Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/581 E. 2020/488 K. 13.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/581 Esas
KARAR NO: 2020/488 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/106 Esas
TARİH: 06/11/2019
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 13/04/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı/Karşı davalı vekili 10/09/2019 tarihli dilekçesi ile; İstanbul 23.Ağır ceza mahkemesinin 2017/141 Esas sayılı “…” sanıklarından, hakkında yakalama kararı bulunan … ve tutuklu olan …’nın pay sahibi olduğu … A.Ş. Hakkında, İstanbul C.Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen 2016/93584 sayılı … soruşturması kapsamında İstanbul 1.Sulh Ceza hakimliğinin 2016/3986 D.İş sayılı kararı ile 18/08/2016 tarihinde el koyma kararı verildiğini, sonrasında aynı soruşturma kapsamında İstanbul 4.Sulh Ceza hakimliği tarafından verilen 17/01/2017 tarih, 2017/198 D.İş sayılı kararı ile TMSF’nin müvekkili şirkete kayyum atandığıını, davanın geldiği aşama itibariyle davalı/karşı davacının açıkça müvekkili şirket tarafından gönderilen ve karşılığında ne hisse devri gerçekleştirilmeyen ne de iadesi yapılmayan 200.000 USD bedeli ödemekten kaçınması sebebiyle, müvekkili şirketin TMSF yönetiminde olduğu da göz önüne alınarak öncelikle teminatsız olarak,kabulü mümkün değilse mahkeme tarafından takdir edilecek bir teminat karşılığında davalı/karşı davacının yönetim kurulu başkanı ve çoğunluk hissedarı olduğu … A.Ş. deki hisseleri üzerine alacakları tutarında İhtiyati Tedbir kararı verilmesini talep etmiş olmakla, dosya ele alındı. İlk Derece Mahkemesi 24/09/2019 tarih ve 2019/106 Esas sayılı kararı ile; Davacı/Karşı davalı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, davalı/karşı davacının …A.Ş. deki hissesi üzerine devrinin önlenmesi amacıyla HMK’nun 389/1 maddesi uyarınca İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA karar verilmiştir. Davalı/ karşı davacı vekili cevap dilekçesi ile, Mahkememizden verilen davalı müvekkili’ne ait …A.Ş.’nin hisseleri üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının dosyada mevcut delillere ve hukuka aykırı olduğunu, davalı müvekkilinin yetkilisi olduğu … A.Ş.’ne ait hisselerini davacıya 3.500.000 $ bedelle satmak istediğini, davacının da bu hisseleri satın almayı kabul ettiğini ve tarafların mutabık kaldıklarını, bu nedenle davacının davalı müvekkilinin hesabına 26/05/2016 tarihinde 200.000 $ “… A.Ş. hisse Alım Avansı” açıklamasıyla gönderdiğini, müvekkilinin ihtiyati tedbir konulan hisseleri davacıya devretmeye hazır olduğunu, davacının kusuru nedeniyle dava konusu hisse satışının gerçekleşmemesinden kaynaklı olarak davalı müvekkilinin zararı ortada iken davacı lehine …A.Ş. hisseleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasının hukuka ve dosyadaki delillere aykırı olduğunu beyan ederek ihtiyati tedbir kararına itirazlarının kabulüyle, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 06/11/2019 tarih ve 2019/106 Esas sayılı kararında; “…Davaya konu paranın davalının ortağı olduğu şirketteki hissesinin devrine ilişkin olması nedeniyle bu hisselerin devrinin tedbiren engellenmesi halinde ileride meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması yada tamamen imkansız hale gelmesinin önüne geçilmesi amaçlanmış olup, dava dilekçesine ekli belgeler ve dosya kapsamı nazara alındığında tedbire itirazın yerinde olmadığı anlaşılmakla, tedbire itirazın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir…”gerekçesi ile, Davalının tedbire itirazının reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/karşı davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesinin, itiraza konu 06.11.2019 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine dair kararının hukuka aykırı olduğunu, Davalı müvekkili, yetkilisi olduğu … A.Ş’ ne ait hisselerini davacıya 3.500.000 (üçmilyonbeşyüzbin) $ Amerikan Dolarına satmak istediğini, davacının da bu hisseleri satın almayı kabul ettiğini ve tarafların mutabık kaldığını, Bu nedenle davacı, davalı müvekkilin hesabına 26.05.2016 tarihinde 200.000 (ikiyüzbin) $ Amerikan Dolarını “… A.Ş. HİSSE ALIM AVANSI” açıklamasıyla gönderdiğini, Davacının, hisse alım avansını ödedikten sonra davalı müvekkilinin yetkilisi olduğu … A.Ş’ ni hisse satışı konusunda bağlandığını, davalı müvekkili, davacı ile anlaşma yapılması ve avans ödenmesi nedeniyle başka alıcılarla satış görüşmelerini durdurduğunu, Dava konusu hisse alım avansı davalı müvekkiline ödedikten sonra davacı şirketin TMSF’ ye aktarıldığını, davalı müvekkili, 2 yıl boyunca şirket yönetimine dair herhangi bir muhatap bulamadığını, bu süre de hisseleri devir almayan davacının, 2 yıl sonra ortaya çıkıp, davalı müvekkilin zararını karşılamadan hisseleri almaktan vazgeçtiğini bildirmesinin ve satış avansını geri istemesinin, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Davacının anlaşmaya uymadığını, davalı müvekkilinin ve yetkilisi olduğu … A.