Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1017 E. 2021/1208 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1017
KARAR NO: 2021/1208
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/02/2021
DOSYA NUMARASI: 2021/159 Esas – 2021/195 Karar
DAVA: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
KARAR TARİHİ: 16/09/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Talep eden dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın Türkmenistan’a yaptığı ihracat ürünleri arasında bulunan logolu ambalaj ürünlerini dava dışı … A.Ş.‘nden temin ettiğini, müvekkili firmanın bu kapsamda tedarikçisi olan … A.Ş.‘nden, gerek nakit ve gerekse garanti / teminat çeki vererek 2018 yılında 2.244.900,17 TL, 2019 yılında 2.750.485,51 TL ve 2020 yılında 1.530.640,07 TL tutarında ürün aldığını, bu alımların yapıldığı zaman cari hesap üzerinden genelde nakit çalıştığını, ancak Türkmenistan’a ihraç ettiği ürünlere karşılık aldığı ödemelerdeki gecikme nedeniyle nakit sıkıntısı yaşandığı bazı dönemlerde tedarikçisine de geç ödeme yapmak zorunda kaldığını, müvekkili şirketin aldığı ürünlerin hepsinin Amerikan Doları üzerinden satılması ve nakit sıkışıklığına bağlı fatura tarihi ile ödeme tarihi arasında kur farkı doğması nedeniyle, tedarikçinin de 2 ay vadeli satış yapmayı kabul etmesi sonrası ödemeyi garanti etmek üzere TL çeki verdiğini, … A.Ş.’nin, müvekkili şirketten aldığı çekleri, garanti / teminat çeki olarak kasasında sakladığını ve müvekkili genelde çekin tarihinden önce ödeme yapabildiği için, ödeme yapıldığı gün anında iadesini yaptığını, bütün çeklerin üzerine iade yapılmadan önce firma tarafından arkalı önlü iptal yazısı yazıldığını ve üzeri çizilmiş çeklerin fotokopisi çekilerek bu nüsha üzerinde teslim tesellüm imzaları alınıp müvekkili firmaya çek iadesinin gerçekleştirildiğini, müvekkili firmanın, … A.Ş.‘ne toplamda 7 tane çek verdiğini ve verdiği bütün çeklerin, ödeme günündeki kurdan asıl borcunu ödedikten sonra aynı gün, firma tarafından arkalı önlü İPTAL yazısı yazıldığını ve üzeri çizilmiş olarak geri aldığını, ancak bu çeklerden 27/11/2018 tarihli, Seri … No’lu 228.000,-TL bedelli … A.Ş. adına düzenlenen ve firma tarafından arkalı önlü İPTAL yazısı yazılmış ve üzeri çizilmiş olarak geri verilmiş olan çekin, bankaya iade edilmek amacıyla fotokopisi alındıktan bir süre sonra, yoğun iş temposu nedeniyle bankaya iade edilmeden müvekkili firmanın işyerinde kaybolduğunun fark edildiğini, bugüne kadar müvekkili firma işyerinde ve evrakları arasında yapılan tüm aramalara rağmen kayıp çek yaprağının bulunamadığını belirterek, 27/11/2018 Tarihli, Seri … No’lu, 05 Ekim 2017 Basım Tarihi olan, 228.000,-TL bedelli … A.Ş. adına düzenlenmiş ve firma tarafından arkalı önlü iptal yazısı yazılmış ve üzeri çizilmiş olarak iade edilmiş olan çekin, müvekkili firmanın ticari hayatının sekteye uğramaması açısından banka nezdinde işlem yapılması için iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 23/02/2021 tarih ve 2021/159 Esas – 2021/195 Karar sayılı kararı ile; ” ….Dava, hukukî niteliği itibariyle TTK’nun 651 inci maddesinde düzenlenen kıymetli evrakın zayi sebebi ile iptali istemine ilişkindir. Talep eden talep dilekçesinde, çekin kaybolduğunu beyan etmiştir. Dosyada yapılan incelemede ve talep edenin de beyanı dikkate alınarak, keşidecinin talep eden olması nedeniyle talep edenin zayi nedeniyle çek iptali davası açmada hukuki menfaatinin bulunmadığı kabul edilerek aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” 1-Talebin HMK’nun 114/1-h maddesinde düzenlenen talep edenin hukukî yararının bulunmaması sebebiyle aynı kanunun 115/2.maddesi uyarınca usulden REDDİNE , … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla ilaveten, mahkemece işin esasına girmeden verilen kararın, ticari hayatın gereklerine ve gerçeklerine uymadığını, keşidecinin çek iptali davası açamayacağı, çekin iptalini isteyemeyeceği yönündeki öğreti ve uygulamadaki yaygın görüş ve bu kuralın katı olarak uygulanması nedeniyle, uygulamada keşidecilerin bu durum karşısında hileli yollara başvurarak kanunu dolandıklarının görüldüğünü, müvekkili firmanın bu şekilde hileli bir yolu tercih etmediği ve etmeyeceğinin tüm açıklığı ve samimiyetiyle davada belirtildiğini, Keşidecinin muhatap bankaya ödeme yasağı talimatı verme yetkisini düzenleyen TTK’nın 711. maddesinin üçüncü fıkrasının, 18.02.2009 tarihinde kabul edilen 5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yürürlükten kaldırıldığını, bu değişiklikten sonra keşidecinin mahkemeden ödeme yasağı talebinde bulunamayacağı ve çekin iptalini