Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/986 E. 2022/1046 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/986 Esas
KARAR NO: 2022/1046 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/12/2019
NUMARASI: 2016/804 Esas 2019/1285 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Alım Satım)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin Hatay ili Dörtyol İlçesinde kırtasiye işletmecisi olduğunu, davalılar ile ders kitabı alım satımı hususunda ticaret yaptığını, ancak davalı şirketler tarafından hazırlanan ve satılan kitaplara 668 sayılı KHK gereğince Dörtyol Kaymakamlığı tarafından el konulduğunu, davalılar tarafından basılan ve satılan müvekkili nezdindeki birçok kitabın satışının yasaklanarak kitaplara el konulduğunu, kitaplar karşılığında davalı …’a verilen dava dilekçesinde belirtilen ve keşidecisinin davacı olduğu her biri 25.000,00 TL bedelli 4 adet çek ile davalı …’a verilen ve dava dilekçesinde belirtilen her biri 10.000,00 TL bedelli 2 adet çek bulunduğunu, el koyma işlemi sonrasında müvekkili tarafından davalılara çeklerin iade edilmesinin ihtar edildiğini, ancak sonuç alınamadığını, verilen çekler nedeniyle müvekkilinin haksız icra takiplerine maruz kalma riski bulunduğunu, el konulan kitapların hazırlık ve yardımcı kaynak kitaplar olması nedeniyle kitaplar ile terör ilişkisi bulunduğunun tespitinin mümkün olmadığını, el konulan kitapların hukuki sorumluluğunun tamamen davalı şirketlere ait olduğunu, müvekkilinin kusuru olmaksızın el konulmuş kitaplar nedeniyle tüm zararını davalı satıcılardan isteme hakkı bulunması sonucunda çek bedellerinden sorumlu olmadıklarını belirterek davalılara verilmiş olan toplam 6 adet çek nedeniyle müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … ANONİM ŞİRKETİ vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin 668 sayılı KHK’nın 2.maddesi ile kapatılmış olduğunu, söz konusu hükümde piyasadaki eserlerin toplatılmasına ilişkin bir ibare bulunmadığını, buna rağmen Dörtyol Kaymakamlığı tarafından kitapların toplatıldığını, toplatılan kitaplar arasında başka yayın evlerinin kitapları bulunmasına rağmen tümünün davalı şirketlere aitmiş gibi yargı oluşturulduğunu, 670 sayılı KHK gereğince müvekkilinden talep edilebilecek tüm hak ve alacakların maliyeye geçtiğini, bu nedenle müvekkilinin elindeki çekleri iade hak ve yetkisinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … ANONİM ŞİRKETİ vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili hakkında herhangi bir kapatma veya tedbir kararı bulunmadığını, Dörtyol Kaymakamlığı tarafından icra edilen el koyma işleminin hukuka aykırı olması nedeniyle iptal edilmesi gerektiğini, müvekkilinin diğer davalı ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığını, İstanbul Anadolu 10.Sulh Ceza Mahkemesinin 2015/2903 D.İş sayılı kararı ile müvekkilinin de aralarında bulunduğu … A.Ş ile holding bünyesindeki firmalara kayyım ataması yapıldığını, müvekkilinin atanmış kayyımlar tarafından yönetildiğini, tüm bunlara rağmen satışı yapılmış kitaplara el konmasının hukuka aykırı olduğunu, el koyma kararında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacının zararını kusurlu idareden talep etmesi gerektiğini, öte yandan haksız olmamasına rağmen müvekkili tarafından 04/10/2016 tarihinde davacı tarafından keşide edilmiş olan çeklerden … çek no.lu çek ile … çek no.lu çeklerin davacıya iade edildiğini, dava dilekçesinde belirtilen 10.000,00 TL tutarlı 2 adet çekin ise müvekkili ile bir ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … ünvanlı şirkete KHK ile kayyım atanmasına karar verildiği, şirketin TMFS’ye devredildiği, söz konusu şirketin 27/07/2016 tarihinde yayınlanan 668 sayılı KHK’nın 2.maddesi uyarınca kapatılmasına karar verildiği, bu nedenle davalı şirketin hazineye devredilmiş