Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1024 E. 2021/969 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1024
KARAR NO : 2021/969
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/03/2021 ( İhtiyati Hacze İtirazın Reddine İlişkin Ek Karar )
DOSYA NUMARASI : 2021/75 D.İş – 2021/72 Karar
TALEP: İhtiyati Haczin Kaldırılması
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile borçlular arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi gereği kullandırılan kredilerin vadesinde ödenmemesi nedeniyle kredi hesaplarının kat edildiğini, alacaklarının ödenmesi için Kadıköy … Noterliğinin 13/09/2018 tarih … yev.nolu ihtarnamesinin borçlulara tebliğ edildiğini, buna rağmen bugüne kadar ödenmediğini, borçlular hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin henüz kesinleşmediğini, borçluların sözleşme hükümlerini ihlal ederek edimlerini yerine getirmediklerini ve alacaklarının da rehinle teminat altına alınmadığını belirterek, 4.383.546,35.TL’nin tahsilini teminen teminatsız olarak borçluların taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 01/02/2021 tarihli kararı ile; 4.383.546,35 TL alacak miktarı üzerinden talep kabul edilerek, alacağın, % 15 oranında teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmiş, karara karşı borçlu vekili tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmuştur. İhtiyati hacze itiraz eden/borçlu … vekili itiraz dilekçesinde özetle; alacağın, müvekkili şirket adına kayıtlı İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi … Parselde kâin 1 – 2 – 3 – 4 – 5 no’lu bağımsız bölümler üzerindeki 12.000.000,00 TL ve İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parsel Zemin Kat 4 no’lu bağımsız bölüm üzerinde 2.200.000,00 TL tutarlarındaki ipotekler ile güvence altına alınmış olmasına karşın, işbu hususun mahkemeden gizlendiğini, dava dilekçesinde de bu durumun hilâfına “… alacağın da rehinle teminat alınmamış olduğundan…” ifadesi kullanıldığını, ihtiyati haciz talep eden tarafından “öncelikle rehne başvurma zorunluluğu/ilkesi” hiçe sayılarak ve ipotekli taşınmazlar paraya çevrilmeden işbu yola tevessül ettiğini, dilekçede bilgilerine yer verilen taşınmazlar için ihtiyati haciz talep eden tarafından müvekkili şirket aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip de yapıldığını, müvekkili şirket tarafından ihtiyati haciz isteyene verilen rehinler, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından paraya çevrilip – var ise – bakiye borç için rehin açığı vesikası alınarak borcun tahsili cihetine gidilmesi gerekirken Mahkeme’den ihtiyati haciz talep edilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, ihtiyati hacze karar verilebilmesi için “rehinle teminat altına alınmamış” bir alacak bulunması gerektiğini, buna rağmen alacaklı tarafından müvekkili şirket aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden de ilamsız icra takibi yapıldığını, itirazları neticesinde takibin durdurulduğunu belirterek, ihtiyati hacze konu tutarın, müvekkili şirketin taşınmazları üzerindeki ipoteklerle teminat altına alındığından İ.İ.K. md.257/1 uyarınca şartları oluşmayan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz isteyen/alacaklı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden krediler kullandırıldığını, bu kredilerin teminatı olarak ipotekler tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesapları kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, BK’nun 586.maddesine uygun olarak toplam ipotek limiti olan 14.200.000,00 TL dosya borcundan düşülerek kalan bedelden ihtiyati hacze itiraz eden/borçlunun sorumlu tutulduğunu, takip talebinde bu hususun açıkça yer aldığını, ihtiyati haciz kararının da ipotek limitini aşan 4.383.546,35 TL için talep edildiğini, iddia edilenin aksine ihtiyati haciz talep dilekçesinde yanıltıcı ifade kullanılmadığını belirterek, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 17/03/2021 tarih ve 2021/75 D.