Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/550 E. 2022/633 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/550 Esas
KARAR NO: 2022/633 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/929 Esas – 2019/1234 Karar
TARİH: 13/11/2019
DAVA: İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/04/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı …Ltd. Şti. ile akdedilen genel kredi sözleşmelerinin davalı tarafından kefil sıfatıyla imzalandığını, sözleşmeler kapsamında şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek düzenlenen ihtarnamenin borçlulara gönderildiğini, ancak ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, hesap katı ve borcun ödenmesi için verilen 1 günlük sürenin makul bir süre olmadığını, temerrüt şartları gerçekleşmediğinden davacı talebinin reddi gerektiğini, kefalet limitinin 1.200.000,00 TL olması nedeniyle müvekkilinin borcun tamamından sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 13/11/2019 tarih ve 2018/929 Esas 2019/1234 Karar sayılı Kararı ile; “Davacı banka ile dava dışı kredi lehdarı dava dışı … San.Ltd.şirketi arasında 2 adet genel kredi ve teminat sözleşmesi aktedilmiş olup, davalı taraf genel kredi sözleşmelerini 6.200.000 TL kefalet limiti dahilinde müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Kefilin temerrüdü, cari hesabın kesilmesi ve kat edilecek ihtarnamenin kefile tebliği ile doğacak olup, sözleşmede gösterilen azami kefalet limiti aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve ferilerinden dolayı ayrıca sorumlu olacaktır. Taraflar arasında aktedilen genel kredi sözleşmesi uyarınca Gebze …Noterliği’nin 13/08/2018 tarih, … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kredi cari hesabın kesildiği ve kat edildiği, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 24 saat içinde kredi borcunun ödenmesinin ihtar ve ihbar edildiği, ihtarnamenin dava dışı kredi borçlusuna ve davalı kefile 15/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının verilen süre itibariyle 17/08/2018 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.Mahkememizce alınan ve itibar olunan bilirkişi raporu ve ek raporda ihtar edilen miktar ile borç kayıtlarının uyumlu olduğu, davacının takip tarihi itibariyle asıl alacak 1.881,128,11 TL, , temerrüt faiz 50.476.93 TL, BSMV 2.884,40 TL, akdi faiz 7.210,99 TL, noter masraf 409,16 TL olmak üzere toplam 1.942.109,59 TL alacaklı olduğu, davalı tarafça ödeme belgesi sunulmadığı ve miktar kadar borçlu olduğu tespit edilmiş olmakla açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında davalının itirazının asıl alacak 1.881.128,11 TL , temerrüt faiz 50.476.93 TL, BSMV 2.884,40 TL, akdi faiz 7.210,99 TL, noter masraf 409,16 TL olmak üzere toplam 1.942.109,59 TL’lik kısmına itirazının iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 34,50 TL temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’si oranında 388.421,91 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; “Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, 1-Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında davalının itirazının asıl alacak 1.881.128,11 TL , temerrüt faiz 50.476.93 TL, BSMV 2.884,40 TL, akdi faiz 7.210,99 TL, noter masraf 409,16 TL olmak üzere toplam 1.942.109,59 TL’lik kısmına itirazının iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 34,50 TL temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’si oranında 388.421,91 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ek raporda 2015 tarihli sözleşme hükümlerinin dikkate alındığını, oysa dava konusu kredinin 2017 tarihli sözleşme uyarınca kullandırıldığını ve 2017 tarihli sözleşmenin 11.m. uyarınca, bankanın mevzuat gereğince TCMB’ye bildirdiği kredi faiz oranlarından temerrüt tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranına bu oranın %30 ilavesi ile bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi işletileceğini, temerrüt tarihinde TCMB’ye bildirilen en yüksek faiz oranı %48 olduğundan %62,40 temerrüt faizi oranının uygun olduğunu, bu hususta ek rapor alınmadan karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamında mevcut delillerden, davacı banka ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında akdedilen 26/02/2015 tarihli toplam 1.200.000,00 TL bedelli ve 31/03/2017 tarihli 5.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmelerinin davalı tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla aynı tutarda kefalet limitli olarak imzalandığı, kullandırılan krediye ilişkin borcun ödenmemesi üzerine … sayılı spot krediye-tp hesabının 10/08/2018 tarihi itibariyle kat edilerek borçlulara 1.881.128,11 TL nakit borcun 24 saat içinde ödenmesi talebiyle hesap özeti ekli ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin asıl borçluya ve davalıya 15/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 25/07/2018 tarihinde iş bu davaya konu ilamsız icra takibinin başlatıldığı görülmüştür. Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, 1.881.128,11 TL asıl alacak, 8.297,57 TL hesap kat tarihinden temerrüt tarihine kadar işlemiş akdi faiz, 83.614,70 TL işlemiş temerrüt faizi,4.180,74 TL gider vergisi ve 409,16 TL noter masrafı olmak üzere toplam 1.977.630,23 TL nakdi borcun asıl alacağa %62,40 oranla temerrüt faizi işletilmek suretiyle ödenmesi talebiyle başlatılan takibin, davalının yasal sürede borca ve ferilerine itirazı ile durduğu görülmüştür. Dosya kapsamında mevcut bilirkişi kök raporu ile, taraflar arasında 2 adet genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalının her iki sözleşmede de imzasının bulunması nedeniyle kredilerin hangi sözleşme kapsamında kullandırıldığı yönünde bir ayrıştırma yapılmasına gerek duyulmadığı, kat ihtarı ile talep edilen tutarın banka kayıtları ile uyumlu olduğu, davalının 17/08/2018 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü, sözleşmenin 5.1 m. uyarınca TL kredilerinde TCMB gecelik faiz oranı +30 oranında akdi faiz uygulanacağının kararlaştırılmış olduğu, sözleşmenin 11.b m. uyarınca kredi borcunun geri ödemesinde temerrüde düşülmesi halinde kullanılmış olan tüm kredilere bankaca uygulanan kredi faiz oranlarından muacceliyet tarihi itibariyle en yüksek olan kredi faiz oranına, bu oranın %50’sinin ilavesi ile bulunacak oramda temerrüt faizi tatbik edileceği, buna göre 02/08/2018 tarihinde TCMB’ye bildirilen faiz oranlarına göre en yüksek %45 faiz oranı nazara alındığında %67,50 oranında temerrüt faizi talep edilebileceği, bankaca talep edilen temerrüt faiz oranının %62,40 olduğu, buna göre davacı bankanın delili sunulmayan noter masrafı dışında alacak talebinde haklı olduğu tespit edilmiştir. Kök rapora davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine mahkemece davalı itirazlarının karşılanması için ek rapor alınmasına karar verilmiş ve düzenlenen ek raporda, kök raporda TCMB’ye bildirilen en yüksek faiz oranı esas alınarak temerrüt faizinin tespit edildiği, ancak sözleşme hükmünde TCMB’ye bildirilen en yüksek faiz ibaresine yer verilmemiş olmakla madde hükmünde temerrüt tarihinde bankaca fiilen uygulanan en yüksek kredi faiz oranının işaret edildiği izlenim ve kanısına varıldığı, bankanın buna ilişkin doküman sunmadığı, bankadan kök rapor öncesi talep edilip sunulmuş olan kanuni takip ekstresine göre dava konusu krediye fiilen uygulanan akdi faizin %23 oranında olduğu, buna göre bu akdi faizin %50 fazlası olan %34,50 oranında temerrüt faizi talep edilebileceği, buna göre davacı bankanın takip tarihi itibariyle 1.881,128,11 TL asıl alacak, 7.210,99 TL işlemiş akdi faiz, 50.476,93 TL işlemiş temerrüt faizi, 2.884,40 TL gider vergisi ve delili sunulan 409,16 TL noter masrafı olmak üzere toplam 1.942.109,59 TL alacak talebinde haklı olduğu belirtilmiştir. Davacı vekili yasal sürede itiraz dilekçesi sunarak, ek raporda 2015 tarihli sözleşme hükümlerinin dikkate alındığını, oysa dava konusu kredinin 2017 tarihli sözleşme uyarınca kullandırıldığını ve 2017 tarihli sözleşmenin 11.m. uyarınca, bankanın mevzuat gereğince TCMB’ye bildirdiği kredi faiz oranlarından temerrüt tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranına bu oranın %30 ilavesi ile bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi işletileceğini, temerrüt tarihinde TCMB’ye bildirilen en yüksek faiz oranı %48 olduğundan %62,40 temerrüt faizi oranının uygun olduğunu belirterek ek rapor alınmasını istemiş, mahkemece talep herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin reddedildiği gibi, gerekçeli kararda da, davacı tarafın ek rapora yönelik itirazlarına ilişkin olarak herhangi bir değerlendirme yapılmamış, neden ek rapora itibar edildiği yönünde bir gerekçeye yer verilmemiştir. Oysa taraflar arasında iki ayrı kredi sözleşmesi akdedilmiş olup, 26/02/2015 tarihli sözleşmenin 11.maddesi uyarınca, temerrüt faizinin, kullanılmış olan tüm kredilere bankaca uygulanan kredi faiz oranlarından muacceliyet tarihi itibariyle en yüksek olan kredi faiz oranına bu oranın %50’sinin ilavesi ile bulunacağı, 31/03/2017 tarihli sözleşmenin 11.maddesi uyarınca ise, bankanın mevzuat gereğince TCMB’ye bildirdiği kredi faiz oranlarından temerrüt tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranına bu oranın %30 ilavesi ile bulunacağı düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere sözleşmelerde temerrüt faizinin tespiti kriterlerinde kısmen farklılık olmakla birlikte, her iki sözleşme uyarınca da temerrüt faizi hesabında esas alınacak akdi faiz oranının TCMB’ye bildirilmiş olması yeterli olmayıp, bu oranın, temerrüt tarihi itibariyle dava konusu kredi türünde emsal krediler için bankaca fiilen uygulanıp uygulanmadığı, yürürlükte olup olmadığının da tespiti gerekmekte olup, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihadı da bu yöndedir(18/06/2019 tarih 2018/2511 E.2019/3854 K. sayılı emsal kararı). Bu durumda mahkemece bankacı bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilip banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle, öncelikle dava konusu kredinin hangi kredi sözleşmesi uyarınca kullandırıldığının tespiti, ardından sözleşme hükümleri, üst sınır olarak TCMB’ye bildirilen oranlar ve bankanın temerrüt tarihi itibariyle emsal kredilerdeki fiili uygulaması dikkate alınarak temerrüt faiz oranının ve banka alacağının tespiti yönünde ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, iki ayrı sözleşme olduğunu dikkate almayan ve sadece dava konusu kredinin hesap ekstresini dikkate alarak emsal kredilerdeki fiili uygulamayı tespit etmeyen bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a6 m. uyarınca hükmün kaldırılması ve mahkemesine iadesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2019 tarih ve 2018/929 Esas – 2019/1234 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/04/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.