Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/788 E. 2022/850 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/788 Esas
KARAR NO: 2022/850 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/696 Esas – 2019/951 Karar
TARİH: 10/12/2019
DAVA: İtirazın iptali (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalının 15/10/2004 tarihli Akaryakıt İşleticilik Sözleşmesi ve 15/08/2006 tarihli İstasyonlu Bayilik Sözleşmesine binaen akaryakıt şirketi olan müvekkilinin bayii olarak ticari faaliyetine başladığını, ancak davalının bayilikten kaynaklanan ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bakiye 21.803,43 TL alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 10/12/2019 tarih ve 2018/696 Esas 2019/951 Karar sayılı Kararı ile; “…taraflar arasında 15/10/2004 tanzim tarihli Akaryakıt İşleticilik Sözleşmesi ve 15/08/2006 tanzim tarihli İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi’ne nazaran ticari ilişki bulunduğu, 31 Mart 2005 tarihinde 20 yıl müddetle 60.000 USD karşılığında intifa hakkı tesis edildiği, davaya konu edilen istasyon arazisnin 16/04/2018 tarihinde … Tic. A.Ş.’ye mevcut şartları ile satıldığı, satılan bu yerdeki tüzel kişiyle bayilik ilişkisinin 30/01/2017 tarihine kadar devam ettiği, intifa hakkı tesis edilen yerde satın alan tüzel kişi tarafından 07/08/2008 tarihinden itibaren faaliyete başlandığı, 01/10/2010 tarihli Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tescil İstem Belgesinde aynen “… A.Ş. Alacağını tamamen almış olduğundan iş bu intifa hakkını bedelsiz olarak çıplak mülkiyet sahipleri lehine terkinini arz ve talep ederim.” şeklinde beyanda bulunulduğu, davacı yanca davalı adına 29/12/2017 tarihli nakdi yatırım bedelinden kaynaklı KDV dahil 21.803,43 TL bedelli fatura keşide edildiği, ancak bu fatura davalıya tebliğine ilişkin belge sunulmadığı gibi, bilirkişi incelemesi aşamasında “Faturanın davalıya tebliği ile ilgili bilgiye ulaşamadıkları” yönünde bilirkişiye mail atılması karşısında faturanın davalıya tebliğ edilmediği kabul edilmiş, faturanın içeriğine ilişkin davacı yanca tek taraflı yapılan hesaplamayla arta kalan intifa süresine ilişkin talepte bulunulmuşsa da davaya konu istasyonda bayilik ilişkisinin dava dışı … Tic. A.Ş. ile devam etmiş olması, resmi kuruma sunulan 01/10/2010 tarihli istem dilekçesinde “… A.Ş. alacağını tamamem almış olduğundan” şeklinde beyanda bulunmak suretiyle alacak hakkının bulunmadığı yönünde kabulde bulunmuş olması ve aksi yönde ihtirazi kayıt konulduğunun da ispat olunamaması sebebiyle dava/ takip konusu edilen alacak isteminin yerinde olmadığı..” gerekçeleri ile; ” Davanın REDDİNE,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Taraflar arasında 15/08/2006 tarihinde imzalanan … A.Ş. İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi’nin 34. maddesinde satış yerine ilişkin vergi harç ve giderler başlıklı maddede, ” Satış yerinin bulunduğu arazi ve bu arazi üzerindeki her nev’i bina, tesis, reklam, araç ve gereçleri, pompa tank ve sair malların aynından doğan vergi resim ve harçlar ile işletme faaliyeti nedeniyle doğabilecek her türlü vergi resim ve harç ve giderlerin bayii tarafından ödeneceği”nin hükme bağlandığını, yine 15/04/2004 tarihli … Akaryakıt İşleticilik Sözleşmesi’nin 35. maddesinde masraflar düzenlenmiş olup, iş bu sözleşmenin tanzimi, tasdiki ve uygulanması ile ilgili her türlü vergi, resim harç ve giderlerin, işletici tarafından ödeneceğinin hükme bağlandığını, dolayısıyla sözleşmeler uyarınca intifa hakkının terkini dolayısıyla oluşan vergi, resim, harç ve/veya giderlerin davalı tarafından ödenmesinin gerektiğini belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, bayilik sözleşmesi kapsamında cari hesaptan doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı davaya cevap vermemiş, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, cari hesap alacağı açıklaması ile 21.803,43 TL asıl alacak üzerinden başlatılan takibin, davalının yasal sürede borca itirazı ile durduğu görülmüş olup, davacı tarafça sunulan belgelerden cari hesap alacağını oluşturan faturanın 29/12/2017 tarihli … nolu 21.803,43 TL bedelli “nakdi yatırım bedeli iadesi” açıklamalı, alt kısmında ayrıca “fesih tarihi itibariyle nakdi yatırım bedelinin kalan bakiyesidir” açıklaması bulunan fatura olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında 15/10/2004 tarihli Akaryakıt İşleticilik Sözleşmesi ve 15/08/2006 tarihli İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi akdedilmiş olup, sözleşme ilişkisi kapsamında 31/03/2005 tarihinde … adına kayıtlı taşınmaz üzerine davacı lehine 20 yıl süreli intifa hakkı tesis edilmiş, davalı tarafından davacı adına düzenlenen … nolu 22/12/2005 tarihli fatura içeriğinde göre davacı tarafça davalıya 82.632,00 TL intifa ivaz bedeli ödemesi yapılmıştır. Ne var ki dosya kapsamında mevcut 01/10/2010 tarihli tescil istem belgesinde, davacı alacağını tamamen almış olduğundan intifa hakkının bedelsiz olarak çıplak mülkiyet sahipleri lehine terkin edildiği beyan edilmiş olmakla, Yargıtay (kapatılan) 19.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere davacının bu beyanı nedeniyle intifa terkininden sonra kalan süre yönünden herhangi bir talepte bulunamayacağının kabulü gerekmiştir. Davacı tarafça bayilik sözleşmelerinde vergi, resim, harç ve masraflardan davalı tarafın sorumlu tutulduğu yönünde itirazda bulunulmuş ise de, takibe konu fatura “nakdi yatırım bedelinin iadesi” açıklamalı olup, yapılan terkin işleminin harç veya masrafları iş bu davanın konusunu teşkil etmediğinden bu yöndeki itirazına itibar edilmemiştir. Bu itibarla mahkemece yerinde görülmeyen davanın reddi yönünde verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiş olmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraftan alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcının istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan toplam 54,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/06/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.