Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/671 E. 2020/765 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/671
KARAR NO : 2020/765
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2019
DOSYA NUMARASI : 2018/1436 Esas – 2019/874 Karar
DAVA: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 09/07/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında sözlü anlaşmalar yapıldığını, bu anlaşmalar neticesinde müvekkilinin, davalının fabrika ve deposundaki numuneler üzerinden seçtiği malların davalının belirlediği fiyatlar üzerinden satın alındığını ve uzun vadeli bağlantıları karşılayacak tutardaki çeklerin davalıya teslim edildiğini, malların davalı tarafından peyderpey İran’a gönderildiğini, gönderilen ilk bir iki parti dışındaki malların daha önce müvekkilinin belirlediği kalitede olmadığını, daha düşük kalitede malların gönderildiğinin tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkilinin mal alımını durdurduğunu, bedelsiz hale geldiği için de çek bedellerinin ödenmediğini, davalının bu çeklere karşılıksızdır işlemi yaptığını, bu konuda davalı hakkında ceza davası açıldığını, dava konusu çeklere karşılık davalı tarafından müvekkiline herhangi mal satılmadığını ve teslim alınmadığını belirterek … Acıbadem şubesine ait … seri nolu, 30/04/2017 tarihli, 251.980,00 TL. bedelli … seri nolu, 30/05/2017 tarihli, 251.980,00 TL. bedelli, … seri nolu, 15/10/2017 tarihli, 200.000,00 TL. bedelli olmak üzere 3 adet toplam 703.960,00 TL. bedelli çekler nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ve çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle mahkememizin yetkisine itiraz etmiş, dava konusu çeklerin icra takibine konu edilmediğini, ikametgahının İnegöl olduğunu, bu yüzden yetkili mahkemenin de İnegöl Mahkemeleri olduğunu belirtmiş ayrıca davacı iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, gönderilen malların davacı tarafça sipariş edildiğini ve sipariş formlarında malların kalite ve miktarının yazılı olduğunu, bu formların taraflarca imza altına alındığını, sipariş edilen malların müvekkili tarafından irsaliyeli faturalar ile birlikte davacıya gönderildiğini ve malların teslim alındığını, faturaların ödenmediğini ve davacı tarafından USD cinsinden verilen çeklerin karşılıksız çıktığını, davacının USD cinsinden çeklerin yenilenmesi talebinde bulunduğunu ve bu teklifin müvekkili tarafından kabul edildiğini, ibranamede taksitler USD cinsinden kararlaştırılmış olmakla birlikte davacının talebiyle o günkü dolar kuru esas alınarak çeklerin Türk Lirası üzerinden keşide edilerek müvekilline verildiğini, ibranamede belirtilen çeklerden 11 adetinin ödenmediğini, dava konusu çeklerin davacının borcuna karşılık daha önce verdiği ancak ödeyemediği çeklere karşılık verilmiş çekler olduğunu, malların teslim alınmadığı iddiasının asılsız olduğunu, aksi durumda davacının malları teslim almadığını ve çeklerin avans çeki olarak verildiğini ispatlaması gerektiğini, müvekkili tarafından davacıya gönderilen irsaliyeli faturalara davacı tarafça itiraz edilmediğini, fatura içeriklerinin davacı tarafça kabul edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 11/09/2019 tarih ve 2018/1436 Esas – 2019/874 Karar sayılı kararı ile; ” Dava, hukuki niteliği itibari ile; icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır. Davalının cevap dilekçesinde yapmış olduğu yetki itirazı mahkememizin 08/04/2019 tarihli ön inceleme tutanağında değerlendirilmiş olup, “davacının davalı ile görüşmelerin yapılıp, siparişlerin verildiği adres ile şube adresinin aynı olduğu yönündeki iddiasının aksini gösterir bir delil dosyada bulunmadığından davalı şubesinin de Sancaktepe/İstanbul’da olması nedeniyle yetki itirazının reddine” karar verilerek ön inceleme duruşma günü belirlenmiştir.Dava, 3 adet çekten kaynaklanan menfi tespit davası olup, çekler icra takibine konu edilmemiştir. İİK 72.maddesine göre menfi tespit davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşme yeri mahkemesinde de açılabilmektedir. Davalı vekili dosyaya bir kısım fatura ve gümrük çıkış belgeleri sunmuş olup faturaların tümünde davalı şirket merkezi İnegöl olarak gösterilmiş, mal tesliminin İnegöl – Bursa’dan yapılacağı belirtilmiş, gümrük belgelerinde de İnegöl Gümrük Müdürlüğü’nün yazılı olduğu görülmüştür. Davacı vekili bu fatura, irsaliye ve sipariş formlarının aynı ticari ilişkide davalının gönderdiği mallara ilişkin olup bedellerinin ödendiğini, malların İnegöl Gümrüğü’nden ihraç edildiğini beyan etmiştir. Bu durumda davalı şirketin İstanbul Şubesi ile yapılmış bir işlemden söz edilemeyeceğinden HMK 14/1 maddesinin uygulama yeri de yoktur. Açıklanan nedenle, davalının yetki itirazının kabulüne, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde yetkili İnegöl Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi’ne gönderilmesine … ” gerekçesi ile; ” 1-Davalının yetki itirazını kabulüne, Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine, 2-Karar kesinleştiğinde ve süresinde talep halinde dosyanın yetkili İnegöl Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine gönderilmesine, ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Taraflar arasındaki ticari alışveriş kapsamında davacı tarafından mal bağlantısı için davalıya verilip, karşılığında mal alınmadığı için davalının elinde bedelsiz olarak kalan, … İstanbul/ Acıbadem Şubesi …. no.lu hesabına keşideli; … s.no.lu 30.04.2017 tarihli 251.980,00.