Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/992 E. 2022/1585 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/992 Esas
KARAR NO: 2022/1585 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2014/863 Esas – 2019/959 Karar
TARİH: 12/12/2019
DAVA: İstirdat (TTK 792)
KARAR TARİHİ: 03/11/2022
YAZIM TARİHİ: 11/11/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkiline ait … Mah … Sok. No:… K.Çekmece adresinde bulunan iş yerinde 28/06/2013 tarihinde, kimliği belirsiz kişiler tarafından gerçekleştirilen hırsızlık neticesinde müvekkilinin hamili olduğu yüzlerce çek, bono ve teminat mektubu çalındığını, dava konusu çeklerde bu çalınan çekler arasında yer aldığını, bunun üzerine K.Çekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açıldığını, dava konusu çeklerin çalıntı olduğu konusunda bankalara yazı gönderildiğini, ayrıca faktoring şirketlerine de işlem yapılmaması için uyarıldığını, aynı zamanda çalınan çekler hakkında Bakırköy 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/273 E. Ve Bakırköy 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/330 E. Sayılı dosyaları ile çek iptali davaları açıldığını, bu arada çekleri iktisap ederken dikkat ve özeni göstermediğini, davalı çekleri 03/07/2013 tarihinde iktisap ettiğini, oysa davalıya 01/07/2013 tarihinde faks ile çeklerin çalındığını bildirildiğini, buna göre çekleri temlik almaması gerektiğini, araştırma yapmış olsa savcılık yazısından haberdar olabileceğini, bunun yanında alacağı tevsik ettiği iddia edilen faturanın muhatabı olan “… San. Tic. Ltd. Şti” unvanlı şirket kurulmadığını ve vergi kaydı bulunmadığını, çeklerde ciranta olarak gözüken … San. Ve Tic. Ltd Şti unvanlı bir şirket olmadığı gibi vergi kaydı da bulunmadığını, davalı araştırma yapmış olsaydı, bunları tespit edebileceğini, buna göre davalı … mevzuatına aykırı işlem yapıldığını, davalı fatura sureti temin temin ederek yasal yükümlülüğü yerine getirdiğini iddia edemeyeceğini, basiretli bir tacir olarak daha fazla özeni göstermesi gerektiğini, ayrıca davalı … sözleşmesine de aykırı hareket ettiğini ve Yargıtay yerleşik kurallarına göre de davalı ağır kusurlu olduğunu, açıklanan sebeplerle dava konusu çeklerin haciz ve icra takibine konu edilmemesi yönünden İhtiyati Tedbir kararı verilmesine, çeklerin istirdadına, davalıya borçlu bulunulmadığının tespitini, vekalet ücretinin ve mahkeme masrafının davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili ile dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında 03/07/2013 tarihinde Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, müvekkil şirket yasal mevzuata uygun olarak fatura ile tevsik edilmiş bir alacağı, ticari bir ilişki çerçevesinde doğduğunu gösterir belgeleri kontrol ederek temlik aldığını, ödeme vasıtası olarak da;… Ltd. Şti olan … Bankası Perpa Şubesi’ne ait … çek numaralı 11.01.2014 vade tarihli 11.895 TL bedelli çek, Keşideci … Ltd. Şti olan … Bankası Perpa Şubesi’ne ait … çek numaralı 18.01.2014 vade tarihli 25.000 TL bedelli çek, Keşideci … Ltd. Şti olan … Bankası Konya Şubesi’ne ait .. çek numaralı 31/10/2013 vade tarihli 5.000 TL bedelli çek, Keşideci … A.Ş olan … Bankası Sefaköy Şubesi’ne ait … çek numaralı 31/10/2014 vade tarihli 2.124 TL bedelli çek, Keşidecisi … Ltd. Şti olan … Bankası Konya Şubesi’ne ait … çek numaralı 30/09/2013 vade tarihli 5.000 TL bedelli çek, … bank Firuzköy Şubesi’ne ait 18/01/2014 vade tarihli 8.920 TL bedelli çekler için teslim bordrosu düzenlenmiş ve çekler müvekkil şirkete teslim edildiğini, müvekkil şirket dava konusu çekleri gerek faktoring yasası gerekse de ticaret yasasına göre mevzuata uygun olarak iyi niyetli iktisap ettiğini, çalıntı olduğunu ancak çeklerin ibrazı suretiyle öğrenildiğini, bunun üzerine müvekkil … San. Ve Tic. Ltd. Şti ile arasındaki faktoring sözleşmesini ihtarname ile derhal fesih edildiğini, çalıntı çekler konusunda davacı müvekkil şirkete ihbarda bulunmadığını, müvekkile gönderilen faks metnine rastlanmadığını, ayrıca bu belgenin hukuken ihbar niteliği taşımadığını, bunun yanında faturada ve çekte ciranta olarak gözüken şirketlerin ticaret sicil kayıtları mevcut olduğunu, …’dan teyit edilebileceğini, ayrıca müvekkil şirketin tüm işlemleri faktoring mevzuatına uygun olduğunu, BDDK denetimine tabi olduğunu, ciddi denetimlerden geçtiğini, kötü niyetli ve ağır kusurlu olmasının mümkün olmadığını, dava konusu çekler müvekkil şirket nezdinde bulunmadığını, açıklanan sebeplerle; ihtiyati tedbir talebinin reddine husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, istirdat davası şartlarının oluşmadığından davanın reddine, menfi tespit talebinin reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 12/12/2019 tarih 2014/863 Esas 2019/959 Karar sayılı kararında;”Dava konusu çeklerin hamilin rızası dışında elinden çıktığına dair Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ nin 2016/ 158 Esas- 2017/ 117 Karar sayılı 19.04.2017 tarihli