Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/808 E. 2022/852 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/808 Esas
KARAR NO: 2022/852 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/399 Esas – 2019/1613 Karar
TARİH: 24/12/2019
DAVA: İtirazın İptali (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 28/11/2014 tarihli AutoMatic Müşteri Sözleşmesine binaen davalının araçlarına akaryakıt ve data hizmeti verildiğini, sözleşmenin 17. maddesine göre davalının kusuru ile sözleşmenin feshi halinde davalının fesih bedeli ödemeyi kabul ve taahhüt etmiş olduğunu, davalının kusuru ile sözleşme feshedildiğini ve 07/11/2017 tarihinde 16.057,44 TL. bedelli fesih bedeli faturası düzenlenerek davalıya tebliğ edildiğini, ancak davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkili ile herhangi bir hesap mutabakatı sağlamaksızın tek taraflı olarak düzenlediği cari hesap ekstresini icra takibine konu ettiğini, müvekkilinin muaccel bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin sözleşmenin feshinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 24/12/2019 tarih ve 2018/399 Esas 2019/1613 Karar sayılı Kararı ile; “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu edilen alacağın bir para borcu olması ve Borçlar Yasası gereği götürülecek borçlardan olması sebebiyle davacı şirket merkezinin olduğu yer olan İstanbul icra dairelerinin yetkili olması sebebiyle davanın esasına girilmekle, davacı alacaklı tarafça her ne kadar taraflar arasındaki imzalanan sözleşmenin 17. Maddesine göre sözleşmenin feshedilip uyuşmazlığa konu alacak için icra takibi başlatıldığı iddia edilse de Mahkememizce davacı tarafa verilen süreye istinaden yapılan 04.11.2019 tarihli dilekçede belirtilen fesih sebeplerinin, soyut olarak sayılıp dava dosyasında delillendirilmemiş olaylara göre sözleşmenin feshedilmesi, dosya kapsamına uygun 30.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda da bu durumun belirtilmesi, netice itibariyle davacı alacaklının, taraflar arasındaki sözleşmeyi fesh etme sebebi konusunda somut ve delile dayalı bir gerekçelendirmeyi yapamaması karşısısında, ispatlanamayan alacak iddiası ve ona dayalı olarak açılan iş bu davanın reddine dair ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçeleri ile; “Davanın REDDİNE,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren 04/11/2019 tarihli dilekçelerinde de belirttikleri üzere taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 17.maddesine, müşterinin işbu sözleşme ile üstlendiği edimlere riayet etmemesi ve/veya sözleşmenin süresinin bitiminden önce feshine sebebiyet vermesi; bankada kredi açılmaması, açılan kredilerin limitlerinin yetersiz olması veya kredinin banka tarafından iptal edilmesi durumlarında …’nun işbu sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih hakkı bulunmakta olduğunu, sözleşmenin süresinden önce feshinde ise, yine aynı maddede …’nun araç başı bildirim tarihindeki TKÜ’lerin satın alma fiyatının 6 katına kadar bedel cezai şartı talep ve tahsil hakkına sahip olduğunu, sözleşmenin devam ettiği sırada, davalının banka kredi limitlerinin iptal edildiğinin tespit edildiğini ve müvekkilinin sözleşmenin kendisine tanınan hakkı kullanarak sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, aynı maddeye binaen TKÜ cihaz bedelinin adedi bedeli olarak 40 USD üzerinden hesaplama yapıldığını ve bu hususta düzenlendiğini, feshe ilişkin de davalıya Beyoğlu … Noterliğinin 06.12.2017 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini, bu ihtarname, fatura ve davalının alımlarını temin eden … T.A.Ş.’nin limitlerin sıfırlandığına dair e-mail yazışmalarının mahkemeye ibraz edilmiş olduğunu belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, bayilik sözleşmesi kapsamında cari hesaptan doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, 15/03/2018 tarihinde cari hesap alacağı açıklaması ile 16.057,44 TL asıl alacak ve 540,45 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.597,89 TL üzerinden başlatılan takibin, davalının yasal sürede itirazı ile durduğu görülmüştür. Tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucu, davalının defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle 49.535,92 TL borçlu iken 01/04/2018 tarihinde yapılan 33.478,48 TL ödeme ile borç tutarının 16.057,44 TL olduğu, davacı defter kayıtlarına göre de davacının takip tarihi itibariyle 16.057,44 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. 