Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/914 E. 2022/970 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/914 Esas
KARAR NO: 2022/970 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2019
NUMARASI: 2018/1105 Esas 2019/1162 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/06/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan ticari ilişkiye dayalı olarak müvekkili şirket tarafından soğuk içecek, su, meşrubat ürünü satıldığını, bu ürünlerin fatura kesilerek borçlular adi ortaklığına teslim edildiğini, tüm faturaların kabul edildiğini ve faturalara itiraz edilmediğini, müvekkilinin bu ticari ilişkiden doğan borçlular tarafından yapılan ödemeler düşüldükten sonra 16.447,75-TL alacağı bulunduğunu, söz konusu borcun ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … E. No’lu dosyası ile yapılan takibe de itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, 16.447,75-TL alacağın talep tarihi olan 04.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, davalılar aleyhine icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketin ortağı olduğu …, …, … adi ortaklığının bünyesinde bulunan çalışanlarına su, soğuk içecek meşrubat vs. gibi içecek tahsisi için davacı şirketle anlaşıldığını taraflarının dava ile öğrendiğini, diğer davalılar vekilinin beyanı ile bu sözleşmede müvekkili şirketlerin asli edimi borçlarını vadesinde ödemek olduğu gibi müvekkili şirketlerin bu edimlerini tamamen yerine getirdiklerini, müvekkili şirketlerin tüm edimini yerine getirmesine rağmen davacı tarafın kötü niyetli davranarak takip başlattığını, müvekkili şirketlerin davacıya borcu bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Anonim Şirketi ve … Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketin ortağı olduğu … ve … adi ortaklığının, bünyesinde bulunan çalışanlarına su, soğuk içecek meşrubat vs. gibi içecek tahsisi için davacı şirketle anlaştığını, müvekkili şirketlerin edimlerini tamamen yerine getirdiklerini, davacı tarafın kötü niyetli davranarak takip başlattığını, müvekkili şirketlerin davacıya borcu bulunmadığın belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 17/12/2019 tarih 2018/1105 Esas 2019/1162 Karar sayılı kararında; “…. taraflar arasında içecek ürünleri alım satım ilişkisi bulunduğu, davacının ve davalıların ortağı olduğu dava dışı şirket oraklığının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, tarafların incelenen ticari kayıtları doğrultusunda takip tarihi itibarıyla, davacı tarafın çeşitli içecek ürünleri satışına ilişkin düzenlediği faturaların davalıların ortağı olduğu dava dışı şirket oraklığının ticari şirket defterlerinde kayıtlı olduğu ve tarafların cari hesabının uyumlu olduğu, bu nedenle toplam 16.447,75-TL fatura bedellerinin davalılar aleyhine borç doğurduğunun tespit edildiği, söz konusu fatura bedellerinin davalılar tarafından ödendiğine ilişkin bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı, davacı yanın takibe dayanak olarak gösterdiği faturaların davalıların ortağı oldukları dava dışı adi ortaklık unvanına keşide edilmiş oldukları anlaşıldığından, davacı yanın alacaklı olduğu adi ortaklık borçlarından, ortakların hissleri oranında sorumlu olacağı, bu nedenle davacı tarafın davalılardan ayrı ayrı hisse bedelleri oranında davalı … Tic. A.Ş. yönünden 5.592,23 TL, davalı … Tic. A.Ş. yönünden 5.427,75 TL, davalı … Tic. Ltd. Şti.yönünden 5.427,75 TL fatura alacağının bulunduğunun sabit olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davacının, düzenlemiş olduğu faturalar nedeniyle ticari faiz oranları üzerinden faiz talep edebileceğine, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalıların hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilerek…”gerekçesi ile, DAVANIN KABULÜNE; 1- Davalıların İstanbul …İcra dairesinin … esas sayılı dosyasına itirazlarının iptali ile; takibin davalı … Tic. A.Ş. yönünden 5.592,23 TL üzerinden, davalı … Tic. A.Ş. yönünden 5.427,75 TL üzerinden, davalı … Tic. Ltd. Şti.yönünden 5.427,75 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile takibin devamına, Hüküm altına alınan alacağın %20’ı üzerinden hesaplanan 3.289,55-TL icra inkar tazminatının davalıdan müştereken ve mütaselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.123,54TL harçtan peşin alınan 198,65TL harcın mahsubu ile bakiye 924,89TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan 650,00TL bilirkişi ücreti, 257,10 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 957,10TL yargılama gideri ile 234,55 TL ilk harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ” karar verilmiş, karara karşı davalı … Ticaret Anonim Şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … Anonim Şirketi vekili istinaf dilekçesi ile, İtirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olmakla davacı yanca yapılan icra takibinde mahkemenin kararındaki gibi bedel taraflara bölünerek takip başlatılmamışken yerel mahkemece bu ayrımın yapılması gerektiğini, Davacı yanca İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile borçlu … Ticaret A.