Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/777 E. 2022/899 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/777 Esas
KARAR NO: 2022/899 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2019
NUMARASI: 2018/1050 Esas 2019/1223 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın, davalı … Tic. A.Ş ile arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı borçlarının teminatını teşkil etmek üzere, … A.Ş Sanatoryum Şubesi’nce 17/01/2017 tarihli … Sayılı 50.000,00-TL bedelli ve 05/12/2017 tarihine kadar geçerli bir teminat mektubu düzenlenerek davalı şirkete teslim edildiğini, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin sona erdiğini, davalıya olan tüm borçların ödendiğini, müvekkilinin, tüm borçlarını ödemesinin ardından 23/08/2017 tarihinde resmi olarak ticaret hayatına son verdiğini, müvekkili tarafından davalıya olan tüm borçların ödemesiyle birlikte teminat mektubunun iadesinin öncelikle şifahi olarak talep edildiğini, iade edilmemesi üzerine bu kez Büyükçekmece …Noterliği’nce 06/12/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek, davalıya haksız olarak elinde bulundurulan teminat mektubunun 3 iş günü içerisinde iadesinin ihtar edildiğini, diğer muhatap … A.Ş’ye ise söz konusu teminat mektubuna ilişkin tüm borçların ödendiğini bu nedenle tazmin başvurusunda bulunulması halinde ödeme yapılmaması gerektiğini bildirdiğini belirterek, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığının tespiti ile … A.Ş Sanatoryum Şubesi’ne ait 17/01/2017 tarihli … Sayılı 50.000,00-TL bedelli teminat mektubunun davalı şirket tarafından haksız olarak tazmin edilmesi nedeniyle bu bedelin 05/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu teminat mektubunun … adına yapılan tüm ticari işlemlerin teminatı olarak verildiğini, bu firma adına alım satım yapan tek kişinin davacı olmadığını, davacının ortak vasfı ile … isimli şahısla ortak iş yaptığını, davacı tarafından sunulan cari hesap ekstresinde de bu şahsın işlem yaptığının görüldüğünü, dolayısıyla davaya konu teminat mektubunun … tarafından da yapılan ticari işlemlerin teminatı olarak verildiğini, cari hesap ekstresinde … (…) yazdığını, bu durumun davacı tarafın onayında ve kabulünde olduğunu, … isimli şahsın … adı altında müvekkilinden mal aldığını ancak ödemesini yapmadığını, teminat mektubu bedelinin davacı yanca talebinin haksız ve yersiz olduğunu, kendilerinin Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davacı ve dava dışı … adına icra takibi açtıklarını ve borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali davası açacaklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 16/12/2019 tarih ve 2018/1050 Esas – 2019/1223 Karar sayılı kararı ile; ” …İncelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacının davaya konu teminat mektubundan kaynaklı borçlu olmadığı tespit edilmiş, davalının; davacının dava dışı … nın borçlarında da sorumlu olduğu iddiasının ispat yükünün yer değiştirmiş olması nedeniyle davalı tarafından ispatlanması gerektiği ancak buna ilişkin yeterli delil sunulmamış olması nedeniyle bu iddianın ispatlanamadığı, dolayısıyla davanın kabulüne karar verilerek davacının davalıya borcunun bulunmadığının tespiti ile … AŞ Sanatoryum şubesine ait 17/01/2017 tarihli … sayılı 50.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı tarafından haksız tazmin edildiği anlaşılmakla 05/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; “1-Davanın KABULÜ ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 50.000,00.TL.lik bedelin 05/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tarafça bilirkişi incelemesine sunulmayan defter ve belgelerin, bilirkişi raporunda yer almış olup işbu hususun usule ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmasına itirazları olduğunu, 04.07.2019 günü saat 14:15’de yapılmasına karar verilen bilirkişi incelemesi için ticari defter ve belgelerin hazır edilip bilirkişiye teslim edildiğini, davacının inceleme gününde ticari defter ve belgelerini hazır etmediğini ve bilirkişiye teslim etmediğini, işbu hususun bilirkişi yemin ve teslim tutanağı ile de sabit olduğunu, buna rağmen bilirkişi tarafından sunulan raporda davacının defter tasdik tespitine, işletme defter kayıtlarına yer verildiğinin görüldüğünü, bilirkişinin sunduğu raporla ilgili belgeleri nasıl ve ne şekilde inceleyerek rapor oluşturduğunun anlaşılamadığını, bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı yanın mazeretsiz olarak ticari defterlerini ve ilgili belgelerini inceleme gününde hazır etmediğini, dosyadaki mevcut tebliğ mazbatası incelendiğinde görüleceği üzere; tebligatın daimi çalışana teslim edilmiş olup davacı yanın inceleme gün ve saatinden habersiz olduğu iddiasını kabul etmenin mümkün olmadığını, ayrıca davacı yan bilirkişi ile ayrıca iletişim kurularak defter tesliminin gerçekleştirildiğini beyan etmiş ise de, ara kararda açıkça görüldüğü üzere bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmediğini, HMK madde 218 kapsamında kendisine yerinde inceleme yetkisi verilmeyen bilirkişinin mahkemede hazır edilmeyen belgeleri inceleme imkanı bulunmadığını, davalı tarafça mazeret sunulmaksızın mahkeme nezdinde hazır edilmeyen defterlerin bilirkişice davalıdan teslim alınıp incelenerek usul ve yasaya aykırı olarak oluşturulan işbu bilirkişi raporuna itirazlarına rağmen mahkemece itirazları göz ardı edilerek rapor doğrultusunda hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davacı ile dava dışı …’nın birlikte iş ve işlemler yaptığına ilişkin eksik inceleme yapıldığını, davacı ile müvekkili şirket arasında yapılan ticari işlemler için kesilen faturaların tamamında … isminin yer almasına itiraz edilmeden işlem yapılması, davacı yanca dosyaya sunulan cari hesap ekstresinde dahi … isminin yer alması ve malları teslim alan kişinin yine … olması hususları ile birlikte dosyaya sunmuş oldukları müvekkili şirket ile … arasındaki mail yazışmalarının mahkemece usule ve yasaya aykırı olan bilirkişi raporunda göz ardı edildiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı borçların teminatını teşkil etmek üzere davalıya verilen teminat mektubunun haksız olarak nakte çevrilerek tazmin edildiğini belirterek, tahsil edilen teminat mektubu bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiş; davalı vekili ise, söz konusu teminat mektubunun … adına yapılan tüm ticari işlemlerin teminatı olarak verildiğini, … adına davacı dışında, davacının ortak iş yaptığı …’nın da alım satım yaptığ…’nın … adı altında müvekkilinden mal aldığını ancak ödemesini yapmadığını, müvekkilinin bu sebeple alacaklarına mahsuben teminat mektubu bedelini talep ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanak ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği; davacı vekilince bilirkişi ile irtibata geçilerek defterlerin inceleme için verildiği beyan edilmiş olup, raporun davacı defterleri de incelenerek hazırlandığı rapordan anlaşılmakla, yapılan işlemlerde bir usulsüzlük bulunmadığı; dava konusu teminat mektubunun, dava dışı …’nın da davalıya borcunu kapsadığına dair teminat mektubunda bir ibare bulunmadığı gibi dosya kapsamı ile mektubun …’nın borçlarına da teminat teşkil ettiği savunmasının ispatlanamadığı; mahkemece karar vermek için yapılan araştırma ve incelemede bir eksiklik olmadığı; ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraftan alınması gereken 3.415,50.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 854,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 2.561,10.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/06/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.