Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/539 E. 2022/493 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/539 Esas
KARAR NO: 2022/493 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/12/2019
NUMARASI: 2018/918 Esas 2019/1395 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Alım Satım)
KARAR TARİHİ: 30/03/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, tarafların iş güvenliği ayakkabısı satın alımı konusunda anlaştıklarını, müvekkili tarafından 9 adet 1.150.000,00 TL tutarında çekin keşide edilerek davalıya verildiğini, edimin ifa edilmemesi üzerine 14/05/2018 tarihinde çeklerin iadesi için noter kanalıyla ihtarname gönderildiğini, davalının çeklerle ilgili işlem yapılmaması, sözleşmeyi ifa edecekleri beyanı üzerine iyiniyetle yaklaşıldığını, davalı şirket ile 16/05/2018 tarihli protokol yapıldığını, protokol gereğince en geç 15/07/2018 tarihine kadar malların teslim edileceğinin öngörüldüğünü, ancak davaya konu çek bedeli olan 450.000 TL tutarındaki malların protokolde taraflarca belirlenen son teslim tarihi olan 15/07/2018 tarihine kadar teslim edilmediğini, ifa edilmeyen edimlerin 7,8 ve 9 sıradaki çeklere tekabül ettiğini, davalının çekleri davalı bankalara kredi teminatı olarak vererek kredi kullandığını belirterek müvekkilinin davalılara borcunun bulunmadığının tespitine, davalılar hakkında kötüniyet tazminatına karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …Bank A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli 3.kişi olduğunu, tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile, dava konusu … seri numaralı 30/10/2018 keşide tarihli, 150.000 TL bedelli çekin diğer davalı … Ayakkabı tarafından kredi borçlarından mahsup edilmek üzere müvekili bankaya verildiğini, müvekkilinin davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkiden haberdar olmasının mümkün olmadığını, iyiniyetli 3.kişi olduğunu, tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile, … seri no’lu, 30/09/2018 keşide tarihli, 150.000,00 TL bedelli çekin diğer davalı … Ayakkabı tarafından kredi riskinin teminatı olarak müvekkili bankaya verildiğini, müvekkilinin iyiniyetli 3.kişi olduğunu, tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 18/12/2019 tarih 2018/918 Esas 2019/1395 Karar sayılı kararında;”…. 6102 sayılı TTK’ nun 689. maddesine göre cironun rehin cirosu olabilmesi için senet üzerinde “bedeli teminattır” “bedeli rehindir” ibaresini veya rehin etmeyi belirten diğer bir kaydı taşıması gerekmektedir.Dava konusu çekler üzerinde böyle bir kayıt bulunmamaktadır. Ciro kambiyo hukukuna ilişkin kavramdır. 6102 sayılı TTK. nun 683. maddesi cironun şeklini, 684.maddesi cironun hükümlerini, 687.maddesi def’leri, 688 ve 689.maddeleri cironun çeşitlerini düzenlenmiş olup, cironun niteliğinin çek üzerindeki kayda bakılarak belirlenmesi gerekmektedir. Çeki devralan hangi amaçla devralırsa alsın çek üzerinde hiçbir kayıt yazılmadan davalıya yapılan cironun “bedeli teminattır” “bedeli rehindir” ibaresini veya rehin etmeyi belirten diğer bir kayıt taşımadığından rehin cirosu olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Bu durumda dava konusu çeklerdeki cironun temlik cirosu olduğu kabul edilerek 6102 sayılı TTK’ nun 687 maddesi uyarınca keşideci ile lehtar arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi def’ilerin ciro yolu ile hamil olan davalı bankalara karşı ileri sürülebilmesinin çekin iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olma şartına bağlıdır. Davalıların çekin iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket ettiği yönünde davacının hiçbir delil ibraz etmediği, davalı bankaların iyi niyetli 3. Kişi sıfatıyla ve yetkili hamil olarak çekleri temlik cirosu ile devraldığı anlaşılmakla bu davalılara yönelik davanın da reddine karar verilerek…”gerekçesi ile, AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,1-Davalılar … bank ve … Bankasına karşı açılan davanın REDDİNE, 2-Davalı … Ayakkabıya açılan davanın kabulü ile dava konusu 30/09/2018 keşide tarihli, … seri nolu 150.000,00 TL bedelli çek ile 30/10/2018 keşide tarihli … seri nolu 150.