Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/529 E. 2022/828 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/529 Esas
KARAR NO: 2022/828 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2019
NUMARASI: 2013/476 Esas 2019/987 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/05/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı – karşı davalı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı arasında imzalanan Eylül 2011 tarihli protokol ve diğer anlaşmalar gereği Slovakyada üretilen 2 adet oksijen üretim ve tüp dolum sisteminin Afganistan’da davalı şirketin gösterdiği kuruma teslim edildiğini, çalışır duruma getirilerek müvekkili tarafından gerekli eğitim hizmetlerinin verildiğini, fakat davalı şirketin bir üst modeli talep edilip, talebi yerine getirildiği gibi müvekkili tarafından çalışır hale getirildikten ve personele gerekli eğitim verildikten sonra davalının bakiye 52.000,00 Euro borcu ödemediğini, müvekkilinin davalı şirketten bunun dışında davalının Afganistan’da çalışanlarına davalı şirket ihtiyaçları için borç olarak verilen 7.000,00 USD alacağı bulunduğunu, bugüne kadar davalının borçlarını ödemediğini, davalı tarafından müvekkiline gönderilen ihtarnamede taraflar arasındaki sözleşmede belirlenenden daha üst model cihazların teslim edilip kurulduğunun açıkça ikrar edildiğini, ayrıca fatura içeriği hizmetin alınmasına rağmen borcun ödenmediği ve faturanın ticari kurallara aykırı olarak iade edildiğinin ikrar edildiğini belirterek müvekkilinin davalıdan olan alacağının şimdilik 25.000,00 Euro kısmının ( 58.250,00 TL ) 05/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı – karşı davacı vekili cevap dilekçesi ve karşı dava dilekçesi ile, müvekkilinin uzun yıllardır Amerikan ordusu ve NATO ihalelerini kazanarak iş yapan bir marka olduğunu, dava konusu cihazların Amerikan ordusunun Afganistan’ın Herat ve Kandahar şehirlerindeki iki hastanesinde kullanılmak üzere sipariş verilen oksijen jeneratörü ve ekleri olduğunu, taraflar arasındaki satış protokolünün 4.bendinde satışı yapılan jeneratörün kuruluş yerinde eğitim, 2 gün seyahat süresi dahil 5 gün olduğu, seyahat ve konaklama bedellerinin fiyata dahil olmayıp alıcı tarafından karşılanacağının belirtildiğini, nitekim çalışanların tüm seyahat giderlerinin müvekkili tarafından karşılandığını, eğitim ve servis için ayrı bir bedelin söz konusu olmadığını, buna rağmen davacı şirketin 19.000,00 Euro ve 52.935,86 TL bedelli 2 ayrı fatura düzenleyerek servis ve devreye alma hizmeti için ücret talep ettiği, her iki faturanın süresi içerisinde iade edildiğini, davacı tarafından jeneratörlerin Afganistan’a gönderildiğini, davacı çalışanlarının sistemi çalışır halde teslim etmek ve çalışanlara eğitim vermek için çalışmaya başladığını, ancak 18/04/2012 tarihli servis raporundan görüleceği üzere davacının hizmeti alma ve eğitim sürecini bitirip, ABD ordusu ve müvekkilinin onayını almadan Kandahar’a hiç gitmeden Afganistan’ı terk ettiğini, ayrıca müvekkilinin davacı tarafından önerilen jeneratör yerine daha yüksek kapasiteli jeneratör almayı tercih ettiğini, ancak jeneratörün sistemi çalıştırmadığını, bu nedenle müvekkili tarafından 2 adet yeni jeneratör satın alınmak zorunda kalındığını, davacı şirket müdürünün 2 gün ayaküstü eğitim verdiğini, ancak jeneratörün çalışmadığını, müvekkilinin çalışanlarının vizesi dolduğu için geri dönmek zorunda kaldığını, daha sonra jeneratörün uzaktan kumanda ve adaptörünün gönderilmediği anlaşılarak bu parçaların Slovakya’dan getirtildiğini, yine eksik olan oksijen çözümleyici cihazının ithal edilerek getirildiğini, davacı şirketin teknik eleman göndermemesi nedeniyle müvekkili tarafından kendi çalışanının Kandahar’a gönderildiğini ve bu kişinin 3 gün boyunca 5 kişiye eğitim verdiğini müvekkili tarafından çalışanının tüm masraflarının karşılandığını, bu süreçte davacı tarafından gönderilen faturanın müvekkili tarafından davacıya iade edildiğini, sonrasında davacı tarafından 2.faturanın gönderildiğini, yine bu faturanın da müvekkili tarafından iade edildiğini, müvekkili tarafından sorunlu jeneratörün devreye alınması için 141.566,96 TL harcama yapıldığını, bu harcama bedelinin söz verildiği halde davacı tarafından ödenmediğini, edimini yerine getirmeyen davacının anlaşmada olmayan hizmet bedeli talep ettiğini, garanti süresi içerisinde servis ücretini ancak taraflar