Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/695 E. 2022/793 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/695 Esas
KARAR NO: 2022/793 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/374 Esas – 2019/91 Karar
TARİH: 31/01/2019
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen tedarikçi sözleşmesi uyarınca müvekkili edimlerini eksiksiz olarak yerine getirirken davalının müvekkilince bildirilen yerlere mal teslim taahhüdünü gereği gibi yerine getirmediği gibi teminat ve peşinat olarak almış olduğu çekleri de iade etmediğini, müvekkilinin sipariş edip bedelini nakit ve çek olarak ödediği ve fakat davalı tarafından teslim edilmeyen mallar nedeniyle alacaklı olduğunu, bedelsiz kalan henüz vadesi gelmemiş 46 adet toplam 3.401.000,00 TL bedelli çekin davalının elinde olduğunu ileri sürerek müvekkilinin dava konusu … nolu 31/03/2018 tarihli 35.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 31/01/2019 tarih ve 2018/374 Esas 2019/91 Karar sayılı Kararı ile; “Davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme ile; davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfını taşıdığı, taraflar arasındaki 23/12/2016 tarihli tedarikçi sözleşmesi ve ek protokolleri uyarınca davaya konu çekin de aralarında olduğu 7 adet çekin davacı tarafından davalıya teminat çeki olarak verildiği, taraflar arasındaki 10/01/2018 tarihli hesap mutabakatında “sipariş verilerek bedeli ödendiği halde teslim edilmeyen ürünler sebebiyle davacı şirketin davalı şirketten 699.115,84-TL alacaklı olduğu, dava konusu çekinde bulunduğu 3.401.000,00-TL tutarlı 46 adet çekin teminat olarak davalı şirkete verildiği, böylece davalı şirketin cari hesap borcunun 4.100.115,84-TL olduğu” konusunda anlaşmaya varıldığı, dava konusu … Bankası A.Ş. ait 31/03/2018 keşide tarihli ve 35.000,00-TL bedelli çekin davacı şirket defterinde kayıtlı olduğu, yukarıda yapılan açıklama uyarınca bu çekin 29/09/2017 tarihli protokol ve 10/01/2018 tarihli hesap mutabakatı ile davalıya teminat çeki olarak verildiği ve karşılığının alınmadığı, ayrıca davalının davacıya cari hesap borcunun bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir. ” gerekçeleri ile; “Davanın kabulü ile … Bankası’ndan verilme, 3016156 çek nolu, 31.03.2018 keşide tarihli, 35.000,00 TL bedelli çekle ilgili olarak davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin eski adresine TK 35.m. uyarınca yapılan tebliğin usulsüz olduğunu, zira müvekkilinin adresinin tebliğden önce değişmiş olduğunu, Davacının aynı sözleşme ve hukuki ilişki çerçevesinde müvekkili aleyhine borcu olmadığı, alacağı olduğundan bahisle çok sayıda dava açtığını ve tüm davaların İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/118 E. sayılı dosyasında birleştirildiğini, iş bu davanın da söz konusu dava dosyasında birleştirilmesi gerektiğini, Müvekkili delillerinin İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/118 E. sayılı dosyasına iki klasör halinde sunulmuş olduğunu, bu delillerle müvekkilinin davacı ödemesinin üzerinde mal teslim ettiğini kanıtlamakta olduğunu, müvekkili şirketten ayrılan küçük ortağın geçmiş tarihli olarak düzenlediği mutabakat belgesinin gerçeği yansıtmadığını, zira her iki tarafın ticari defterleri ile de uyumlu olmadığını, Davacı iddiasının gerçek olmadığının dava dışı … A.Ş.’ye verdiği yazılarla da sabit olduğunu, söz konusu yazılarda müvekkiline verilen çekler karşılığında mal teslim aldığını kabul etmekte olduğunu hükmün kaldırılmasını ve davaların birleştirilmesini istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, mal tedarik sözleşmesi kapsamında avans olarak verildiği ancak bedelsiz kaldığı ileri sürülen çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin gerekçeli kararı davalıya Tebligat Kanunu 35.m. uyarınca 19/07/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, 12/06/2019 tarihli ticaret sicil gazetesine göre davalı şirketin ticaret sicil adresinin değişmiş olduğu, tebliğe çıkarıldığı tarihin de 16/07/2019 olduğu dikkate alındığında gerekçeli karar tebliği usulsüz olup, gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğinden önce sunulmuş olan davalı istinaf dilekçesinin süresinde sunulduğu kabul edilmiştir. Davacı, davalı ile akdedilen mal tedarik sözleşmesi uyarınca avans olarak verilen çekler karşılığında mal teslim edilmediğini, dolayısıyla 46 adet toplam 3.401.000,00 TL bedelli çekin bedelsiz kaldığını ileri sürerek bu çeklerden … nolu 31/03/2018 tarihli 35.000,00 TL bedelli çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiş ise de, davalı taraf istinaf dilekçesinde, davacının bu ilişki kapsamında bedelsiz kaldığını ileri sürdüğü diğer çekler nedeniyle de çok sayıda dava açtığı ve tüm davaların İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/118 E. sayılı dosyasında birleştirildiği, iş bu davanın da söz konusu dava dosyası ile birleştirilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Dairemizce İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/118 E. sayılı dosyası için UYAP üzerinden talep edilen inceleme izninin kabulü ile dosya incelendiğinde, davacının aynı hukuki sebeple farklı çekler nedeniyle borçlu olmadığından bahisle çok sayıda dava açmış olduğu, bu davaların 29/01/2018 tarihinde açılan İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/118 E. sayılı dosyasında birleştirildiği ve dava derdest olup duruşmasının 01/11/2022 tarihine bırakılmış olduğu görülmüştür. HMK’nun 166.m. uyarınca, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. Somut olaya döndüğümüzde, davacı tarafça davalı aleyhine açılan iş bu dava ile İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/118 E. sayılı davası arasında bağlantı bulunduğu, zira davaların aynı sebepten doğduğu ve biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte olduğu açık olup, bu durumda mahkemece iş bu dava dosyasının daha önce açılan İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/118 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a5 m. uyarınca hükmün kaldırılması ve birleştirme kararı verilmesi için mahkemesine iadesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/01/2019 tarih ve 2018/374 Esas – 2019/91 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a5 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/05/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.