Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/825 E. 2022/939 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/825 Esas
KARAR NO: 2022/939 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2017/900 Esas – 2019/1048 Karar
TARİH: 20/11/2019
DAVA: Rücuen Tazminat (Taşıma Sigortası Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkiline 01.01.2015/2016 vadeli Emtea Nakliyat Sigorta Poliçesi Abonman Sözleşmesi kapsamında Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi ve ona tekaddüm eden ICC (A) Klozu hükümleri kapsamında, … Tic. A.Ş. adına sigortalı 4 adet/kap 53.900 mt brüt 4.482kg çelik makara/bobin üstüne sarım alüminyum metal şerit emtiasının, davalı akdi taşıyıcı … A.Ş. sorumluluğunda diğer davalı alt taşıyıcı tarafından Almanya’dan Türkiye/İstanbul’a taşınmak üzere tam ve sağlam teslim alındığını, emtia yüklü aracın diğer yükler ile birlikte parsiyel taşındığını, 05.05.2015 tarihinde gümrük işlemlerinin yapılabilmesi için İstanbul’da … Antreposu’na getirilerek tahliye edildiğini, gümrük işlemleri sonrası emtianın … plakalı araçla 12.05.2015 tarihinde alıcının Düzce’de bulunan fabrikasına teslim edildiğini, tahliyesi esnasında emtianın yatık vaziyette teslim alındığının CMR belgesine şerh düşüldüğünü, 12.05.2015 tarihinde alıcıya teslim sırasında da emtiaların hasarlı olduğunun sürücünün katılımı ile tutanak altına alındığını, aynı zamanda hasarın fotoğraflandığını ve davalı taşıyıcıya hasar ihbarında bulunulduğunu, hasar ihbarı sonrasında yapılan hasar tespit ve ekspertiz çalışması neticesinde 4 adet/kap 53.900mt alüminyum şerit emtiasının 3 adet/kap/makaranın 24.060 mt sinin hasarlı olduğu/kurtarılamadığının tespit edildiğini, 9.036,07EUR karşılığı 26.752,18TL sigorta tazminatı tespit edilerek 02.12.2015 tarihinde sigortalıya ödendiğini ve aynı zamanda temlikname alındığını, davalı akdi taşıyıcı ile sigortalı arasında düzenlenen 01.06.2014 tanzim tarihli “sözleşme” ve 04.05.2015 tarihli navlun faturası uyarınca her iki davalının hasardan/zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, CMR Md.23-25 hükümleri uyarınca 8.296,43 Euro karşılığı 24.562,41TL den sınırlı sorumluluk limitini aşmamak üzere sorumlu olduklarını ileri sürerek 24.562,41TL sigorta tazminatının (sınırlı sorumluluk miktarını aşılmamak üzere ) 02.12.2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin yüklemesi gönderici firma … tarafından gerçekleştirilen malları Türkiye’ye getirdiğini ve malların tahliyesinin alıcı firma tarafından İstanbul’da … Antrepo’da yapıldığını, müvekkili ne yükleme ne de malların boşaltılması aşamalarında bir sorumluluk üstlenmemiş olup sadece Almanya-Türkiye arası taşıma işini yerine getirdiğini, malların tahliyesi esnasında 4 paletin hafif yatık olarak geldiği görülmüş ise de çıplak gözle görülen mallarda hiçbir hasar olmadığından bir tutanak tutulmadığını, malların … Antrepo’ya boşaltılması ile müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini, daha sonra … adlı şirket tarafından malların gümrük işlemleri sonrası kendi sorumluluk alanında … Plakalı araç ile 12.05.2015 tarihinde Düzce’de bulunan fabrikasına götürüldüğünü, burada müvekkil şirket ile ilgili olmayan bu iç taşıma sonrasında iç taşımayı gerçekleştiren aracın sürüsü ile malların hasarlı olduğuna dair tutanak tutulduğunu, ekspertiz raporunda hasarın emtianın gerek yurt dışından Türkiye’de ki antrepoya sevkiyatı, gerek antrepoya indirilmesi, antrepoda saklanması ve sonrasında dahili nakliye ile başka bir araca yüklenmesi sırasında forklift çatalının sert bir şekilde çarptırılması ve/veya ilgili makaralar üzerinde olması gereken sevkiyat şekli belirtilmesine rağmen araç içerisine belirtilen aksine yükleme yapılması ve bu sebeple makaralar üzerindeki sarımların nakliye aracının ani dur kalk, yokuş iniş ve çıkışlarında makaralar üzerinde bir taraftan diğer tarafa kayması sonucu meydana geldiği görüş ve kanaatine varılmıştır” denilmekte olduğunu, oysa malzemeler antrepoya indirildiğinde herhangi bir forklift çatalı darbesine rastlanılmadığını, forklift darbelerinin … firması tarafından yapılan taşıma aşamasında oluştuğunu, hasar resimleri bulunan … plakalı kamyonun ile şirketleri ile hiç bir ilişkisinin olmadığını, hasar yükleme, ambalajlama ve paketlemeden kaynaklandığından müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı … A.