arasında aksine bir hüküm bulunduğu takdirde ödenebileceğini, sözleşmede böyle bir hüküm bulunmadığını, sadece devreye alma işlemleri başladığında seyahat ve konaklama masraflarının müvekkili tarafından karşılanacağının protokole bağlandığını, ayrıca dava konusu jeneratörün ayıplı olması nedeniyle müvekkilinin akdin feshi ve ayıplı malın iadesi talep hakkı bulunduğunu belirterek davacı tarafından açılan davanın reddi ile müvekkili tarafından yapılan 141.566,96 TL masrafın en yüksek ticari faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 01/10/2019 tarih ve 2013/476 Esas – 2019/987 Karar sayılı kararında; “….Dava ve karşı dava alacak istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanmış olan Eylül 2011 tarihli satış protokolü çerçevesinde 2 adet oksijen üretim ve tüp dolum sisteminin çalışır durumda fabrikasında teslimi ve Afganistan’da Herat ve Kandahar’daki Afgan ordusunun medikal tesislerinde devreye alınarak gerekli eğitimlerin verilmesinin davacı-karşı davalı tarafından üstlenildiği, sözleşme gereğince davacı-karşı davalı tarafından verilecek eğitimin 5 gün olacağı, seyahat ve konaklama masraflarından alıcının sorumlu olacağı, davacının sistemin çalışır halde teslim edilmesinden nakliye vb. nedenlerle çalışmaması hariç sorumlu olduğu hususlarının kararlaştırıldığı, sözleşme bedeli 240.572,00 Euro, 558.800,64 TL olup davacı tarafından düzenlenmiş bu tutarlı faturanın her iki şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, protokol bedelinin 517.670,00 TL tutarlı kısmının davalı şirketçe ödendiği, davacı şirket ticari defterlerine göre davacının bakiye alacak tutarı 25.313,04 Euro karşılığı 41.130,64 TL olup davalının ticari defterlerinde de davalının kalan borcunun 50,00 TL farkla 41.080,64 TL olarak kayıtlı olduğu, dolayısıyla davacının bakiye alacağı yönünden davalının ticari defter kayıtlarının da davacının ticari defter kayıtlarını doğruladığı, bilirkişi kurulu raporlarıyla da tespit edildiği üzere davacı tarafından teslim ve çalışır hale getirilmesi taahhüt edilen oksijen üretim ve tüp dolum sistemlerinin silindir ve hortumlarında kaçak olması nedeniyle enerji sorunu olmasaydı bile sistemin çalıştırılmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla ürünlerin ayıplı olduğu ve ayıbın gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, bu nedenle davalı tarafından ilave harcamalar yapıldığı, bu kapsamda 5 gün olarak kararlaştırılan eğitim sürecinin 49 güne kadar uzadığı, bu nedenle karşı davacı tarafından konaklama ve seyahat harcamaları, yedek parça, tercüman gideri, klima ve hava perdesi karşılığı olmak üzere toplam 36.880,00 USD karşılığı 66.539,00 TL harcama yapıldığı, cihazların ayıplı olması nedeniyle karşı davacının yapmış olduğu bu masrafları davacı-karşı davalıdan talep edebileceği, ancak sözleşme yükümlülüğünde bulunmayan 2 adet jeneratör alımı, yakıt, kablo, nakliye masrafları kalemlerinin davacı-karşı davalıdan talep edilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla karşı davada talep edilebilecek ilave masraf bedelinin 66.539,00 TL olduğu sonucuna varılarak her iki davanın kısmen kabulü gerekmiş; asıl davada davalının dava öncesinde temerrüde düşürüldüğüne dair ihtarname ve tebliğ şerhi bulunmadığından dava tarihinden itibaren, faiz türü bakımından da taleple bağlı kalınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur….”gerekçesi ile, Davacı – karşı davalı … tarafından açılan davanın KISMEN KABULÜNE; a)25.313,04 Euro alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte davalı – karşı davacı …tan alınarak davacı – karşı davalı …’a verilmesine, b)Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 2-Davalı – karşı davacı … tarafından açılan karşı davanın KISMEN KABULÜNE; a)66.539,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte davacı – karşı davalı …’dan alınarak davalı – karşı davacı …a verilmesine, b)Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
DAVACI – KARŞI DAVALI VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİ İLE,
