Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/92 E. 2020/700 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/92 Esas
KARAR NO : 2020/700 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2019
NUMARASI : 2019/899 Esas 2019/782 Karar
DAVA TÜRÜ : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ: 25/06/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili firmanın “… Mah. … Sok. No… Sancaktepe” adresinden “…. Mah. … Cad. No:… Sancaktepe” adresine mayıs ayının ilk haftasında taşındığını, taşınma esnasında firmaya ait ticari defterlerin tamamının kolilelere doldurulurak düzgün bir şekilde istiflenmesine rağmen müvekkil firma yetkililerinin 2017 yılına ait defterlere ulaşamadıklarını, 10 Haziran 2019 tarihinde mali müşavir tarafından kontrol esnasında İstanbul ….Noterliğinin … yevmiye nosu ile tasdik edilen 2017 yevmiye defteri, 18870 yevmiye no ile tasdik edilen 2017 kebir defteri , … yevmiye no ile tasdik edilen 2017 envanter defterinin bulunduğu kolinin taşınma esnasında kaybolduğunun anlaşıldığını, bu nedenlerle 2017 yılına ait yevmiye, kebir ve envanter defterinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 05/11/2019 tarih 2019/899 Esas 2019/782 Karar sayılı kararında;”Eldeki dava incelendiğinde: talep TTK’nın 82/7. maddesi uyarınca saklanılması zorunlu olan belge ve defterlere ilişkin zayi belgesi verilmesidir. 6102 sayılı TTK’nın 82/7. madde ve fıkrasında “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasal düzenleme dikkate alındığında hangi sebeplerle zayi belgesinin talep edilebileceğinin madde metninde sayıldığı, söz konusu sebeplerin tahdidi olmadığı ancak ziyanın tacirin gerekli dikkat ve özeni göstermemesinden kaynaklı olmaması, tacirin kendisine kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların gerçekleşmesi, tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerekmektedir. Eldeki davada ise davacıya 05/11/2019 tarihli duruşmada zayi belgesi talep edilen ticari defterlerin ne şekilde zayi olduğu sorulmuş ve davacı vekili tarafından aynen ”müvekkilimiz hafriyat işi yapmaktadır. Bu taşımayı kendine ait kamyon ile yapmıştır” şeklinde beyanda bulunulmuştur. Zayi olgusunun davacının kendine ait kamyonlarla yapıldığı ve kendi kusuru nedeniyle defterlerin zayi olduğu anlaşılmıştır. Davacının defterleri saklama ve taşıma hususunda bir tacirde bulunması gereken basiretli davranma yükümlülüğüne uygun davranmadığı …”gerekçesi ile, 1-6102 sayılı TTK’nın 18/2. Maddesinde düzenlenen tacirlerin basiretli davranma yükümlülüğü nedeniyle davanın REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Yerel mahkemece verilen davanın reddine ilişkin kararın yerinde olmadığını, TTK’nın 82/7. maddesinde zayi sebepleri tahdidi olarak sayılmadığını, TTK’nın 82/7 maddesinin tacirler için düzenlendiğini, Müvekkilinin basiretli tacir olmadığı gerekçesi ile davanın reddinin, kanun maddesinin konuluş amacına aykırılık teşkil ettiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/899 Esas 2019/782 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin zayi olduğundan bahisle TTK 82/7 maddesine göre belge verilmesi istemine ilişkindir.Davacı vekili, müvekkili şirketin adres değişikliği nedeniyle tutmakla yükümlü olduğu 2017 yılına ait ticari defter ve belgelerinin taşınma sırasında zayi olduğunu belirterek TTK 82/7. Maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesini talep etmiş, mahkemece talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.TTK’nın 82/7 maddesinde tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde zayi belgesi verilmesini isteyebileceği belirtilmiştir. Tacir, basiretli bir tacir olarak ticari defter ve belgelerini özenle saklamak zorundadır. TTK. 82/7 maddesinde ziya sebepleri tahdidi olarak sayılmamış olmakla birlikte tacirin kendisine kusur izafe edilemeyecek, irade dışında meydana gelen olay nedeniyle meydana gelmeli, ziyanın tacirin gerekli dikkat ve özeni göstermemesinden kaynaklanmamış olması gerekmektedir.Dava dilekçesine ve davacı vekilinin beyanına göre, şirket adresinin değişmesi nedeniyle taşıma sırasında davacı şirketin 2017 yılına ait ticari defter ve belgeleri zayi olmuştur. Davacı taşınma sırasında gerekli dikkat ve özeni gösterdiklerini buna rağmen kusur izafe edilemeyecek, beklenilmeyen bir olay nedeniyle ziya olayının meydana geldiğini ispatlyamamıştır. Ayrıca tüm ticari defterlerin tamamının kolilelere doldurulurak düzgün bir şekilde istiflenmesine rağmen sadece 2017 yılına ait ticari defterlerin tamamının zayi olması da hayatın olağan akışına uygun görülmemektedir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40. TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40. TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/06/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.