isteyemeyeceği yönündeki öğreti ve uygulamadaki yaygın görüşün tartışmaya açık hale geldiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 818/1 – s bendi yollamasıyla çekin iptalini düzenleyen TTK 757 vd. maddelerine göre, ancak çek iradesi dışında elinden çıkan kişinin, çekin ödenmesini yasaklama ve iptal yoluna başvurma yetkisi bulunduğunu, Öğretide ve uygulamada artık müvekkili firma gibi keşidecinin de hamil sıfatında olduğunun kabul görmekte olduğunu, zayi olan senet nedeniyle kimlerin iptal davası açabileceğine ilişkin kanunda açık bir düzenleme bulunmadığını, bu konuda TTK m. 651/2 gereğince, senet üzerinde hak sahibi olan kişi ifadesine yer verildiğini, ancak TTK’da keşidecinin iptal davası açamayacağına ilişkin herhangi bir hüküm yer almadığını (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi Esas: 2017 / 919 Karar: 2018 / 222 arar Tarihi: 21.03.2018 ), Müvekkilinin, … çek hesabına bağlı 10 adet çeki sadece … A. Ş. için kullandığını, bu firma adına düzenlediği ve toplamda 7 tane verdiği çekin 7 tanesini de iade aldığını, ancak 1 çek kaybolduğu için 6 tane kullanılmış çeki bankaya iade edebildiğini, müvekkili firmanın 2021 Ocak ayında aldığı ürünlere karşılık tedarikçisi olan firmaya 1 çek daha verdiğini ve elinde son olarak 2 adet çekin boş kaldığını, bunların da bitmesi durumunda, iade edilmemiş 1 çek yaprağı görüneceği için …’tan yeni çek defteri almasının mümkün olmayacağını, bu aşamada, süresi geçen ve üzerinde iptal yazısı bulunup arkalı önlü çizilen söz konusu çekin resmi olarak iptali için Kıymetli Evrakın İptali Davası açılmış olduğunu, Müvekkili firmanın bu talepte ve bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunu, müvekkili firmanın, çek hesabı olan bankaya çek yapraklarını iade ederek yeni çek defteri alabilmek, ticari sicilini korumak ve ticari ahlak ile işbu iptal talebinde bulunduğunu, Müvekkil firmanın, Amerikan Doları üzerinden kesilen faturanın, ödeme günündeki kur farkı nedeniyle farklı bir tutar olacağı kesin borcu için, ürün aldığı firmaya garanti olarak ve geçici bir şekilde verdiği çekin kaybolmasından dolayı, tekrar ödeme veya art niyetli üçüncü kişilerin eline geçmesi gibi bir endişe taşımadığını, firma tarafından arkalı önlü iptal yazısı yazılmış olduğundan ve üzeri çizilmiş olarak geri aldığı çekin kendi uhdesinde, iş yoğunluğu arasında, bankaya iade edilmeden kaybolduğuna emin olduğunu, … A.Ş.‘nden bu konuda alınacak bilgi ve beyanın da bunu doğrulayacağını, Müvekkil firmanın işbu çekin iptalini istemekte hukuki gerekçeleri bulunduğunu, çek hesabı olan bankaya iade edilmemiş görünen, ancak firma tarafından arkalı önlü iptal yazısı yazılmış ve üzeri çizilmiş olarak iade edilmiş olan üstelik ibraz süresi geçmiş işbu çek nedeniyle, müvekkili firmanın hesaplarının bloke edilmesi ve kullanmak üzere yeni çek defteri alamamasının söz konusu olduğunu, müvekkilinin kaybolan bu çek yaprağı nedeniyle, yeni çek kullanamamasının ticari hayatını sekteye uğratacağını, çekin üzerindeki tarih itibariyle ibraz süresi geçtiğini ve kambiyo senedi vasfını yitirmiş bir nitelikte bulunduğunu, Çek iptali hükmünün, iddia ve talep sahibinin hukuki yoldan hakkını aramasına engel olmayacağını, müvekkilinin işbu iptal talebi gerekçelerinin aksine olacağı düşünülebilecek her türlü sorumluluğu da almaya hazır olduğunu, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 17.01.2013 ve 04.12.2014 tarihli kararlarında; zayi nedeniyle verilen iptal kararından sonra, senedi elinde bulunduranın bu senede dayanabilmesi için iptal kararını ayrı bir iptal davası ile ortadan kaldırması gerektiğinin vurgulandığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, işin esasına girilerek kıymetli evrak iptaline hükmedilmesi kararıyla dosyanın İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne geri gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, TTK’nın 818/1-s maddesi yollaması ile 757 vd. maddeleri uyarınca açılmış zayi nedeniyle çek iptali davasıdır. Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Mahkemece de belirtildiği üzere, davacı keşidecisi olduğunu beyan ettiği çekin iptaline karar verilmesini talep etmiş olup, çekin zayi edildiği durumlarda TTK 651. maddesinde hamile iptal davası açma hakkının tanındığı, davacının keşideci konumunda olduğu ve meşru hamil (alacaklı) sıfatı bulunmadığı çek hakkında iptal davası açamayacağı, dosyadaki belgelere ve gerekçe içeriğine göre, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı, istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/09/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.