Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/89 E. 2020/191 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/89 Esas
KARAR NO: 2020/191 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 30/10/2019 ( Ek Karar )
DOSYA NUMARASI: 2019/410 D.İş -2019/426 Karar
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eski dostu olan davalı şirket yetkililerinin bir iş projesinde müvekkili ile ortak iş yapmayı ve müvekkiline bu ortalıktan % 50 pay teklif ettiklerini, müvekkilinin de davalı şirket yetkililerine güvenerek teklif edilen iş için nakit sermaye koymayı kabul etmiş ve şüpheli şirket yetkililerinin hisse devir teklifini kabul ettiğini, müvekkilinin kendisine teklif edilen hisse bedeli için 27.07.2018 tarihinde şüpheli şirketin banka hesabına “HİSSE DEVRİ İÇİN YAPILAN” açıklaması ile 250.000-TL tutarında hisse devir bedeli ve 11.09.2018 tarihinde de kendisinden istenilen 15.815-TL tutarında iş avansını yine şirket hesabına “… ÖDEMESİ” açıklamasıyla gönderdiğini, müvekkilinin tüm taleplerine rağmen bir türlü hisse devrini gerçekleştirilmediğini, müvekkilinin telefonlarına çıkmayan ve şirket adreslerinde de bulunamayan şirket yetkililerine yapmış olduğu ödemeleri geri alamayan müvekkiline söz verildiği gibi şirketin % 50 hissesi de devredilmediğini, müvekkilinin birtakım kişilerden edindiği bilgiye göre, davalı aleyhine başlatılan icra takibinden kısa bir süre önce davalı firmanın piyasada birçok firmaya verdiği çek ve senetleri ödeyemediğini ve birçok firmaya borcu bulunduğunu, bu sebeple alacaklılarından mal kaçırma amacında olduğunu öğrendiğini, bu ihtimalin gerçekleşmesinin önlenmesi amacıyla, davalının mal kaçırma niyetiyle yapabileceği kötü niyetli tasarrufların önüne geçilmesini teminen; alacağı karşılayacak miktarda borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, masraf ve avukatlık ücretinin borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği, bu talep üzerine ilk derece mahkemesince 04/09/2019 tarihli kararı ile; ” …İhtiyati haciz talebinin 265.815 TL bedel üzerinden % 15 (39.880 TL) oranındaki teminatla KABULÜ ile borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarından borcu karşılayacak miktarı üzerine ihtiyati haciz konulmasına, ” karar verdiği anlaşılmıştır. İhtiyati hacze itiraz eden vekili 02/10/2019 tarihinde sunduğu itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin Üsküdar/İstanbul’ da olduğunu, bu nedenle Bakırköy Nobetçi Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkisi ve görevi dahilinde olmadığından mahkemenin ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili olmadığını, ihtiyati haciz kararına, ihtiyati haciz talep edenin hisse devri için yapılması gereken sözleşmenin 3.2 maddesinde belirtilen bakiye ödeme ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle hisse devir işlemlerinin gerçekleştirilemediğini, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını, dosyaya sunulan belgelerin ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli olmadığını, savunarak yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi 30/10/2019 tarih ve 2019/410 D.İş – 2019/426 Karar sayılı ek kararında; “…Taraflar arasında hisse devri sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme gereğince ihtiyati haciz talep edenin ödemede bulunduğu, mevcut banka dekontuyla da sabittir. Hisse devrinin yapılmadığı, bu nedenle sözleşmenin feshedildiği anlaşıldığından İİK 257 maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz talep koşulları oluşmuştur. İhtiyati hacze itiraz eden yetki itirazında da bulunmuş ise de talebin bir kısım para alacağına ilişkin olup davacı ve davalının adreslerinin Bakırköy Adliye sınırları içerisinde bulunduğu, bu nedenle mahkememizin yetkili olduğu anlaşıldığından yetkiye ve ihtiyati hacze itirazın reddine…”gerekçesi ile; İhtiyati haciz kararına itirazın reddine, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin yetkisine yönelik usuli itirazının dosyaya sunulan belgeler ışığında değerlendirilmediğini, müvekkilinin şirketin adresinin Üsküdar/İstanbul olmasına rağmen yetki itirazlarının haksız ve hukuka aykırı olarak red edildiğini, İlk derece mahkemesi ihtiyati haciz kararına karşı itirazını reddi kararının hukuka açıkça aykırı olup kararın kaldırılması ve itirazıları doğrultusunda karar verilmesinin gerektiğini, Yerel mahkemenin ihtiyati haczin kaldırılması talebine karşı verdiği red kararındaki gerekçeler hukuka ve Yargıtay içtihatlarına açıkça aykırı olup halen devam eden ihtiyati haciz kararın kaldırılmasının gerektiğini, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi ihtiyati haciz kararına karşı hem yetki