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davacının davalı … Tic.Aş’ye borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Davalı bankalar yönünden davanın reddine yönelik karar verilmesinin hatalı ve yanlış olduğunu, Davalı … Ürünleri San ve Tic. A.Ş.’nin, müvekkili şirket ile ticari ilişkide bulunarak mal teslim etme borcuna girdiğini, karşılığında ise müvekkili şirketten çekler aldığını, ancak … Ürünleri San ve Tic. A.Ş. üzerine düşen teslim borcunu yerine getirmediğini, bunun üzerine, müvekkili şirket tarafından çeklerin iade edilmesi istendiğini, davalı ile protokol imzalandığı ve teslim gününe dair anlaşma sağlandığını, ancak teslim günü yine geçtiği ve mallar müvekkili şirkete teslim edilmediğini, bunun üzerine teslim edilmeyen mallara karşılık çeklerin müvekkili şirkete teslimi de gerçekleşmediğini, … Ürünleri San ve Tic. A.Ş. çekleri davalı bankalara verdiğini, bu çeklerin davalı bankalar tarafından tahsil cirosuyla veya temlik cirosuyla alınmasının bir önem arz etmesi beklenemeyeceğini, çünkü bankalar davalı … Ürünleri San ve Tic. A.Ş. nin kötü niyetle elinde bulundurduğu çeki yine kötü niyetli olarak herhangi bir fatura araştırmasına girmeden aldıklarını, Bankalar yasalara aykırı hareket ederek, yalnızca kendilerinin maddi çıkarını düşündüklerini, … Ürünleri San ve Tic. A.Ş.’nin müvekkili … İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne borcunu ifa edip etmediğine dair fatura ve belge araştırmasına girmediğini, bu nedenle tüm davalıların kötü niyetli olduğunu, (6361 Sayılı finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri kanununun 1. Maddesi, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun Faaliyet Konuları başlıklı 4.maddenin (r) bendi) Bir işlemin faktoring olabilmesi için; Satıcı tarafından alıcıya teslim edilmiş/edilecek bir ürün veya verilmiş/verilecek bir hizmet, (ürünlerin teslim edilmediğini) Bu ürün veya hizmetin tanımı, tutarı, ödeme vadesi gibi bilgiler içeren bir belge olması gerekir. (fatura, sözleşme vb.), (ürünler teslim edilmediğinden fatura ya da başkaca belge olmadığını,) Bu belgenin vadesinden önce satıcı tarafından bir faktoring şirketine veya bankaya temlik edilmiş olması şartları gerektiğini,Faktoring işleminde müşterinin, temlik etmek istediği alacağa ilişkin fatura ve söz konusu alacağın tahsilatına ilişkin ödeme aracı olan çek veya senedi faktoring şirketine veya bankaya ileteceğini, faturanın iletildiği banka faktöring işlemlerinde uygulanacak usul ve esaslar hakkında yönetmeliğin 5. maddesi gereğince istihbarat çalışması yapacağını, bu kapsamda sadece müşterilerin beyanı veya sözlü teyidi ile işlem yapılmaması, devralınan alacağın yönetmeliğin 9. maddesi gereğince; devralınan alacakların fatura veya fatura yerine geçen belgeler ile tevsik edilebilir bir alacak olması ve alacağın doğduğu anda bu durumun fatura veya fatura yerine geçen belgeler ile tevsik edildiğinin kuruluş tarafından takip edilmesine bağlı olduğunu, Davalı … Ürünleri San ve Tic. A.Ş. ile davalı bankalar faktöring faaliyeti çerçevesinde işlem yaptığını, ancak bu işlemler usulsüz, kanuna ve yönetmeliğe aykırı bir şekilde kötü niyetle yapıldığını, çünkü kanunun ve yönetmeliğin aradığı fatura olmaksızın faktöring işlemi yapılamayacağına dair emredici mevzuat hükümleri ihlal edildiğini, … Ürünleri San ve Tic. A.