mahkumiyet kararı ( katılan davalı şirket ve … ile şikayetçi … olup resmi evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından dava konusu çeklerle ilgili dava dışı …’ nun yargılandığı ve mahkumiyet cezası aldığı cezai dosya ) Ankara BAM 10. Ceza Dairesi’ nin 2018/ 2263 Esas- 2019/518 Karar sayılı 30.04.2019 tarihli düzelterek başvurunun esastan reddi kararı neticesinde mahkumiyet hükümleri kesinleşmiştir. İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2014/ 971 Esas 2015/ 698 Karar sayılı 08.09.2015 karar tarihli davacıları aynı olan farklı faktoring şirketine karşı açılmış olan ve aynı vakıaya yani hırsızlık olayına dayalı olan savunmaya dayanan istirdat davalarının kabulü kararının Yargıtay 11. HD 2017/ 2425 Esas- 2017/7242 Karar sayılı 13.12.2017 onama tarihli kararı ile onandığı görülmüştür. Yine İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2013/328 Esas- 2016/363 Karar sayılı 07.06.2016 tarihli kararının da benzer mahiyette olduğu anlaşılmıştır. Davacı şirkete ait işyerinde 28/06/2013 tarihinde gerçekleştirilen hırsızlık sonucunda müvekkilinin hamili bulunduğu çok sayıda çek, bono ve teminat mektubunun çalındığı ve çeklerin davalı tarafından temlik alındığından bahisle, dava konusu çeklerin istirdadına karar verilmesini talep etmiş, davalı … şirketi de düzgün ciro silsilesi ile çeklerin müvekkili şirket tarafından iktisap edildiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı şirketin ve davalı şirketin ticari defter ve dayanak kayıtları incelenmiştir. Bilirkişi raporları alınmıştır. Bilirkişi raporlarının hükme elverişliliğini denetleme yetkisi, hukuken taktir yetkisi ve dosyanın bir kül olarak delillerin kümülatif olarak değerlendirilmesi yetkisi Mahkememizde bulunmakla TTK m. 792 kapsamında çekişme konusu çeklerin çalındığı ve davalının iktisapta ağır kusurlu bulunduğu iyi niyetli sayılamayacağı taktir edilmiş davacının davasını ispatladığına kanaat getirilmiştir. Şöyle ki: dava konusu çeklerin alınan çekler hesabından çıkartılıp aynı hesap adı altında çalınan çekler hesabına aktarıldığı ve çalınan çeklerin de müşteri bazında izlendiği saptanmıştır. Davanın konusu çeklerin alındığı şirketlerle olan ticari ilişki bakımından da; dava dışı şirketlerden çeklerin usule uygun olarak teslim alındığı ve adı geçen şirkete alacak kayıt edilip, bilhare çalınan çekler hesabına aktarıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu çeklerin davalı şirketle dava dışı şirket arasında imzalanan faktoring sözleşmeleri kapsamında davalı şirket tarafından teslim alındığı, buna göre faktoring sözleşmeleri imzalandığı, dava dışı şirket adına düzenlenmiş fatura alacağının davalı şirkete teslim edilip çek çıkış bordrosu ile davalı şirkete verildiği anlaşılmıştır. Finansal kurumlar birliğinin gönderdiği 11/8/2014 tarihli yazıda faktoring derneği tarafından 02/07/2013 tarihinde derneğin internet adresinde dava konusu çeklerin bir listesi ve ilgili polis tutanağının dernek üyelerine bilgi verilmek üzere e-mail aracılığı ile gönderildiği anlaşılmaktadır. Davalı … şirketi 6361 sayılı yasanın 9/2 maddesine uygun şekilde, dava konusu çekleri iktisap etmek zorundadır yine BDDK nın 8/7/2010 tarihli genelgesinde de faktoring işlemine konu ticari alacak ve faturanın veya benzeri belgelerin sahte olup olmadığının, tespitinin faktoring şirketlerinin sorumluluğunda bulunduğu ifade edilmiştir. Keza 02/7/2013 tarihinde de davalıya e-mail yolu ile bildirimde bulunulup çek listesinin gönderildiği de anlaşılmaktadır. Yine halen yürürlükten kaldırılmış bulunan 2006 tarihli ilgili yönetmeliğin 22/2 maddesinde de fatura ve benzeri belgelerle tevsik edilmeyen alacakların temlik alınamayacağı hüküm altına alınmış ve bu hüküm 6361 sayılı yasada da benimsenerek ayrıca faktoring şirketlerinin yukarıda belirtildiği şekilde Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde temlik alabileceği ifade edilmiştir. Öte yandan 28/06/2013 tarihinde gerçekleşen hırsızlık nedeniyle Küçükçekmece Cum. Başsavcılığı nezdinde 2013/27244 soruşturma sayısı ile yürütülmekte olan bir soruşturmanın da bulunduğu ve bu kapsamda çalıntı çeklerle ilgili banka şubelerine de yazı gönderildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca çeklerin çalındığına dair mezkur ceza dosyasının kesinleştiği de görülmektedir. Saptanan ve hukuksal durum karşısında; Mahkememizce, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; çeki eline geçirmiş bulunan yeni hamil olan davalı … Şirketinin iktisapta ağır kusurunun bulunduğu, kesinleşen ceza dosyası gereğince de davacı tarafından çeklerin çalındığının ispatlandığı anlaşılmıştır. Açıklanan bu durum karşısında TTK’ nın 792. maddesinde ifade edilen çeki eline geçirmiş bulunan yeni hamilin iktisapta ağır kusurunun bulunduğunun kabulü gerektiği sonucuna varılmış kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Çekişme konusu TTK m. 792 kapsamında istirdadı gereken çekler şunlardır:Davacı … San ve Tic Ltd Şti; (27.939,00 TL dava değeri ) 1. Keşidecisi … San ve Tic A.