A-KARŞI DAVA AÇISINDAN Davalı karşı davacı asıl davada cevap dilekçesinde ve karşı dava dilekçesinde jeneratörleri talep ve dava konusu yapmış olup, taraflar arasındaki anlaşma gereği güç kaynağı, jeneratör temini … Ltd. Şti.’ne ait olduğunu, öncelikle bu konu tamamen taraflar arasında sözleşme dışı olduğunu, esasen taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de bu konuya ilişkin açık ve net olarak yazıldığını, yoruma dahi ihtiyaç olmadığını, davalı karşı davacı vekilinin taleplerinin yersiz ve dayanaksız olduğunu, Müvekkili şirket tarafından yapılan masrafların ödemesine ilişkin en son olarak dosya içeriğine davalı … Şirketinin tedarikçi firma …’a gönderdiği ve müvekkili şirket tarafından ödemesi yapılan giderlere ilişkin faturayı sorguladığı e-mail örneğini ve tercümesi taraflarınca mahkeme dosyası içeriğine sunulduğunu, burada davalı … Şirketinin …’A gider ve masrafları ödemediği ve müvekkili şirket tarafından ödendiğini açıkça kabul ve beyan ettiğini, buna rağmen bilirkişi ve mahkeme tarafından … şirketi ve vekili tarafından sunulan beyanları esas alınarak verilen karşı davanın kısmen kabulü kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan harcamalar tam aksi … Şirketi tarafından yapılmış gibi gösterilip karşı davanın kısmen kabulünün açık hukuka aykırılık teşkil ettiğini, Hiçbir şekilde bozuk olmayan bir oksijen analizatörünün üzerinden tüm bir alacak davasını “gizli ayıplı” olarak sonuca bağlamak karşı davanın kısmen kabulü kararının akla ve vicdana uygun olmadığını, Bilirkişinin hiç görmediği ve incelemediği bir sistem üzerinde sadece davalı tarafın iddiaları üzerine bu kadar uzun zaman sonra ve bu denli kesin teknik yargılarda bulunmasının imkansız olduğunu, Müvekkili şirket tarafından taraflar arasındaki sözleşmenin gerekleri tam ve eksiksiz yerine getirildiği, ancak cihazların bedelinden sözleşme çerçevesinde alacaklı kaldığını, ayrıca müvekkili şirket ve üretici firmaya kurulum, ek masraf ve giderlerin, sözleşme dışı ve … tarafından karşılanacağı sözleşmede açıkça yazılan konuklama kurulum gider ve ücretleri ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından ödendiğini, … şirketinin sözleşmede gereği yapması gereken hem altyapıyı hazırlamadığı, hendeklerin kazılmadığını, elektrik sağlanmadığını, güvenlik sağlanmadığını, gecikmenin sorumlusu olduğunu, hemde bedellerin … Şirketi tarafından değil müvekkili şirket tarafından karşılandığını, Dosyada bulunmayan belge ve bilgiye dayalı olarak sanal olarak tek taraflı ve adeta … Şirketine alacak yatırıldığını, Sözleşme incelendiğinde, … Şirketinin ürün bedellerini belirlenen tarihlerde ödemediğinin anlaşıldığını, ürün bedellerinin tamamının teslimden önce ödenmesi sözleşmede açıkça belirlendiğini, … Şirketinin bedelleri ödememek için ahane ve gerekçe uydurmuş olup tamamen gerçek dışı yapılmayan harcamalar alacak yaratıldığı ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, Ayrıca mahkemece davalı karşı davacıya hatalı fazla vekalet ücreti hesapladığını, talepten farklı olarak ticari avans faizi yazıldığını, oysa talep ticari faiz şeklinde olduğunu, taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu,
B -ASIL DAVA AÇISINDAN Bir ayıp tespitinin olmadığını, herhangi bir arıza veya ayıp tespiti olmadığını, iade talebi olmadığını, iade olmadığını, buna rağmen bedelin ödenmeyeceğinin yazılmasının dayanaksız olduğunu, kaşı dava dilekçesinde yazılı olmayan talep ile adeta bilirkişi tarafından alacak yaratıldığını, müvekkili şirkete dava açıldıktan sonra ihtarname tebliğ olduğunu, yine ayrıca bilirkişi raporunda gizli ayıptan bahsedildiğini, fakat nasıl gizli ayıp olduğundan bahsedilmediğini, bahsedilen analizör ise en açık ve belirgin parça olup, ölçme aleti olduğunu, analizör arızasının sistemin çalışmasına engel olmadığı gibi gizli ayıp olması da mümkün olmadığını, müvekkili şirketin ve üretici firmaya kurulum, ek masraf ve giderler, sözleşme dışı ve … Şirketi tarafından karşılanacağı sözleşmede açıkça yazılan konaklama kurulum gider ve ücretleri ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından ödendiğini ve fatura olarak sözleşme gereği … Şirketine gönderildiğini, tamamen sözleşme gereği … Şirketinin ödemesi gereken bedel olup asıl davada kısmen ret kararı verilip … Şirketine alacak yaratıldığını, Taraflar arasında yapılan anlaşma fabrika teslimi olduğunu, sözleşmenin 5.maddesinin çok açık ve net olduğunu, satış protokolü raporda yanlış özetlendiği, …’nun sistemin parasının tamamını teslim edilmeden önce ödemesi gerektiği hiç bir şekilde yazılmamış sözleşmeye göre tüm mal bedeli zaten cihaz teslim edilmeden önce yapılması gerektiğini, anlaşma metni bu şekilde olmasına rağmen sanki başka bir anlaşma varmış gibi rapor