Ş.vekili, müvekkilinin yükleme ya da malların boşaltılması aşamalarında bir sorumluluk üstlenmediğini, İstanbul … Antrepo’nun deposuna malların boşaltılması esnasında 4 paletin hafif yatık olarak geldiği görülmüş ise de çıplak gözle görülen mallarda hiçbir hasar olmadığından bir tutanak tutulmadığını, ekspertiz raporunun sonuç kısmında hasarın forklift darbelerine bağlı olarak hasarlanmış olabileceğinin belirtildiğini, oysa mallar antrepoya indirildiğinde her hangi bir forklift çatalı darbesine rastlanmadığını, malzemelerin Düzce’deki fabrikaya sevkiyatının, dava dışı … unvanlı firma tarafından … plakalı kamyon ile gerçekleştirildiğini, forklift darbelerinin bu aşamada oluştuğunu, ekspertiz raporlarında anılan … plakalı kamyonun müvekkil şirkete ait olmadığını, CMR’nin ilgili maddesi uyarınca en fazla %5 faiz istenebileceğini, an önemli hususun ise zarar sabit olmadığı zaman sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin lütuf ödemesi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 20/11/2019 tarih ve 2017/900 Esas 2019/1048 Karar sayılı Kararı ile; “Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; dava dışı … Tic. A.Ş.’ye ait emtianın davacı sigorta şirketi nezdinde nakliyat emtia sigorta poliçesi ile 01/01/2015-2016 tarihleri arasında sigortalandığı, emtianın Almanya’dan Türkiye’ye taşınması hususunda dava dışı sigortalı ile davalı … arasında 01/06/2014 tarihli sözleşmenin akdedildiği, emtianın davalılarca Almanya-Türkiye-Düzce arasında taşındığı, taşıma sırasında hasara uğradığı, davacı tarafça hasar bedelinin dava dışı sigortalısına ödendiği ve TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olunduğu, davanın bu kapsamda açıldığı ve hasardan davalıların sorumlu olduğunun iddia edildiği, alınan bilirkişi raporunda hasarın istifleme, sabitlemedeki kusurdan kaynaklandığının ve bu aşamadaki sorumluluğunun göndericiye ait olduğunun ancak taşıyıcının da bu aşamalara nezaret ve gerektiğinde müdahale etme yükümlülüğü nedeniyle tali kusurunun söz konusu olduğunun, davalı …’nin sözleşme ile tüm taşıma sürecini ve istifleme sabitleme aşamalarındaki sorumluluğu da üstlenmiş olduğunun ve zararın tamamından sorumlu olduğunun tespit edildiği, sözleşmenin 5.6. maddesinde yer alan “…ın yüklemelerine … araç şoförü nezaret edecek, … yüklemeyi tam, eksiksiz ve hasarsız gerçekleştirdiğine dair … araç şoföründen imza temin edecektir” hükmü gereği bu davalı yönünden rapor doğrultusunda davanın tümden kabulüne karar verilmiştir. Davalı … yönünden ise her ne kadar bilirkişi raporunda tüm taşıma süreci üstlenilmediğinden zararın % 30’undan sorumlu olduğu yönünde görüş bildirilmiş ise de; davalı … tarafından taşıma işinin davalı …a devredildiği, dolayısıyla davacının taşıma işini nasıl yüklenmiş ise aynı şekilde devretmiş olduğunun kabul edileceği, davalı … ile davacı arasında doğrudan sözleşme olmadığı, davalı …ın alt taşıyıcı konumunda olduğu ve davacıya karşı tüm zarardan sorumlu olduğu kanaatine varılmakla bu davalı yönünden de davanın tümden kabulüne karar verilerek 24.562,41 TL’nin davacının sigortalısına ödeme yaptığı 02/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” gerekçeleri ile; “Davanın kabulüne, 24.562,41-TL’nin 02/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalılar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkilinin ne yükleme ne de malların boşaltılması aşamalarında bir sorumluluk üstlenmediğini, sadece Almanya-Türkiye arası taşıma işini yerine getirdiğini, müvekkilinin boşaltma yeri olan İstanbul … Antrepo’ya malları tahliye etmesi esnasında 4 paletin hafif yatık olarak geldiği görülmüş ise de çıplak gözle görülen mallarda hiçbir hasar olmadığından bir tutanak tutulmadığını, Taşıma konusu malların … Antrepo’ya boşaltılması ile müvekkil şirketin sorumluluğunun sona