Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/696 E. 2020/494 K. 17.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/696
KARAR NO : 2020/494
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/722 D.İş – 2019/733 Karar
TARİH: 29/05/2019
KARAR TARİHİ : 17/04/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesi ile, davalının borcundan dolayı şimdilik kısmi 290.000,00. TL alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 03/05/2019 tarihli kararı ile; Talep dilekçesi ve belge asılları ile tüm dosya kapsamına göre talebin İ.İ.K’nun 257. ve devamı maddeleri gereğince yerinde olduğu anlaşılmakla, TALEBİN KABULÜ İLE, Alacaklının iddia ettiği yukarıda belirtilen alacak miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla, borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE, karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler vekili itiraz dilekçesi ile; ihtiyati haciz kararına konu senedin hukuka aykırı olarak dolandırıcılık şebekesi tarafından müvekkili kandırılarak elde edildiğini, bu senedin dışında müvekkiline ait 8 adet çekin de müvekkilinden alındığını, bu çeklere ilişkin Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/467 Esas sayılı dosyası ile yargılamanın devam ettiğini, senet lehdarı ….. Tic. Ltd. Şti.’nin yetkili ve birçok çalışanının tutuklu olduğunu, müvekkilleri aleyhine söz konusu çeklere ilişkin savcılığın el koyma kararı olmasına rağmen el konulan çeklerin fotokopileri yine hukuka aykırı olarak kambiyo takibine konu edildiğini, müvekkileri iş bu takipler aleyhine davaların devam ettiğini, müvekkili şirketin yıllardır kamu ihalelerine girmekte olduğunu ve mali olarak düzgün bir firma olduğunu, karşı taraf suç şebesinin itiraz edilmesinin önüne geçmek için cuma günü mesai bitimine denk getirerek ihtiyati haciz kararları aldığını, müvekkilinin bankalarında blokeli halde hafta sonuna girdiğini, bu sayede kendine mecbur bırakıp hakkı olmayan tahsilatı yapmaya zorladığını belirterek, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ve vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 29/05/2019 tarih ve 2019/722 D.İş Esas- 2019/733 D.İş Karar sayılı ek kararında; ” ..Talep mahkememizin 2019/722 D.İş -2019/733 karar sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkememizce ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin murafalı olarak görülmesine karar verilmiş ve murafa günü taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. İİK. 265. maddesinde ihtiyati hacze itirazın düzenlendiği ve itiraz nedenlerinin sınırlı olarak sayıldığı ve bunların ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata dair olabileceği ifade edilmiştir. İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/733 D .İş sayılı dosyası celp edilerek, incelenmiş, mahkememiz ihtiyati haciz dosyasına konu, 19.04.2018 tanzim ve 24.02.2018 vade tarihli 430.000-TL. bedelli aynı bonoya dayalı olarak, aynı borçlularla ilgili ihtiyati haciz kararı verildiği, bu ihtiyati haciz kararına itiraz edildiği ve ihtiyati haciz kararının kaldırıldığı görüldü. İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/733 D.İş sayılı dosyasında ve dosyamız içerisinde mevcut savcılık ve ifade dosyaları incelenmiş, bonu lehdarı … Tic. Ltd.Şti. şirketi yetkilileri aleyhine dolandırıcılık soruşturması yapıldığı görülmüştür. Mahkememizce yapılan mürafa ve dosya kapsamına göre mahkememizde, ihtiyati hacze konu bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verildiği, ihtiyati hacze konu bononun teminat vasfında olduğuna yönelik itirazlar, ceza ve soruşturma dosyası ve tüm dosya kapsamının tetkiki ile alacağın varlık ile muaceliyeti hususlarının yargılamayı gerektirdiği, İİK. 257. madde koşullarının bu aşamada oluşmadığı anlaşılmakla…” gerekçesi ile, İhtiyati hacze itiraza konu bononun teminat vasfında olduğuna yönelik itirazlar, talebe konu bononun kısmi alacak miktarları gözetilerek talep ve haciz konusu yapılması ceza ve soruşturma dosyası ve tüm dosya kapsamının tetkiki ile alacağın varlık ve miktarı ile muacceliyeti hususlarının yargılamayı gerektirdiği, İİK. 257. Madde koşullarının bu aşamada oluşmadığını nazara alınarak, İhtiyati hacze itirazın KABULÜ ile mahkememizin 03.05.2019 tarihli 2019/722 D.İş Esas -2019/733 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesi ile, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını kararının istinaf edildiğini, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin şartlar kanunda belirtildiğini, (İHTİYATİ HACİZ KARARINA İTİRAZ VE TEMYİZ:(Değişik madde: 18/02/1965 – 538/105 md.)