Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/836 E. 2022/748 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/836 Esas
KARAR NO: 2022/748 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/06/2019
NUMARASI: 2017/248 Esas 2019/600 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 11/05/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili banka ile davalı … arasında çek taahhütnamesi akdedilmiş olup bu çerçevede adı geçen davalıya çek karnesi verildiğini, bahse konu taahhütnamenin 9. maddesi uyarınca müvekkili banka tarafından davalıdan elinde bulunan çek yapraklarının iadesinin talep edilldiğini, ancak davalı … tarafından …, …, …, … seri numaralı 4 adet çek yaprağının müvekkilli bankaya teslim edilmediğini, işbu teslim edilmeyen 4 adet çek yaprağının iadesinin mümkün olmaması halinde ise müvekkili bankanın sorumluluk miktarı olan 5.160,00-TLnin davalı tarafından depo edilmesi istemiyle işbu davayı ikame ettiklerini, nitekim Yargıtay karalarında da taraflar arasındaki çek taahhütnamesi hükümleri uyarınca riskleri teminat altına alma yetkisi bankaya müşteri tarafından tanınmış ise, açıkça “depo” ibaresi yer almasa ve banka henüz tazminat ödemese dahi taahhütname uyarınca müşterisinden teminat isteme hakkına sahip olacağı görüşünün benimsendiğini, tüm bu nedenlerle; davanın kabulünü, davalının elinde bulunan 4 adet çek yaprağının iadesini, çek yapraklarının herhangi bir sebeple iadesinin mümkün olmaması halinde müvekkili bankanın sorumluluk miktarı olan 5.160.00-TL’nin davalı tarafından depo edilmesine, yargılama masrafları ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilen dava dilekçesine karşı süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 25/06/2019 tarih ve 2017/248 Esas – 2019/600 Karar sayılı kararında; “….Dolayısıyla riskin tek başına borcun doğum nedenlerinden olamayacağı gibi, riskin gerçekleşmesi ihtimalinden bahisle henüz çek niteliği alıp almayacağı belli olmayan çek yaprakları nedeniyle depo talebinde bulunulamayacağı nazara alındığında, buna ilişkin talep yerinde değildir. Nitekim Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 21.03.2011 tarih, 2010/8031 E., 2011/3600 K. ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 25.04.2011 tarih, 2011/5148 E., 2011/4951 K.,Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 26/04/2017 tarihli 2016/8702 E., 2017/3383 K. sayılı ilamları da bu yöndedir. Açıklanan gerekçe ile henüz yasa anlamında çek haline gelmemiş çek yaprağı için davacının depo talep etme hakkı bulunmadığından, taraflar arasındaki sözleşmede de davacıya depo talep etme yetkisi veren hüküm bulunmadığından ve ayrıca dava dilekçesinde terditli olarak öncelikle 4 adet çek yaprağının iadesi talep edilmiş ise de yine davacı vekili beyanında çek yapraklarının nerede olduğunun bilinmediği ve depo kararı verilmesini talep ettiğini beyan etmekle ve zaten nerede olduğu bilinmeyen çek yapraklarının iadesi yönünde infazı kabil bir karar verilemeyeceği ve yukarıda izah edildiği üzere depo kararı da verilemeyeceği değerlendirilmekle …”gerekçesi ile, Davacının davasının REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Taraflarınca İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde yukarıda numarası belirtilen dosya marifetiyle ikame edilen davada; davalı … ile müvekkili banka arasında akdedilen çek taahhütnamesi uyarınca, müvekkili bankanın 4 adet çek yaprağının iadesi, iadenin mümkün olmaması halinde çek depo bedeli olarak 5.160,00 TL nin yapılacak yargılama neticesinde davalı tarafından depo edilmesi talep ve dava edildiğini, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi kararı dosya içeriğine, usule, kanuna ve Yargıtay Kararlarına aykırı olduğunu, Müvekkili banka ile davalı … arasında akdedilen çek taahhütnamesine istinaden davalıya çek karnesi verildiğini, bahse konu