Ş olan … Bankası Sefaköy Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 16.08.2013 keşide 31/10/2014 vade tarihli 2.124 TL bedelli çek, 2. Keşideci … San ve Tic AŞ olan … bank Firuzköy Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 18/01/2014 keşide vade tarihli 8.920 TL bedelli çek, 3. Keşideci … San ve Tic Ltd. Şti olan … Bankası Konya Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 31/10/2013 keşide vade tarihli 5.000 TL bedelli çek, 4. Keşideci … San ve Tic AŞ olan … Bankası Perpa Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 11.01.2014 keşide vade tarihli 11.895 TL bedelli çek, Davacı … San ve Tic AŞ; (25.000,00 TL dava değeri) 5. … San ve Tic AŞ olan … Bankası Perpa Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 18.01.2014 keşide vade tarihli 25.000 TL bedelli çek….”gerekçesi ile, 1-Davacının davasının kabulüne, TTK 792 gereğince dava konusu yapılan çeklerin davalıdan istirdadına, ( Çekişme konusu TTK m. 792 kapsamında istirdadı gereken çekler şunlardır: Davacı … San ve Tic Ltd Şti açısından; (27.939,00 TL dava değeri ) 1. Keşidecisi …san ve Tic A.Ş olan … Bankası Sefaköy Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 16.08.2013 keşide 31/10/2014 vade tarihli 2.124 TL bedelli çek, 2. Keşideci … San ve Tic AŞ olan … bank Firuzköy Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 18/01/2014 keşide vade tarihli 8.920 TL bedelli çek, 3. Keşideci … San ve Tic Ltd. Şti olan … Bankası Konya Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 31/10/2013 keşide vade tarihli 5.000 TL bedelli çek, 4. Keşideci … San ve Tic AŞ olan … Bankası Perpa Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 11.01.2014 keşide vade tarihli 11.895 TL bedelli çek, Davacı … San ve Tic AŞ açısından; (25.000,00 TL dava değeri) 5. Keşideci … San ve Tic AŞ olan … Bankası Perpa Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 18.01.2014 keşide vade tarihli 25.000 TL bedelli çek.) karar verilmiş, 29/01/2020 tarihli maddi hatanın düzeltilmesi kararı ile; ” HMK 304. maddesine göre davacılar vekilinin maddi hatanın düzeltilmesi talebinin kabulü ile; mahkememizin 12.12.2019 günlü gerekçeli kararının “1.maddesine … San.ve Tic.Ltd.Şti.’ne ait çeklerden; keşidecisi … San.ve Tic.Ltd.Şti.olan … Bankası Konya Şubesine ait … hesap … çek numaralı 30.09.2013 keşide vade tarihli 5.000.-TL bedelli çekin…” hüküm kısmına eklenmesi suretiyle HÜKMÜN TASHİHİNE, ayrıca Gerekçe ve hüküm kısmındaki “….keşidecisi … San.ve Tic.A.Ş.olan … Bankası Sefaköy Şubesine ait … hesap … çek numaralı 16.08.2013 keşide 31.10.2014 vade tarihli 2.124.-TL bedelli çekin ifadesindeki “31.10.2014 vade tarihli”….” ibarenin gerekçe ve hüküm kısmından çıkarılmasına” karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Müvekkili şirket ile dava dışı … GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ ile arasında 03.07.2013 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalandığını, Müvekkili şirket yasa ve yönetmeliğe uygun olarak fatura ile tevsik edilen bir alacağı, ticari bir ilişki çerçevesinde doğduğunu gösterir belgeleri kontrol ederek temlik aldığını, Akdedilen faktoring sözleşmesi hükümleri çerçevesinde müvekkili şirkete temlik edilmiş alacakların ödeme vasıtası olarak da, keşidecisi … San. ve Tic. Ltd. Şti olan … Bankası Perpa Şubesi’ne ait … çek numaralı 11.01.2014 vade tarihli 11.895 TL bedelli çek, keşidecisi … San. ve Tic. Ltd. Şti olan … Bankası Perpa Şubesine ait … çek numaralı 25.000 TL bedelli çek, keşidecisi …San. ve Tic. Ltd. Şti. olan … Bank Konya Şubesi ait … çek numaralı 31.10.2014 vade tarihli 5.000 TL bedelli çek, keşidecisi … San. ve Tic. A.Ş. olan … Bankası Sefaköy Şubesine ait … çek numaralı 2.124 TL bedelli çek, keşidecisi … San. ve Tic. Ltd. Şti olan … Bank Konya Şubesine ait … çek numaralı 5.000 TL bedelli çek ve … bank Firuzköy Şubesine ait … çek numaralı 8.920 TL bedelli çekler için teslim bordrosu düzenlendiğini ve çeklerin müvekkili şirkete teslim edildiğini, Müvekkili şirketin dava konusu çekleri yasa ve mevzuata uygun olarak iyi niyetle iktisap ettiğini yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirket alacağı temlik alırken ilgili kanun ve yönetmelikte belirtilen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müşterisi tarafından sunulan faturanın; faturada bulunması gerekli tüm özellikleri taşıması, kendi müşterisi ile vergi incelemesi, ticaret sicil kayıtları ve istihbarat v.b gibi ilgili tüm araştırmaları yapmış olması ve bu konuda ters bir durum ile karşılaşmamış olup faktoring sözleşmesi ile birlikte çek teslim bordrosu imzalanarak alacağın temlik alındığını, (İstanbul BAM 14.HD 2017/952 E. – 2018/480 K.) Müvekkilinin tüm sulu işlemleri yerine getirdiğini, kötü niyetinden ve ağır kusurundan bahsetmenin mümkün olamayacağını, yerel mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporlarında da faktoring işleminin