erdiğini, müvekkili ile ilgili olmayan iç taşıma sonrasında iç taşımayı gerçekleştiren aracın sürüsü ile malların hasarlı olduğuna dair tutanak tutulduğunu, Ekspertiz raporunun sonuç kısmında hasarın forklift darbelerine bağlı olarak hasarlanmış olabileceğinin belirtildiğini, oysa mallar antrepoya indirildiğinde her hangi bir forklift çatalı darbesine rastlanmadığını, malzemelerin Düzce’deki fabrikaya sevkiyatının, dava dışı … unvanlı firma tarafından … plakalı kamyon ile gerçekleştirildiğini, forklift darbelerinin bu aşamada oluştuğunu, Ekspertiz raporlarında bahsi geçen, hasar resimleri bulunan … plakalı kamyon ile müvekkilinin ilgisinin olmadığını, hasar tespit işleminin bu araç üzerinde yapıldığını, Alıcının aynı tarihlerde müvekkili dışında da başka şirketlerle taşıma işi gerçekleştirdiğini ve bu taşımalarda da benzer hasar durumlarının ortaya çıktığını, taşıma konusu malın özelliklerini dikkate almayarak hareket eden ve gerekli önlemleri almayan gönderici ve alıcı firmanın sorumlu olduğunu, Bilirkişi Raporunda da müvekkil şirketin sorumluluğu hasarın belli bir kısmına matuf olarak belirlenmişken mahkemenin hasarın tamamından müvekkil şirketi sorumlu tutmasının kabul edilmeyeceğini, müvekkil şirketin altına imza atmadığı sözleşmeden sorumlu tutulamayacağını belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir. Davalı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkemenin müvekkilinin yükleme, ambalajlama ve paketleme aşamalarına dair akdi sorumluluğu olduğu ve bu sebeple zarardan da sorumlu tutulması gerektiği yönünde bildirilen görüşünün hatalı, hukuka ve maddi gerçeğe aykırı olduğunu, zira müvekkilinin yükleme ya da malların boşaltılması aşamalarında bir sorumluluk üstlenmediğini, dava dışı gönderici ve alıcı firmalar arasındaki satış sözleşmesinin Ex-Works olarak düzenlenmiş olduğunu, yani davacının selefi olan alıcı firmanın, malların yüklenmesi, ambalajlanması, istiflenmesi, sabitlenmesi, boşaltılması konusundaki bütün sorumluluğu üzerine almış olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin sorumlu olmadığını, bilirkişilerin sözleşmenin 5.6 maddesini hatalı yorumlayarak bu yanlış sonuca vardıklarını, madde incelendiğinde, müvekkil şirketin yalnızca taşımadan doğan hasarlardan sorumlu olacağının, diğer her türlü yükleme, ambalajlama ve paketlemenin taşıtan tarafından gerçekleştireceğinin hükme bağlandığının açıkça görüleceğini, Hasarın taşıma sırasında meydana gelmediğinin ve İstanbul’daki antrepoya yüklerin boşaltılması esnasında hasar kaydı tutulmadığının da raporda açıkça belirtilmiş olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, Hükümde her ne kadar müvekkilinden ve diğer davalıdan ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği belirtilmiş ise de, davacı tarafından söz konusu bedelin ödenmesine ilişkin müvekkiline gönderilen bir ihtar veya talep bulunmadığını, Müvekkilini sorumlu olduğu düşünülse bile bu sorumluluğun sınırlı olduğunu, ayrıca CMR’nin ilgili maddesi uyarınca en fazla %5 faiz istenebileceğini, En önemli hususun ise zararın sabit olmadığı zaman sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin lütuf ödemesi olduğunu belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, nakliyat abonman sigorta poliçesi kapsamında yapılan ödemenin akdi ve fiili taşıyandan rücuen tazmini istemine ilişkin olup, davalılar, yükleme-boşaltma aşamalarında bir sorumluluk üstlenmediklerini, malların antrepoya boşaltılması esnasında bir hasarın söz konusu olmadığını, Düzce’deki fabrikaya sevkiyatının ise dava dışı sigortalı tarafından gerçekleştirilmiş olması nedeniyle bu aşamaya ilişkin bir sorumluluklarının bulunmadığını savunmuşlar, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu taşıma Almanya-Türkiye arasında gerçekleştirilmiş olup, uyuşmazlık CMR Konvansiyonu hükümlerine tabi olacaktır. Davacı sigorta şirketince hasar bedeli ödenerek sigortalı alıcının haklarına halef olunduğu gibi, sigortalının bu hasara ilişkin talep ve dava hakkı da temlik alınmış olmakla, davacının iş bu davada aktif taraf sıfatının bulunduğu