Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/748 E. 2022/797 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/748 Esas
KARAR NO: 2022/797 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2016/1151 Esas – 2019/356 Karar
TARİH: 27/03/2019
DAVA: Çek İstirdatı
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, hamili davacı müvekkili, keşidecisi … Ltd. Şti. olan … A.Ş. İzmir Kemeraltı Şb … — nolu hesaptan verilme … çek numaralı 30/08/2016 keşide tarihli 30.000,00 TL bedelli çekin 07/05/2016 tarihinde müvekkili aracından çalındığını, olayla ilgili başlatılan ceza soruşturmasının derdest olduğunu, açılan çek iptali davasının yargılaması sırasında çek istirdatı davası açılması için taraflarına süre verildiğini, müvekkili ile ciranta … Ltd. Şti. arasında ticari ilişki mevcut olup verilen malın bedeli olarak söz konusu çekin alındığını, çek suretine göre çekin müvekkilin rızası dışında elinden çıkmasından sonra sırasıyla davalılar … Limited Şirketi ve … Ticaret Limited Şirketi cirosunun olduğunun, en son hamil olan ve çeki bankaya ibraz eden …’ne geçtiğinin görülmekte olduğunu, müvekkili ile davalılar arasında hiçbir ticari ilişki olmayıp çeki ele geçiren kişilerin iyi niyetli hamil olmadıklarını ileri sürerek çekin istirdatı ile müvekkiline iadesime karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …Ltd. Şti. vekili, dava konusu çekin müvekkili uhdesinde olmaması nedeniyle müvekkiline karşı açılan davanın husumetten reddi gerektiğini, kaldı ki çekte müvekkiline atfen atılan imzanın müvekkili eli ürünü olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 27/03/2019 tarih ve 2016/1151 Esas 2019/356 Karar sayılı Kararı ile; ” Davalılardan … ve … son hamil olmayıp, davanın çek istirdadı istemine ilişkin olması nedeniyle pasif husumetleri bulunmadığından bu davalılar yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, davalı … yönünden ise çekin istirdadı talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacıda olup; davacının, davalının kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekmekte olup, ispatlanamadığından bu davalı yönünden de davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” Davalı … ve … yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, Davalı … yönünden davanın reddine, ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Son ciranta kendinden önceki cirolardan sorumlu değil ise de, bir önceki cironun sahte olduğunun anlaşılması halinde durumun değişeceğini, bu davada da bir önceki cirantanın cirosunun taklit edildiğini ve bu konu ile ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu beyan ettiğini, tacirlerin kaydi işlem yapmak zorunda olduklarını, dolayısıyla son cirantanın ticari defterleri incelenmeden karar verilmesinin doğru olmadığını, Müvekkilinin hırsızdan çeki alan şahsı veya şirketi tanımasının mümkün olmadığını, dolayısıyla bu şahsın kötüniyetini tanıkla dahi ispat etmesinin de mümkün olmadığını, hakkaniyet ilkesinin dikkate alınması gerektiğini, Davalı …’nın beyanı gereği yetkili hamil olmadığı açık olduğundan bu davalıya yönelik davanın kabulüne, aksi halde konusu kalması sebebiyle reddine karar verilmesi ve masraf ile vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, aynı durumun davalı …Ltd. Şti. açısından da geçerli olduğunu, zira müvekkilinin çekin kimin elinde olduğunu bilebilecek durumda olmadığını, Davalılar … Ltd. Şti ve …Ltd. Şti.’nin kötüniyetli olduklarının dosyadaki mevcut delillerden anlaşılmakta olduğunu, kaldı ki davaya cevap vermeyerek de kötüniyetlerini belli ettiklerini belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, rıza dışı elden çıktığı ve kötüniyetli olarak iktisap edildiği ileri sürülen çekin istirdatı istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, hamili olduğu dava konusu çekin aracından çalındığını, sahte cirolarla piyasaya sürüldüğünü, en son davalı …Ltd. Şti. tarafından bankaya ibraz edildiğini ileri sürerek çekin istirdatını istemiş, davalı …Ltd. Şti. çekin uhdesinde olmaması nedeniyle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, kaldı ki çekteki imzanın kendisine ait olmadığını savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Dava konusu çek incelendiğinde, keşidecisi dava dışı … Tic. Ltd. Şti.,lehdarı dava dışı … Ltd. Şti. olan … nolu 30/08/2016 tarihli 30.000,00 TL bedelli, arka sayfasında sırasıyla lehdarın, davalılar …Ltd. Şti., …Ltd. Şti. ve …Ltd.Şti.’nin ciroları olan, süresinde ibraz edilmiş ancak mahkeme tedbir kararı nedeniyle işlem yapılamamış çek olduğu görülmüştür. Çek suretinden anlaşıldığı üzere son hamil davalı …Ltd. Şti. olup, yine dava dilekçesinde belirtildiği üzere çek bu davalı tarafından bankaya ibraz edilmiştir, dolayısıyla çekin diğer davalıların elinde olmadığı açık olduğundan, mahkemece …Ltd. Şti. dışındaki davalılara yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının bu hususların yanı sıra ayrıca davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu ileri sürüp kanıtlaması gerekmektedir. Davacı çek üzerinde taraf olarak görünmese de, davacı tarafça sunulan tahsilat makbuzlarından çeki beyaz ciro yoluyla teslim aldığı anlaşılmakta olduğundan hamil sıfatını haiz olduğu kabul edilmiştir. Öte yandan mahkemece davacı tarafça sözü edilen ceza soruşturmalarının farklı çeklere ilişkin olduğu tespit edilmiş, davacı tarafça bu hususta bir istinaf sebebi ileri sürülmemiş olup, dosya kapsamında dava konusu çekin rıza dışı elden çıktığına dair bir delile rastlanılmadığı gibi, davalı …Ltd. Şti.’nin çeki ağır kusurlu veya kötüniyetli olarak iktisap ettiğine dair bir delil de sunulmamıştır. Davalı ciranta …Ltd. Şti. çekteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüş ise de, “imzaların istiklali” prensibi gereği söz konusu iddia doğru olsa dahi bu durumun davalı …’nun yetkili hamil sıfatına bir etkisi bulunmamaktadır, dolayısıyla davalı hamilin kendisinden önce gelen imzaların sıhhatini araştırma yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesi gereği davalı hamilin çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamakta olup, bu nedenle davalının ticari defterlerinin incelenmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebine de itibar edilmemiştir. Bu itibarla mahkemece davanın reddi yönünde verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraftan alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcının istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/05/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.