Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/719 E. 2022/608 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/719 Esas
KARAR NO: 2022/608 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/03/2019
NUMARASI: 2017/39 Esas 2019/192 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili tarafından 19.07.2016 tarihinde davalı borçluya verilen ürünler karşılığında fatura tanzim edildiğini, fatura bedelinin davalı tarafça ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı-borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalini, takibin işleyecek avans faizi ve takip talebindeki koşullar üzerinden devamını, davalı-borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafından müvekkiline gönderilen faturayı iade ettiklerini, böyle bir mal almadıklarını, irsaliyede müvekkilinin kardeşi …’nın imzasının bulunduğunu, …’nın malzemeleri kendisinin aldığını, irsaliyeye sanki müvekkiliymiş gibi imza attığını, …’nın müvekkili ile ortaklığının olmadığını, teklif formunu da …’nın imzaladığını, malları başka bir yere götürdüğünü açıklanan sebeplerle davanın reddini, masraf ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 21/03/2019 tarih ve 2017/39 Esas – 2019/192 Karar sayılı kararında; “…Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, fatura örneği, cari hesap kayıtları, dava konusu faturanın davalı tarafından kayıtlarına alındığına dair Beylikdüzü Vergi Dairesi’nden gelen BA kayıtları ile bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, kayıtlarına aldığı faturadan haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olması nedeniyle davalı tarafın dava ve takip konusu faturadan haberdar olmadıkları yönündeki savunmasına itibar edilmemiş, davacı tarafın icra takip tarihi itibariyle icra takibine konu asıl alacak için takip yapmakta haklı olduğu, ancak taraflar arasında faturanın düzenlendiği tarihten itibaren vade farkı veya faiz işletileceğine dair herhangi bir sözleşme veya ihtarname bulunmadığından takip talebinde davalının işlemiş faiz talep etmesinin mümkün bulunmadığı anlaşıldığından aşağıdaki gibi davanın kısmen kabulüne, asıl alacak yönünden itirazın iptali ile icra takibinin devamına, kabul edilen fatura asıl alacağı likit ve belirlenebilir nitelikte olduğundan davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir….”gerekçesi ile, Davanın kısmen kabulü ile; İstanbul … İcra Dairesinin … E. sayılı takip dosyasında 54.191,50-TL. asıl alacak yönünden itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminat tutarı 10.838,3-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkilinin haberi olmadan kardeşi …’nın firmaya sipariş verdiği ve müvekkilinin haberi olmadan aldığı faturayı müvekkilinin muhasebesine whatsapp uygulaması üzerinden göndermiş olup muhasebeci bu belgeyi kayıt ettiğini, Malların irsaliyesini … imzalayarak aldığını, daha sonra müvekkili …’nın durumu öğrenerek firmayı aradığı ve durumu ilettiğini, …’nın müvekkilinin sadece kardeşi olduğunu, müvekkiline ait firmanın ortağı olmadığını, ayrıca vekaleti olmadığını, Mahkemeye şahit olarak …’nın davet edildiği ve bu konuda mahkemece ara karar verildiği ancak …’nın duruşmaya gelmediğini, ayrıca söz konusu durum savcılığa da bildireceğini, Müvekkili firmanın mal almadığı halde bedel ödemeye mecbur edildiğini, Duruşma isteğinin kabulü halinde …’yı dinletme imkanları olduğunu, …’nın sahtekarlık yaparak müvekkilinin borçlandırdığının belli olduğunu, Yerel mahkemenin bu hususları dikkate almadığı ve eksik inceleme yaptığını, istinaf gerekçelerini daha ayrıntılı olarak sunmak için istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını talep ettiklerini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yeniden yargılama yaparak talep doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava; fatura alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; İstanbul … İcra Dairesinin … E. sayılı takip dosyasında 54.191,50-TL. asıl alacak yönünden itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı tarafın delil listesi vermediği ve davacı tarafın açıkça muvafakat etmemiş olması nedeniyle davalı tarafın tanığın dinlenilmediğine ve dinletmek istediğine yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Mahkemece, davalıya ait BA formlarının istenmesi için Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazıldığı, gelen cevabi yazı ekinde gönderilen kayıtlar incelendiğinde; davacı tarafından kesilmiş 1 adet KDV. hariç 45.925 TL.lik faturanın 2015 dönemi içinde kayıtlı olduğu, davaya konu 17/12/2015 tarihli faturanın ise KDV dahil 54.191,50 TL. Olduğu, %18 KDV. Çıkartıldığında KDV. Siz miktarın 45.925 TL. Olduğu görülmüştür. Mahkemece, tarafların ticari defter ve kayıtları inceletilmek suretiyle mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verildiği, davacının bilirkişi incelemesine defterlerini ibraz ettiği, davalı tarafın ise ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesine ibraz etmediği, davacının ticari defter ve kayıtları incelenerek düzenlenen bilirkişi raporunda, takip ve dava konusu faturanın davacı kayıtlarına alındığı, bu fatura nedeniyle takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olduğu, davalıya ait BA Formuna göre 2015 yılında davacıdan 1 adet belge ile KDV hariç 45.925 TL. Tutarında mal ve hizmet alımının yapıldığı, bu beyanın davacı faturasının davalıya tebliğ edildiğini ve faturanın davalı kayıtlarına alındığını göstermekte olduğunu belirtmiştir. İlk Derece Mahkemesine sunulan deliller, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen rapor içeriğindeki tespitler de gözetildiğinde, davalının davacıdan aldığı dava konusu faturayı, ilgili dönemde vergi dairesine bildirdiği sabit olduğuna göre bu durum fatura ve içeriği malların davacı alacaklı tarafından davalı borçluya teslim edildiğini gösterir. Bu durumda ispat yükü BA formuyla bildirimde bulunan davalıya geçmiştir. BA formuyla vergi dairesine bildirilen faturayı alan davalının faturayı ve içeriğini oluşturan emtiayı almadığı veya kendisinin haberi olmadan kardeşi …’nın davacı firmaya sipariş verdiği ve haberi olmadan aldığı faturayı muhasebecisine whatsapp uygulaması üzerinden gönderip muhasebecinin bu belgeyi kayıt ettiğine ilişkin savunmasına yönelik delil ibraz edilmediği, fatura hakkında usulsüzlük/ sahtecilik tespitine ilişkin herhangi bir tespit ya da bulguya dosya kapsamında rastlanılmamıştır. Davalının davaya konu faturayı ve içeriği malı teslim almadığını veya fatura bedelini ödediğini isbat edemediği anlaşılmakla, mahkemenin kabulüne yönelik davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraftan alınması gereken 3.701,82.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 925,46.TL harcın mahsubu ile bakiye 2.776,36.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/04/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.