Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/869 Esas
KARAR NO : 2020/686 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 18/02/2020
NUMARASI : 2020/940 Hakem Saklama Kararı – 2020/979 Karar
DAVA: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 25/06/2020
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 18/02/2020 tarih ve 2020/940 Hakem Kararı Saklama – 2020/979 Karar sayılı dosyası istinaf incelemesi için dairemize gönderilmiş olmakla; dairemizce HMK 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda;
KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Makine Kırılması Sigorta Poliçesi ile sigortalanan taş kırma ve eleme makinesinde meydana gelen hasarın davalı sigorta şirketinden tahsili talebinden kaynaklanmaktadır. İlk derece Mahkemesinde HMK.’ nun 436/3. madde hükmü gereği saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 07/02/2020 tarih ve 2020/İHK-2317 Karar sayılı – itirazın kabulüne – ilişkin karara karşı davalı … Şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dava dosyası incelendi. Yargılamada ön sorun tarafların nihai karara karşı başvurusunun hangi kanun yoluna tabi olduğuna ilişkindir. 6100 Sayılı HMK’ nın 439/1 md.sinde hakem kararlarına karşı yalnızca iptal davası açılabileceği, HMK’ nın 341/5 maddesinde; “ilk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtay’ a başvurulabileceği belirtilmiş olup, ” Bölge Adliye Mahkemeleri’ nin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, Bölge Adliye Mahkemeleri’ ne başvurulabileceği ” düzenlenmiştir. Yine aynı yasanın 341/1. maddesinde; “ilk derece mahkemelerince verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurabileceği”, 361. maddesinde de; “Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerince verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali üzerine verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabileceği” düzenlenmiştir. Ancak istinaf incelemesine konu Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 07/02/2020 tarih ve 2020/İHK-2317 Karar sayılı – itirazın kabulüne ilişkin – karara karara karşı özel yasa olan 5684 sayılı kanunun 30/12 md.sinde “bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabileceği” düzenlenmiştir. Nitekim bu düzenleme doğrultusunda Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 26/04/2018 T. 2017/5281 E. 2018/3189 K. sayılı ilamı ile; “5684 Sk. 30/12. mad. göre İtiraz Hakem Heyeti’ nin verdiği kararların istinaf kanun yoluna değil temyize tabi olduğu açıkça belirtilerek istinaf başvuru dilekçesinin temyiz dilekçesi kabul edilmek suretiyle temyiz incelemesinin yapılmasına” karar verildiği, aynı husuta Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 24/10/2018 tarih 2018/3710 E. 2018/6637 K. sayılı ilamının bulunduğu görülmüştür.
Tüm bu düzenlemeler ışığında, istinaf incelemesi için dairemize gönderilen kararın Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 07/02/2020 tarih ve 2020/İHK-2317 Karar sayılı – itirazın kabulüne ilişkin – kararı olup; HMK’ nun yukarıda yer verilen 341/1, 361/1, 5684 Sk. 30/12. md.leri ve emsal Yargıtay ilamları kapsamında ilk derece mahkemesi kararı niteliğinde bir karar olmayıp hakem kararı olduğu değerlendirildiğinde; dosyanın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından temyizen incelenmesi için gerekli işlemlerin yapılması yönünde dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/940 Hakem Saklama Kararı – 2020/979 Karar sayılı dava dosyasının temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesi için MAHKEMESİNE GERİ ÇEVRİLMESİNE,2-Verilen kararın niteliğine göre harç ve yargılama giderleri yönünden bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 25/06/2020 tarihinde oy birliği ile HMK’ nın 352 maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.