Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/542 E. 2022/632 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/542 Esas
KARAR NO: 2022/632 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2016/193 Esas – 2018/408 Karar
TARİH: 08/05/2018
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/04/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili firma tarafından tanzim edilen … numaralı Nakliyat Abonman Blok Sigorta Sözleşmesi ile sigortalan dava dışı sigortalı … Pazarlama A.Ş. tarafından yurt içindeki muhtelif bayi ve servislere gönderilmek üzere sevk edilen yedek parça emtialarının nakliye sırasında hasarlandığını, dava konusu hasarın müvekkili şirkete ihbar edilmesi üzerine yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde iş bu hasarlanma olayının nakliye esnasında gerçekleştiğinin anlaşıldığını, meydana gelen hasarlanma olayı sonucu müvekkili sigorta şirketinin, ilgili nakliyat sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalısı … Pazarlama A.Ş.’ye %20 poliçe marjı ilavesiyle 10/04/2014 tarihinde 6.437,54.-TL hasar tazminatı ödediğini, bu ödeme ile sigortalısının haklarına halef olduğunu, zarar sorumlusuna %20 poliçe marjı hariç tutulmak suretiyle hasar tazminatı olarak ödenen 5.364,62-TL. için rücu hakkı doğduğunu, dava konusu hasarlanma olayının nakliye sırasında meydana geldiğini, emtiaları taşıma işini üstlenen (1) nolu davalı taşıma şirketi ile … nolu (araç taşıma), … nolu (yedek parça taşıma) Yurt İçi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ve … nolu Yurt içi Sorumluluk Sigorta Poliçeleri ile onun sorumluluk sigortacısı konumunda bulunan (2) nolu davalı … Sigorta A.Ş.’nin meydana gelen hasardan müşterek ve müteselsilen (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlıdır) sorumlu olduğunu, rücuen tazminat alacağının tahsili amacıyla, davalı şirketler aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek davalıların 5.364,62.-TL asıl alacağa ve bu asıl alacağın takip tarihi öncesi işleyen avans faizine yaptıkları itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili, tarafları, sigortalayan ve sigortalanan şirketler dahil aynı olmak üzere on üç ayrı dava açıldığını, bu davaların birleştirilmesi gerektiğini, taşıma hukukunun 1 senelik zamanaşımı süresi tabi olduğundan, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, hasar tespitinin tek taraflı ve usule aykırı olarak yapıldığını, tutanaklarda müvekkilinin onayının olmadığını, imha nedeniyle tekrar tespitinin de mümkün olmadığını, tazminat sorumluluğunun kanunen sınırlandırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı … sigorta vekili, davacının yedek parça hasarına ilişkin talebinin hukuksal dayanağının bulunmadığını, hasar tespit tutanaklarında müvekkili sigortalısının imzasının bulunmadığını, davacının ödemelerinin teminat kapsamında olmadığını, ödediği zarar tutarının tümünü rücu etmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 08/05/2018 tarih ve 2016/193 Esas – 2018/408 Karar sayılı kararı ile; “Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası dosyamıza getirtilmiş olup, … Sigorta’nın hasar dosyası, hasar ödeme evrakları, ekspertiz raporu, sevk irsaliyeleri, banka havale mektubu, nakliye sözleşmesi, mahkememiz dosyasına sunulmuş olmakla, faturalar ve tüm deliller kapsam itibariyle incelenmek üzere lojistik ve hasar tespiti uzmanı makina mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, yapılan incelemede emsal değerler de değerlendirilerek sigortacılık kanununda sigorta eksperi tarafından yapılan değerlendirme vasıflandırılarak, pejo firması tarafından yedek