Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/624 E. 2022/669 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/624
KARAR NO: 2022/669
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/06/2018
DOSYA NUMARASI: 2016/1336 Esas – 2018/771 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 20/04/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı … A.Ş tarafından muhtelif bayilere sevk edilen yedek parça emtialarının davalı taşıyıcı şirket sorumluluğunda karoyolu ile taşınması sırasında hasarlanması nedeniyle davacı müvekkil sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen hasar tazminatından doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacı ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası üzerinden … Lojistik A.Ş ile onun sigortacısı konumundaki … Sigorta A.Ş aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketler tarafından icra takibiyle istenen asıl alacağa ve ferilerine itiraz edildiğini, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, alacaklı müvekkili şirket nezdinde … numaralı Nakliyat Abonman Blok Sigorta Sözleşmesi ile sigortalı olan dava dışı sigortalı … A.Ş tarafından yurt içindeki mühtelif bayi ve servislere gönderilmek üzere sevk edilen yedek parça emtiaları nakliye sırasında hasarlandığını, bu hasarlanma sonucu müvekkili sigorta şirketinin, ilgili nakliyat sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalısı … A.Ş.’ye %20 poliçe marjı ilavesiyle 28/05/2015 tarihinde 7.510,16 TL hasar tazminatı ödediğini, bu ödeme ile TTK madde 1472, alacağın temliki ve sair kanun maddeleri uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, zarar sorumlusuna, % 20 poliçe marjı hariç tutulmak suretiyle hasar tazminatı olarak ödenen 6.258,47 TL için rücu hakkı doğduğunu belirterek, davalıların 6.258,47 TL asıl alacağa ve bu asıl alacağın takip öncesi işleyen avans faizine yaptıkları itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket sigortalısı … ile davacı şirket sigortalısı … arasında imzalanan taşıma işleri sözleşmesi gereğince, … aleyhine açılan İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/662 esas sayılı dava dosyasının konusu ve taraflarının aynı olduğunu, davacı şirketin rücu talebinin dayanağının, sigortalısı … ile 2002 yılında imzaladığı “Nakliye sözleşmesi” ve müvekkili şirket tarafından düzenlenen … nolu Yurtiçi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi olduğunu ve davacı şirket tarafından açılan davaların konularının aynı olduğunu. Bu nedenle, dosyanın İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/662 esas sayılı dava dosyası ile birleşmesini, talebin reddi halinde ise, seri halde açılan diğer davalarla birlikte tek bir dosya üzerinden birleştirilmesini istediklerini, davacı taleplerinin yasal dayanağı bulunmadığını, davacı tarafça sunulan hasar tespit tutanaklarında müvekkili şirket yetkilisinin imzası ve onayının bulunmadığını, ekspertiz tutanağının tek taraflı olarak düzenlendiğini, süresinde tespit edilmiş bir hasar bulunmadığını belirterek, takibin iptaline, davacının haksız olarak başlattığı icra takibi nedeniyle İİK 38 madde gereği %20 den aşağı olmamak kaydıyla davacı hakkında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 21/06/2018 tarih ve 2016/1336 Esas – 2018/771 Karar sayılı kararı ile; ” … davacının sigortalıcısı dava dışı şirketin 2014 yılı Aralık – 2015 yılı Ocak aylarında farkıl tarihlerde bayilerine gönderdiği oto yedek parçalarının taşımasının davalı … A.Ş tarafından yapıldığı diğer davalı … Sigorta şirketinin taşıyıcı davalının Yurt içi taşıyıcı mali ve mesuliyet sigortacısı olduğu davalı taşıyıcı tarafından taşımasının yapıldığı ihtilafsız olan oto yedek parçalarının alıcılarına teslim edildiği teslim esnasında düzenlenmiş hasar tutanağının bulunmadığı, alıcı emrine düzenlenen sevk irsaliyelelerinin çekincesiz olarak imzalandığı dava ve icra takibine konu hasara ilişkin her hangi bir şerhin olmadığı, yine taşımanın tamamlanması ve teslimden sonra hasarın oto yedek parçalarının bulunduğu depoda toplu olarak yapılan inceleme neticesinde eksper raporunun düzenlendiği, eksper raporuna konu 16 adet parçada tespit edilen hasarın 6.258,47TL olduğu, yedek parçaların nakliyat esnasında hasarlandığına dayanak yapılan tutanaklarda geçen yedek parçanın