hemde esas bakımından yapılan itirazın reddi kararının kaldırılması ile öncelikle dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, bu talepleri yerinde görülmediği takdirde esas yönden yapılan itirazlar doğrultusunda ihtiyati hacze itirazının kabulüyle müvekkili şirket aleyhinde ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, hisse devri ve iş avansı için verilen paranın tahsili için ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece, 04/09/2019 tarihli kararı ile; İhtiyati haciz talebinin KABULÜ ile borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarından borcu karşılayacak miktarı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.Muterizin itirazı üzerine,Mahkemece, 30/10/2019 tarih ve 2019/410 D.İş Esas – 2019/426 Karar sayılı ek kararı ile; İhtiyati haciz kararına itirazın reddine, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık konusu, mahkemece verilen ek kararın yerinde olup olmadığı ve ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Talebe konu aynı alacakla ilgili talep eden alacaklı … tarafından muteriz …’ne karşı BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 2019/613 Esas sayılı dosyası ile 21/08/2019 tarihinde itirazının iptali davası açıldığı, dava dilekçesi ile davacı tarafından ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu,mahkemece, 23/08/2019 tarih ve 2019/613 Esas sayılı tensip tutanağının 15 nolu ara kararı ile;İhtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyap sisteminden yapılan sorgulamada, İstinaf üzerine dosyanın dairemize geldiği ve dairemizin 25/12/2019 tarih ve 2019/2432 Esas, 2019/1895 Karar sayılı kararımız ile; Davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, karar verildiği anlaşılmıştır. İcra İflas Kanunu’nun 265/1. maddesi uyarınca kendisi dinlenilmeden ihtiyati haciz kararı verilen borçlu, verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı kararı veren mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Ancak, ihtiyati hacze konu alacak hakkında dava açılması, ihtiyati hacze itirazı incelemeye bu kararı veren mahkemenin görevli bulunduğuna ilişkin kuralın istisnasını teşkil etmektedir. 6100 Sayılı HMK.nın 390/1 maddesinde;” (1) İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir,” hükmünün düzenlendiği, Somut olayda, alacaklı tarafından aynı alacak talebi ile ilgili talep tarihinden önce Bakırköy 7 ATM. Nin 2019/613 Esas sayılı dosyası ile 21/08/2019 tarihinde itirazın iptali davası açıldığı görülmekle; işbu itirazın da esas davaya bakan mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2015/5015 esas 2015/5640 Karar sayılı ilamı) İlk derece mahkemesince itirazın esas davanın açıldığı Bakırköy 7 Asliye Ticaret Mahkemesi’nce değerlendirilmesi gerektiğinden ihtiyati hacze itirazın incelenmesi için dosyanın davayı gören mahkemeye gönderilmesine yönelik karar verilmesi gerekirken yukarıdaki şekilde itirazın reddine karar verilmesi yerinde olmayıp muteriz vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Sonuç itibariyle, muteriz vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile muteriz vekilinin esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeden ilk derece mahkeme ek kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, ihtiyati hacze itirazın incelenmesi için dosyanın davayı gören Bakırköy 7 ATM.ye gönderilmesine yönelik karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Muterizin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 30/10/2019 tarih ve 2019/410 D. İş Esas – 2019/426 D.İş Karar sayılı itirazın reddine dair ek kararının HMK 353/1-b2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve Dairemizce yeniden hüküm kurularak; 1-Muterizin itirazının incelenmesi için dosyanın Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/613 Esas sayılı dosyasına GÖNDERİLMESİNE, 2-Kayıtların kapatılarak, borçlunun ihtiyati hacze ilişkin itirazlarının değerlendirilmesi için dosyanın Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/613 Esas sayılı dosyasına gönderilmek üzere kararı veren Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne iadesine, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden borçlu tarafından yatırılan 121,30.TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL karar harcının talep halinde iadesine, 4-İstinaf aşamasında borçlu tarafından sarf edilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş – dönüş masrafı 42,40. TL olmak üzere toplam 163,70 TL’nin ihtiyati haciz talep eden taraftan alınarak itiraz edene verilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/02/2020 tarihinde HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.