Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/578 E. 2020/451 K. 26.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/578 Esas
KARAR NO : 2020/451 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/566 D.iş 2019/556 Karar
TARİH : 20/11/2019 Ek Karar
DAVA : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 26/03/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesi ile, fazlaya dair alacakları ve fer’ileri saklı kalmak kaydıyla 1.746.578,00.TL alacağı karşılığı borçluların taşınır, taşınmaz malları ile üçünçü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 08/08/2019 tarihli kararı ile; İbraz olunup incelenen talep dilekçesi ve eki belgeler münderecatına göre alacaklının, talep dayanağı belgede yer verilen ve tutarı kararda gösterilen alacak bakımından vaki isteği, İcra ve İflas Kanununun 257.maddesinin l.fıkrasına uygun görüldüğünden, aleyhine ihtiyati haciz istenilen ile üçüncü kişilerin muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın, %25 oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda, yukarıda isim ve adresi belirtilen borçlu-borçluların menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının, yukarıda belirtilen borç tutarı ile sınırlı olmak kaydıyla ve İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesi ile, müvekkili aleyhine 2019/566 D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı verildiğini, verilen ihtiyati haciz kararını 15/08/2019 tarihinde İstanbul Anadolu .. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile kambiyo takibine konu edildiğini, takip borçlusu …’ın menkul ve gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyati haczedildiğini, 20/08/2019 tarihinde takip borçlusunun uzun zaman önce taşındığı eski ev adresine hacze gidildiğini ve tutanak tutulduğunu, ödeme emrinde ihtiyati haciz kararına ilişkin ibare bulunmadığından takip borçlusunun savunma hakkının engellendiğini, senedin icra kasasında incelemesi yapıldığında senedin arkasında ihtiyati haciz talebinde bulunan şirketin cirosunun bulunmadığının görüleceğini, taraflar arasında muayyen, muaccel ve likit herhangi bir para alacağı ilişkisinin kambiyo senedi ile oluşturulmuş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyan ederek yetkili Asliye Ticaret mahkemesi tarafından meşru hamil olmayan lehine itirazda bulunan aleyhine hangi senet için verildiği belli olmayan muaccel ve mücerret borç veya alt borç ilişkisi içermeyen unsurları rıza hilafına doldurulan kambiyo senedine ilişkin verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talep eden tarafından dosyaya sunulan teminat miktarının mahkemece ihtiyati haciz talep edene ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, ihtiyati haciz teminatı olarak yatan 261.987 TL. Tutarlı Türkiye .. Bankası 09/08/2019 tarihli TMDZ19-73402 teminat mektubu numaralı kesin ve süresiz teminat mektubunun paraya çevrilerek itiraz eden davacıya ödenmesine, 6100 sayılı kanunun 329. Maddesi kapsamında davalının huzurdaki davanın açılmasına kötüniyetle sebebiyet verdiğinden ve hakkın kötüye kullanılması yasağını ihlal ederek kendi kusurundan menfaat temin etmeye yönelik bir dizi hukuki işlem ve eylemde bulunarak şeklen borç ihdas ettiğinden davacının 1136 sayılı kanun ve AAÜT kapsamında vekiline ödemekle yükümlü olduğu vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı kanunun 330. maddesi kapsamında 1136 sayılı kanun ve AAÜT kapsamında tahakkuk edecek vekalet ücretlerinin ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesni talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 20/11/2019 tarih 2019/566 D.iş 2019/556 Karar sayılı ek kararında;
“Talep, İİK’nun 265. maddesin göre ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İİK’nun 265. maddesi uyarınca borçlusu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı ihtiyati haciz kararına itiraz edebilecektir. Bu kapsamda İİK’nun 265. maddesinde yazılı nedenlerle ihtiyati hacze itiraz edilebilir. İİK’nun 265. maddesi hükmüne göre ihtiyati hacze itirazın dayandığı sebeplerin değerlendirilmesinde;
İhtiyati hacze itiraz eden borçlu …’ın itiraz dilekçesinde senette yetki sözleşmesi bulunduğunu bu nedenle İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu iddia etmiş ise de, yine kendisi tarafından tacir olmadığı beyan edilmiş olduğundan bu yetki sözleşmesinin tacirler arasında olması halinde bağlayıcılığı söz konusu olacağından yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu, ayrıca itiraz eden borçlunun mernis adresinin Çekmeköy’de bulunduğu tespit edildiğinden ve Çekmeköy mahkememiz yargı sınırlarında kaldığından yetki itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Ayrıca borçlunun bu senedin kendisinin rızası hilafına doldurulduğu yönündeki iddia ve ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin bir davanın konusu olarak incelenebileceği, ihtiyati hacze itiraz konusu edilemeyeceği, açıklanan nedenlerle itiraz eden borçlunun itirazlarının İİK.nun 265. maddesindeki şartları taşımadığı…”gerekçesi ile,
Borçlu vekilinin ihtiyati hacze itirazının İİK. nun 265. maddesindeki şartları taşımaması nedeniyle reddine, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesi ile,
