi edilen 3.şahıslara ait emtiaların bir kısmının davalı tarafın gerekli önlemleri almaması sonucunda çalındığını, müvekkilinin poliçe gereği zarara uğrayan sigortalıya 60.432,95 TL ödeme yapıldığını, davalının nakliye esnasında oluşan zarardan sorumlu olduğunu, Büyükçekmece’de bulunan … Lojistik firmasından teslim alınan 140 koli tekstil emtiasının ilgili firmalara teslim edilmek üzere davalı …’e ait … plakalı araç ile davalı tarafından teslim alındığını, 14/01/2017 tarihinde saat 01:00 sularında davalının kullanımındaki … plakalı aracın Küçükçekmece mevkiinde arızalandığını ve yan yol güney cephede park halinde iken hırsızlık hadisesi meydana geldiğini, hırsızlık sonucunda 71 kolinin eksik olduğunun tespit edildiğini, davalı tarafın taşıyıcı sıfatıyla gerekli önlemleri almayarak hırsızlık hadisenini yaşanmasına sebep olduğunu, davalı hakkında müvekkili tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyan ile davalarının kabulü ile icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline, davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davaya itiraz ettiğini, kamyon şoförü olduğunu, iş esnasında kendine ait olan kamyonun soyulduğunu, içinde konfeksiyon ürünleri bulunduğunu, bunun üzerine İstanbul Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, buradaki soruşturma dosyasının celbini talep ettiğini, kamyonun soyulduğu yerdeki seyyar kahvaltıcının olayı kameraya aldığını, olayın Küçükçekmece polis merkezine intikal etmesinden sonra her nasıl olduysa kahvaltıcının görüntülerin silindiğini söylediğini, ilk gelen polis ekiplerin kamera görüntülerini gördüklerini, gerekirse bilgilerine başvurulabileceğini, iş gereği firmanın yol takipçisi olduğunu, bu durumu kendisi ile paylaştığını, arabanın soyulduğu gün aracın yine arıza yapması sebebiyle durduğunu, açılan davanın maddi ve manevi mağduriyetine neden olduğunu, bu durumda asıl mağdurun kendisi olduğunu beyan ile davanın reddine, mahkeme masraf ve giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 06/10/2020 tarih 2018/416 Esas 2020/519 Karar sayılı kararında; “….Davanın icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkin olduğu, davacının dava dışı … şirketi lehine Yurtiçi Mal Taşımacılığı Sigorta poliçesi düzenlediği, anılan şirketin mallarının davalının taşıması sırasında çalınması nedeni ile 07/04/2017 tarihinde sigortalısına 60.432,95 TL ödeme yaptığından ve hırsızlık olayının davalının kusurundan kaynaklandığından bahisle takipte sigortalıya ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsilini talep ettiği, taşıma konusu emtia dava dışı şirkete ait olup 13/01/2017 tarihli irsaliye konusu 140 koli tekstil ürününden oluştuğu, hırsızlık olayının 14/01/2017 tarihinde meydana geldiği, taşıyıcı davalının aracının yol kenarına parkettiği sırada 140 koliden 71 adedinin çalınması şeklinde meydana geldiği, olay ile ilgili emniyet tutanağından, davalının aracını kendisinin polis merkezine getirdiğinin, aracı yol kenarına çekerek uyuduğunun, uyandığında plakasını almadığı bir aracın uzaklaştığını gördüğünün ve ayrıca kamyonunun arkasındaki kapak kilitlerinin kırılmış olduğunun tutanak altına alındığı, ekspertiz incelemesi neticesinde çalınan koli içeriği ürünün 60.432,95 TL değerinde olduğunun rapor edildiği anlaşılmakla, taşıyıcı davalının aracını güvenlikli ve kontrol altında bir otoparka çekmeyerek yol kenarına park etmek sureti ile istirahat etmekle, gerekli özen ve dikkati göstermediğinden dava konusu zararın meydana gelmesinde kusurlu olduğu, davaya cevaplarında aracını arızalandığı için yol kenarına çektiğini savunmuş ise de polis merkezine verdiği ifadesine karşılık bu savunmasına itibar etmenin mümkün olmadığı, davacının sigortalısına hasar nedeniyle 60.432,95 TL ödeme yaptığının dosya kapsamı ile sabit olduğu, sigortalısının zararına sebep olan davalıdan rücusunu talep etmekte haklı olduğu, takipten önce davacının davalıyı temerrüde düşürmediği, dolayısı ile takipteki gibi işlemiş faiz talep edemeyeceği kanaatine varılmakla, davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takibin 60.432,95 TL alacak üzerinden devamına karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….”gerekçesi ile, 1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin 60.432,95 TL alacak üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak yargılama sonucu belirlendiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkemenin icra inkar tazminatı isteminin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar vermesinin yasaya ve içtihatlara aykırı olduğunu,Davaya konu alacak bakımından icra inkar tazminatı talebi için gereken şartların sağlandığını, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları dikkate alındığında yerel mahkemenin icra inkar tazminatı talebinin reddi yönünde verdiği kararın hatalı olduğunun ortaya çıktığını, (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/3960 Esas 2020/8333 Karar Sayılı 24.12.2020 tarihli kararı,Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2020/3577 Esas 2020/19623 Karar 22.12.2020 tarihli kararı, Yargıtay 23. HD, E. 2019/2266, K. 2020/4468, T. 22.12.2020) İleri sürerek borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi hususuna ilişkin kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, yurt içi mal taşımacılığı sorumluluk sigorta poliçesi uyarınca dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini talebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekilinin ret edilen miktara yönelik istinaf sebebi incelendiğinde, Dava, itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkin olup, dava değerinin 62.170,40 TL. olduğu, mahkemece kabul edilen alacak miktarı 60.432,95 TL. olup, davacı tarafından istinaf edilen reddedilen miktar ise (62.170,40 TL.-60.432,95TL.=)1737, 45.TL’dir. 29906 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/4 madde hükmü uyarınca alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, HMK 341/4 maddesindeki kesinlik sınırı, yeniden değerleme oranı ile 01/01/2020 – 31/12/2020 tarihleri arasında verilen hükümlerde geçerli olmak üzere 5.390,00.TL olarak belirlenmiştir. İstinafa konu edilen davada, davacı vekili tarafından istinaf edilen ret edilen miktar 1737, 45. TL olup; karar tarihi itibariyle istinafa konu edilen ret edilen miktar yönünden karar kesin niteliktedir. Miktar olarak kesin nitelikteki karar ile ilgili olarak yerel mahkemece karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesinin de sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Davacı vekilinin ret edilen icra inkar tazminatına yönelik istinaf sebebi incelendiğinde, İİK’nın 67/2. madde hükmündeki düzenlemeye göre, borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Takibe konu alacak, tazmini nitelikteki zararın giderilmesine ilişkin olup, alacağın bilirkişi marifetiyle tespiti gerektiği, alacağın varlığı ve miktarının tesbiti yargılamayı gerektirip likit olmadığından mahkemece davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine yönelik karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin ret edilen miktara yönelik istinaf başvurusunun HMK. 341,352 maddeleri yönünden usulden reddine, davacı vekilinin ret edilen icra inkar tazminatına yönelik istinaf başvurusunun ise HMK 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının red edilen miktara ilişkin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 341, 352/1 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, 2-Davacının icra inkar tazminatı talebine yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 59,30.TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60.TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/05/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.