usul ve yasaya uygun olarak yapıldığının tespit edildiğini,TTK 792.madde kapsamında istirdat davasının şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin iyiniyetli meşru hamil olup dava konusu çekleri yasa ve mevzuata uygun olarak elinde iktisap ettiğinden çekleri geri vermekle yükümlü olmadığını, müvekkili şirketin yasa ve mevzuata uygun iyiniyetli olarak işlem gerçekleştirdiğinin en önemli kanıtlarından birinin de taraf kayıtlarının birbirleri ile uyumlu ve tutarlı olduğunu, bilirkişi raporunda da değinildiğini, Yerel mahkemenin işbu hükme esas alınabilecek nitelikte bulunmayan e-maile dayanılarak ve yasal belge ve evrak ile ispat edilememişken müvekkili şirketin ağır kusurlu olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Davacı tarafın, iddia ettiği gibi dava konusu çeklerin çalıntı olduğuna dair davalı müvekkili şirkete ihbarda bulunmadığını, davacının dilekçe ekinde sunduğu 01.07.2013 tarihli faks raporunda müvekkili şirkete faks yolu ile ihbarda bulunduğunu iddia etmekle beraber, şirket kayıtlarında yapılan tahkikat sonucunda müvekkili şirkete davacı tarafça gönderilen herhangi bir faks metnine rastlanmadığını, müvekkili şirkete ulaşmayan ve faks yolu ile müvekkile ihbar edildiği söylenen belgenin hukuken ihbar niteliği bulunmadığını, Davacı tarafça sunulan faks metni ticari davaların niteliği itibari ile kesin delil olmadığını, Yerel Mahkeme Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dava konusu çeklerin çalıntı olduklarının bankalara bildirildiğini belirterek; bundan bahisle müvekkili şirketin ağır kusurlu olduğundan bahsedilmişse de; davalı müvekkili şirket ile dava konusu çeklerin temlik alındığı dava dışı … san. ve Tic. Ltd. Şti. ile yapılan faktoring sözleşmesinin 03.07.2013 tarihinde imzalandığını, davalı müvekkili şirketin, dava konusu çekler üzerindeki çalıntı iddiasını ancak kambiyo senetlerinin ibrazı ile öğrenildiğini, Küçükçekme Cumhuriyet Başsavılığında tebliğ edilen yazıların bankalara tebliğ edildiğini müvekkiline tebliğ edilmediğini dolayısı ile müvekkilİ şirketin bu nedenle çeklerin çalıntı olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını, Müvekkili şirketin BDDK denetimine tabi bir faktoring şirketi olup yasalara uygun olarak kurulan ve denetimlere tabi bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin herhangi bir şirketle kötü niyetli veya ağır kusurlu davranarak BDDK denetimine tabi olan müvekkili şirketin sırf davacıyı zarara sokmak için böyle bir işlem yapmasının mümkün olmadığını, Müvekkili şirketin çekleri iktisapta ağır kusurlu olduğundan bahsedilemeyeceğini, yerel mahkemenin bu kanaatinin haksız ve hukuk aykırı olduğunu, Müvekkili şirketin çeklerin çalıntı iddiasını çeklerin bankaya ibrazı esnasında öğrenmiş olup akabinde … San. ve Tic. Ltd. Şti. ile arasındaki faktoring sözleşmesini Beyoğlu …. Noterliği’nin 01.08.2013 tarihli ihtarnamesi ile derhal feshedildiğini, ayrıca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda faktoring sözleşmesinin tarafı hakkında dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkkili şirketin, faktoring sözleşmesinin imzalanması aşamasında dava dışı … Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin elinde bulunan çeklerin çalıntı olduğundan haberdar olmadığını, davacıların dava dilekçesinde belirttiği çeklerin müvekkili nezdinde bulunmadığını; keşidecisi … San. ve Tic. A.Ş olan … Bankası Sefaköy Şubesine ait … çek numaralı 2.124 TL bedelli çek ile keşidecisi … San. Ve Tic. Ltd. Şti olan … çek numaralı … bank Firuzköy Şubesine ait 8.920 TL bedelli çek , Keşidecisi … San. ve Tic. Ltd. Şti olan … Bankası Perpa Şubesi’ne ait … çek numaralı 11.895 TL bedelli çek, Keşidecisi …San. ve Tic. Ltd. Şti olan … Bankası Perpa Şubesine ait … çek numaralı 25.000 TL bedelli çek, Keşidecisi … San. Ve Tic. Ltd. Şti. olan … Bank Konya Şubesi ait … çek numaralı 5.000 TL bedelli çek ve davaya konu edilmemiş ve dava dilekçesinde gösterilmemiş Keşidecisi … San. Ve Tic. Ltd. Şti olan … Bank Konya Şubesine ait … çek numaralı 5.000 TL bedelli çek, belirtilen çeklerin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 2014/20171 Soruşturma sayılı dosyasında olduğunu, ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 18.05.2011 tarihli 2011/19-228 E. , 2011/328 sayılı Kararı), İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 21/02/2020 tarihli, ilk derece mahkemesinin 21/01/2020 tarihli maddi hatanın düzeltilmesi kararına karşı sunduğu istinaf dilekçesinde; Yerel mahkemenin 29.01.2020 tarihli; “… San.ve Tic.Ltd.Şti.’ne ait çeklerden; keşidecisi … San.ve Tic.Ltd.Şti.olan … Bankası Konya Şubesine ait … hesap … çek numaralı 30.09.2013 keşide vade tarihli 5.000.-TL bedelli çekin…” hüküm kısmına eklenmesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,Dava dilekçesine bakıldığında davacı … ve Tic. Ltd. Şti. açısından dava konusu edilen çekler arasında yerel mahkemenin maddi hatanın düzeltilmesi kararı ile hükme eklediği “keşidecisi … San.ve Tic.Ltd.