Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/947 E. 2020/784 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/947 Esas
KARAR NO: 2020/784 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 03/06/2020
TARİH: 2019/891 Esas (Derdest Dava Dosyası)
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/07/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, dava konusu alacağın deniz alacağı olduğundan bahisle dava konusu gemi üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, 6102 sayılı TTK m. 1352 ve devamı maddelerinde deniz ticaretinden kaynaklanan alacaklara ilişkin ihtiyati haciz işlemleri ile ilgili özel hükümler getirildiğini, bu nedenle ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1100 D.İş, 2017/1099 sayılı kararında görüleceği üzere davacı tarafın kendi kendine göndermiş olduğu paralar ile müvekkilinin gemisini tutuklamaya çalıştığını, işbu davaya konu edilen diğer davalı …’e … şirketi tarafından kredi olarak verildiği iddia olunan alacakların bir başka davanın konusu olduğunu, dilekçe ekinde sunulan karardan da anlaşılacağı üzere Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından geminin yalnızca 32.400,00 USD bedel yönünden ihtiyaten haczine karar verildiğini, fazlaya ilişkin taleplerin reddedildiğini, söz konusu karardan da anlaşılacağı üzere ihtiyati haciz talep eden vekilinin müvekkili … ile …’in gemi satın almak amacıyla … ve … isimli firmaları kurduğunu, müvekkili …’nın gemileri satın almak İçin tüm bedelleri ödediğini ve fakat diğer ortak … tarafından gemiye ilişkin hesapları vermediğinden bahisle seferden men talep edildiğini ve bu dosyanın sulh ile sonuçlandığını, görüleceği üzere yaklaşık 1 yıl evvel gemilerin alınması için paranın … tarafından verildiği bizzat avukat tarafından iddia edildiğini, Ünye Mahkemelerine başvuru yapılırken delil olarak sunulan banka transfer dekontlarında yazan referansların kötü niyetli bir şekilde tercüme edilmediğini, zira dekontta başka bir tarihli sözleşmeye atıf olduğunu, bu sözleşmenin karşı tarafça hiçbir zaman sunulmadığını, müvekkilinin kirli bir oyunun içerisine düştüğünü, karşı tarafın ve vekilinin durumu çok çok iyi bildiğini, 05.02.2019 tarihli dilekçe ekinde sunulan banka kayıtlarının da bunu destekler nitelikte olduğunu, karşı tarafın kendi kendine göndermiş olduğu paralar ile müvekkilinin gemisinin tutuklanmaya çalışıldığını, …’un bu şirketlerin sadece müdürü olduğunu, …’un Azeri yatırımcıların Türkiye’de işlerini yapan ve onlar adına işleri takip eden denizcilik uzmanı olduğunu, zira TTK m. 1369 ‘da açıkça başka bir firmaya gönderilen paralar için başka bir firmanın gemisinin hangi koşulda olursa olsun tutuklanamayacağına dair amir hüküm bulunduğunu beyanla, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 03/06/2020 tarih 2019/891 Esas (Derdest Dava Dosyası) ara karar sayılı kararında; “Yapılan incelemeye göre, davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan alacak davası öncesinde, alacağın teminine yönelik olarak Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Denizcilk İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla)’nin 2018/154-155 D.İş esas ve karar sayılı, 15/11/2018 günlü kararı ile dava konusu PANAMA limanına kayıtlı, … IMO numaralı … isimli gemi hakkında ihtiyati haciz kararı alınarak, Ünye İcra Dairesinin ihtiyati haciz kararının infazı gereğince Ünye Liman Başkanlığı nezdinde bağlanmış olduğu, mahkememizce dava konusu alacağın deniz alacağı olduğundan görevli mahkemenin Deniz İhtisas Mahkemesi olması sebbeiyle verilen 2018/254 esas, 2019/151 karar sayılı, 06/02/2019 günlü görevsizlik kararına karşı yapılan istinaf talebi sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2019/625-647 esas ve karar sayılı 02/05/2019 günlü ilamı ile dava