hangi taşıma sonucunda tesliminin yapıldığı hususunun belli olmadığı ayrıca ürüne ilişkin ayrıntılı bilginin yer almadığı bir çok tutanakta hasarın açık tarifinin bulunmadığı bazı tutanaklarda koli sağlam içinden çıkan parça hasarlı seçeneğinin işaretlendiği ambalajı sağlam olan koli içindeki yedek parçanın ne şekilde hasarlandığı hususunun tespit edilemediği, eksper raporlarında yedek parçaların ne şekilde ambalajlandığı hususunun açıklığa kavuşturulmadığı bu nedenle taşımaya konu emtiadaki ambalajın yeterli olup olmadığı hususunun dosya kapsamından tespit edilemediği, dava dışı sigortalının birden fazla yedak parça taşıtmasına rağmen taşınan yedek parçalardan tamamının hasarlanmadığı hasarlanan yedek parçaların taşıma sırasında hasarlandığını gösteren herhangi bir delilin bulunmadığı, hasarın muhtelif tarihlerde dava dışı sigortalının bayii ya da servislerinin uhdesine geçtikten sonra yapılan elleçleme sırasında değil de dağıtım için davalı …’nun sorumluluğu altında icra edilen nakliye sırasında yani taşıma sırasında taşıyıcının sorumluluğunda meydana geldiği ve TTK 889.maddesi uyarınca usule uygun olarak hasar bildiriminin yapıldığı hususların ispatlanamadığı, dolayısıyla da taşıyıcı sıfatı ile davalı …’nun veya …’nun yurt içi taşıyıcı mali mesuliyet sigortacısı olarak … Sigorta Şirketi’nin davacının dava dışı sigortalısı … AŞ ‘ye karşı sorumlu olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir. ” gerekçeleri ile; ” 1-DAVANIN REDDİNE, 2-İİK 67 maddesi uyarınca yasal şartları oluşmayan Kötü Niyet Tazminatının reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Delil listelerinin 4 nolu ekinde ibraz ettikleri üzere, müvekkili şirketin sigortalısı mal satıcısı/taşıtan … A.Ş.ile (…) 1 nolu davalı taşıyan … Lojistik A.Ş. (…) arasında DELİL SÖZLEŞMESİ niteliğinde olan bir “Nakliye Sözleşmesi” akdedildiğini, Halefiyet/ alacağın temliki hükümleri icabı, davacı müvekkiline hak ve borçları ile devrolunan bu nakliye sözleşmesinin tarafları olan … ve …’nun, muhtelif hükümlerle birlikte, “Zarar ve Ziyanlar Konusundaki Sorumluluk- Tazminat” başlıklı 7.madde ile T.T.K. ve CMR’nin ilgili maddelerine kıyasla daha geniş hükümler tesis ederek taşınan bir emtiada zarar meydana gelmesi halinde davalı taşıyan … şirketinin sorumluluğunu (kusurunu) ve sorumlu olduğu tutarı bazı kriterlerle belirlemiş durumda olduğunu, bahse konu “Zarar ve Ziyanlar Konusundaki Sorumluluk- Tazminat” başlıklı 7.maddenin birinci paragrafından (ilk 3 cümle) görüleceği üzere, sözleşme taraflarının, T.T.K. ve CMR’deki taşıyanın sorumluluğunu düzenleyen hükümleri genişlettiklerini ve davalı taşıyan … şirketinin, kolilerin sayısından ve iyi durumda olmasından sorumlu olduğunu ve de herhangi bir ayırıma gidilmeksizin yükleme, taşıma ve boşaltma sırasında meydana gelen tüm ziya ve hasarlardan sorumlu bulunduğunu hüküm altına aldıklarını, Mahkemenin, ret kararının temel sebeplerinin, hasar tespit tutanaklarında hasar şerhi düşülmemesi, bazı tutanaklarda hasar şerhi olmasına rağmen hangi taşıma sırasında teslim yapıldığının belli olmaması, hasarın açık tarifinin bulunmaması, bazı tutanaklarda “koli sağlam, içinden çıkan parça hasarlı” şerhinin anlaşılır olmadığı şeklinde belirtildiğini, Oysa hasar tutanaklarında imzası olan araç sürücülerinin ifa yardımcısı olduğunu, hasar tespit tutanaklarının davalının “…” anteti ile düzenlendiği dikkate alındığında, tutanakların ifa yardımcısı sıfatındaki araç sürücüleri tarafından imzalanması ile davalı taşıyanın, taşıdığı emtianın hasarlandığından haberdar durumda olduğunu, kaldı ki hasarlı emtiaların, sözleşmenin 7. maddesinin 6. paragrafı çerçevesinde davalı taşıyan … tarafından toplanarak kendisine ait … Tuzla Tesisleri’ne (depoya) konulduğunu, bunun sebebinin ise yine 7. maddenin 6. paragrafı icabı, davalı taşıyanın mal alıcısı bayiler nezdinde hasara uğrayan bütün malları ekspertiz raporunun hazırlanması amacıyla toplama hakkına sahip oluşu olduğunu, dolayısıyla davalı taşıyanın, taşıdığı malların hasara uğradığını, emtiaları deposunda tutması sebebiyle bildiğini, Türk Ticaret Kanunu ve CMR’deki taşıyanın sorumluluğunu düzenleyen hükümlere kıyasla davalı taşıyana daha geniş sorumluluklar yükleyen sözleşmenin 7. maddesi çerçevesinde davalı taşıyanın, kolilerin sayısından ve iyi