olduğu anlaşılmakla bu şirket bakımından temsil yetkisi bulunan hazinenin davaya dahil edilmesi sağlanarak yargılamaya devam olunmuştur. Davalı Hazine vekili, 670 sayılı KHK’nın 5.maddesi uyarınca açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 10/12/2019 tarih ve 2016/804 Esas – 2019/1285 Karar sayılı kararında; “…Tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalılar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalılar tarafından davacıya kitap satışı yapıldığı, davacı tarafından davalılara kitap satış bedelleri karşılığında dava dilekçesinde nitelikleri belirtilen toplam 6 adet çek verildiği, davalılar tarafından basımı ve satışı yapılan kitaplara KHK hükümleri gereğince el koyma ve toplatma kararı verildiği, bu kararlar kapsamında Dörtyol Kaymakamlığı tarafından söz konusu kararın infazı sureti ile kitaplara el konularak muhafaza altına alındığı anlaşılmaktadır.Öncelikle davalı … (…) aleyhine açılan dava bakımından yapılan değerlendirmede; söz konusu davalı şirketin 27/07/2016 tarihinde yayınlanan 668 sayılı KHK’nın 2.maddesi gereğince kapatıldığı, 29/10/2016 tarihinde yayınlanan 675 sayılı KHK’nın 16.maddesi gereğince, KHK hükümleri ile kapatılan gerçek ve tüzel kişiler aleyhine açılmış bulunan davalar hakkında dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verileceği hususunun düzenlendiği anlaşılmakla, söz konusu KHK hükmü gereğince davalı … (…) aleyhine açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı … aleyhine açılan dava bakımından yapılan değerlendirmede ise; yukarıda da belirtildiği üzere davalı tarafından davacıya kitap satışı yapıldığı, davacı tarafından satış bedeli karşılığı her biri 25.000,00 TL bedelli 4 adet çek verildiği, sonradan yürürlüğe giren KHK hükümleri gereğince satışı yapılan kitaplar hakkında el koyma ve toplatma kararı verilerek bu kararların infaz edildiği, dolayısıyla davacı tarafından verilen çeklerin bedelsiz kaldığı, satışı yapılan kitapların el konularak toplanmasında davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, el koyma ve toplatma işleminin davalı şirketin FETÖ terör örgütünün finansmanı kapsamında değerlendirilmesi suretiyle yapıldığı, dolayısıyla el koyma ve toplatma işleminin davalı şirketin kusurundan kaynaklandığı, dava konusu edilen 4 adet çekten … ve … numaralı çeklerin yargılama sırasında davalı tarafından davacıya iade edilmek sureti ile bu çekler yönünden davanın konusuz kaldığı, ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya verilmiş olan … ve … numaralı çekler yönünden ise davacının davalıya borçlu olmadığı, yargılama sırasında çek bedellerinin ödenmiş olması nedeniyle bu çeklere yönelik davanın istirdat davasına dönüştüğü sonucuna varılarak …”gerekçesi ile, 1-Davalı … Tic. A.Ş ünvanlı şirket ile bu şirkete kayyım atanması nedeniyle yasal hasım konumunda olan davalı Hazine aleyhine açılan davanın 675 sayılı KHK’nın 16.maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE, 2-Davalı … Tic. A.Ş aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE, 3-Davacının … Dörtyol Şubesine ait … çek nolu, 30/09/2016 keşide tarihli ve 25.000,00 TL bedelli, keşidecisi … olan 1 adet çek ile … Dörtyol Şubesine ait … çek nolu, 30/11/2016 keşide tarihli ve 25.000,00 TL bedelli, keşidecisi … olan 1 adet çek nedeniyle davalı … Tic. A.Ş’ne borçlu olmadığının TESPİTİNE, 4-Her iki çekin bedelinin yargılama sırasında tahsil edildiği anlaşılmakla çek bedelleri toplamı olan 50.000 TL’nin davalı … Tic. A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine, 5-… Dörtyol Şubesine ait … çek nolu, 30/10/2016 keşide tarihli ve 25.000,00 TL bedelli, keşidecisi … olan 1 adet çek ile … Dörtyol Şubesine ait … çek nolu, 30/12/2016 keşide tarihli ve 25.000,00 TL bedelli, keşidecisi … olan 1 adet çekin davacıya davalı tarafından iade edildiği anlaşılmakla, bu çekler yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş ve karara karşı davalı … ANONİM ŞİRKETİ vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … ANONİM ŞİRKETİ vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkilİ şirketİN, halihazırda TMSF yönetiminde olup İstanbul Anadolu 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 17.11.15 tarihli ve 2015/2903 D. İş sayılı kararı mucibince, müvekkilİ şirketin de aralarında bulunduğu … A.