Şti.olan … Bankası Konya Şubesine ait … hesap … çek numaralı 30.09.2013 keşide vade tarihli 5.000.-TL bedelli çek”in yer almadığını, bu çekin davacı tarafından dava konusu edilmediğini, dolayısı ile davacı tarafından sonrasında talep konusu değiştirilerek tavzih talepli dilekçe ile bu çekin karara eklenmesinin talep edilemeyeceğini, yerel mahkeme tarafından da davacının dava konusu etmediği çekin tavzih kararı ile hüküm kısmına eklenemeyeceğini, tavzih kararı ile kararda esaslı değişiklik yapılamayacağını, İleri sürerek; yerel mahkemenin 12.12.2019 tarihli kararı ile birlikte ve 29/01/2020 tarihli “maddi hatanın düzeltilmesi” kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; TTK’nun 792 maddesi kapsamında çek istirdadı, istirdat talebinin kabul görmemesi halinde ise menfi tespit istemine ilişkin olup, terditli olarak açılan davada mahkemece davanın kabulüne ilişkin yukarıda belirtilen gerekçelerle verilen karara, ayrıca mahkemenin 29/01/2020 tarihli maddi hatanın düzeltilmesi kararına karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi tarafından verilen 29/01/2020 tarihli maddi hatanın düzeltilmesi kararına yönelik istinaf sebebine incelendiğinde; dava dilekçesinde davacı … Tic Ltd Şti’nin lehdarı olduğu beş adet çekin listelendiği, ancak bu çeklerden, keşidecisi … San ve Tic Ltd. Şti olan … Bankası Konya Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 31/10/2013 keşide vade tarihli 5.000 TL bedelli çekin iki kez yazıldığı anlaşılmıştır. Davalı vekilinin de hazır bulunduğu 27/03/2014 tarihli ön inceleme duruşmasında davacılar vekili, dava dilekçesinde maddi hata sonucu bir çekin mükerrer olarak belirtildiğini, dava dilekçesinin son sayfasındaki talep somutlaştırılmasına yönelik belirtilen çeklerden keşideci … Ltd Şti’nin … Bank Konya şubesinde bulunan hesabından keşide edilen ikinci çekin 30/09/2013 keşide tarihli ve … çek nolu 5000,00-TL bedelli çek olduğunu, işbu maddi hatayı bu şekilde düzelttiklerini beyan etmiş, imzası alınmıştır. Mahkemece davacı talebi iddianın genişletilmesi talebi olarak değil, dava dilekçesindeki maddi hatanın düzeltilmesi talebi olarak değerlendirilmiş olup, dava dilekçesinde …Şirketi yönünden beş adet çekin istirdadının istenildiği, bu beş çekten ikisinin mükerrer olarak yazıldığı, gerçekten de dilekçedeki maddi hataya konu çekin keşideci, lehdar, muhatap banka bilgileri ve bedelinin dilekçede mükerrer yazılan çek ile aynı olduğu, çek numaralarının …, … şeklinde ardışık olduğu, keşide tarihlerinin 30/09/2013, 30/10/2013 olduğu, mahkemece bu hususun dilekçedeki maddi hata olarak değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, aksi kabulün hukuki dinlenilme hakkını ihlal edeceği sonucuna ulaşılmıştır. Ön inceleme duruşmasında; dava konusu çeklerin; maddi hatanın düzeltilmesi kararı ile hükme eklenen 30/09/2013 keşide tarihli ve … çek nolu 5000,00-TL bedelli çekin de içerisinde olduğu altı adet çekten oluştuğu ayrıca tutanak altında alınmış, uyuşmazlığın bu çeklerin istirdadına, bu talep kabul görmediği takdirde çeklerden ötürü borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olduğu tespit edilmiş, taraf vekillerinin tutanak altına imzaları alınmıştır. 6100 Saylı HMK’nun 140/3 fıkrası uyarınca tahkikat bu tutanak esas alınarak yürütülmek zorunda olduğundan, davalı yanın maddi hatanın düzeltilmesi kararına konu çekin dava konusu edilmediği yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.6100 Sayılı HMK’nun 304 maddesi; hükümdeki yazı ve hesap hatalarının mahkemece düzeltilmesine ilişkin olup, somut olayda ilk derece mahkemesinin 29/12/2019 tarihli ilk kararında davacı … San ve Tic Ltd Şti.’nin istirdat talebi toplam değeri, 29.939,00-TL olan dört adet çek yönünden kabul edilmiş, … çek nolu 5000,00-TL bedelli çek yönünden ise hüküm kurulmamıştır. Bu eksiklik hesap ve yazı hatası mahiyetinde olmayıp, HMK’nun 304 maddesine göre hüküm kurulmayan bir talebin hakkında tashih yolu ile hükme eklenmesi mümkün değildir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK’nun hükmün tavzihine ilişkin 305.maddesinin birinci fıkrası; bir hükmün cebrî icra yoluyla yerine getirilmesinde veya uygulanmasında tereddüt doğurabilecek diğer hâllerde; icraya konu olan hüküm bir eda davasına ait ise icrası tamamlanıncaya kadar, diğer durumlarda, yani tespit hükümlerinde veya inşaî hükümlerde ise uygulanması söz konusu olduğu sürece tavzih yoluna başvurulabilmesini öngörmüş, maddenin ikinci fıkrası ile tavzihin sınırları belirtilmiştir. Buna göre hüküm fıkrası ile taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar tavzih yolu ile değiştirilemez, sınırlandırılamaz veya genişletilemez. Şu halde ilk derece mahkemesi tarafından 29/12/2019 tarihli kararın hüküm fıkrasında hakkında istirdat hükmü kurulmayan çek ile ilgili tavzih yolu ile davalı aleyhine istirdat hükmü kurulması mümkün değildir. 