parçaların tamir için temin edildiğini, lojipark depo tuzla antreposundan hasarlı olduğu bildirilmiş, fotoğraflar çekilmiş, yapılan incelemede parçalar kontrollü olarak teslim alındığı, teslimatların yapıldığı, alıcılara hasarlı olarak teslim edildikleri, nakliyat esnasında hasarlandığı ve bu sebeple poliçe şartları gereği rücu imkanının bulunmadığı anlaşılmış, zarar sorumlusu gösterilen taşıyıcı ve onun üzerine düşebilecek sorumluluğa teminat sağlayan mesuliyet sigortacısından rücuen tahsilini teminen başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkin dava olduğu raporda değerlendirilmiş, poliçe genel ve özel şartları irdelendiğinde, sırf ödeme yapıldığı için rücu konusu yapılması yeterli görülmemiş, TTK 879 maddesine göre taşıyıcı kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmesi sırasında fiil ve ihmallerinden kendi fiil ve ihmali gibi sorumlu olduğunu belirtmiş, ekspertiz raporunda ve dosyadaki incelemede gefconun sorumluluğu belgelenmiş olmayıp, sunulan raporda her iki şirketin de rücuen veya temlik alacaklısı sıfatıyla davalılardan talep edilemeyeceği belirtilmiş olmakla rapor mahkememizce yapılan incelemede de sorumluluk şekli rapor doğrultusunda değerlendirilmiş olduğu nazara alınarak yapılan ödemelerde hatır ödemesi niteliğinde ( ex-gratia ) sayılacağı 60 gün içinde hasar tespiti yapıldığına dair bir delilin olmadığı, hasar tespit tutanaklarının kimin tarafından tutulduğunun belli olmadığı, imzasının olmadığı ve davacı şirketin bu hususu ispatlayamadığı sorumluluk limiti ve gerçek zarar yönünden herhangi bir mahkeme kararı olmadığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur” gerekçeleri ile; “Davanın reddine, ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili şirketin sigortalısı mal satıcısı/taşıtan … Pazarlama A.Ş.ile (…) 1 nolu davalı taşıyan … Lojistik A.Ş. (…) arasında akdedilen “Nakliye Sözleşmesi”nin “Zarar ve Ziyanlar Konusundaki Sorumluluk- Tazminat” başlıklı 7. maddesi ile T.T.K. ve CMR’nin ilgili maddelerine kıyasla daha geniş hükümler tesis ederek taşınan bir emtiada zarar meydana gelmesi halinde davalı taşıyan … şirketinin sorumluluğunu (kusurunu) ve sorumlu olduğu tutarın bazı kriterlerle belirlendiğini, davalı taşıyan … şirketinin, kolilerin sayısından ve iyi durumda olmasından sorumlu olduğunu ve herhangi bir ayırıma gidilmeksizin yükleme, taşıma ve boşaltma sırasında meydana gelen tüm ziya ve hasarlardan sorumlu bulunduğunun hüküm altına alındığını, ancak mahkemece, Nakliye Sözleşmesi’nin varlığı dikkate alınmayarak dava konusu emtiaların hasarlanmasından davalı taşıyan …’nun sorumlu tutulmadığını, oysa hasar tutanaklarında imzaları bulunan araç sürücülerinin ifa yardımcısı sıfatına sahip olduğunu, hasar tespit tutanaklarının, davalının “…” anteti ile düzenlenmiş olduğu da dikkate alındığında, ifa yardımcısı sıfatındaki araç sürücüleri tarafından imzalanması ile davalı taşıyanın, taşıdığı emtianın hasarlandığından haberdar olduğunu, Yine hasarlı emtiaların, sözleşmenin 7. maddesinin 6. paragrafı çerçevesinde davalı taşıyan … tarafından toplanarak kendisine ait …’ne (depoya) konulduğunu, bunun sebebinin ise, 7. maddenin 6. paragrafı icabı davalı taşıyana, mal alıcısı bayiler nezdinde hasara uğrayan bütün malları ekspertiz raporunun hazırlanması amacıyla toplama hakkına sahip oluşu olduğunu, dolayısıyla davalı taşıyanın, taşıdığı malların hasara uğradığını, emtiaları deposunda tutması sebebiyle şüphesiz bildiğini, hasarlı ürünlerin deposunda bulunması sebebiyle hasara muttali olan davalı taşıyana, hasarlı her bir ürün için tek tek hasar ihbarında bulunmaya da