Ş., … Ticaret A.Ş., … Ticaret A.Ş. aleyhine icra takibine geçildiğini, bu takibe taraflarından itiraz edildiğini, devamla ödeme emri incelendiğinde; icra takip tarihi itibari ile 16.447,75-TL’nin + asıl alacağa yıllık %10,75 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebinde bulunduğunu, ancak yerel mahkemece verilen kararda ise davanın kabulüne ve adi ortaklığın hisseleri oranında bölünerek vekil eden şirketin 5.427,75 TL bedel ödemesine ancak icra inkar tazminatından müteselsilen sorumlu olduğuna ve devamında diğer istinaf nedenlerindeki şekilde bir hüküm tesis edildiğini, bu hükmün Yüksek Mahkeme kararlarına aykırı olduğunu, ( Yargıtay 19. H.D. E: 2016/15342 K: 2017/205 K.T.: 17.01.2017, Yargıtay 19. H.D. E: 2014/19410 K: 2015/2755 K.T.: 26.02.2015, Yargıtay HGK 2017/903 E. , 2018/974 K.) Takipte talep edilen bedel ile mahkemece yanılgıya düşülmek sureti ile gerekçeli kararda ve kısa kararda adi ortaklığın iç işleyişine müdahale edilmek kaydı ile verilen kararın usule ve mahkeme kararlarına aykırı olduğunu, mahkemece verilen kararda harçlar yönünden de kararda çelişki olduğunu, mahkemece davanın kabulüne karar verilerek iç ilişkiye müdahale edilmek kaydıyla oluşturulan 1 numaralı karar ile 2 ve 3 numarada harçlar için belirtilen kararın birbiri ile açıkça çeliştiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ticari satımdan kaynaklanan fatura alacağının ödenmesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı … Anonim Şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı tarafça, davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık alacağının tahsili için adi ortaklığı oluşturan davalı tüzel kişiler aleyhine icra takibi başlatılmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; takibe dayanak faturaların davalı şirketlerden müteşekkil adi ortaklığın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibarı ile adi ortaklık defterlerine göre davacının 16.447,15 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş; mahkemece yukarıda yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. 6098 sayılı TBK’nın madde 638 hükmüne göre, ortaklar, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile, bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu olurlar. TBK.’nın 163. maddesi uyarınca, alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder. Davacı tarafça icra takibinde, adi ortaklığı oluşturan şirketlerden adi ortaklık hisseleri oranında değil, müteselsil sorumluluk esasına göre borcun tamamının tüm davalılardan tahsili talep edilmiştir. Yargılama sırasında davalılar vekilleri adi ortaklıktaki hisse oranlarının; 1- … Tic. A.Ş. – %34, 2- … Tic. A.Ş. – %33, 3- … Tic. Ltd. Şti. -%33 şeklinde olduğunu beyan etmişlerdir. Davalı … Tic. Ltd. Şti vekili bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde; raporda yer aldığı üzere adi ortaklıkta tarafların sorumlulukları hisseleri oranında olmakla vekil edeni şirketin sorumluluğunun %33 ile sınırlı olduğunu, mahkemeye sunulan esas sözleşme de dikkate alınmak kaydı ve vekil edenin %33 ortak hissedar olması nedeniyle bu hususa göre yeniden rapor tanzimine karar verilmesini talep etmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere, adi ortaklığı oluşturan ortaklar, adi ortaklık borçlarından TBK m. 638 hükmü uyarınca müteselsilen sorumludurlar. Adi ortaklık sözleşmesinde belirlenmiş olan sorumluluk oranları kendi iç ilişkilerinde sonuç doğuracaktır. Bu hali ile davacı talebi de bulunmadığı dikkate alındığında, mahkemece ortakların ortaklıktaki hisseleri oranında itirazlarının iptaline karar verilmesi doğru değil ise de, hükmün bu şekilde kurulmasının istinaf eden davalının yargılama sırasındaki beyanına uygun ve hükmün sonuçları açısından istinaf eden davalı lehine olduğu gözetildiğinde, belirtilen hususun istinaf sebebi olarak ileri sürülmesinde hukuki yarar bulunmamaktadır. TBK’nın 638 hükmü uyarınca icra inkar tazminatı, harç ve yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Açıklanan nedenlerle, davalı … Ticaret Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraftan alınması gereken 370,76.TL istinaf karar harcının istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan toplam 280,88.TL harcın mahsubu ile bakiye 89,88.TL’nin davalı … Ticaret Anonim Şirketinden tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/06/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.