Gerekçeli ek kararın HMK 397/2 hükmüne aykırı olarak düzenlendiğini, taleple ilgili gerekçe oluşturulmadığını,
İhtiyati haciz kararının yetkili mahkeme tarafından verilmediğini, ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine dair gerekçeli kararda, iddia, talep ve itiraz ettikleri hususlar hakkında hüküm kurulmadığını, gerekçe oluşturulmadığını, İhtiyati haciz kararında hangi belgeye istinaden verildiğine dair bilgi ver alması gerekmekte iken somut olayda hangi senede yönelik karar verildiğinin belirtilmediğini, aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen müvekkili…’ın dinlenmeden verilen kararda savunma hakkının engellendiğini,
Davacı aleyhine gerçekleştirilen takibe konu kambiyo senedinde davalının yetkili meşru hamil olmadığını, davalı tarafından gerçekleştirilen takipte senedin arka yüzünün örneğinin de eklenmediğini,
İhtiyati hacze konu senedin taşıması gereken zorunlu unsurlar yönünden eksik ve hatalı olduğunu,
İhtiyati haciz başvurusunun meşru hamil tarafından yapılmadığını,
Kambiyo senedinde … ismi ve … imzası dışındaki hiçbir yazı ve rakamın takip borçlusuna ait olmadığını,
İİK 257 maddesi gereğince ihtiyati haczin ilk şartının ihtiyati hacze başvuracak kişinin bir para borcunun alacaklısı olması gerektiğini,
Yargıtay’ın ister işe girerken isterse çalışırken olsun işveren lehine imzalanan senetlerin geçerliliğini incelerken senet üzerindeki borcun varlığının kabulü için şartlar aradığını, işçinin imzaladığı senedin mücerret bir borç ilişkisinden veya alt ilişkiden kaynaklandığını işverenin ispat etmek zorunda olduğunu,
Müvekkiline davaya konu senedin zorla imzalattırıldığını,
Elinde bir senet olan alacaklının henüz vadesi gelmeden ihtiyati haciz yoluna gidemeyeceğini,
İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi ek kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yatırılan teminatın ihtiyati haciz talep edene ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, teminat mektubunun paraya çevrilerek itiraz edene ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/566 D.iş 2019/556 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Talep bonoya dayalı ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir,Talep eden alacaklı bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz talep etmiş, mahkemece teminat karşılığında talebin kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmiş, bu karara karşı aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen, mahkemenin yetkisine, ihtiyati haciz dayanağı senedin kambiyo senedi olmadığına, senedin sonradan doldurulduğuna, ihtiyati haciz talep edenin yetkili hamil olmadığına, muaccel para borcunun bulunmadığına ilişkin olarak itiraz etmiş, mahkemece itirazın reddine karar verilmiş, bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.İhtiyati haciz İİK 257 vd maddelerinde düzenlenmiş olup, 257. maddeye göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İhtiyati haciz talep edebilmek için alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve vadesinin gelmesi yeterli olup, alacağın varlığı hakkında yaklaşık ispata yeterli delillerin sunulması gerekir. İhtiyati hacze itiraz ise İİK 265. maddede gösterilmiş olup, maddede itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Maddede ön görülen sınırlı itiraz sebepleri dışında bir sebeple ihtiyati haciz kararına itiraz edilemeyecektir. Somut olayda, ihtiyati haciz talep eden, aleyhine ihtiyati haciz talep edilenin keşide ettiği senede dayalı olarak ihtiyati haciz talep etmiş olup, TTK’nın 776. maddesinde bononun unsurları düzenlenmiştir. İhtiyati hacze konu senet incelendiğinde TTK 776. maddede öngörülen unsurları taşıdığı anlaşılmaktadır. Dayanak bonoda ödenecek miktar ve ödeme tarihi gösterilmiş olup ihtiyati haciz talep tarihine göre alacak muaccel bir para borcundan kaynaklanmakta olup, sunulan bono ile alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispat koşulu yerine geterilmiştir, istinaf edenin bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir.HMK’nın 17. maddesinde ” Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır,” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre yetki sözleşmesi tacirler arasında düzenlenebilecektir. İhtiyati hacze itiraz edenin itiraz dilekçesine göre ihtiyati hacze itiraz eden tacir değildir. Dolayısıyla bonoda yazılı bulunan yetki şartı tarafların tacir olması halinde geçerli olacağından ve keşideci tacir olmadığından bonoda yazılı bulunan yetki şartı geçerli değildir.
Dayanak bonoda keşideci adresi Çekmeköy olarak gösterilmiştir. İtiraz eden yerleşim yerinin bonoda yazılı yerden başka bir yer olduğunu belirtmiş ise de buna ilişkin bir belge dosyaya sunmamıştır, İhtiyati hacze dayanak bonoda yazılı keşideci adresine göre mahkeme yetkili olduğundan itiraz edenin yetki itirazı yerinde değildir.
İhtiyati hacze itiraz edenin diğer itiraz sebepleri ise yargılamayı gerektirmekte olup İİK 265. maddede sayılan itiraz sebeplerinden değildir.
Sonuç olarak; ihtiyati hacze itiraz edenin itirazı yerinde olmayıp, itirazın reddine dair mahkeme kararı esas itibarıyla doğru olduğundan, ihtiyati hacze itiraz edenin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/03/2020 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.