Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/826 E. 2020/718 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/826 Esas
KARAR NO : 2020/718 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 19/02/2020
DOSYA NUMARASI: 2018/1081 Esas – 2020/172 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 02/07/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nin yurtiçinde ve yurt dışında faaliyet gösteren bir şirket olduğu, alev almaz kıyafet ve kumaş üretimi alanında iştigal ettiğini, müvekkil şirketin üretmiş olduğu ürünlein özel nitelikte olup kişisel koruyucu donanım sınıfında olduğunu, üretilen kıyafet ve kumaşlar yalev almaz özellikleri ve dizaynları bakımından İspanya’da bulunan … gibi yurt dışı laboratuvarlarında test edildiğini, müvekkil şirketin, kurumsal kıyafet üretimi yapan davalı şirket ile bir süre cari hesap üzerinden çalışmış ve bu çalışma boyunca davalıya çeşitli defalar (alev almaz kumaş, alev almaz kıyafet, fermuar gibi alev almaz aksesuar vs.) ürün satışı yapmış olup bu satışların tamamı faturalı olarak gerçekleştiridiğini, Davalı ….’nin cari hesap ekstresinden kaynaklı müvekkil şirkete bakiye 95.798,58 TL borçlu bulunduğunu, davalı şirketin süregelen ticari ilişki boyunca hiçbir faturaya itiraz etmediğini, TTK m.21/2 gereği süresinde faturaya itiraz edilmemiş olması faturanın içeriğinin kabul edilmiş olacağı anlamını taşımakta olup davalının borca itirazı zaman kazanma amaçlı olup kötü niyetli olduğunu, söz konusu alacağa dayanarak Gaziosmanpaşa …. İcra Dairesi … E. Sayılı icra takibine borçlu tarafından 12.07.2018 tarihli dilekçe ile haksız olarak itiraz edildiği ve takibin durduğunu belirterek Gaziosmanpaşa …. İcra Dairesi … E. Sayılı dosyasına vaki haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, alacağa takip tarihinden itibaren ticari faizi işletilmesine, icra takibine itirazında kötü niyetli bulunan davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmili yönünde karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı ile müvekkilinin cari hesap ilişkisi ile ticaret yaptıklarını, müvekkilinin kendisine irsaliye ile teslim edilen malların karşılığını davacı şirkete ödediğini ve davacıya müvekkilinin her hangi bir borcunun bulunmadığını, davacının tutmuş olduğu ekstreyi kabul etmediklerini, ibraz edilen faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, faturalara konu malların da müvekkiline teslim edilmediğini, bu nedenle alacaklının faturaya konu malların teslim edildiğini ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirket kayıtlarında davacının her hangi bir alacağının bulunmadığını, müvekkilinin almış olduğu malların bedellerini de davacıya ödediğini, müvekkili şirket hakkında İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/659 Esas sayılı dosyası ile konkordato kararı verildiğini, ve iş bu karar uyarınca tedbir kararının mevcut olduğunu, açıklanan nedenlerle; haksız ve kötü niyetli davanın reddine; en az %20 icra inkar tazminat ödenmesine, dava masraflarının ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece Mahkemesi 19/02/2020 tarih ve 2018/1081 Esas – 2020/172 Karar sayılı kararında;”…Mahkememizce tarafların iddia savunma, dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile tarafların ticari defter ve kayıtlarıda incelenmek suretiyle var ise davacının alacağının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi 16/08/2019 tarihli raporunda özetle ,davacı tarafın davalı tarafa 07/12/2017 tarihli … sıra nolu 130.555,44 TL bedelli fatura düzenlediği, ticari defterine işlediği ancak davalı taraf ticari defterlerinde faturanın işlelnmediği, uyuşmazlık konusu fatura içeriği malların teslimine ve faturanın tebliğine ilişkin her hangi bir belge veya bilgi sunulmadığı, davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğu kanatine ulaşılamadığı hususlarında görüşünü bildirmiştir.Davacı vekili 06/11/2019 tarihli duruşmaya gelmemiş, bunun üzerine taraflarca takip edilmeyen dosyanın HMK ‘nın 150. Maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olup, 3 aylık süre içinde yenileme dilekçesi sunulmadığından davanın HMK 150 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş, ” gerekçesi ile; “1- Davanın HMK 150/5. maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,2- Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 12.987,27 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,” karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;HMK 150/5. maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi neticesinde davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin hukuka ve adalete aykırı olduğunu, ( AAÜT 7. Madde Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’ nin 22.01.2020 T., 2019/7759 E. Ve 2020/1002 K. Sayılı kararında – Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 06.02.2019 T., 2017/10304 E. Ve 2019/795 K. Sayılı kararı )Yargıtay kararlarından da görüleceği üzere, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7. maddesi ışığında değerlendirme yapıldığında, yerel mahkeme tarafından davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti, asgari ücret tarifesinde yer alan maktu ücretin üzerinde kalmakta ve bu haliyle davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti, açıkça Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine aykırı olacak şekilde, davalı taraf nezdinde sebepsiz zenginleşmeye yol açtığını, bu sebeplerle hükmolunan vekalet ücreti hukuka ve adalete aykırı olduğunu, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, taraflar arasındaki açık hesap ticari ilişki nedeniyle bakiye alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, Davanın HMK 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına ve davalı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık, mahkemece davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasındadır.Davacı vekilinin mahkemece davalı lehine maktu vekalet ücreti yerine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığına yönelik istinaf sebebi incelendiğinde,HMK’nın 331/3 maddesinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hâllerde yargılama giderlerinin davacıya yükletileceği, 323/1-ğ bendinde vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücretinin yargılama giderleri içinde olduğu, 332/1 maddesinde yargılama giderlerine mahkemece resen hükmedileceği düzenlenmiştir.Somut davada, mahkemece 08/05/2019 tarihli duruşmada ön inceleme duruşmasının yapıldığı, 06/11/2019 tarihli duruşmada taraflarca takip edilmeyen davanın HMK 150.maddesi uyarınca taraflardan biri tarafından yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve 3 aylık süre içinde yenileme dilekçesi sunulmadığından 19/02/2020 tarihinde davanın HMK 150 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiği ve davalı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedildiği görülmüştür.Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret başlıklı,Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesinin 7/1.maddesinde;” (1) Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez,” hükmünün düzenlendiği,Somut davada Mahkemece, ön inceleme duruşmasından sonra davanın açılmamış sayılasına karar verilmiş, yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına 12.987,27 TL. nisbi vekalet ücretine hükmedilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesinin 7/1.maddesine göre; “Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez” hükmü gereğince mahkemece davalı yararına maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür.(Yargıtay 13 HD.nin 2015/33106 Esas, 2015/34810 Karar sayılı içtihadı, Yargıtay 13 HD.nin 2014/43476 Esas, 2014/39524 Karar sayılı içtihadı benzer mahiyettedir.)Sonuç olarak; yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak dairemizce davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile,İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/02/2020 tarih ve 2018/1081 Esas – 2020/172 Kararsayılı ilamının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle;1- Davanın HMK 150/5. maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN; 2-Dairemiz karar tarihi itibari ile Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL ilam harcının peşin alınan 1.145,58 TL’ harçtan mahsubu ile bakiye 1.091,18 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine Dairemiz karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL. maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,6-Dosyada artan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN; 7-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 54,40TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 8-Davacı tarafından sarf edilen 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 58,00.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam: 206,60.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Bakiye gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 02/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.