6100 Sayılı HMK’na; 28/07/2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 7251 Sayılı Kanunun 27. Maddesi ile eklenen; “hükmün tamamlanması başlıklı 305/A maddesi; “Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.” hükmünü havidir. 6100 Sayılı HMK’nun, yukarıda yürürlük tarihi belirtilen 7251 Sayılı Kanunun 28 maddesi ile değişik “tavzih ve tamamlama usulü” başlıklı 306 maddesi; ” (1)Tavzih veya tamamlama, dilekçeye tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir. Dilekçenin bir nüshası, cevap süresi mahkemece belirlenerek karşı tarafa tebliğ edilir. Cevap, tavzih veya tamamlama talebinde bulunan tarafa tebliğ olunur.” (2) Mahkeme, cevap verilmemiş olsa bile dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir; ancak gerekli görürse iki tarafı sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için davet edebilir. (3) Mahkeme tavzih veya tamamlama talebini yerinde gördüğü takdirde 304 üncü madde uyarınca işlem yapar.” hükmünü havidir. İstinaf konusu 29/01/2020 tarihli kararın verildiği tarih itibariyle 6100 Sayılı Kanunun 305/A maddesi yürürlükte değildir ve 6100 Sayılı HMK’nun 448 maddesi uyarınca; usul hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır ve geçmişe yürümez. Bu nedenle mahkeme kararının HMK’nun 305/A fıkrası kapsamında değerlendirilmesi de mümkün değildir. İlk derece mahkemesi tarafından, 29/12/2019 tarihli karar henüz taraflara tebliğ edilmeden, davacılar vekilince 27/01/2020 tarihli tashih talepli dilekçenin sunulduğu, talebin vasıflandırılması görevinin mahkemeye ait olduğu, davacı talebinin esasen hüküm fıkrasında karşılanmayan talebin karşılanması amacıyla bir karar verilmesi mahiyetinde bulunduğu, HMK’nun 304 maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşılmıştır. 29/01/2020 tarihli karar yukarıda izah edildiği üzere 6100 Sayılı HMK’nun 304 ve 305 maddelerine aykırı olup, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmüş ve 29/01/2020 tarihli maddi hatanın düzeltilmesine yönelik ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nun kaldırılmasına, dairemizce 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b2 fıkrası uyarınca yeniden hüküm kurularak, davacı vekilinin 27/01/2020 tarihli dilekçesi ile ileri sürdüğü tavzih isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı vekilinin esas hakkında verilen karara yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesine geçildiğinde; 6102 Sayılı TTK’nun 792 maddesi uyarınca; çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Anılan yasal düzenlemeye göre; çek istirdadı davasında davacı istirdadını talep ettiği çekin yetkili ve meşru hamili olduğunu, çekin elinden rızası hilafına çıktığını ve çeki eline geçirmiş bulunan yeni hamilin çekin iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunu ispatla yükümlüdür. 6361 Sayılı Kanunun 9/2 fıkrası “faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez.” hükmünü amirdir. Aynı Kanunun 9/2 fıkrası ise; “bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmünü içermektedir. Dosya kapsamından; davalı ile dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 03/07/2013 tarihli 1.000.000,00-TL limitli faktoring sözleşmesi yapıldığı, … Şirketi’nin, … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye düzenlediği 27/06/2013 tarihli “Beton Santrali mobil 60 m3” açıklamalı KDV dahil 157.700,00-TL bedelli faturaya dayalı alacağına karşılık bu şirketten aldığını belirttiği dava konusu çekleri, davalı … Şirketi’ne 03/07/2013 tarihinde temlik ettiği tespit edilmiştir. Dava konusu çeklerden; davacı … San ve Tic Ltd Şti’nin lehdarı olduğu çekler; keşidecisi … San ve Tic A.Ş olan … Bankası Sefaköy Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 16/08/2013 keşide 31 tarihli 2.124,00-TL bedelli, keşidecisi … San ve Tic AŞ olan … bank Firuzköy Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 18/01/2014 keşide tarihli 8.920,00-TL bedelli, keşidecisi … San ve Tic AŞ olan … Bankası Perpa Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 11/01/2014 keşide tarihli 11.895,00-TL bedelli, keşidecisi … San ve Tic Ltd. Şti olan … Bankası Konya Şubesi’ne ait … hesap …çek numaralı 31/09/2013 keşide tarihli 5.000 TL bedelli, keşidecisi … San ve Tic Ltd. Şti olan … Bankası Konya Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 31/10/2013 keşide tarihli 5.000 TL bedelli, çekler olup, lehdarın cirosunun bulunduğu tüm bu çeklerde, ciro silsilesinin sırasıyla, … San. ve Tic Ltd. Şti.,… İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti., … Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, ciro silsilesinde görünüşte kopukluk bulunmadığı anlaşılmıştır. Dava konusu çeklerden; davacı …’nin lehdarı olduğu çek ise; keşidecisi … San. ve Tic A.