Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/960 E. 2020/779 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/960 Esas
KARAR NO: 2020/779 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 15/05/2020
DOSYA NUMARASI: 2020/167 Esas
DAVA: Zayi Nedeniyle çek İptali
KARAR TARİHİ: 09/07/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin keşidecisi, … A.Ş’nin lehtarı olduğu … İmes Sanayi şubesine müzekkere yazılarak … Hesabına ait … Seri Numaralı 15/05/2020 Keşide Tarihli ve 90.000,00 Tl Bedelli çekin , lehtarın teslim edeeceği mallar karşılığında düzenlendiğini ; … kargo vasıtasıyla gönderildiğini , ancak kargo şirketinde kaybedildiğini ya da çalındığını belirterek, çeklerin 3. Şahısların eline geçmiş olduğunu, ifade etmiş ; Zayi nedeniyle çek iptali ve çeke ödemeden men yasağı konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi 15/05/2020 tarih ve 2020/167 Esas sayılı ara kararında; “…İş bu ihtiyati tedbir talebi açılan bir dava ile istenmiş olup ; Açılan davanın TTK 818/s maddesi yollamasıyla TTK 757 ve devamı gereğince açılan zayi nedeniyle iptal davası olduğu ; bu tür dava için ön koşulun çekin kaybolup kimde bulunduğunun belli olmaması olduğu, dava dilekçesinde açıkça çekin 3. Şahısın elinde olduğunun yazılı olduğu, bu nedenle çekin kayıp olmadığı, artık bir şahsın elinde bulunduğu ; Bu nedenle hasımsız olarak zayi nedeniyle iptal davası açılamayacağı, açılacak davanın çekin istirdatı davası olduğu ve çek kimin elindeyse onun aleyhine açılmasının gerektiği , dolayısıyla ihtiyati tedbirinde çeki elinde bulunduran ve davacı yan ca bilindiği anlaşılan kişi ya da kişilerin hasım gösterilmesi suretiyle istenmesi gerekir. Çek bilinen bir 3. Şahsın elindeyken hasımsız olarak ihtiyat tedbir kararı verilemeyeceğinden , talebin reddine karar vermek gerekmiştir… ” gerekçeleri ile; “1-Davacı tarafın talep ettiği ihtiyati tedbir niteliğindeki ödemeden men yasağı talebinin dosya üzerinde yapılan incelemeyle ve iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olarak verildi,” karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkili Şirket Endüstriyel Ürünler alanında faaliyet gösteren ve binlerce müşterine hizmet veren bir firma olduğunu, …A.Ş.ise Müvekkiline mal tedariki yapan firma konumunda olduğunu, Müvekkilin Tedarikçi …A.Ş.’den satın almış olduğu mallara karşılık oluşan cari borcuna karşılık … A.Ş. adına düzenlenmiş, … İmes Sanayi Şubesi … Hesabına ait … Seri Numaralı 15/05/2020 Keşide Tarihli ve 90.000,00 Tl Bedelli Çeki keşide ederek COVİD-19 sebebiyle 02/04/2020 tarihinde … Dağıtım Hizmetleri A.Ş.(… Kargo)’ye teslim ettiğini, Tedarikçi …A.Ş.’nin adresi … Mah. … Cad.No…. … Esenyurt/İstanbul olup bahsi geçen çek … Kargonun bu adrese bakan şubesinde(Kıraç/Esenyurt Şubesi) kaybolduğunu, çalındığını veya başka bir sebeple …A.Ş.’ye teslim edilmediğini, İlk derece mahkemesi kararının eksik bir inceleme neticesinde verildiğini, çekin lehdarı belli olmasına rağmen çek lehdarın eline geçmeden kaybolduğunu, çeki elinde bulunduran 3.şahsın belli olmadığını, dolayısıyla çekin eline geçmediği lehdara veya kim olduğu belli olmayan 3.şahıs aleyhinde istirdat davası açılmasının mümkün olmadığını, Her ne kadar çekin kimin elinde olduğu davacı yanca bilindiği yönünde bir gerekçe yazılmışsa da işbu gerekçenin dilekçelerine uygun olmadığını, çek kargoda kaybolduğundan veya çalındığından kimin elinde olduğunun belli olmadığını, çek lehdara verilmeden kaybolduğundan lehdar hiçbir sorumluluk kabul etmemekte olup çeke konu alacağını haricen müvekkilinden tahsil ettiğini, dolayısıyla ödemeden men yasağı verilmediğinde müvekkili kaybolan çekten dolayı ikinci kez ödeme yapmak durumu ile karşı karşıya kaldığını, Yerel Mahkemece ödemeden men yasağına ilişkin verilen red kararı açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili açısından hak kaybına neden olduğunu, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi ara kararının yapılacak istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, zayi nedeniyle çek iptali davasında ödemeden men kararı verilmesi yönünde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. TTK’nın 818/1-s maddesi yollaması ile çekler hakkında uygulanacak olan TTK’nın 757/1 maddesinde ‘ İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.’ hükmü düzenlenmiştir. TTK’nun 757 vd. maddelerinde yer alan kambiyo senedinin zayi nedeni ile iptal davası, iradesi dışında kambiyo senedi elinden çıkan kişiye kambiyo senedi yerine mahkemeden alacağı zayi kararını ibraz sureti ile TTK’nun 739. maddesinde düzenlenen hamilin ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırma amacı taşıyan bir başka deyişle zayi ettiği kambiyo senedini ibraz edemeyen hamile, keşideciye karşı senet yerine geçecek olan zayi kararını ibraz sureti ile keşidecinin ödeme yapmasını sağlayan hukuki bir olanaktır. Kıymetli evrakta hakkın çeke bağlı olması nedeniyle, çekin zayi edildiği durumlarda, çeke bağlı hakkın çeksiz de ileri sürülebilmesi için TTK 651.ve 652.maddelerinde hamile iptal davası açma hakkı getirilmiştir. İptal kararı alan hamil hakkını çek olmadan ileri sürebilecek ya da borçludan yeni bir senet tanzim edilmesini isteyebilecektir. Somut dava da, davacının hesap sahibi (keşideci) konumunda olduğu ve meşru hamil (alacaklı) sıfatı bulunmayan keşidecinin böyle bir dava açamayacağı ve açılan davaya bağlı ihtiyati tedbir talep edemeyeceğinden mahkemece ödeme yasağı konulması yönündeki tedbirin reddi kararı yerinde olup davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcı, davacı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/07/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-f ve HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.