Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/607 E. 2020/776 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/607 Esas
KARAR NO : 2020/776 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/791 Esas – 2019/1409 Karar
TARİH: 30/12/2019
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/07/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davalıya ait sitede yayınlanan haberde davacıların kişilik haklarına asılsız iddialarla saldırıda bulunulduğunu, haberin yayınlanmasının davacıları toplum nezdinde küçük düşürmeye, ticari ve meslek itibarlarını zedelemeye yönelik olduğunu belirterek davacıların haksız rekabet ve ticari itibarına saldırı nedeniyle her bir davacı için 15.000,00TL olmak üzere toplam 45.000,00TL manevi tazminatın, haksız fiil tarihi olan 16/08/2019 dan itibaren yargılama giderleriyle birlikte davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı halde davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 30/12/2019 tarih ve 2019/791 Esas – 2019/1409 Karar sayılı kararında;”Davacı tarafın manevi tazminat talebinde bulunduğu, manevi zararın oluşup oluşmadığı manevi zararın belirlenmesi için hukuka aykırı eylem veya işlem nedeniyle davacı tarafın yaşadığı elem üzüntü itibar kaybının Borçlar Kanununun ilgili hükümleri gereğince çözüme kavuşturulması için yetkili (davalı şirketin adresi itibariyle) İstanbul asliye mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği…”gerekçesi ile, ” 1-HMK 4/1-a maddesi uyarınca Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, ” karar verilmiş ve karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesi ile;Yerel mahkeme tarafından görevsizlik kararı verildiğini, kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu kaldırılması gerektiğini,Davacı şirketler ve davalı şirketin yazılı-görsel-işitsel medya alanında faaliyet gösteren işletmeler olduğunu, davanın konusunun; davalıya ait internet sitesinde yayınlanan asılsız haberler nedeniyle davacıların ticari itibarının zedelendiğini, tarafların tacir ve rakip şirketler olmaları nedeniyle Türk Ticaret Kanunu’nda tanımlı haksız rekabet hükümlerinin ihlali ile uğranılan manevi zararın tazmini talepli olduğunu, yayınlanan haber içeriğinin de davacıların ticari işletmeler ile ilgili olduğunun belli olduğunu, (6102 Sayılı TTK 3. maddesi)Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, (Yargıtay 20. HD. 2015/12690 E. – 2016/369 K. 14/01/2016 – İstanbul BAM 4. HD. 2019/260 E. – 2019/750 K. 17/04/2019 – İstanbul BAM 4. HD. 2017/1704 E. 2017/1781 K. 21/12/2017 – İstanbul BAM 4. HD. 2017/1737 E. 2018/421 K. 06/04/2018) Ayrıca ilk derece mahkemesi gerekçesiyle yetki yönünden de hüküm tesis ettiğini, ancak yetki hükümlerinin kamu düzenine ilişkin olmadığını, yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde yetki itirazını yalnız ilk itiraz olarak (HMK 116/1-a) davanın başında cevap süresi içinde yapabileceğini, Dava dilekçesinin davalıya 11/11/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının, davaya cevap vermediğini ve herhangi bir yetki itirazında bulunmadığını, mahkemenin kendiliğinden yetkiyi de inceleyerek davalı şirketin adresi itibariyle İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğuna karar vermesinin kanuna aykırı olduğunu, İleri sürerek ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalıya ait sitede yayınlanan haberler nedeniyle kişilik haklarına saldırıda ve haksız rekabette bulunduğunu ileri sürerek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece, HMK 4/1-a maddesi uyarınca Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine karar verilmiş ve karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık, mahkemece verilen görevsizlik kararının dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasındadır. Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde Ticaret Mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari dava sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. Davacılar vekilinin dava dilekçesinin içeriğinde açıkça; “davalının TMK 25. maddesi, TBK 49-58 maddeleri ile Türk Ticaret Kanunu’nun 54-55-56-57 maddeleri uyarınca müvekkillerine haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olgu isnat eden ve bu şekilde müvekkili şirketlerin kişilik haklarını açıkça ihlal eden, bunun yanı sıra müvekkili şirketler hakkında incitici beyanlarla müvekkillerini mali olarak zarara uğratıp haksız rekabet eylemine vücut veren davalıdan manevi tazminat talep etme zorunluluğunun doğduğunu” ileri sürerek, manevi tazminat talep etmiştir. Davacılar vekilinin manevi tazminat talebini dayandırmış olduğu haksız rekabetin Türk Ticaret Kanunu’ nda düzenlendiği ve aynı kanunun 4. maddesine göre de mutlak ticari dava olduğu, dolayısıyla görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu ( Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 22/06/2017 Tarih ve 2017/2223 Esas – 2017/4021 Karar sayılı ilamı), gözetilmeksizin yukarıdaki gerekçeyle görevsizlik ve aynı zamanda görevsizlik kararı ile beraber yetkisizlik kararı da verilmesi yerinde olmayıp davacılar vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür.Sonuç itibariyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararının HMK’ nın 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılmasına, yargılama yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın görevli ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacıların istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2019 tarih ve 2019/791 Esas – 2019/1409 Karar sayılı ilamının HMK 353/1-a3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf yönünden davacılar tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 54,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davacılara iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde, avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/07/2020 tarihinde HMK’ nun 353/1-a3 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.