Ş. çekleri davalı bankalara verdiğini, davalı bankaların çekleri temlik cirosuyla devraldıklarını ifade ettiklerini, bu durum davalı bankaların kötü niyetli olduğunun delili olduğunu, çünkü davalı bankaların, diğer davalı … Ürünleri San ve Tic. A.Ş. nin kötü niyetle elinde bulundurduğu çekleri, herhangi bir fatura araştırmasına girmeden aldığını, Davalı bankaların, yasalara aykırı hareket ederek, yalnızca kendisinin maddi çıkarını düşündüğü, diğer davalı … Ürünleri San ve Tic. A.Ş.’nin müvekkili … Ticaret Ltd. Şti.’ne borcunu ifa edip etmediğine dair fatura ve belge araştırmasına girmediğini, bu nedenle davalı bankaların kötü niyetli olduğunu,Çeklerin bedelsiz olduğunu, bu nedenle çeki faktoring işlemi çerçevesinde temlik aldığını iddia eden finans kuruluşu olan bankaya karşı da ileri sürülebileceğini, nitekim Yargıtay’ın bu konuya ilişkin kararı bulunduğunu, (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi E. 2014/16857 K. 2015/3068 T.05,03,2015 sayılı kararı) Tüm yasal düzenlemelerdeki hükümler açık olmakla, davalı bankalar tarafından emredici mevzuat hükümlerine uyulmadığını, Ayrıca, davalı bankalar çeklerin ticari ilişki neticesinde alınıp alınmadığını sorgulamadıklarını, bu durum ticari teamüllere ve vergi mevzuatına aykırı olduğunu, aksi halde devlet aleyhine vergi kaybı yaşanacağını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davalı bankalar yönünden davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, icra takibine konu edilmemiş çeke dayalı İİK’nun 72.maddesi gereğince açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, 1-Davalılar …bank ve … Bankasına karşı açılan davanın reddine, 2-Davalı … Ayakkabıya açılan davanın kabulü ile dava konusu 30/09/2018 keşide tarihli , … seri nolu 150.000,00 TL bedelli çek ile 30/10/2018 keşide tarihli … seri nolu 150.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davacının davalı … Ayakkabı ve Teks.Ürün.San ve Tic.Aş’ye borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirket ile davalı … Ayakkabı….A.Ş.’nin iş güvenliği ayakkabısı satın alımı konusunda anlaştıklarını, müvekkili tarafından 9 adet 1.150.000,00 TL tutarında çekin keşide edilerek davalıya verildiğini, edimin ifa edilmemesi üzerine 14/05/2018 tarihinde çeklerin iadesi için noter kanalıyla ihtarname gönderildiğini, davalının çeklerle ilgili işlem yapılmaması, sözleşmeyi ifa edecekleri beyanı üzerine davalı şirket ile 16/05/2018 tarihli protokol yapıldığını, protokol gereğince en geç 15/07/2018 tarihine kadar malların teslim edileceğinin öngörüldüğünü, ancak davaya konu çek ( 3 adet çek) bedeli olan 450.000 TL tutarındaki malların protokolde taraflarca belirlenen son teslim tarihi olan 15/07/2018 tarihine kadar teslim edilmediğini, ifa edilmeyen edimlerin 7,8 ve 9 sıradaki çeklere tekabül ettiğini, davalının çekleri davalı bankalara kredi teminatı olarak vererek kredi kullandığını belirterek … bankası Mersin/Mezitli şubesine ait ve Davalı …bank A.Ş. tarafından teminat olarak kabul edilmiş olan 30.09.2018 keşide tarihli 150 bin TL bedelli … seri numaralı, Davalı …bank A.Ş. tarafından teminat olarak kabul edilmiş olan 30.09.2018 keşide tarihli 150 bin TL bedelli … seri numaralı, Davalı … Bankası A.Ş. tarafından teminat olarak kabul edilmiş olan 30.10.2018 keşide tarihli 150 bin TL bedelli … seri numaralı çeklerle ilgili olarak müvekkilinin davalılara borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalılardan …bank ‘ın yetki itirazı üzerine 19/06/2019 tarihli duruşmanın 1 nolu ara kararı uyarınca 150 bin TL bedelli … seri numaralı çekle ilgili davanın tefrikine karar verildiği ve davaya 2 adet çek yönünden devam edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, davacı tarafından keşide edilen davalı … Ayakkabı…A.