-TL bedelli,… s.no.lu 30.05.2017 tarihli 251.980,00.-TL bedelli, … s.no.lu 15.10.2017 tarihli 200.000,00.-TL bedelli olmak üzere, 3 adette toplam 703.960,00.-TL tutarlı çeklerle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti hususunda açtığımız, yetki itirazına uğrayan davada, Yerel Mahkemece; “Davalı vekili dosyaya bir kısım fatura ve gümrük çıkışı belgeleri sunmuş olup faturaların tümünde davalı şirket merkezi İnegöl olarak gösterilmiş, mal tesliminin İnegöl-Bursadan yapılacağı belirtilmiş, gümrük belgelerinde de İnegöl Gümrük Müdürlüğünün yazılı olduğu görülmüştür. Davacı vekili, bu fatura irsaliye ve sipariş formlarının aynı ticari ilişkide davalının gönderdiği mallara ilişkin olup bedellerinin ödendiğini, malların İnegöl Gümrüğünden ihraç edildiğini beyan etmiştir. Bu durumda davalı şirketin İstanbul Şubesi ile yapılmış bir işlemden söz edilemeyeceğinden HMK14/1 maddesinin uygulama yeri de yoktur. …” gerekçesiyle, davalının yetki itirazının kabulüne, yetkisizlik nedeniyle davanın reddine, karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde dosyanın yetkili İnegöl Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiğini, Yerel Mahkemenin, yetki itirazının kabulüne dair işbu istinaf konusu kararın, usule, yasaya ve dosya kapsamına uygun düşmediğini, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün … sicilinde kayıtlı bulunan davalı şirketin İstanbul Şubesi’ nin, dava dilekçelerinde gösterdikleri “Samandıra, … Mah. … Cad. … Sok. No:… Sancaktepe / İstanbul” adresinde olduğunun tartışmasız olduğunu, Dava dilekçesinin dahi davalıya bu adreste tebliğ edilmediğini, ayrıca, taraflar arasındaki görüşmelerin, mal seçim ve anlaşmaların da yine bu adreste yapılmış olduğunu, İhracat işlemlerinin İnegöl Gümrük Müdürlüğü’ nden yapılmış olmasının nedeninin ise, davalının fabrikasının İnegöl’ de bulunması olduğunu, bu nedenle Yerel Mahkemece yanılgı sonucu verilen kararın kaldırılması hususunda istinaf kanun yoluna başvurduklarını beyanla; Açıklanan nedenlerle; Yerel Mahkemenin yetki yönünden davanın reddine ilişkin istinaf konusu kararının kaldırılmasına ve davalının yetki itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise re’sen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, İİK’ nın 72.maddesi gereği, ticari satış sözleşmesi kapsamında satış bedeli karşılığı verilen ve satışa konu malların sözleşmede belirtilen kalitede olmaması üzerine davacının mal alımını durdurduğu ve çeklerin bedelsiz kaldığı iddiasına bağlı çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının yetki itirazını kabulüne, Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine, karar kesinleştiğinde ve süresinde talep halinde dosyanın yetkili İnegöl Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Uyuşmazlık, mahkemece verilen kararın dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasındadır. Davacı vekilinin mahkemenin kabulüne yönelik istinaf sebepleri incelendiğinde, Dava, takipten önce açılmıştır. Takipten önce açılan menfi tespit davalarında, genel ve ilgili yasalarda öngörülen özel yetki kuralları uygulanır. İİK’nun 72/son maddesindeki yetki kuralları, takipten sonra açılan menfi tespit davalarında uygulama yeri bulunan kurallar olup, takipten önce açılan menfi tespit davaları yönünden diğer yetki kurallarını ortadan kaldırmaz. Dava, 3 adet çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, dava tarihinden önce girişilmiş bir icra takibine rastlanılmamıştır. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında yetkili mahkeme, genel yetki kurallarına göre belirlenir. Dava konusu çeklerde ödeme yeri ACIBADEM/İSTANBUL olduğuna göre, HMK.nun 10. maddesi hükmüne göre akdin ifa yeri olan İSTANBUL ANADOLU Mahkemeleri de yetkilidir. Bu durumda mahkemece yetki itirazının reddi ile işin esasına girilerek iddia ve savunma çerçevesinde deliller toplanıp hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş olup davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. (Yargıtay 19 HD.nin 2014/19985 Esas, 2015/657 Karar sayılı içtihadı ve Yargıtay 19 HD.nin 2014/18730 Esas, 2015/7822 Karar sayılı içtihatları da benzer mahiyettedir.) Sonuç itibariyle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-a3 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 11/09/2019 tarih ve 2018/1436Esas – 2019/874 Karar sayılı ilamının HMK 353/1-a3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf yönünden davacı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde, avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/07/2020 tarihinde HMK’ nın 353/1-a3 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.