Ş ve Holding bünyesindeki firmalara ve iştiraklere, söz konusu şirketlerin FETÖ/PDY kapsamında ve bu şirketlerin söz konusu örgütün kontrolü altında yönetildiği şüphesiyle yönetim kurulu organın yerine geçecek şekilde kayyım ataması yapılmış bir şirket olduğunu, ancak söz konusu atamanın yapılmasından itibaren şirketler milli bir bakış açısıyla terör örgütünün iç ve dış tüm bağlantılarını çökertmeye dönük tüm önlemler alındığı, gerekli iş ve işlemler yapıldığı, üretilen tüm mallar da bu anlayış kapsamında üretildiğini, Davacı ile müvekkili şirket arasında akdedilen sözleşme gereği 30.10.2016 keşide tarihli … nolu … Dörtyol Şubesine ait ve 25.000,00 TL bedelli çek, … çek nolu 30.12.2016 keşide tarihli 25.000,00 TL bedelli çeklerinin karşı tarafa, davalı müvekkili şirketin malları ayıplı veya yasaklı olmamasına yani müvekkili haksız olmamasına karşın, piyasada çıkan asılsız karalama kampanyalarından davacı tarafın da olumsuz yönde etkilenmiş olması durumundan dolayı bir iyiniyet göstergesi olarak iade edildiğini, ancak dava konusu diğer iki çek olan … nolu 30/09/2016 keşide tarihli ve 25.000,00 TL bedelli, ve … çek nolu 30/11/2016 keşide tarihli ve 25.000,00 TL bedelli çekler açısından böyle bir durum söz konusu olmadığını, Söz konusu ilk derece mahkemesi kararı, salt davacının beyanları üzerine kurulu bir karar olduğunu, ilk derece mahkemesi ne davalı müvekkili şirket nezdinde tutulan defter ve evrakların incelenmesi, ne de diğer delillerin toplanması işlemlerini gerçekleştirdiğini, defter ve evraklar incelendikten sonra tutulacak bilirkişi raporu davaya ışık tutabilecek idiyken ilk derece mahkemesi bunları göz önüne almaksızın, salt davacı yanın beyanlarına dayalı, tarafsızlık ve adalete aykırı bir hüküm kurduğunu, davacı yanın beyanlarına dayalı hüküm kurarken de vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin gerekçesiz ve hakkaniyete ve emredici hükümlere aykırı şekilde davalı müvekkile yükletilmesi yerinde olmadığını, İlk derece mahkemesi yaptığı yargılama sonunda davacının sözleşmeyi feshinde davacıyı haklı veya haksız bulmadığını, ilk derece mahkemesinin davanın esasına yönelik herhangi bir karara varmaksızın, yukarıda sözü edilen çeklerin davacıya, davalı müvekkilinin borçlu olmadığı halde ödediğinden iade etmiş olmasını araştırmaksızın, davacı yana vekalet ücretinin ödenmesine ilişkin karar hukuka aykırı olduğunu, Öncelikle belirtmek gerekir ki 675 Sayılı KHK m.16/f.3 hükmü olan ” 20/07/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla ülke genelinde ilan edilen OHAL kapsamında yürürlüğe konulan KHL’lar gereğince kapatılan kurum,kuruluş,özel radyo, ve televizyonlar,gazete,dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17/08/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı KHK madde 5 gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir” 6100 sayılı HMK m.114/f.2’de özel dava şartının kanunlarla getirilebileceği düzenlenmiş olup bu özel dava şartı 670 sayılı KHK ile getirilmiş olduğundan adı geçen davalı aleyine açılan davada 670 sayılı KHK madde 5 hükmü uyarınca dava şartı bulunmadığından davanın reddi gerekmekte olduğunu, ancak yukarıda belirtilen istinafa konu olan söz konusu kararı veren mahkeme davayı usulden reddetmediği, esasa girerek yanlış ve adaletsiz bir karar verdiğini, iş bu dilekçe ekinde sunmuş