İş – 2021/72 Karar sayılı ek kararı ile; “….Borçlunun yasal sürede ihtiyati hacze itiraz ettiği, ancak itiraz sebeplerinin yerinde görülmediği, ihtiyati haciz kararının kat edilen banka Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca borçluya tebliğ edilen ihtarname ile temerrüt oluştuktan sonra talep edildiği ve ihtiyati haczin dayandığı sebeplerde bir usulsüzlük bulunmadığı ayrıca ihtiyati haciz kararının teminata bağlandığı anlaşılmakla, itirazın reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; “1-İhtiyati hacze itirazın reddine, … ” karar verilmiş ve verilen ek karara karşı, borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz kararının şartları oluşmadığını, alacak İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesi … Parselde kain 1-2-3-4-5 nolu bağımsız bölümler üzerindeki 12.000.000,00 TL ( On İki Milyon Türk Lirası ) ve İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel Zemin kat 4 nolu bağımsız bölüm üzerinde 2.200.000,00 TL (İki Milyon İki Yüz Bin Türk Lirası ) tutarlarındaki ipotekler ile güvence altına alınmış olmasına karşın, işbu hususun mahkemeden gizlendiğini, dava dilekçesinde de bu durumun hilafına “… Alacağın da rehinle teminat altına alınmamış olduğundan … ” ifadesinin kullanıldığını, İhtiyati haciz talep eden tarafından “öncelikle rehne başvurma zorunluluğu/ ilkesinin” dikkate alınmadığı, ipotekli taşınmazlar paraya çevrilmeden ihtiyati haciz talep edildiğini, belirttikleri taşınmazlar için ihtiyati haciz talep eden tarafından müvekkili şirket aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip de başlatıldığını, müvekkili şirket tarafından ihtiyati haciz isteyene verilen rehinlerin İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından paraya çevrilip – var ise – bakiye borç için rehin açığı vesikası alınarak borcun tahsili cihetine gidilmesi gerekirken, mahkemeden ihtiyati haciz talep edilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, İİK 257. Madde uyarınca ihtiyati hacze karar verilebilmesi için ” rehinle teminat altına alınmamış ” bir alacak bulunması gerektiğini, ayrıca ipotekle temin edilmiş alacaklar için adi takip yoluna gidilmemesi kuralına rağmen, alacaklı tarafından müvekkili şirket aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden de ilamsız icra takibi yapıldığını, itirazları neticesinde takibin durdurulduğunu, Mahkeme tarafından, yaklaşık ispat koşulları bile gerçekleşmemişken ve yanılgılı değerlendirmeyle ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati hacze konu tutarın, rehinle teminat altına alındığını, ihtiyati haciz talep eden tarafından önce rehne müracaat ilkesine riayet edilmediğini, (ipoteğin paraya çevrilmesi dosyası atıl bırakılarak itiraza konu ihtiyati haciz yoluna başvurulduğunu), müvekkili şirketin mallarını gizlemesi ve/veya kaçırması gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının incelenerek ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep ihtiyati hacze itirazın reddine dair mahkeme kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Talep eden vekili, müvekkilinin genel kredi sözleşmesi kapsamında davalıya kullandırılan krediye dayalı olarak karşı taraftan alacaklı olduğunu, alacaklarının tahsilini teminen ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece talebin kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmiş, karşı taraf borçlu vekili, alacağın ipotekle temin edildiğini, bu nedenle ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını belirterek ihtiyati hacze itiraz etmiş, mahkemece itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.İhtiyati haciz talep eden banka, genel kredi sözleşmeleri gereğince kredi kullandırmış ve kredinin teminatını oluşturmak üzere İstanbul ili … İlçesi … mah … ada … parsel, zemin kat 4 nolu bağımsız bölümde kaiz taşınmaz üzerinde 2.200.000,00 TL limitli, İstanbul ili … İlçesi … Mah … parsel …. nolu bağımsız bölümlerde kain taşınmazlar üzerinde banka lehine 12.000.000,00 TL limitli ipotekler tesis edilmiştir. Karşı tarafa kullandırılan kredilere binaen hesap kat ihtarında 17.280.000,04 TL’nin ödenmesi ve 16 adet boş çek yaprağı için 25.600,00 TL bedelin nakten depo edilmesi ihtar edilerek, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile toplam 24.593.402,88 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatılmıştır. İstanbul Anadolu…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, ipotek limiti olan 14.200.000,00 TL üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçilmiş, işbu dosyada ise 4.383.546,35.TL alacak yönünden ihtiyati haciz talep edilmiştir. İİK’nın 257. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş borcun alacaklısı, borçlu aleyhine ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Yukarıda yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, talep, borcun ipotek limit tutarını aşan kısmı ile ilgili ihtiyati haciz kararı verilmesine yönelik olup, ipotek limitini aşan kısım için ihtiyati haciz kararı verilmesi usul ve yasaya uygun olup, istinaf sebepleri yerinde değildir. Sonuç olarak, ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/06/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.