konusu alacağın, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 1352. maddesi kapsamında öngörülen deniz alacağı olmadığından mahkememizce verilen görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin ilgili esas ve karar sayılı ilamı ile dava konusu alacağın deniz alacağı olmadığının anlaşıldığı, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun ”İhtiyati haciz”, ”1. Deniz alacakları” başlıklı 1352. maddesinde nelerin deniz alacağı olduğu açıklanmıştır. ”2. İhtiyati haciz isteyebilme hakkı” başlıklı 1353. maddede ‘’(1) Deniz alacaklarının teminat altına alınması için, geminin sadece ihtiyati haczine karar verilebilir. Bu alacaklar için gemi üzerine ihtiyati tedbir konulması veya başka bir surette geminin seferden menedilmesi istenemez. (2) Akdî veya kanuni bir rehin ile teminat altına alınmış deniz alacakları hakkında da birinci fıkra hükmü uygulanır. (3) Deniz alacaklarından başka alacaklar için gemi hakkında ihtiyati haciz kararı verilemez.’’hükmü bulunmaktadır. Açıklanan kanun maddeleri dikkate alındığında deniz alacağı olmayan dava konusu alacak için dava konusu gemi üzerine ihtiyati haciz konulamayacağı gibi ihtiyati tedbir kararı da verilemez. Her ne kadar davacı vekili alacağın deniz alacağı olduğundan bahisle dava konusu gemi üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de dava konusu alacağın deniz alacağı olmadığı anlaşılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Kaldı ki davacının ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir talebinde bulunması da HMK’nin 390/3.maddesine aykırıdır. Adı geçen maddeye göre: Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. İhtiyati tedbir uyuşmazlık konusu malvarlığı hakkında verilebilir. Davacının ihtiyati tedbir talep ettiği davalı malvarlığı uyuşmazlık konusu olmadığına göre ihtiyati tedbir kararı verme koşulları oluşmamıştır. Davacı vekilinin aynı sebeplere dayalı olarak talep etmiş olduğu ihtiyati tedbir talebi 17/12/2019 günlü ara kararla reddedilmiş olup, bu tarihten sonra ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirecek hukuki başka bir sebepte ortaya konulmamıştır. …”gerekçesi ile, Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, karar verilmiş, karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, ilk derece mahkemesi tarafından, talebin reddine karar vermesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini, Mahkemece, Bölge Adliye mahkemesi kararından sonraki yargılama aşamasında toplanan delillerin ve en önemlisi alınan bilirkişi raporunun dikkate alınmadığını, ihtiyati haciz/tedbir kararlarınin dosyada gelişme oldukça yargılamanın her aşamasında ileri sürülen ve her aşamada değerlendirlmesi gereken karar olduğunu, Dosyaya sunulan 11.05.2020 tarihli bilirkişi raporu ile alacağın deniz alacağı olduğunu ve talep konusu gemiye TTK 1369 maddesi gereğince ihtiyati haciz konabileceğine dair tespit yapıldığını, Bilirkişi raporunun somut olaya uygun, dosyaya sunulan verilere uygun olarak ve denetime elverişli şekilde olayın değerlendirildiğini, HMK 389 madde hükümlerinin uygulanmasına engel durum olmadığını, Dosyaya sunulan bilirkişi raporunun özetle, müvekkilinin ödeme yaptığının sabit olduğunu, davalının borca itiraz etmediğini, müvekkilinin ödeme yaptığı … şirketi ile geminin maliki görünen … şirketi arasında organik bağ olduğunu, organik bağ sebebi ile sorumlu olduğunu, TTK 1369/1 a bendi şartlarının oluştuğunu, ihtiyati haciz verilebileceğinin tespit edildiğini, Yeminli tercümandan noter tasdikli çevirilerde sunulan Gemi alımına ilişkin sözleşmenin alıcısının … firması olduğunu, Sözleşmenin incelenmesinden görüleceği üzere, geminin alım satım bedelini ödeyecek olan firmanın, müvekkilin para gönderdiği … şirketi olduğunu, Gelen banka kayıtlarına göre, müvekkilinin