gerek olmadığını, sözleşmenin 7. maddesi çerçevesinde, yükleme, taşıma ve boşaltma sırasında meydana gelen herhangi bir hasarın, hasar tespit tutanağı ile tespit edilmesi halinde (kolilerin sayısından ve iyi durumda olmasından sorumlu olan), davalı taşıyanın oluşan bu hasardan sorumlu olduğunu,…’nun tazminat sorumluluğunun, her bir mal alıcısının (bayi) ayrı ayrı kesmiş olduğu iade faturasındaki tutarlar (mal değerleri) kadar olduğunu belirterek, davanın reddi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, nakliyat abonman poliçesi kapsamında davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin, davalı taşıyan ile onun sigortacısından rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça yasal sürede istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Somut olayda, dava dışı sigortalının yurtiçindeki muhtelif bayi ve servislerine gönderilecek yedek parça emtiasının taşıma işini davalı … Taşımacılık A.Ş.’nin gerçekleştirdiği ve bu taşıma işinin diğer davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalandığı ihtilafsız olup, uyuşmazlık, sigortalı emtia hasarının taşıma sırasında meydana gelip gelmediği noktasında toplanmaktadır. TTK’nun 875.maddesi “ (1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. (2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.” hükmünü haizdir. Dava dışı sigortalı ile davalı … Taşımacılık A.Ş. arasında akdedilen Nakliye Sözleşmesinin “Zarar ve Ziyanlar Konusundaki Sorumluluk-Tazminat” başlıklı 7.madddesi “… yüklenen kolilerin sayısından ve iyi durumda olmalarından sorumludur. Kendisinin bu sorumluluğu … mağazasında yük teslim formunun imzalanmasından itibaren başlar ve konuyla ilgili hiçbir şerhde bulunmayıp kaşelerini basan alıcılara teslimata kadar devam eder. … Alıcı tarafından gerektiği şekilde tespit edilen hasar veya zarar meydana gelmesi halinde alıcı …’a şikayette bulunacaktır. Bunun üzerine … alıcı adına tanzim edilmiş satış faturalarını esas alarak ilgili parçalar için tespit edilen zarar kadar alıcıyı tazmin edecektir. Bu referans fatura ve yine tazminat talebi, zararın … tarafından kendisine tazmin edilmesini isteyen …’ın tazminat talebi için kanıt teşkil edecektir. … kendi sigorta şirketi tarafından ekspertiz amacıyla bayiler nezdindeki bütün hasarlı malları masrafı kendisine ait olmak üzere toplama hakkını saklı tutar….” şeklinde düzenlenmiştir. Davacı tarafça, hasarlı emtiayaya ilişki hasar tespit tutanakları sunulmuş ise de, sevk irsaliyelerine göre, taşımaya konu emtiaların alıcısı olan bayiilere ve/veya servislere çekincesiz olarak teslim edildiği, teslim belgelerinde hasara ilişkin herhangi bir şerhin bulunmadığı, hasar tespit tutanaklarında hasar ayrıntılarına ve hasarın ne zaman meydana geldiği konusunda ayrıntıya veya bilgiye yer verilmediği, bu tutanakların teslim sırasında düzenlendiklerine dair de dosyada delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Emtianın alıcısına teslimi sırasında düzenlenen veya davalı taşıyanın hasarın taşıma esnasında meydana geldiği hususunda kabulünü içeren herhangi bir tutanak sunulmadığından davaya konu hasarın davalının taşıması esnasında meydana geldiğinin dosya kapsamı ile ispatlanamadığı, davacı tarafça ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan bu nedenlerle, ilk derece mahkemesince kurulan hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraftan alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcının istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 54,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/04/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.