oldukları Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen karar da bu iddialarını desteklemekte olduğunu, Davacı dava dilekçesinde her ne kadar davacının kitapların gönderilmesi yönünde müvekkili şirketten talepte bulunduğunu ancak bu taleplerinin karşılıksız kaldığını belirtmiş olsa da bu beyanı hakikatten vareste olduğunu, Olayın aslının; müvekkili şirket kayyım atamasından sonra basiretli tacir gibi hareket ederek işbu bahsedilen kitapları teslim için davacıyla temasa geçmiş olsa da davacı kitapları almada dava dilekçesinde belirttiği haklı olmayan sebeplerle kaçınmış ve temerrüde düştüğü. (TBK m.106) hususu olduğunu, Davacı yanın belirttiği MEB tarafından yasaklı kitap ve kaynak olma hususu gerçeği yansıtmadığını, iş bu dilekçe ekinde de sunmuş oldukları üzere Savcılık tarafından MEB’e yazılan müzekkerede de görüldüğü üzere müvekkili şirket nezdinde davacı yana gönderilmiş olan basılı kitaplar konusunda herhangi bir yasaklılık kararı olmadığını, işbu ürünler özelinde de bu yönde herhangi bir tespit olmadığını, dolayısıyla mallar davacının bahsettiği üzere ayıplı olmadığından menfi tespit davası açılamayacağını, davacının bu hususta beyan ettiği mağduriyeti müvekkili şirketten kaynaklanmadığını, müvekkili şirkete hiçbir şekilde kusur atfedilemeyeceğini, Sözleşme karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla kurulmuş ve geçerli olduğunu, dolayısıyla davacının çek iptali talebi yerinde değilken davalı müvekkilinin kusuru olmaksızın yaşanan olaylarda davacı yana iyiniyet kaidesince iade etmiş bulunduğu çeklerden dolayı esas hk karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararda müvekkili aleyhine, davacı yana ödenmesine karar verilen toplam 50.000,00 TL bedelli iki adet çeklerin tutarları, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin kararın bozularak, vekalet ücretine takdire yer olmadığı ve yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etme gereği hasıl olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak talep doğrultusunda karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, menfi tesbit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece,1-) Davalı … Tic. A.Ş ünvanlı şirket ile bu şirkete kayyım atanması nedeniyle yasal hasım konumunda olan davalı Hazine aleyhine açılan davanın 675 sayılı KHK’nın 16.maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, 2-) Davalı … Tic. A.Ş aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, karar verilmiş ve karara karşı davalı … anonim şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekilinin delilleri toplanmadan bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verildiğine yönelik istinaf sebebi incelendiğinde, Davacı taraf, dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle davaya konu 30/09/2016 keşide tarihli 25.000,00-TL bedelli 30/10/2016 keşide tarihli 25.000,00-TL bedelli 30/11/2016 keşide tarihli 25.000,00-TL bedelli ve 30/12/2016 keşide tarihli 25.000,00-TL bedelli çeklerden dolayı davacının davalı … Tic.A.Ş.’ye borçlu olmadığının tespiti yine davaya konu 30/10/2016 keşide tarihli 10.000,00-TL bedelli, 30/12/2016 keşide tarihli 10.000,00-TL bedelli çeklerden dolayı davacının davalı … Tic.A.Ş.’ye borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup davacı vekili daha sonra mahkemeye sunmuş olduğu 11/11/2016 tarihli dilekçesiyle davaya konu 30/10/2016 keşide tarihli … çek nolu 25.000,00-TL bedelli , 30/12/2016 keşide tarihli … çek nolu ve 25.000,00-TL bedelli çeklerin iade edildiğini, davaya konu 30/09/2016 keşide tarihli … çek nolu ve 25.000,00-TL bedelli çek ile 30/10/2016 keşide tarihli … çek nolu ve 10.000,00-TL bedelli çeklerin ise ödenmiş olması nedeniyle bu iki çek yönünden davanın istirdat davasına dönüştüğünün bildirildiği, yine en son davacı vekili tarafından sunulan 20/03/2018 tarihli dilekçe ile sonuç olarak davaya konu davalı … A.