ödeme yaptığını, … şirketinin geminin alımı için gerekli bedeli, sözleşme ile gemi satıcısı görünen yana ödediğinin banka kayıtları ile sabit olduğunu, … tarafından yapılan ödemenin müvekkilinin gönderdiği bedeller ile olması ve yakın tarihli olması, müvekkilinin yaptığı ödemenin gemi alımı için yapıldığının kanıtı niteliğinde olduğunu, Bilirkişi raporundaki görüşe göre de ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekir iken, talebin reddinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, HMK 389. madde şartları gerçekleştiğinde, bir menkul mal niteliğindeki gemi üzerine haciz konmasını engelleyen düzenleme olmadığını, (HMK 389. Madde – HMK 390/3 madde) ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir verilmesini, halen davalı … adına kayıtlı olan Panama bayraklı … İMO NOLU … NOLU geminin 3. Şahıslara devir ve temlikinin önlenmesine, geminin Panama bayraklı olması sebebi ile, yabancı geminin Türk limanlarından ayrıldıktan sonra yakalanmasındaki zorluklar sebebi ile yakalanmasına, seferden men edilmesine karar verilmesinin talep edildiğini, Dava konusu Panama bayraklı … İMO NOLU … NOLU geminin halen Pendik Güzelyalı limanında bulunduğunu, geminin satışa çıkarıldığını, müvekkilinin … tarafından dolandırıldığını bilen Azeri vatandaşlar tarafından müvekkile bilgi verildiğini, dosyada müvekkile gönderilen mesaj örneğinin sunulduğunu,İleri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, deniz taşımacılığı faaliyetinde bulunmak amacıyla kurulan davalı şirketlerin kuruluş ve faaliyetlerini sürdürebilmesi için gerekli olan sermaye ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla ödünç olarak verildiği iddia olunan paranın tahsili davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili tarafından deniz taşımacılığı konusunda faaliyet göstermek üzere kurulmuş olan davalı şirketlere borç olarak verildiği belirtilen bedelin ödenmediğini, davalıların müvekkili tarafından borç olarak verilen bedel ile iki adet gemi satın aldıklarını, gemilerden birinin 3. Kişilere devredildiğini, üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ettikleri tek geminin kaldığını, ihtiyati tedbir talep ettikleri geminin alımı için davalı şirketlere borç verdiklerinden ve geminin yabancı bayraklı olması nedeniyle, ihtiyati tedbir konulmaması halinde alacaklarının tahsilinin imkansız hale geleceğini belirterek davalılardan … adına kayıtlı Panama bayraklı … İMO NOLU … NOLU geminin 3. Şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi, geminin Panama bayraklı olması sebebi ile, yabancı geminin Türk limanlarından ayrıldıktan sonra yakalanmasındaki zorluklar sebebi ile yakalanmasına, seferden men edilmesine dair ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş, mahkemece talep reddedilmiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosya istinaf incelemesi için dairemize geldikten sonra UYAP’tan yapılan kontrolde ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararın verildiği asıl davada ilk derece mahkemesince 01/07/2020 tarih 2019/891 Esas, 2020/328 Karar sayılı karar ile “davalının pasif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle DAVANIN USULDEN REDDİNE, ” karar verildiği görülmüştür. Buna göre istinafa konu ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararın konusu kalmamıştır. Bu nedenle tedbir talebinin reddine dair ara kararın, asıl davada karar verilmiş olması nedeniyle konusu kalmadığından davacı vekilinin istinaf talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusu konusuz kaldığından konusuz kalan istinaf başvurusu hakkında dairemizce KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 54,40.TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 09/07/2020 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.