Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/647 E. 2022/694 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/647
KARAR NO: 2022/694
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2019
DOSYA NUMARASI: 2015/1515 Esas – 2019/1270 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’nin müvekkili şirketin bünyesinde satış ve pazarlamadan sorumlu genel müdür yardımcısı olarak çalıştığını, görevi sırasında yaptığı hatalar ve performansını bilinçli şekilde düşürmesi sebebiyle sözleşmesinin feshedildiğini, taraflar arasında rekabet yasağı sözleşmesi olmasına rağmen davalının müvekkili ile ticari rekabet halinde olan davadışı …Tic. A.Ş/de çalışmaya başladığını, davadışı şirkete ihtarname gönderildiğini ancak davadışı şirketin verdiği cevapta davalı ile hiçbir hukuki ilişkisinin bulunmadığını belirttiğini, aynı gün davalıya da ihtarname gönderilerek rekabet yasağına aykırılık oluşturan fiillerine son vermesinin istendiğini, ancak davalının rekabet yasağına aykırılık oluşturan fiilini sürdürdüğünü, davalının çalışmaya başladığı davadışı …’in davalı ile aynı il-ilçede ve aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, davalının bu şirkette çalışmasının taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılık oluşturduğunu belirterek, rekabet yasağına aykırılık oluşturan eylemin sonlandırılarak sözleşmede belirtilen 52.450,00.TL cezai şartın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuş, ayrıca sözleşmenin haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini, bu sebeple rekabet yasağının sözleşmenin feshi ile beraber sona erdiğini, SGK işten çıkış bildirgesinde işten ayrılış nedeninin Kod 4 olarak gösterilmesi ve müvekkilinin kıdem tazminatının ödenmesinin bu hususu kanıtladığını, davacının bu davayı açabilmek için zarara uğramış olmasının gerektiğini ancak davacının zararını ispatlayamadığını, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkili aleyhine tek taraflı cezai şart içerdiği, TBK m.420 gereği işçi aleyhine tek taraflı cezai şart belirlenemeyeceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 17/12/2019 tarih ve 2015/1515 Esas – 2019/1270 Karar sayılı kararı ile; ” ….İş akdi fesih bildirimi başlıklı belge ile “işveren bünyesinde işçi olarak çalışmaktasınız, işyerindeki performansınızın yeterli görülmemesi sebebiyle iş akdiniz işveren tarafından 12/06/2014 tarihi itibariyle feshedilmiştir. Durumu tarafınıza bildiririz.” şeklinde düzenlenen belge ile davalının iş akdinin sonlandığının kendisine tebliğ edildiği, söz konusu belgeye tarafların herhangi bir itirazı olmadığı, ayrıca dava dosyasında işçinin imzasını taşıyan ve imzasına itiraz edilmemiş 12.06.2014 tarihli “İş Akti Fesih Kabul Beyanı” başlıklı “yukarıda ünvanı yazılı işyerinde çalışmaktayken iş akdi işveren tarafından 12/06/2014 tarihinde fesih edilmiştir. İş akdinin fesih işlemine karşı hiçbir itirazım yoktur, iş akdimin feshine hiçbir itirazımın olmadığını ve işe iade talebimden geri dönülmez şekilde feragat ettiğimi kabul ve beyan ederim.” şeklindeki dilekçenin olduğu, dilekçenin davacı tarafça aynı gün kabul edildiği, yine dosyada işçinin imzasını taşıyan hiçbir alacağının kalmadığı ve … Tic.Ltd.Şti. ibra ederim beyanıyla imzalanmış “İbraname” olduğu görülmüştür. Ayrıca dosyada bulunan ve ödeme emri cari çıkış başlıklı belgede davalıya yapılan ödemeye ilişkin iki adet …bank’dan keşide edilen çek bilgilerinin bulunduğu, çeklerin 15/08/2014 vadeli 10.000,00 TL bedelli ve 15/09/2014 vadeli 11.038,77 TL bedelli olduğu, çeklerin davacı şirket tarafından davalı adına düzenlendiği, çeklerin davalının, davacı şirkette kalan alacaklarına ve tazminatlarına istinaden ödendiği tespit edilmiştir. Davalının işten çıkarılmasında performansı sebep gösterilmiş ise de iddianın ispatına yönelik herhangi bir delil sunulmadığı gibi, SGK bildiriminde kod 4 ten davalının çıkışının verildiği, kıdem tazminatının ödendiği, dolayısıyla davalı işçinin iş sözleşmesinin davacı tarafından herhangi bir haklı sebep gösterilmeden feshedildiği ve bu nedenle sözleşmenin sona erdiği 12.6.2014 tarihi itibariyle rekabet yasağının sona erdiği, hizmet sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin kabul edilmesi halinde dahi davalının rekabet yasağı süresi içerisinde bu sözleşmede belirtilen koşullara aykırı faaliyetlerde bulunduğunun kanıtlanmasının gerektiği ancak davacının bu hususu yeterli delillerle kanıtlayamadığı, davacının dosyaya sunduğu fuara ilişkin fotoğraflar ve aslı dosyaya sunulamayan kartvizit fotokopisinin davalının haksız rekabet oluşturan bir eylemde bulunduğunu gösterir nitelikte olmadığı, dava dışı şirketin ve davalının SGK kayıtlarının celbedilmesi ile davalının haksız rekabet sözleşmesinin geçerli olduğu iki yıllık sürede dava dışı …şirketi ile davalı arasında iş ilişkisi saptanamadığı anlaşıldığından; Davanın REDDİNE karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; İlk derece mahkemesi kararını, lehlerine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hüküm altına alınan vekalet ücreti yönünden istinaf ettiklerini, dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere davanın konusunun para alacağı olup, dava dilekçesinde belirtilen müddeabihin (dava miktarı) 52.450,00 TL olduğunu, davanın, değeri para ile ölçülebilen eda davası ( alacak ) olup nispi vekalet ücretine tabi davalardan olduğunu, buna göre; davanın reddi üzerine ilk derece mahkemesinin lehlerine nispi vekalet ücretine hükmetmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, Bu hatalı durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, ilk derece mahkemesinin 3 numaralı kararının kaldırılarak; “Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinden geçerli olmak üzere A.A.Ü.T deki esaslara göre belirlenen 7.619,00 tl vekalet ücretinin davcıdan alınarak davalıya verilmesine” şeklinde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, iş akdinin feshinden sonra işçinin rekabet yasağına aykırı davranışları iddiasına dayalı cezai şartın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine 2.725,00.TL maktu vekalet ücretine karar verilmiş; karara karşı davalı tarafça, hükmedilen vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı tarafça 52.450,00 TL dava değeri üzerinden harç yatırılarak dava açılmış, mahkemece 17/12/2019 tarihinde karar verilmiştir. Davanın reddine karar verilmekle, davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2019 tarih ve 2015/1515 Esas – 2019/1270 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; Davanın REDDİNE,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 2-Dairemiz karar tarihi itibariyle alınması gerekli karar harcı 80,70 TL’nin, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 895,72TL harçtan mahsubu ile bakiye 815,02 TL’nin talep halinde davacıya iadesine, 3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.618,50 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında davalı tarafından sarf edildiği anlaşılan 34,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının talep halinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 7-Harçlar Kanunu gereğince istinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,8-Davalı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 32,50 TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gidiş – dönüş gideri olmak üzere; toplam 181,1 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/04/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.