yazıldığını, hizmetlerin ayrıca bedelinin karşılanacağı yazılı olmasına rağmen aykırı şekilde rapora yazılması ve mahkemece asıl davanın kısmen reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmesi tam kanunsuzluk tam hukuksuzluk olup kabulü mümkün olmadığını, esasen burada … şirketinin hiçbir harcama yapmadığının açıkça belli olduğunu, tüm harcamalar müvekkili şirket tarafından yapıldığı ve … şirketine fatura edildiğini, … Şirketinin ödemesi gereken ürünlerin bedellerini ödememek için arıza bahanesi yarattığı ve mahkemece müvekkili şirketin harcamaları ödediği ve faturaladığı yok sayılarak asıl davanın kısmen reddine karar verildiğini, Teslim sözleşme gereği gerçekleştiğini, taraflar arasındaki sözleşme fabrika teslimi olduğunu, oysa kısmen red kararına esas alınan bilirkişi raporunda tamamen farklı yazıldığını, bilirkişi raporunda taraflar arasındaki sözleşme dahi farklı yazılarak alacak yaratılamamış ve fakat değiştirilerek karşı davacının başka dava dışı işleri rapora konu yapıldığını, dosya kapsamında mevcut belgeler ve yapılan tespitlerden anlaşılacağı üzere tüm kurulum giderleri müvekkili şirket tarafından karşılandığını, bu konuda dosyaya sunulu dilekçelerde ayrıntılı olarak izahta bulunulduğunu, oysa bilirkişi raporunda bu dilekçeler ve karşı davacının yazılı beyanlarının dahi aksine esas davanın alacak kalemleri irdelenmediği, yok sayıldığı ve fakat karşı davacıya alacak yaratıldığını, mahkemece karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kabulünün mümkün olmadığını, Kısmen red kararına esas alınan bilirkişi raporunda bahsi geçen 18.04.2012 tarihli el yazısı ile yazılmış olan raporda ana problem olarak enerji uyumsuzluğunu yazdığı ve sistemin çalıştırılamadığını söylediğini ve her iki şehirdeki sistemin de çalışmaya tamamen hazır hale geldiği ve çalıştırıldığının yazıldığını, kalan tek sorunun ise enerji uyumsuzluğu olduğu açıkça belirtilerek yazıldığını, taraflar arasındaki sözleşme gereği enerji uyumunu sağlamak tamamen davalı/karşı davacı … Şirketine ait olduğunu, buna rağmen enerji uyumsuzluğunun gizli ayıp olarak yazılıp, rapor hazırlandığını, enerji uyumu taraflar arasındaki sözleşmeye konu sistemin bir parçası olmadığından ayıp olması da, gizli ayıp olması da mümkün değildir.bilirkişi raporunda ve davalı/karşı davacı vekilinin dilekçesinde yazılı olduğunun aksine taraflar arasında sözleşmeye konu (oksijen tüp dolum sistemleri) makineler … şirketine tam ve sağlam olarak teslim edildiğini, bu hususta gümrük teslim belgeleri aksu şirketi yetkililerinin yazılı beyanları dosya kapsamında mevcut olup yazılı olarak belgelenmiştir. giderilmesi gereken tek bir sorun vardır o da tamamen … sorumluluğundaki enerji beslemesi olduğunu, enerjinin şebekeden mi, jeneratörden mi besleneceği …’ın çözeceği bir sorun olmadığını, sözleşmede enerji uyumsuzluğundan kaynaklanan sorunlardan dolayı sistemin çalıştırılmaması durumunda tüm sorumluluğun …’nun olduğu açıkça yazıldığını, ve teknik olarak tek sorun da bu olduğunu, bilirkişi raporunda yazılı ve …’nun iddia ettiği diğer hiçbir teknik sorun bulunmadığı gibi,sunulan ve dosya kapsamında mevcut hiçbir somut delil olmadığını, Mahkemenin gerekçeli kararında;”… davacı tarafından teslim ve çalışır hale getirilmesi taahhüt edilen oksijen üretim ve tüp dolum sistemlerinin silindir ve hortumlarında kaçak olması nedeniyle enerji sorunu olmasaydı bile sistemin çalıştırılmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla ürünlerin ayıplı olduğu ve ayıbın gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, bu nedenle davalı tarafından ilave harcamalar yapıldığı, bu kapsamda 5 gün olarak kararlaştırılan eğitim sürecinin 49 güne kadar uzadığı, bu nedenle karşı davacı tarafından konaklama ve seyahat harcamaları, yedek parça, tercüman gideri, klima ve hava perdesi karşılığı olmak üzere toplam 36.880,00 USD karşılığı 66.539,00 TL harcama yapıldığı, cihazların ayıplı olması nedeniyle karşı davacının yapmış olduğu bu masrafları davacı-karşı davalıdan talep edebileceği, ancak sözleşme yükümlülüğünde bulunmayan 2 adet jeneratör alımı, yakıt, kablo, nakliye masrafları kalemlerinin davacı-karşı davalıdan talep edilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla karşı davada talep edilebilecek ilave masraf bedelinin 66.539,00 TL olduğu sonucuna varılarak her iki davanın kısmen kabulü gerekmiş; asıl davada davalının dava