sonucuna varılmıştır. Dosya kapsamında mevcut CMR senedinde fiili taşıyan unvanı okunaksız olmakla birlikte, Almanya-Türkiye arası fiili taşımanın davalı … Ltd. Şti. tarafından yapılmış olduğu tarafların kabulünde olup, CMR senedinde malzemelerin 05/05/2015 tarihinde yatık olarak teslim alındığına dair şerh mevcuttur. Akabinde gümrük işlemlerinin tamamlanmasından sonra emtia başka bir araçla Düzce’deki alıcı sigortalının fabrikasına götürülmüş olup, burada şoför eşliğinde düzenlenen 12/05/2015 tarihli tutanakta yükün tahliyesi esnasında hasar tespiti yapıldığı görülmüş, yine davalı … antetli aynı tarihli “transport order” başlıklı belgede emtianın hasarlı olarak teslim alındığına dair kayıt bulunduğu, aynı tarihli e-posta ile durumun davalı …’ye bildirildiği görülmüştür. Ekspertiz raporunda emtianın forklift darbesi alması veya hatalı yükleme yapılması nedeniyle hasarlanmış olabileceği belirtilmiş, bilirkişi incelemesi sonucu da hatalı yüklenmesi ve istiflenmesi nedeniyle hasarlandığı tespit edilmiştir. Dosya kapsamından davalı …’nin Almanya-Düzce arası tüm taşıma sürecini üstlendiği anlaşılmakta, davalı … Ltd. Şti.’nin ise antrepoya teslimden sonraki taşıma işini de üstlendiğine dair bir bilgi veya belgeye rastlanılmamış ise de, ürün üzerinde dik olarak taşınması gerektiğinin belirtilmiş olması, antrepoya teslim esnasında yatık vaziyette olduğunun tespit edilmiş olması, malın alıcı fabrikasına tahliyesi esnasında hasarlı olduğunun tespiti ve tır karnesine göre taşımanın parsiyel taşıma olması karşısında, hasarın davalı … Ltd. Şti.’nin sorumluluğunda iken meydana geldiği sonucuna varılmıştır. CMR 17.m. uyarınca kural olarak taşıyıcı yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. Ancak yükün gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması, taşınması, yüklenmesi, yığılması veya boşaltılmasından kaynaklanan hasarlardan taşıyıcı sorumlu tutulamaz. Somut olaya döndüğümüzde ise, gerek ekspertiz raporunda, gerekse bilirkişi raporunda tır karnesindeki bilgilere göre taşımanın parsiyel taşıma olarak yapıldığı belirtilmiş, davalı taraflarca bu tespite itiraz edilmemiştir. Dolayısıyla dava konusu emtianın yanında davalı tarafça taşınan başka emtialar da bulunmakta olup, davalı taşıyıcı aynı römorkta yer alan emtianın düzgün bir şekilde istifinden sorumludur. Dava konusu emtianın dik olarak taşınması gerekirken boşaltma esnasında yatık vaziyette olduğu tutanakla tespit edilmiş ve hasarın hatalı yükleme-istiflemeden kaynaklandığı tespit edilmiş olup, davalı tarafça emtianın istifi-muhafazası konusunda yeterli titizliğin gösterilmediği anlaşılmakla, her iki davalının hasar bedelinin tamamından sorumlu tutulmalarında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. CMR 23/3 m. uyarınca davalı tarafın sorumluluğu sınırlandırılmış olup bilirkişi incelemesi sonucu, talep edilen hasar bedelinin sınırlı sorumluluk limitleri dahilinde olduğu tespit edilmiştir. CMR 27.maddesinde yabancı paraya uygulanması gereken yıllık faiz oranı kararlaştırılmış olup, somut olayda TL üzerinden talepte bulunulduğundan, avans faizi işletilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi, dava rücuen tazminat davası olup, mahkemece ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir. O halde mahkemece verilen kararda sonucu itibariyle bir isabetsizlik bulunmamakta olup, açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf kanun yoluna başvuranlar tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davalı … Ltd. Şti. ‘den alınması gereken 1.677,85.TL istinaf karar harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 420,00.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.257,85.TL’nin bu davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davalı … A.Ş.’den alınması gereken 1.677,85.TL istinaf karar harcından, davalı tarafından peşin olarak yatırılan (54,40.TL + 365,70.TL=) 420,10.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.257,75.TL’nin bu davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/06/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.