Ş.’nin lehtar olduğu …Bankasına ait dava konusu 30/10/2018 keşide tarihli, … seri no’lu, 150.000 TL bedelli çekin davalı … Ayakkabı….A.Ş. Ve davalı şirketin grup şirketi olduğu belirtilen …A.Ş.’nin davalı Kuveyt Türk ile imzaladığı ….’ne istinaden kredi borçlarından mahsup edilmek üzere davalı…’e verildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından keşide edilen davalı … Ayakkabı…A.Ş.’nin lehtar olduğu … Bankasına ait dava konusu 30/09/2018 keşide tarihli, …seri no’lu, 150.000 TL bedelli çekin davalı lehtar … Ayakkabı….A.Ş. tarafından davalı şirketin grup şirketi olduğu belirtilen … A.Ş.’ye ciro edildiği, davalı … Ayakkabı….A.Ş. Ve davalı şirketin grup şirketi olduğu belirtilen …A.Ş. Tarafından davalı …bank ile imzaladığı …’ne istinaden kredi borçlarından mahsup edilmek üzere 30/09/2018 keşide tarihli, … seri no’lu, 150.000 TL bedelli çekin çek teslim tutanağı ile temlik cirosuyla teslim edildiği anlaşılmıştır. Davalı … Ürünleri Sanayi Ticaret Anonim Şirketi ile davalı Bankalar arasındaki hukuki ilişki faktoring ilişkisi değildir. Davalı bankalar ile diğer davalı … Ürünleri Sanayi Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan … ‘ne istinaden dava konusu çeklerin kredi borçlarından mahsup edilmek üzere davalı bankalara verildiği anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK’nın 818. maddesinde poliçeye ilişkin hükümlerin çek hakkında da uygulanacağı belirtilmiş olup, anılan maddede rehin cirosunun düzenlendiği 689. madde düzenlemesine atıf bulunmadığından çeklerde rehin caiz değildir. Buna göre çekte rehin cirosu yapılamaz. Çekin sadece tahsil veya temlik cirosuyla verilmesi mümkündür. Çekdeki söz konusu cironun 6102 sayılı TTK’nın 818/1-d maddesi atfıyla 684/1.maddesi hükmü uyarınca temlik cirosu olduğunun kabulü gerekir. 6102 sayılı TTK’nun 687 maddesi uyarınca keşideci ile lehtar arasındaki hukuki ilişkiden Kaynaklanan şahsi def’ilerin ciro yolu ile hamil olan davalı bankalara karşı ileri sürülebilmesinin çekin iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olma şartına bağlıdır.(Yargıtay 19. HD’nin 2014/7048 E.2014/9030 K., 2015/2696 E. 2015/7452 K., 2013/6079 E. 2013/9106 K., 2014/10394 E.2015/8019 K.) Somut olayda, dava konusu çekler davalı bankalara temlik cirosu ile devredilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 687 maddesi uyarınca keşideci ile lehtar arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi def’ilerin ciro yolu ile hamil olan davalı bankalara karşı ileri sürülebilmesinin çekin iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olması şartına bağlıdır. Davalı bankaların çeklerin bedelsizliğini bilerek davacının zararına ve kötü niyetli olarak hareket ettikleri konusunun ispat edilemediği dosya kapsamından anlaşılmakla; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmayıp, mahkemenin kabul ve gerekçesine göre davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.( Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2019/407 Esas- 2020/1389 Karar sayılı kararı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/5193 Esas- 2021/4983 Karar sayılı kararı,Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/1177 Esas- 2020/496 Karar sayılı benzer mahiyettedir.) Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansı varsa avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 30/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.