öncesinde temerrüde düşürüldüğüne dair ihtarname ve tebliğ şerhi bulunmadığından dava tarihinden itibaren, faiz türü bakımından da taleple bağlı kalınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur..” denildiğini, Oysa arıza tespiti olmadığı ve 5 yıl sonra yapılması mümkün olmadığını, klima hava perdesi harcaması yapmak sözleşme gereği zaten … Şirketine ait olduğunu, konaklama seyahat tercüman giderleri … tarafından ödenmediğini, yazılı ve faturalı olduğu … Şirketi sorumlu olmasına rağmen müvekkili şirket tarafından ödendiğini, enerji ve alt yapı sorununun uzamaya sebebiyet vereceği ve neden olduğu açık olmasına rağmen aksinin iddiası hayatın olağan akışına akla mantığa aykırı olmasına rağmen mahkemece aksi yazılarak ve bu konuda diğer rapor farklı olmasına rağmen asıl davanın kısmen reddine karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, (( Bilirkişi raporları arasında çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez3. HD., E. 2016/17504 K. 2018/4357 T. 24.4.2018) İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, öncelikle asıl dava alacakları teminat olarak kabul edilerek istinaf incelemesi sonuna kadar icranın tehirine, davalı karşı davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine, ilk derece mahkemesi kararının kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın tamamen kabulüne, karşı davanın tamamının reddine karar verilmesini, masraf ve ücreti vekaletinin davalı karşı davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI- KARŞI DAVACI VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİ İLE, Taraflar arasında imzalanan Eylül 2011 tarihli satış protokolü uyarınca davacı / karşı davalının yükümlülüğü, 2 adet oksijen üretim ve tüp dolum sistemini çalışır durumda fabrikasında teslimi ve Afganistan’da Herat ve Kandahar’daki Afgan ordusunun medikal tesislerinde devreye alınarak kuruluş yerinde gerekli eğitimlerin verilmesi olduğunu, Müvekkili şirketin yükümlüğü de bu hizmetin karşılığında protokol uyarınca taraflarca belirlenen miktarın davacı / karşı davalıya ödenmesi olduğunu, Davacı / karşı davalı, satış protokolüne konu jenaratörleri Afganistan’a götürdüğü, sistemi çalışır halde teslim etmek ve çalışanlara eğitim vermek üzere çalışmaya başladığı, ancak dosyaya sunulu 18/04/2012 tarihli servis raporundan da anlaşılacağı üzere, hizmet verme ve eğitim sürecini tamamlamadan süreci bitirip, müvekkili şirketin onayını almadan, protokolde belirtilmiş olan teslim ve eğitim noktalarından biri olan Kandahar’a hiç gitmeden Afganistan’ı terk ettiğini, Durum böyle olunca nasıl çalıştırılacağı hususunda gerekli eğitimi alamayan müvekkili çalışanları, çalışmayan bir sistemle başbaşa kalmış ve ciddi sıkıntılar yaşadığını, müvekkili şirketin davacı / karşı davalının gizli ayıplı ve eksik teslimine ilişkin hususları gidermek ve sistemi çalışır hale getirmek için, davacı / karşı davalının önerdiği jeneratörün daha yüksek kapasiteli olanını almış ancak bu 2 jeneratör dahi sistemi çalışır hale getiremediğini, davacı karşı davalının eksik / ayıplı teslimini tamamlayabilmek adına müvekkili şirketin ,birçok masraf yapmak ve zaman harcamak zorunda kaldığını, aradan geçen bu süre içinde müvekkili şirketin çalışanlarının da vizesi dolmak üzere olduğu için onlar da geri dönmek zorunda kaldığını, Yukarıda bahsi geçen jeneratörlere ek olarak, davacı / karşı davalının teslim, kurulum ve eğitim için Kandahar’a hiç gitmemesi sebebiyle yine kendisinin eksik / ayıplı teslimini tamamlayabilmek adına müvekkili şirket, kendi çalışanını 3 gün boyunca 5 kişiye eğitim vermek üzere Kandahar’a gönderdiği ve tüm masraflar müvekkili şirket tarafından ödendiğini, Yukarıdakilere ek olarak, eksik teslim edilen oksijen çözümleyici cihazı da yine müvekkili şirket tarafından Slovakya’dan ithal edilerek tamamlanmış ve masrafları müvekkili şirket tarafından ödendiğini, Tüm bu sebeplerle 6 ayda bitmesi gereken proje yaklaşık 15 ay sürdüğü ve müvekkili şirket tarafından Afganistan’da fazladan yaklaşık 9 ay zaman ve para harcanmak zorunda kalındığını, Dosyaya sunulu belgelerden, bilirkişi raporlarından da anlaşılacağı üzere, davacı / karşı davalı, satış protokolü uyarınca üzerine düşen yükümlülükleri yerine getiremediği, satış protokolünde anlaşılan ürünleri eksik teslim etmiş bununla da kalmayıp müvekkili şirketin maddi olarak yüklü miktarda zarara uğramasına da sebep