28/10/2019 tarihli duruşmada mahkemece davacı vekiline davalının kusurlu davranışına ilişkin açıklamada bulunması için süre verilmesi üzerine davacı tarafça sunulan dilekçede sözleşmenin devamı sırasında davalının banka kredi limitinin iptal edildiğinin tespit edildiği ve bu hususun sözleşmenin 17.m. uyarınca fesih sebebi olduğu belirtilerek fatura, ihtarname ve sözleşme sureti sunulmuştur. Taaraflar arasında akdedilen 28/11/2014 tarihli Automatic Müşteri Sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin 3.maddesi uyarınca sözleşmenin 3 yıl süreli olduğu ve taraflarca feshedilmemesi halinde aynı şartlarla 2 yıl daha uzayacağı, 17.m. uyarınca bankaca tesis edilen kredinin iptal edilmesi halinde sözleşmenin davacı tarafça tek taraflı olarak feshedilebileceği, sözleşmesinden süresinden önce feshi halinde ise davacının araç başı bildirim tarihindeki TKÜ’lerin satın alma fiyatının 6 katına kadar bedel cezai şartı talep ve tahsil hakkına sahip olduğu hususlarının düzenlendiği görülmüştür. Dava konusu cari hesap alacağını oluşturduğu anlaşılan fatura incelendiğinde ise, … nolu 07/11/2017 tarihli 14/11/2017 vadeli 16.057,44 TL bedelli “automatic sözleşme fesih bedeli” açıklamalı e-fatura olduğu görülmüştür. Beyoğlu …Noterliği’nin 06/12/2017 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesinde, sözleşme devam ettiği sırada davalının banka kredi limitlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle davacının tek taraflı fesih hakkının doğduğu ve sözleşmenin 17.m. uyarınca cezai şart talep hakkının bulunduğu belirtilerek sözleşmenin bu ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihten itibaren feshedilmiş sayıldığı, ekte gönderilen … nolu fatura bedelinin 5 gün içinde ödenmesi gerektiği hususlarının belirtildiği görülmüştür. Dava konusu cari hesap alacağını oluşturan e-faturanın “sözleşme fesih bedeli” açıklamalı olması, davacı tarafça fesih nedeni olarak açıklanan hususun sözleşmede fesih nedeni olarak düzenlenmiş olması, sözleşmenin feshedildiğinin tarafların kabulünde olması, en önemlisi söz konusu faturanın davalı tarafça kabul edilerek ticari defterlerine kaydedilmiş olması ve yasal sürede itiraz edildiğine veya iade edildiğine dair kayda rastlanılmamış olması karşısında, davacının söz konusu faturaya dayalı asıl alacak talebinde haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmış, bununla birlikte fatura bedelinin ödenmesi talepli ihtarnamenin davalı tarafa tebliğ edildiğine dair belgenin sunulmamış olması karşısında davacının takip öncesi işlemiş faiz talebi haklı görülmemiştir. O halde mahkemece açıklanan bu hususlar dikkate alınarak davanın asıl alacak tutarı yönünden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353/1-b2 m. uyarınca hükmün kaldırılması ve davanın kısmen kabulü yönünde yeniden hüküm kurulması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/12/2019 tarih ve 2018/399 Esas 2019/1613 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; 1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında 16.057,44 TL asıl alacağa yönelik İTİRAZININ İPTALİ ile takibin asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesi suretiyle devamına, fazla istemin reddine, Hükmedilen 16.057,44 TL asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Reddedilen kısım yönünden davalının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 1.096,88.TL karar harcından peşin alınan 283,46.TL’nin mahsubu ile bakiye 813,42.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Davacı tarafından sarf edilen 283,46 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından sarf edilen toplam 1.677,05 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.622,44 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı tarafından sarf edilen 25,20 TL yargılama giderinin takdiren üzerinde bırakılmasına, 6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 5.100,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 540,45 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 8-Artan gider avansı varsa talep halinde ilgilisine iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 9-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 10-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 31,50.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam: 180,10 TL yargılama giderinin haklılık durumu ve davalı avansından yapılan istinaf giderleri dikkate alındığında 110,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 11-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 12-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/06/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.