taahhütnamenin 9. Maddesi uyarınca davalıdan çek yapraklarının iadesi istendiğini, Davalı …, …, …, …, … seri numaralı çekleri iade etmediğini, bu çerçevede Taahhütnamenin 9. Maddesinde istinaden; “Nezdinizde cari hesabımın / hesabımızın kapatılması halinde nezdimde / nezdimizde kullanılmayan kalmış olan çekler Bankamıza iade edilecektir. Keza Bankamızca, her ne sebeple olursa olsun, yed’imdeki / yed’imizdeki çek karnesinin yahut kullanılmamış çek yapraklarının iadesi istendiği takdirde iade edilecektir” şeklinde düzenlenen maddeye istinaden müvekkili banka davalıdan çek depo talebinde bulunabileceğini beyan ettiği, davalı tarafından da kabul edildiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 23.05.2011 tarih ve 2009/13161 E., 2011/6176 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere taraflar arasında akdedilen çek taahhütnamesi sözleşmesi hükümleri uyarınca, riskleri teminat altına alma yetkisi müvekkili bankaya davalı tarafından tanınmış bir hak olup, açıkça “depo” ibaresi yer almasa da sözleşme içeriğine göre müvekkili bankanın iade edilmeyen çek yapraklarına ilişkin depo talebinde bulunma hakkına sahip olduğunun kabulünün gerekli olduğunu, Ayrıca, müvekkili banka ile davalı … arasında akdedilen Kredi Genel Sözleşmesi’nin, Gayrinakdi Çek Kredisi Başlıklı 37. Maddenin ilk fıkrası ”Müşteri’ye teslim edilen çek karnesindeki her bir çek yaprağı için bankanın ilgili mevzuat kapsamında ödemekle sorumlu olduğu tutarlar nedeni ile müşteri hesabına gayrinakdi kredi risk girişi yapılır.” şeklinde düzenleme bulmakta ve yine aynı madde kapsamında kredi genel sözleşmesi hükümlerinin gayrinakdi risk kaydına kıyasen uygulanacağı öngörüldüğünü, Dolayısıyla çek Taahhütnamesi ve Kredi Genel Sözleşmesi birlikte değerlendirildiğinde, müvekkili banka tarafından talep edilen çek yaprakları iade edilmediğinden müvekkili bankanın çek yapraklarının iadesini ya da çek yapraklarına istinaden mevzuat gereği bankanın ödemekle yükümlü bulunduğu sorumluluk bedelinin depo edilmesini isteme hakkına sahip olduğunu, Bu nedenledir ki, Mahkeme tarafından verilen karar usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taraflar arasında imzalanan çek taahütnamesi kapsamında, borçlu tarafından iade edilmeyen çek yapraklarına ilişkin olarak davacı banka’nın sorumlu olduğu kanuni karşılık tutarının asıl borçludan depo edilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı tarafça yargılama aşamasında sadece bila tarihli çek taahhütnamesi ibraz edilmiş ve mahkemece alınan bilirkişi raporunda taahhütname hükümleri değerlendirilmiş ve davacı tarafça Genel Kredi Sözleşmesi istinaf aşamasında ibraz edildiğinden HMK. 357/1-son cümlede belirtildiği üzere ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez ve yeni delillere dayanılamaz hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf aşamasında ibraz ettiği GKS. HMK. 357/1-son cümle gereği dairemizce değerlendirilmemiştir. Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 26/04/2017 tarih ve 2016/8702 E., 2017/3383 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, çek yapraklarına ilişkin olarak davacı banka’nın sorumlu olduğu kanuni karşılık tutarının asıl borçludan depo edilmesini isteyebilmesi için, banka ile müşteri arasında düzenlenen sözleşmede bu yönde açık bir düzenleme olması gerekir.Yapılan incelemede taraflar arasında imzalanan bila tarihli çek taahhütnamesi’nde davacı bankanın çek depo talebinde bulunabileceğine ilişkin açık ve net bir şekilde bir ibare olmadığı anlaşıldığından; mahkemece, davanın reddine karar verilmesi yerinde olup davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, ilk derece mahkemesince kurulan hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 54,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/05/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.