olduğunu, bu sebeplerle davacı / karşı davalı tarafından açılmış olan asıl dava, hakkaniyete aykırılık teşkil etmekte olduğunu, müvekkili şirketin, kendilerine güvenerek bir sorumluluk altına girdiği ve davacı / karşı davalı dan kaynaklanan sebeplerden ötürü müvekkil şirketin ticari itibarı zedelendiğini, Ayrıca Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/476 E. 2019/987 sayılı 01.10.2019 tarihli kararın hüküm kısmı 1-a) maddesinde “25.313.04 Euro alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte davalı-karşı davacı … Nakliyattan alınarak davacı-karşı davalı …’a verilmesine” şeklinde hüküm kurduğunu, Oysa ki 3095 sayılı kanun madde 4/a ile yabancı para borcunun faizinde hangi faiz türünün uygulanacağını açıkça belirttiğini, Yukarıda belirtilenlere ek olarak, alacağı hiçbir şekilde kabul anlamında olmamak üzere, Mahkemece hükmedilen alacağa değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanması da 3095 sayılı kanun madde 4/a uyarınca kanuna aykırılık teşkil etmekte olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, asıl davanın tamamının reddine, karşı davanın tamamının kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Asıl dava, taraflar arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklı bakiye fatura alacağı, fazladan verilen hizmet ve masraflara ilişkin düzenlenen fatura bedeli ve davalı şirket adına davalı şirket çalışanı …’e borç olarak verilen paradan kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Karşı dava ise, taraflar arasındaki satış sözleşmesi uyarınca davacı-karşı davalı tarafından satılan makinaların ayıplı olduğu iddia edilerek ayıp sebebi ile yapılan masraflara ilişkin alacak davasıdır. Mahkemece, asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Taraflar arasında akdedilen Eylül 2011 tarihli satış protokolü ile, davacı, … tarafından Slovakya Fabrikasında üretilecek olan 2 adet oksijen üretim ve tüp dolum sisteminin çalışır durumda fabrikasında teslimi ve Afganistan’da Herat ve Kandahar’daki Afgan ulusal ordusu medikal tesislerinde devreye alınarak gerekli eğitimlerin verilmesi üstlenilmiştir. Protokolün 3 maddesinde satışa konu ürünün teknik özelliklerinin belirtildiği, protokolün 4 maddesi ile eğitim başlığı altında davacı tarafından verilecek eğitim ile eğitim verecek kişilerin seyahat ve konaklama giderlerinin düzenlendiği, 5 maddesi ile ürünlerin teslim tarihi ve yerinin, protokolün 6 maddesi ile karşılıklı yükümlülüklerin düzenlendiği, 7 madde ile de ödeme şekli ve miktarının düzenlendiği anlaşılmıştır. Mahkemece taraf delillerinin ibrazı sağlanarak, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 2 ayrı bilirkişi heyetinden kök ve ek raporlar alınarak istinafa konu karar verilmiştir. HMK 282 maddesinde “Hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.” yasal düzenlemesi yer almaktadır. Davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekili tarafından davanın esasına ilişkin ileri sürülen istinaf sebepleri yargılama aşamasında verilen itiraz ve beyan dilekçeleri ile de ileri sürülmüş, ilk derece mahkemesince alınan ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarında bu iddialar ve itirazlar değerlendirilmiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı; taraflar arasında imzalanmış olan Eylül 2011 tarihli satış protokolü çerçevesinde 2 adet oksijen üretim ve tüp dolum sisteminin çalışır durumda fabrikasında teslimi ve Afganistan’da Herat ve Kandahar’daki Afgan ordusunun medikal tesislerinde devreye alınarak gerekli eğitimlerin verilmesinin davacı-karşı davalı tarafından üstlenildiği, sözleşme gereğince davacı-karşı davalı tarafından verilecek eğitimin 5 gün olacağı, seyahat ve konaklama masraflarından davalı alıcının sorumlu olacağı, davacının sistemin çalışır halde teslim edilmesinden nakliye vb. nedenlerle çalışmaması hariç sorumlu olduğu hususları kararlaştırılmıştır. Sözleşme bedeli 240.572,00 Euro, 558.800,64 TL olup davacı tarafından düzenlenmiş bu tutarlı faturanın her iki şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, protokol bedelinin 517.670,00 TL tutarlı kısmının davalı şirketçe ödendiği, davacı şirket ticari defterlerine göre davacının bakiye alacak tutarı 25.313,04 Euro karşılığı 41.130,64 TL olup davalının ticari defterlerinde de davalının kalan borcunun 50,00 TL farkla 41.080,64 TL olarak kayıtlı olduğu, 50,00 TL. Lik farkın davalı ticari