Ş. olan … Bankası Perpa Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 18/01/2014 keşide tarihli 25.000,00-TL bedelli çek olup, lehdarın cirosunun bulunduğu çekte de, ciro silsilesinin sırasıyla, … San. ve Tic Ltd. Şti., …San. ve Tic. Ltd. Şti., … San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, ciro silsilesinde görünüşte kopukluk bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacılar vekili tarafından; dava konusu çeklerin 28/06/2013 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde, başka kambiyo senetleri ve teminat mektupları ile birlikte, davacıların iş yerinden çalındığı, çeklerin yetkili ve meşru hamilinin davacılar olduğu iddia olunmuş, davacı şirketlerin ticari defter ve kayıtları üzerinde mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemeleri neticesinde, davacıların çekleri doğrudan keşidecilerinden ticari ilişkiye istinaden aldıkları, çeklerin defterlerde kayıtlı oldukları tespit edilmiştir. Ankara 11 Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/158 esas, 2017/117 Karar sayılı kararı ile; davalı … Şirketi müşterisi … San. ve Tic. Ltd. Şti. Yetkilisi …’nun, işbu çek istirdadı davasının konusunu oluşturan çekleri, davacı şirketlerden çalındıktan sonra ele geçirdiği, çeklerin arkasına … San. ve Tic. Ltd. Şti. ve … San. Tic. Ltd. Şti. adına ciroları sahte ciro yaparak sahte ciro silsilesi ile çeklerin kendisine intikal ettiği görüntüsünü yarattığı, söz konusu çekleri factoring sözleşmesine karşılık temlik ederek menfaat temin etmek istediği gerekçeleri ile sanık … hakkında resmi evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından mahkumiyet kararı vermiş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi’nin 2018/2263 esas, 2019/518 karar sayılı 30/04/2019 tarihli ilamı ile, sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, resmi evrakta sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararına karşı yapılan istinaf başvurusu düzeltilerek esastan reddedilmiş, istinaf ilamının kesin nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Davacı şirketlerin ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi kök ve ek raporları ile kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı kapsamı nazara alındığında, davacı şirketlerin çeklerin yetkili ve meşru hamili oldukları, çeklerin ellerinden rıza hilafına çıktığı hususlarını ispat ettikleri anlaşılmıştır. Dosya kapsamına alınan Finansal Kurumlar Birliği yazı cevabı kapsamından; Birliğin kurulmasından önce “Faktoring Derneği” adı ile dernek olarak hizmet ettiği, davalı … Şirketi’nin de 23/10/2009 tarihinde derneğe üye olduğu, dernek tarafından 02/07/2013 tarihinde; bilgi verilmek üzere davacı şirketlerden çalındığı bildirilen çeklerin listesinin ve ilgili polis tutanağının e-mail aracılığı ile aralarında davalı Şirketi’n de bulunduğu dernek üyelerine gönderildiği tespit edilmiştir. Yazı ekinde örneği sunulan e-mail ve liste incelendiğinde, faktoring işleminin ve davanın konusunu teşkil eden altı adet çekin listede yer aldığı görülmüştür. Davalı tarafından; çeklerin çalıntı olduğunun, sözleşmenin imzalandığı ve çeklerin temlik alındığı 03/07/2013 tarihi itibariyle bilinmediği, ibraz sırasında anlaşıldığı, çeklerin toplam tutarının fatura tutarını aşmadığı, gerekli istihbari araştırmanın yapıldığı, çeklerin mevzuata uygun şekilde iktisap edildikleri, davalının iktisapta kötü niyetli ve ağır kusurlu olmadığı savunulmuş, tüm bu savunmalar istinaf sebebi olarak da ileri sürülmüştür. Dava konusu çeklerde, faktoring sözleşmesinin diğer tarafı olan … Şirketi yetkilisi … tarafından sahte ciro silsilesi oluşturulduğu, bu şekilde kendisini yetkili hamil gibi gösteren şirket yetkilisinin çekleri sözleşmeye istinaden davalı şirkete temlik ettiği hususları kesin delil mahiyetindeki ceza mahkemesi ilamı ile sabit olduğundan, bu çeklerin … Şirketi’ne, … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye düzenlenen 27/06/2013 tarihli 157.700,00-TL tutarlı fatura karşılığında verilmediği de sabit hale gelmiştir. Davalı Şirket’e üyesi olduğu dernek tarafından 02/07/2013 tarihl e-mail ile içerisinde dava konusu çeklerin de bulunduğu çalıntı çek listesinin gönderilmiş olması karşısında, davalının tevsik edici belge mahiyetindeki fatura ile çeklerde yer alan ciro silsilesinin birbiriyle uyumlu olması yetinmeyerek, çeklerin gerçek bir ticari ilişkiye dayalı olup olmadığı yönünden araştırma yapması zorunludur. Davalının, kendisine temlik edilen faturanın gerçek bir ticari ilişkiye dayanıp dayanmadığı ve dava konusu çeklerin bu faturadan doğan alacağa istinaden … Şirketi’ne verilip verilmediğine dair fatura borçlusu görünen … Şirketi’nden teyit aldığına, bu amaçla … Şirketi’ni aradığına ilişkin dosya kapsamına sunulmuş bir delil mevcut değildir. Davalı şirketin kendi müşterisinin beyanı ile yetindiği, ticari ilişkinin gerçekliği hususunda herhangi bir istihbari araştırma yapmadığı, maruz kalması muhtemel risklerin önlenmesi için gerekli tedbirleri almadığı ve bir faktoring kuruluşu olarak çeklerin iktisabında ağır kusurlu olduğu yönündeki mahkeme kabulü usul ve kanuna uygun olup, davalı yanın bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir(emsal nitelikte bkz. