Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1013 E. 2023/1431 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1013 Esas
KARAR NO: 2023/1431 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/67 Esas – 2021/299 Karar
TARİHİ: 13/04/2021
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/10/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasında Bayilik Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 4. maddesi gereğince davalının müvekkilinin Sincan sınırları içerisinde abone bayii olmayı üstlendiğini, ödeme hususunun sözleşmenin 6.4 maddesinde düzenlendiğini, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalının müvekkiline 114.860,76 TL borcunun bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçtiklerini, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, icra dairesinin yetkisine itirazın haksız olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin para borcundan kaynaklandığını, para borçlarının alacaklının ikametgahında ödeneceğini, müvekkilinin adresinin Beşiktaş sınırları içerisinde kaldığını beyan ile itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi’nin 13/04/2021tarih ve 2018/67 Esas – 2021/299 Karar sayılı kararında; “Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalı bayiye teslim edilen ürünlerin ödenmeyen bedellerinin tahsili için yapılan takibi itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. …Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davanın icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında bayilik sözleşmesi akdedildiği ve davalının Ankara İli Sincan İlçesinde davacının bayiliğini yapma davacı şirket tarafından yayınlanan … Gazetesi ve diğer yayınların, ilave promosyonların belirlenen yerlerde dağıtımının yapılması işini üstlendiği, davacının bu ticari ilişki kapsamında davalıdan olan 114.860,76 TL alacağının ödenmediğinden bahisle icra takibine geçtiği, davalının takibe itirazında icra dairesinin yetkisine, borca ve tüm ferilerine itiraz etmiş olduğu görülmüş, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının ibraz edilmediğinden incelenememiş, davacı taraf ticari kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davacının davalı ile ticari ilişkisini grup şirket dahilindeki üç şirket üzerinden yürütülüğü, … Gazete Basım Dağıtım şirketinin hesaplarına göre 31/12/2014 tarihi itibariyle davalının borcunun olmadığı, 2015 ve 2016 yılı Ocak ayına kadar bakiye virman açıklamalı borçlandırıcı ve alacaklandırıcı virman kayıtları ve doğrudan ödeme kayıtları neticesinde 2016 yılı Ocak ayı sonunda davalıdan 154.227,99 TL alacaklı olunduğunun kaydedildiği, … Şirketi kayıtlarına göre ise virman edilen 154.227,99 TL na ilaveten 632,77 TL kapalı abonman virmanı açıklamasıyla borçlandırıcı işlem yapıldığı ve 25/09/2017 tarihinde … hesaplarında bu meblağın şüpheli alacaklar hesabına aktarıldığı tespit edilmiş olmakla, davacının takibe konu ettiği ve ticari kayıtlarında izlenen davalı hesaplarında virman kayıtlarından kaynaklandığı, bunun yanında davalıya fatura kesildiğine, fatura konusu emtianın teslim edildiğine dair bir kaydın olmadığı, sadece virman kayıtları ile virman kayıtlarının ne şekilde oluştuğunu destekler ilgili faturaların mevcut olmaması nedeniyle davacının davasını ve davalıdan takip talebindeki gibi 114.860,76 TL alacaklı olduğunu ispatlayamadığı kanaatine varılmakla davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı üçüncü kişi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf eden üçüncü kişi vekili istinaf dilekçesi ile; … Gazete Dergi Basım Anonim Şirketi ile davalı borçlu … arasında “Bayilik Sözleşmesi” akdedilmiş olup; davalı borçlunun işbu sözleşme kapsamında … Medya tarafından basımı gerçekleştirilen yayınların satış ve dağıtımını üstlenmek suretiyle bayi sıfatını aldığını, davalı borçlunun, bayilik görevi kapsamında dağıtımını gerçekleştirdiği ürünlerin bedellerini tahsil etmiş olmasına karşın işbu bedelleri “Bayilik Sözleşmesi”ne riayet etmeksizin … Gazete Dergi Basım Anonim Şirketi’ne ödemediğini, … Gazete Dergi Basım Anonim Şirketi’nin, davalı borçludan alacağı doğmuş olup; dava konusu alacağın 31.05.2017 tarihli temlik sözleşmesi ile … Dağıtım Pazarlama Anonim Şirketi’ne (müvekkili şirkete) devredildiğini, müvekkili şirketin alacağı da işbu temlik sözleşmesi kapsamında doğmuş olup; haklı alacağın tahsili zımnında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı neticesinde duran takibin devamı ve haksız nitelikteki itirazın iptali istemleri ile Yerel Mahkemeye müracaat edildiğini, Yerel Mahkemece yürütülen yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş olup; usule, yasaya ve dosya münderacatına aykırı kararın kaldırılması gerektiğini; Yerel Mahkemece yürütülen yargılama esnasında davalı borçlunun ticari dava konusu alacağın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiğini ve davalı borçluya ticari defterlerini ibraz etmesi hususunda HMK’nın 220/3. maddesi uyarınca ihtarat yapıldığını, bilirkişi incelemesi için Yerel Mahkemece Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış olup, talimat dosyasından davalı borçlunun ihtara rağmen tutmakla mükellef olduğu ticari defterlerini ibraz etmediğini ve işbu sebeple inceleme yapılamadığının bildirildiğini, işbu hususun 29.09.2020 tarihli duruşmada zapt altına alındığını ve yine aynı tarihli duruşmada müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiğini, tayin edilen bilirkişi tarafından müvekkili şirketçe tutulan defterler