Ş.’ nin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, zararı davacının gidermediğini, Davalı müvekkili 26.05.2016 tarihinde davacı ile hisselerin satışı konusunda 3.500.000 (üçmilyonbeşyüzbin) $ Amerikan Dolarına anlaştığı halde, aradan geçen süreçte dolar kurunda yaşanan artışlar ve HES projelerinin zamanında faaliyete geçememesi nedeniyle projelerin değer kaybettiğini, Davalı müvekkili, ihtiyati tedbir konulan hisseleri davacıya devretmeye hazır olduğunu, (HMK md. 389/1) Davacının davasının bir miktar paranın ödenmesi olduğu halde dava dışı şirketin hisselerine haciz konulmasının hukuka aykırı olduğunu, şirketin hisselerinin taraflar arasında çekişmeli olmadığını, şirketin hisselerinin aynına dair bir çekişme olmadığını, hisselerin sahibi belirli olduğunu, davacının da hisselere dair bir hak iddiası olmadığını, bu nedenle ihtiyati tedbir kararı HMK ve Yargıtay Kararlarına aykırı olduğunu, davacının kusuru nedeniyle, şirketin hisse satışının gerçekleşmemesinden kaynaklı olarak davalı müvekkilin zararı olduğunu, davacı lehine … A.Ş. hisseleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasına kararı verilmesinin hukuka ve dosyadaki delillere aykırı olduğunu, İleri sürerek ihtiyati tedbir kararına itirazlarının kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, davalı …’nın hissedarı olduğu … A.Ş.’nin hisselerinin alımı konusunda davalıya 200.000 USD. nin hisse devri bedeli olarak avans olarak verildiği halde hisse devri yapılmadığından avans olarak verilen bedelin tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında davalının çoğunluk hissedarı olduğu …A.Ş. deki hisseleri üzerine alacakları tutarında ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebidir. Uyuşmazlık, mahkemece verilen kararın yerinde olup olmadığı ve ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. HMK’nın 389/(1). maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Kanun hükmü, tedbirin sadece dava konusu olan uyuşmazlık hakkında verilebileceğini düzenlemiştir. Davanın konusu olmayan mal varlığı hakkında tedbir kararı verilemez. Para alacağı için açılan davada, mal varlığı üzerine tedbir konulamaz. Yargıtay’ın emsal içtihadı da bu yöndedir. (Yargıtay 19. HD. 2012/16760 E-2013/3136 K.sayılı, 19/02/2013 tarihli kararı) HMK’nın 389/1 maddesine göre ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir. Somut olayda, dava ve talep alacak isteminden ibaret olmasına göre, davacının tedbir uygulanmasını talep ettiği davalı adına kayıtlı …A.Ş. deki hisseler somut davada uyuşmazlık konusu olmadığından ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Davacının talebi açıkça ihtiyati tedbir olup mahkemece tedbir talebinin kabulüne yönelik davalı/karşı davacının itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği halde yukarıdaki gerekçeyle itirazın reddine karar verilmesi yerinde olmayıp davalı/karşı davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Sonuç itibariyle, davalı/karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin 06/11/2019 tarihli tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararının HMK. 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemizce yeniden hüküm kurularak davalı/karşı davacının, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/09/2019 tarih ve 2019/106 Esas sayılı ara kararı ile hükmedilen ihtiyati tedbir kararına itirazının kabulü ile; davalı/karşı davacı hakkında verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı/karşı davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2019 tarih ve 2019/106 Esas sayılı tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurmak suretiyle; 1-Davalının ihtiyati tedbir kararına itirazının KABULÜ İLE; İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/09/2019 tarih ve 2019/106 Esas sayılı ara kararı ile davalı hakkında verilen ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30. TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde istinaf eden davalıya iadesine, 3-İstinaf eden tarafından sarfedilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 23,50.TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam 144,80.TL’nin davacıdan alınarak istinaf talep eden davalıya verilmesine, 4-Artan gider avansı bulunması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/04/2020 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.