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/2425 Esas, 22017/7242 Karar Sayılı, 13/12/2017 tarihli; 2019/1215 Esas, 2019/2720 Karar sayılı, 08/04/2019 tarihli ilamları). İlk derece mahkemesince dava konusu çeklerden; keşidecisi … San ve Tic Ltd. Şti olan … Bankası Konya Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 31/09/2013 keşide tarihli 5.000 TL bedelli çek ile ilgili esas hakkında herhangi bir hüküm kurulmadığı, davacı yanın bu yöndeki tashih talebinin kabul edilerek, çekin 29/01/2020 tarihli karar ile hüküm fıkrasına eklendiği, ancak dairemizce anılan kararın kaldırılması ve talebin reddi gerektiği sonucuna ulaşıldığı anlaşılmıştır. Yukarıda izah edildiği üzere iş bu çek yönünden toplanacak delil ve yapılacak başkaca tahkikat işlemi bulunmadığı ve çekin istirdadı koşullarının oluştuğu tespit edilmiştir. Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davalı tarafın 29/01/2020 tarihli maddi hatanın düzeltilmesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, 29/01/2020 tarihli maddi hatanın düzeltilmesine yönelik ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nun 355, 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak, davacının tashih talebinin reddine yönelik dairemizce hüküm kurulmasına; davalı vekilinin ilk derece mahkemesinin 12/12/2019 tarihli, 2014/863 Esas 2019/959 karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun usulen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dairemizce 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurularak dava konusu tüm çekler bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmış, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
A) Davalı vekilinin ilk derece mahkemesinin 2014/863 esas, 2019/959 karar sayılı 29/01/2020 tarihli maddi hatanın düzeltilmesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kararın 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak; 1-Davacı vekilinin 27/01/2020 tarihli maddi hatanın düzeltilmesi isteminin REDDİNE,
B)Davalı vekilinin ilk derece mahkemesinin 2014/863 esas, 2019/959 karar sayılı 12/12/2019 tarihli kararına yönelik istinaf başvurusunun usulen kabulü ile kararın 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak; 1-Davacı … Tutkal Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin davasının KABULÜNE; Dava konusu; keşidecisi … San ve Tic A.Ş olan … Bankası Sefaköy Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 16/08/2013 keşide 31 tarihli 2.124,00-TL bedelli, keşidecisi … San ve Tic AŞ olan … bank Firuzköy Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 18/01/2014 keşide tarihli 8.920,00-TL bedelli, keşidecisi … San ve Tic AŞ olan … Bankası Perpa Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 11/01/2014 keşide tarihli 11.895,00-TL bedelli, keşidecisi … San ve Tic Ltd. Şti olan … Bankası Konya Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 31/09/2013 keşide tarihli 5.000,00-TL bedelli, keşidecisi … San ve Tic Ltd. Şti olan … Bankası Konya Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 31/10/2013 keşide tarihli 5.000,00-TL bedelli çeklerin TTK’nun 792 maddesi uyarınca davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine, 2-Davacı …’nin davasının KABULÜNE; Dava konusu, keşidecisi … San. ve Tic A.Ş. olan … Bankası Perpa Şubesi’ne ait … hesap … çek numaralı 18/01/2014 keşide tarihli 25.000,00-TL bedelli çekin, TTK’nun 792 maddesi uyarınca davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN; 3-Dairemiz karar tarihi itibari ile Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.957,81-TL nispi karar harcından, davacılar tarafından yatırılan 988,75-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.969,06-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 4-Davacılar tarafından yargılamada sarf edilen; 988,75-TL peşin harç, 24,30-TL başvuru harcı, 1.769,00-TL, posta, tebligat ve bilirkişi ücreti toplamı, 2.782,05-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 6-Davacı … Tutkal Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap edilen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 7-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap edilen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 8-Artan gider avansı bulunduğu takdirde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 8-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 9-Dairemiz karar tarihi itibari ile Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.957,81-TL harçtan, istinaf eden davalı tarafından yatırılan 904,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.053,81-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,10-Davalı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 1-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 12-Artan gider avansı olması halinde, yatıran tarafa iadesine, 13-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/11/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.