(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. Md.), Yargıtay 19. H.D. 2017/4994E. 2018/6765 K.) (Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. md.)(Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. md.; Değişik fıkra: 02/03/2005-5311 S.K./17.mad) İKK MADDE 226 İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASI:(Değişik madde: 18/02/1965 – 538/106 md.) İİK hükmü açık olduğunu, bu hükmün şartları dışında ihtiyati haciz kararının kaldırılması mümkün olmadığını, Mahkemenin açık yasa hükmüne aykırı, yetkisi dışında bir karar verdiğini, İş bu dosya konusu ihtiyati haciz kararı icra dairesinde mevcut olan icra dosyasına konu olduğunu ve icra dosyası halen derdest olup ihtiyaten borçluların mallarına haciz konulduğunu, borçlunun bu aşamada yapmış olduğu itirazın değerlendirilerek mahkeme tarafından kaldırma kararının verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Ayrıca kanunun açık hükmü gereği borçlunun ihtiyati haczin kaldırılması için gerekli olan şartları gerçekleştirmediğinin açık olduğunu, mahkemenin bu şartlar altında ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin bir karar vermesi açık yasa hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, borçlular vekilin iddialarının hiç bir dayanağı bulunmadığını, Borçluların iddia ettikleri davalara konu kambiyoların çekler olduğunu, bu dosya konusu senetin ise bahse konu davalardan bağımsız bir kambiyo olduğunu, söz konusu senet hakkında hiç bir dava bulunmadığını, takip başlatılana kadar da hiç bir itiraz sunulmadığını, Borçluların senetteki imzaya itiraz etmediklerinın açık olduğunu, senetle ilgili itirazların ise söz konusu senetden bağımsız başkaca kambiyo ( çekler ) olduğunu, Senetin teminat senedi olmadığını, bağımsız bir senet olduğunu, Müvekkilinin hukuki yollara başvurması ve hukuki süreci işletmesi suç gibi empoze edilmeye çalışıldığını, Borçluların başkaca çeklere ilişkin olan yargılama sürecini delil göstererek söz konusu senetteki borçlarını ödemekten kaçınıyor olmaları ve yargının açıkça hukuka aykırı karar vermiş olması sebebiyle istinaf etmek gereğinin hasıl olduğunu, Yargıtayın yerleşik içtihatları da da görüleceği üzere; müvekkili iyi niyetli ciranta olduğunu, cirantaya karşı ileri sürülebilecek hukuki itiraz ve defiler ile senedin ilk lehtarına karşı ileri sürülecek hukuki itirazlar aynı olmadığını, müvekkilinin kötü niyetli olduğu iddiasının asılsız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, müvekkiline karşı ileri sürülmesi de mümkün olmadığını, Müvekkili teminat senedi olmayan ve borcuna karşı almış olduğu senedi icraya koyarak alacağına kavuşmayı amaçladığını, müvekkili için söz konusu senet miktarı yüksek bir mevla olmadığını, senetteki meblanın ticari ilişki dışında borç olarak verilmesi müvekkilinin olağan yaşam koşullarında iddia olunanın aksine olağan hayat akışına aykırı olduğunu, Yargıtay ve öğretinin ortak kabulü senetteki hususların tersinin yine yazılı şekilde ispatlanması olduğunu, Müvekkilinin kötü niyetli olduğunun tespitiyle ilgili kesinleşmiş ceza veya hukuk mahkemesi kararın veyahut bir delilin olmadığını, Bu durum sadece davacıların iddiası olup davacıların varsayımı olduğunu, Mahkemenin yetkisi dışındaki sebepleri dayanak olarak göstermiş olduğunu, kanunun açık hükmüne aykırı karar vererek ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını, mahkemenin esasa ilişkin hususları inceleme yetkisi olmadığını, ihtiyati haczin koşullarına ilişkin hukuka aykırı bir ihtiyati haciz kararı var ise o zaman ihtiyati haciz kaldırılabileceğini, mahkeme hukuki dayanaktan yoksun asılsız iddiaları inceleme yetkisi olmadığı gibi, incelemeksizinde de bu iddiaları dayanak göstererek hukuka aykırı bir karar verildiğini, ileri sürerek mahkemenin vermiş olduğu ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin kararın istinaf dilekçemiz dikkate alınarak kaldırılmasına( bozulmasına) karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Talep, bonoya dayalı ihtiyati hacze itiraza ilişkindir.Talep eden bonoya dayalı olarak borçlular hakkında ihtiyati haciz talep etmiş, mahkemece talep kabul edilerek ihtiyati haciz kararı verilmiş, karara borçluların itirazı üzerine duruşmalı yapılan inceleme sonunda istinafa konu itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık konusu, ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluşup oluşmadığıdır.