Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/94
KARAR NO : 2020/698
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME :İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 23/10/2019
DOSYA NUMARASI : 2019/1016 Esas – 2019/754 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 25/06/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …San. ve Tic. Ltd. Şti. İle kurum arasında 2012 yılı sağlık hizmeti satın alım sözleşmesi bulunduğunu, anılan sözleşme kapsamında müvekkili kuruma olan borcunun ödenmemesinden dolayı davalı şirket hakkında Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/423E. sayılı dosyasında dava açıldığını, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün 27/07/2017 tarihli yazında davalı şirketin sicil kaydının terkin olduğunu bildirdiğini, davalı … San Tic Ltd Şti.’ nin ihyası için ilgili Mahkemede dava açmak üzere yetki ve mehil verildiğini, bu sebeple … San Tic Ltd Şti ‘nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılara meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş ancak davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 23/10/2019 tarih ve 2019/1016 Esas – 2019/754 Karar sayılı kararı ile; ” … Yapılan yargılamaya göre, ticaret sicilinden tasfiye sebebiyle terkin edilen şirketin dahil olduğu davanın bulunduğu, dolayısıyla faal olduğu, ancak tasfiye sonucunda sicilden terkin edildiği anlaşılmıştır. Derdest olan davanın sonucuna göre şirket borcu ve alacağı ortaya çıkabileceği, tasfiyenin şirketin tüm borç ve alacakları tasfiye olunmaksızın tamamlanamayacağı, ticaret sicilinden terkin olunamayacağı sonucuna varıldığından 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun 547. maddesi gereğince davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, ihyası talep edilen şirket hakkında devam eden davanın olması sebebiyle davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne, davalı …yasal hasım olması sebebiyle davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği … ” gerekçeleri ile; ” 1- DAVANIN KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün … sicil nosuna kayıtlı bulunup 04/11/2013 tarihinde 6102 Sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince sicilden terkin edilen TASFİYE HALİNDE … TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin 6102 Sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince, Gazipaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/423 esas sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere, terkin edilen şirket hakkında yürütülen davanın sonuçlanması ve infazı bakımından sicilden terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle İHYASINA, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yeniden TESCİLİNE, 2- Tasfiye Memuru olarak en son tasfiye memuru olan … TC nolu …’in atanmasına, ek tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru tarafından yürütülmesine, ek tasfiye işlemleri bitinceye kadar tasfiye memurunun görevine devam etmesine, 3- Kararın Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı …San Tic Ltd Şti Tasfiye Memuru … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: … San Tic Ltd Şti Tasfiye Memuru … istinaf dilekçesi ile, Öncelikle davadan bilgisi olmadığını, karar kendisine tebliğ olunca bilgisi olduğunu, bu hususta savunma yapamadığını, Oysa şirkete kendi isteği ile değil o zamanki şirket sahipleri tarafından tasfiye memuru tayin edildiğini, şirketin iflastan ve terkinden sonra da sorumluluğu bittiğinden 11.04.2013 tarihinde tasfiyesi tamamlandığı için istifa etmediğini, eğer bir avukatlık ücreti alınacaksa dahi kendisinden değil terkin edilen şirketten alınması gerektiğini, Bu nedenle; Mahkemenin hükmünde belirttiği, faal olmayan tasfiye sebebi ile terkin edilen şirket haricinde davalılardan tasfiye memuru olarak kendisine karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine olan karara dayanarak, Harçlar Kanunu’ na dayanarak istenilen parayı ve de kendisi tarafından istenilen avukatlık ücreti istenilmesi kararın da hukuka aykırılık bulunduğunu, Bu nedenle istinaf taleplerinin kabulü ile hukuka aykırılık nedeninin bulunması hainde hükmün bozulmasını ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine gönderilmesini, aksi takdirde istinaf mahkemesinde davanın yeniden görülüp ve duruşma açılarak sonrasında kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini beyanla; Fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile; mahkemenin hükmünde de belirttiği, faal olmayan tasfiye sebebi ile terkin edilen şirket haricinde davalılardan tasfiye memuru olarak kendilerine karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine olan karara dayanarak, Harçlar Kanunu’na dayanarak istenilen parayı ve de kendisinden istenilen avukatlık ücreti kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ticaret sicilinden tasfiye nedeniyle terkin edilmiş şirketin ihyası (ek tasfiye nedeniyle tescil) davasıdır. Davacı tarafından açılan dava; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiye istemine ilişkindir. Dava dilekçesi, davalı tasfiye memuruna tebliğe çıkarılmış olup, dosyada bulunan tebligat parçasına göre dava dilekçesi ve duruşma günü davalı tasfiye memuruna 23/09/2019 tarihinde, tevziat saatinde adreste bulunmaması nedeniyle muhatap ile aynı adreste ikamet eden tebligatı almaya ehil oğluna tebliğ edildiği, yapılan tebligatta usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmakla davalı tasfiye memurunun bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir.Uyuşmazlık, davalı tasfiye memuru aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesinin hukuka uygun olup olmadığı noktasındadır.Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk mahkemesindeki dava tarihine göre, şirket tasfiye olmadan önce şirket hakkında açılan dava dikkate alınmadan tasfiye sonuçlandırılmıştır. Belirtilen yasa maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin yeniden tescili talebi ile işbu davanın açılıp görülmesi mümkündür. Davacının açtığı dava sonucunda davanın kabulüne karar verildiği taktirde tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlandığından bahsedilemeyecektir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/1277 E.)Davacının şirket aleyhine açtığı dava sonuçlanmadığına göre tasfiye eksik yapılmıştır. İlanlara başvurulmamış olması sonucu değiştirmez. İhya davası şirketin aktif hale gelmesi için değil, söz konusu hukuk davasına münhasır olmak üzere davanın sonuçlandırılması ve sonrasında tasfiyenin tamamlanmasını temin için açılmıştır. Tasfiye işlemi eksik yapıldığı ve davacının dava açmasına sebebiyet verildiği için yargılama giderlerinin tasfiye memuru üzerinde bırakılmasında ve vekalet ücreti takdirinde bir usulsüzlük yoktur. İlk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından istinaf aşamasında yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL’ nin istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/06/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-ç (YHGK.nun 13/12/2018 tarih ve 2017/11-2924 Esas – 2018/1935 Karar) maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.