üzerinde yapılan inceleme neticesinde defterlerin usule ve yasaya uygun tutulduğunun, delil vasfını haiz olduğunun ve müvekkili şirketin davalı borçludan 114.860,76 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini; Davalı borçlunun ticari defterlerini ibraz etmemesi sebebiyle müvekkili şirketin ticari defterleri çerçevesinde tanzim edilen bilirkişi raporu ile müvekkili şirketin alacağının varlığı ve haklılığı sübuta ermiş olup Yerel Mahkemenin faturalara konu malların davalı borçluya teslim edildiğine ilişkin bir belge olmamasını gerekçe göstererek davanın reddine karar verdiğini; Tanzim edilen bilirkişi raporu ile müvekkili şirketin ticari defterlerinin usule ve yasaya uygun olarak tutulduğunun tespit edildiğini ve davalı borçlunun Yerel Mahkeme tarafından yapılan ihtarata rağmen tutmakla mükellef olduğu ticari defterleri ibraz etmediğini, işbu husus, mezkur kanun hükümleri çerçevesinde değerlendirildiğinde müvekkili şirketin ticari defter kayıtlarının dava konusu alacağın varlığını ve haklılığını ispat etmeye elverişli olduğunu ortaya koyduğunu, Yerel Mahkemece ticari defterlerin delil olmasına ve tarafların defterleri ibraz etmemesinin sonuçlarına ilişkin mezkur kanun hükümleri gözetilmeksizin, sadece faturalara konu malların teslime ilişkin bir belge bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş olmasının usule, yasaya ve dosya münderacatına aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili şirketçe faturaların davalı borçluya teslim edildiğine ilişkin bir belge sunulamamış olmasının sebebinin, Yerel Mahkemeye bildirdikleri üzere alacağın temlik sözleşmesi ile doğmuş olması olduğunu, müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında doğrudan bir satım ilişkisi mevcut olmayıp temlik eden şirketin davalı borçlu tarafından dağıtımı gerçekleştirilen ürünleri başka bir alt bayi aracılığı ile teslim ettiğini, işbu alt bayinin de artık ticari faaliyette bulunmaması ve alacağın temlik sözleşmesi aracılığıyla doğmuş olması sebepleriyle müvekkili şirket tarafından faturaların teslim edildiğine ilişkin bir belge sunulmasının mümkün olmadığını, bilirkişinin ticari defterler üzerinde mezkur kanun hükümleri çerçevesinde yapmış olduğu inceleme ile müvekkili şirketin alacağının varlığı ve haklılığının sübuta erdiğini, müvekkili şirketin kanuni şartları ihtiva eden ticari defterlerine göre 114.860,76 TL alacaklı olması sebebiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, işbu hususlara aykırı Yerel Mahkeme kararının kaldırılması ve müvekkilİ şirketçe ikame edilen davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini;Taraflar arasında akdedilen “Bayilik Sözleşmesi”nin “Uyuşmazlıkların Çözümü” başlıklı 15. maddesi ile “işbu sözleşmeden doğan uyuşmazlıkların hallinde … Medya’nın defter ve kayıtları kesin, münhasır, bağlayıcı delil sayılacak olup, işbu madde HUMK’nun 287. maddesi anlamında delil anlaşması hükmünde” olacağının kararlaştırıldığını, ilgili sözleşme maddesinin büyük puntolarla ve belirgin şekilde kaleme alınmış olması, davalı borçlunun tacir sıfatını haiz olması ve TTK’nın 18. maddesi uyarınca basiretli şekilde hareket etmekle yükümlü olduğu gözetilerek geçerli bir delil anlaşması olarak kabul edilmesi gerektiğini, işbu sebeple başkaca bir fatura veya irsaliye gerekmeksizin yalnızca müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarının dava konusu alacağın varlığını ispat etmeye elverişli olduğunu beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın talepleri doğrultusunda kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve takibin devamı taleplerine ilişkindir. Mahkemece 13.04.2021 tarihli gerekçeli karar ile davacısı “…”, davalısı “…” olan davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı … Dağıtım Pazarlama Anonim Şirketi adına vekaleten Av. … tarafından 13.04.2021 tarihli süre tutum dilekçesi ile 06.05.2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinin sunulduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 342/2-a maddesi gereğince istinaf dilekçesinde başvuran ile karşı tarafın davadaki sıfatları, adı, soyadı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ve adresleri yer almak zorundadır. İncelemeye konu 06.05.2021 tarihli istinaf dilekçesinde başvuru yapan davacı olarak … Dağıtım Pazarlama Anonim Şirketi gösterilmiş, dilekçe içeriğinde de istinaf başvurunda bulunan asilin, adı geçen şirket olduğu beyan edilmiştir. Dava, … tarafından açılmış, davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu takip … tarafından başlatılmış, yargılama sırasında herhangi bir taraf değişikliği yapılmamış, Mahkemece de hükmün davacı … aleyhine verildiği anlaşılmış olup, istinaf dilekçesinin verildiği ve incelemenin yapıldığı tarih itibariyle İTO kayıtları üzerinde yapılan incelemede, adı geçen şirketler arasında birleşme-devralma gibi bir işlem olmadığı, her iki şirketin ayrı tüzel kişi olarak ticaret sicilinde kayıtlı olduğu, dolayısıyla istinaf eden … Pazarlama A.Ş.’nin davada taraf olmadığı anlaşılmakla HMK’nın 352. maddesi gereğince istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstinaf eden üçüncü kişinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 352. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenden alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55‬ TL harcın istinaf edenden tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/10/2023 tarihinde HMK’nın 352. maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.