İhtiyati hacze dayanak bono incelendiğinde, 19/04/2018 tanzim, 24/04/2018 vade tarihli, 430.000 TL bedelli bonoda ihtiyati hacze itiraz eden … TİC. LTD. ŞTİ.’nin keşideci, …, …’ın, kefil olduğu, talep dışı ….. Tic. Ltd. Şti.’nin lehtar olup ihtiyati haciz talep edenin ciro yoluyla hamil (ciranta) olduğu anlaşılmaktadır.İtiraz tarihi 06/05/2016 olup İtiraz eden talebe konu bono ile ilgili 08/05/2019 tarihinde İstanbul 19 ATM.’nin 2019/229 Esas sayılı dosyası ile İstanbul 6 ATM.nin 2018/606 Esas sayılı dosyası ile birleştirme talepli dava açıldığı UYAP kayıtlarından anlaşılmıştır.İİK 258. maddesinde ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkemece karar verileceği düzenlenmiştir. 265. maddeye göre borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına karşı kararı veren mahkemeye itiraz edebilecektir. Bunun tek istisnası asıl alacak hakkında dava açılmasıdır. İhtiyati hacze konu asıl alacak konusunda itirazdan önce dava açılmış ise itirazı inceleme görevi asıl davanın açıldığı mahkemeye aittir.Somut olayda, ihtiyati haciz kararına itirazdan sonra ihtiyati hacze konu bono yönünden İstanbul 19 ATM”de 2019/229 E ile dava açılmıştır. Uyaptan yapılan kontrolde iş bu davanın 08/05/2019 tarihinde, itirazdan sonra açıldığı görülmüş ise de ihtiyati hacze itiraz tarihinden önce arabuluculuğa başvurulduğuna ve anlaşamama tutanağı düzenlendiğine ilişkin açıklama ve belge olmayıp mahkemece bu yönde araştırmada yapılmadığı anlaşılmıştır.Mahkemece söz konusu dosya celp edilerek ihtiyati hacze konu alacak yönünden dava açılmış ise itirazı inceleme görevi asıl davanın açıldığı mahkemeye ait olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekmesine rağmen mahkemece söz konusu araştırma yapılmadan ve ilgili dosya getirtilmeden karar verilmiştir,Bu durumda mahkemece yapılacak iş İstanbul 19 ATM.nin 2019/229 E. sayılı davası ile ihtiyati hacze konu alacak ile ilgili dava açılıp açılmadığının tespiti ile dava açılmış ve dava açılış tarihi/arabuluculuğa başvurulduğu tarih itiraz tarihinden önce ise ve dosya derdest ise itirazı inceleme görevi asıl davanın açıldığı mahkemeye ait olduğundan itiraz konusunda görevsizlik kararı vermek, söz konusu dava derdest değil ve itiraz tarihinden sonra dava açılmış/arabuluculuğu başvurulmuş ise itirazı inceleyerek oluşacak sonuca göre karar vermek olmalıdır.Ayrıca aynı konu aynı taraflar ve aynı miktarla ilgili olarak İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/733 D .İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz talebinde bulunduğunun belirtilmesi üzerine ilk derece mahkemesince İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/733 D.İş sayılı dosyası celp edilerek incelenmiş, mahkemelerinin ihtiyati haciz dosyasına konu, 19.04.2018 tanzim ve 24.02.2018 vade tarihli 430.000-TL. bedelli aynı bonoya dayalı olarak, aynı borçlularla ilgili ihtiyati haciz kararı verildiği, bu ihtiyati haciz kararına itiraz edildiği ve ihtiyati haciz kararının kaldırıldığı’nın belirtildiği halde kararın kesinleşip kesinleşmediği tespit edilmemiştir. İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/733 D .İş sayılı dosyasında verilen ret kararının kesinleşip kesinleşmediği sorularak kesinleşmemiş ise yargılamanın devam etttiği ve halen talebin geçerli olduğundan, HMK’da düzenlenen derdestlik kuralının kıyasen uygulanması halinde aynı olay ve konuyla ilgili iki ayrı mahkemenin karar vermesi söz konusu olamayacağı, aynı konuyla ilgili olarak iki ayrı mahkemede her ne olursa olsun iki ayrı ihtiyati haciz talebinde bulunulamayacaktır.( Yargıtay 11HD.nin 2013/5815 Esas,2013/8529 Karar sayılı içtihadı) Sonuç itibariyle, söz konusu husus kamu düzenine ilişkin ve dava şartı olduğundan talep edenin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati hacze itirazın kabulüne dair 29/05/2019 tarih ve 2019/722 D.İş Esas- 2019/733 D.İş Karar sayılı ek kararının HMK 353/1-a6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yukarıda belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/05/2019 tarih ve 2019/722 D.İş Esas- 2019/733D.İş Karar sayılı ek kararının HMK 353/1-a6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine, 3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı 148,60 TL ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş – dönüş masrafı/ tebligat gideri 29,00 TL olmak üzere; toplam 177,6 TL’ nin ihtiyati hacze itiraz edenlerden alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/04/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a6. maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.