Ş ‘ye verildiği bildirilen … çek nolu 25.000 TL , … nolu 25.000 TL bedelli çekler ile diğer davalıya verildiği bildirilen … çek nolu 10.000 TL , … nolu 10.000 TL ‘lik toplamda 70.000 TL ‘lik çeklerin ödenmiş olduğu ve davaya istirdat davası olarak devam ettiklerinin bildirdikleri anlaşlmıştır. Davalı … Vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın konsinye aldığı ürünlerin bir kısmını henüz satmadığını, davacı tarafın satışı yapılmayan bu ürünler için dava açtığını, dava konusu çeklerden 2 adedini davacıya iade ettiğini, diğer davalıya verilmiş çeklerle müvekkilinin ilgisinin olmadığını, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 21/09/2016 tarihli dilekçe ile, Dörtyol Kaymakamlığı tarafından el konulan el koyma tutanağında davalı …’ın isminin bulunmadığını ancak, el koyma tutanağında el konulan …na ait kitapların satış ve dağıtımının … tarafından yapıldığını, buna dair fatura örneğini sunduğunu belirtmiştir. Mahkemece 27/03/2018 tarihli duruşmanın 5 nolu ara kararı uyarınca, davaya konu çeklerle ilgili olarak ödemesi yapıldığı ve kırtasiyede el konulduğu bildirilen kitaplarla ilgili davalı tarafça düzenlenmiş faturaların dava konusu çeklerle ilişiklendirilmek suretiyle birer suretinin sunulması için davacı vekilini 2 haftalık süre verilmiştir. Davacı vekili ara arar uyarınca uyap sisteminden 30/04/2018 tarihinde gönderdiği dilekçe ile, dava dilekçesi ekinde sunulan fatura suretleri davalı şirketlerle yapılan ticari ilişkileri ortaya koymak maksadıyla sunulduğunu, davalı şirkete verilen çeklerin münhasıran dilekçe ekinde sunulan faturaların finansal karşılığı olmadığını, davalı şirketlere öncelikle avans olarak verilen ve karşılığında kitap ve eğitim dökümanı alınmasının söz konusu olduğunu, davalı şirketlerle cari hesap şeklinde çalışılmış olması nedeniyle sunulan faturalar dışında da birçok kitap alındığını beyan etmiştir. Mahkemece 27/03/2018 tarihli duruşmanın 7 nolu ara kararı uyarınca; Dörtyol Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmak suretiyle;davacıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bir mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle davacıya ait ticari defter ve kayıtlarda dava konusu çeklerle ilgili ne gibi kayıtların olduğu, davalı tarafça davaya konu edilen ve muhafaza altına alındığı bildirilen kitaplarla ilgili olarak düzenlenen faturalar var ise, her bir davalı için kayıtlar ayrı ayrı incelenmek suretiyle bu yönde davacı defterlerinde ne gibi kayıtların bulunduğu, davacının davalılarla olan alacak borç ilişkisinin ne şekilde defterlere yansıdığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması için talimat yazılmasına karar verildiği halde, talimatın yazılmadığı ve bu ara karardan da vazgeçilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, el konulan kitaplardan hangilerinin davalı … tarafından davacıya satıldığı, el konulan kitaplara ait faturaların ibrazı sağlanarak faturaların ve dava konusu …’ye verilen çeklerin taraf ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise ne şekilde kayıtlı olduğu, davalı … tarafından davacıya satılan ve el konulan kitapların bedelinin dava konusu çeklerle davalıya ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise ne şekilde ödendiği ve davacının davalılarla olan alacak borç ilişkisinin ne şekilde defterlere yansıdığı hususunda tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp bilirkişi raporu alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir.HMK.nın (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … ANONİM ŞİRKETİ’nin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/12/2019 tarih ve 2016/804 Esas 2019/1285 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/06/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.