durumda olmasından sorumlu olduğu ürünlerin nakliyesini, müvekkili şirketin sigortalısı mal satıcısı …’dan teslim alarak mal alıcısı bayilerin hiçbir hasar şerhinde bulunmadan teslim alması aşamasına kadar üstlendiğini, yükleme, taşıma ve boşaltma sırasında meydana gelen herhangi bir hasarın hasar tespit tutanakları ile tespit edilmesi halinde ise davalı taşıyanın oluşan bu hasardan sorumlu olduğunu, Bahse konu “Nakliye Sözleşmesi” ile sözleşme taraflarının, davalı taşıyan …’nun tazminat sorumluluğunu, T.T.K ve CMR’de düzenlenen brüt ağırlığının kg başına 8.33 SDR azami değeri yerine, malın uğradığı zarar kadar/ mal değeri kadar kararlaştırdığını, dolayısıyla bir emtia zayi olduğunda, davalı taşıyanın, o malın brüt ağırlığı üzerinden Sdr hesabı yapılarak değil, malın değeri her ne kadar ise o tutarda tazminat ile sorumlu olacağını, buhususun da sözleşmenin 7. maddesinde düzenlendiğini, mahkemenin, bahse konu Nakliye Sözleşmesini incelemeye almaksızın T.T.K ve CMR çerçevesindeki Sdr hesabına esas teşkil eden, hasarlanan emtianın brüt ağırlıklarını gösterir ilgili belgelerin dosyada bulunmadığına kanaat ettiğini, oysa mahkemenin, “Nakliye Sözleşmesi” icabı malın uğradığı zarar kadar/ mal değeri kadar tazminat hesabı yapması gerektiğini, bu hesabın ise ekspertiz raporunda belli olduğunu, davalı taşıyan …’nun tazminat sorumluluğunun, her bir mal alıcısının (bayi ) ayrı ayrı kesmiş olduğu iade faturasındaki tutarlar (mal değerleri) kadar olduğunu belirterek, davanın reddi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, nakliyat abonman poliçesi kapsamında davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin, davalı taşıyan ile onun sigortacısından rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda, dava dışı sigortalının yurtiçindeki muhtelif bayi ve servislerine gönderilecek yedek parça emtiasının taşıma işini davalı … A.Ş.’nin gerçekleştirdiği ve bu taşıma işinin diğer davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalandığı ihtilafsızdır. TTK’nun 875.maddesi “ (1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. (2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.” hükmünü haizdir. Dava dışı sigortalı ile davalı … A.Ş. arasında akdedilen Nakliye Sözleşmesinin “Zarar ve Ziyanlar Konusundaki Sorumluluk-Tazminat” başlıklı 7.madddesi “…efco yüklenen kolilerin sayısından ve iyi durumda olmalarından sorumludur. Kendisinin bu sorumluluğu … mağazasında yük teslim formunun imzalanmasından itibaren başlar ve konuyla ilgili hiçbir şerhde bulunmayıp kaşelerini basan alıcılara teslimata kadar devam eder. … Alıcı tarafından gerektiği şekilde tespit edilen hasar veya zarar meydana gelmesi halinde alıcı …’a şikayette bulunacaktır. Bunun üzerine … alıcı adına tanzim edilmiş satış faturalarını esas alarak ilgili parçalar için tespit edilen zarar kadar alıcıyı tazmin edecektir. Bu referans fatura ve yine tazminat talebi, zararın … tarafından kendisine tazmin edilmesini isteyen …’ın tazminat talebi için kanıt teşkil edecektir. … kendi sigorta şirketi tarafından ekspertiz amacıyla bayiler nezdindeki bütün hasarlı malları masrafı kendisine ait olmak üzere toplama hakkını saklı tutar….” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta; davacı tarafça, hasarlı emtiayaya ilişkin hasar tespit tutanakları sunulmuş ise de, sevk irsaliyelerine göre, taşımaya konu emtiaların alıcısı olan bayiilere ve/veya servislere çekincesiz olarak teslim edildiği, teslim belgelerinde hasara ilişkin herhangi bir şerhin bulunmadığı, hasar tespit tutanaklarında hasar ayrıntılarına ve hasarın ne zaman meydana geldiği konusunda ayrıntıya veya bilgiye yer verilmediği, bu tutanakların teslim sırasında düzenlendiklerine dair de dosyada delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Emtianın alıcısına teslimi sırasında düzenlenen ve/veya davalı taşıyanın hasarın taşıma esnasında meydana geldiği hususunda kabulünü içeren herhangi bir tutanak sunulmadığından davaya konu hasarın davalının taşıması esnasında meydana geldiğinin dosya kapsamı ile ispatlanamadığı, davacı tarafça ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan bu nedenlerle, ilk derece mahkemesince kurulan hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/04/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.