defterlerinde cari hesap mutabakatı açıklaması ile kaydedildiği, bu mutabakat kaydına ilişkin belgeye rastlanılmadığının bilirkişi raporunda belirtildiği, dolayısıyla protokol uyarınca satılan ürün satışına ilişkin davacının bakiye alacağının 25.313,04 Euro karşılığı 41.130,64 TL. Olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece alınan 2.ci bilirkişi kurulu raporlarıyla da tespit edildiği üzere davacı tarafından teslim ve çalışır hale getirilmesi taahhüt edilen oksijen üretim ve tüp dolum sistemlerinin silindir ve hortumlarında kaçak olması nedeniyle enerji sorunu olmasaydı bile sistemin çalıştırılmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla ürünlerin ayıplı olduğu ve ayıbın gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, bu kapsamda 5 gün olarak kararlaştırılan eğitim sürecinin 49 güne kadar uzadığı, sürenin uzamasının sistemin ayıplı olmasından kaynaklandığı, sözleşme gereği sistemi tam olarak çalışır halde teslim etmek davacı-karşı davalı … Firmasının yükümlülüğünde olup sözleşme gereği eğitim ve kullanım kılavuzu sorumluluğu da davacı-karşı davalı firmaya ait olduğundan, asıl dava davacısının fazladan verilen hizmet ve masraflara ilişkin düzenlenen fatura bedeline ilişkin talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davalı/karşı davacı çalışanı …’in borçlu olarak imzaladığı bono ile ilgili taraf defterlerinde bir kaydın olmadığı, bononun … lehine düzenlendiği, dava dosyasına davalı firma tarafından sunulan tüketici kredi sözleşmesinde krediyi kullananın …, kefilin … olduğu, söz konusu bononunda …’a kefaleti nedeniyle teminat amacıyla … tarafından düzenlenerek verildiği kanaatinin oluştuğu ve dava konusu ile ilgisinin olmadığı bilirkişi raporunda belirtildiği,bu nedenle davacı-karşı davalının bu yöndeki alacak talebininde yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Karşı davadaki taleplerden 2 adet jenaratör alımı, yakıt-mazot, kablo, nakliye ücretleri taleplerinin sözleşme hükümleri gözetildiğinde yerinde olmadığı, bu nedenle karşı davacı tarafından konaklama ve seyahat harcamaları, yedek parça, tercüman gideri, klima ve hava perdesi karşılığı olmak üzere toplam 36.880,00 USD karşılığı 66.539,00 TL harcama yapıldığı, cihazların ayıplı olması nedeniyle karşı davacının yapmış olduğu bu masrafları davacı-karşı davalıdan talep edebileceği anlaşılmakla; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu da gözetildiğinde; mahkemenin kabul ve gerekçesine göre taraf vekillerinin asıl ve karşı davanın esasına yönelik tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Davacı-karşı davalı vekilinin karşı davada hükmedilen faiz türüne ilişkin istinaf sebebi incelendiğinde, karşı davacı alacağını TL. Olarak talep ettiğinden, mahkemece 3095 SY. ‘nın 2. Maddesi uyarınca avans faizine hükmedilmesi yerinde olup bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davalı-karşı davacı vekilinin asıl davada hükmedilen faiz türüne ilişkin istinaf sebebi incelendiğinde, asıl dava davacısı asıl davadaki alacağını EURO olarak talep ettiğinden mahkemece asıl davada hükmedilen EURO alacağına 3095 SY. Nın 4/a maddesi gereğince işleyecek hükmedilmesi gerekirken yukarıdaki şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı/ karşı davalı vekilinin asıl ve karşı davaya ilişkin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine, Davalı/karşı davacı vekilinin karşı davaya ilişkin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine, asıl davaya ilişkin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak, dairemizce yukarıdaki açıklamalar ışığında mahkemece asıl davada hükmedilen EURO alacağına 3095 SY. Nın 4/a maddesi gereğince avans faizine hükmedilmesi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A) Asıl davada davacı / karşı davada davalının asıl ve karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B) Asıl davada davalı / karşı davada davacının karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, C) Asıl davada davalı / karşı davada davacının asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, 1-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/10/2019 tarih ve 2013/476 Esas 2019/987 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; Davacı – karşı davalı … tarafından açılan davanın KISMEN KABULÜNE; A) 25.313,04 Euro alacağın dava tarihinden itibaren 3095 SY.’nın 4/a maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalı – karşı davacı … Nakliyattan alınarak davacı – karşı davalı …’a verilmesine, b)Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 2-Davalı – karşı davacı … Nakliyat tarafından açılan karşı davanın KISMEN KABULÜNE; A) 66.539,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte davacı – karşı davalı …’dan alınarak davalı – karşı davacı … Nakliyata verilmesine, b)Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
İLK DERECE YÖNÜNDEN: 3-Asıl dava bakımından alınması gerekli 2.809,63 TL harçtan davacı – karşı davalı tarafından peşin yatırılan 2.438,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 371,18 TL harcın davalı-karşı davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Asıl dava bakımından davacı-karşı davalı tarafından yatırılan toplam (994,80.TL peşin harç + 1.075,00.TL tamamlama harcı + 368,65.TL tamamlama harcı=) 2.438,45 TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, 5-Davacı / karşı davalı tarafından sarf edilen 6.500,00 TL bilirkişi ücreti, 530,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 7.030,00 TL yargılama giderinden haklılık oranına göre davanın kabul / ret oranı dikkate alınarak (%71 kabul) hesaplanan 4.991,30.TL yargılama giderinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, bakiye kısmın davacı-karşı davalı üzerinde bırakılmasına, 6-Asıl dava bakımından kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 6.146,98.TL avukatlık ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, 7-Asıl dava bakımından reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, 8-Karşı dava bakımından alınması gerekli 4.545,27 TL harçtan peşin yatırılan 2.417,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 2,127,62 TL harcın davacı-karşı davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 9-Karşı dava bakımından davalı / karşı davacı tarafından yatırılan 2.417,65 TL peşin harcın davacı / karşı davalıdan alınarak davalı / karşı davacıya verilmesine, 10-Davalı / karşı davacı tarafından sarf edilen 7.500,00 TL bilirkişi ücreti, 124,80 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 12.170,07 TL yargılama giderinden karşı davanın haklılık oranına göre davanın kabul / ret oranı dikkate alınarak (%47 kabul) hesaplanan 3.583,65 TL yargılama giderinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, bakiye kısmın davalı-karşı davacı üzerinde bırakılmasına, 11-Karşı dava bakımından kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 9.450,07 TL avukatlık ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, 12-Karşı dava bakımından reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 10.553,63 TL avukatlık ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, 13-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDE:14-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 15-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı / karşı davalıdan asıl dava yönünden alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından, istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30.TL’nin davacı / karşı davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 16-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı / karşı davalıdan karşı dava yönünden alınması gereken 4.545,27.TL istinaf karar harcından, istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 1.136,31 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.408,96.TL’nin davacı / karşı davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 17-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı / karşı davacıdan karşı dava yönünden alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 143,69 TL harçtan mahsubu ile bakiye 62,99 TL’nin talep halinde davalı / karşı davacıya iadesine, 18-Davalı / karşı davacının asıl dava yönünden yatırdığı 1.840,00 TL harcın talep halinde iadesine, 19-Davacı / karşı davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 20-Davalı / karşı davacı tarafından sarf edilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile (46,90.TL + 46,90.TL =) 93,80.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam 215,10.TL yargılama giderinin davacı / karşı davalıdan alınarak davalı / karşı davacıya verilmesine, 21-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 22-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/05/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.