Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/527 E. 2022/690 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/527
KARAR NO: 2022/690
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2019
DOSYA NUMARASI: 2017/1038 Esas – 2019/995 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava dışı … San ve Dış Tic.AŞ den satın almış olduğu bir adet … … (seri no: …) 1 adet … (Baykal seri no. …) , 1 adet … 350 m tam otomatik açılış şerit testeresinin davalı … A.Ş’nin … A.Ş’yi şikayeti üzerine Büyküçekmece C.Başsavcılığının 2016/33737 sayılı soruşturma dosyasında savcılık kararı ile makinelerin bulunduğu antrepo olan … İç ve Dış Tic.A.Ş. … firma yetkilisi …’e yediemin olarak bırakıldığını, bunun üzerine yediemine bırakılan makinelerin müvekkili şirkete ait olduğuna dair tüm fatura ve delillerinin anılan soruşturma dosyasına sunularak talepte bulunmaları üzerine taleplerinin savcılıkça kabul edilerek yedieminliğin kaldırıldığını, savcılık kararında açıklık olmadığından makineleri antrepo firmasından teslim alamadıklarını, buna ilişkin hukuki süreç devam ederken, davalı … …’ın Büyükçekmece C.Başsavcılığının 2016/39452 sayılı soruşturma dosyasında yaptığı başvuru neticesinde savcılığın 27/10/2016 tarihli kararına istinaden makinelerin antrepo yetkilisi …’den alınıp … adlı kişiye yediemin olarak Kıraç Polis Merkezi tarafından 27/10/2016 tarihinde teslim edildiğini, taraflarınca bu teslimin usulsüzlüğüne ilişkin ve diğer savcılık soruşturma dosyasında kendilerinin sunduğu faturaların incelenmesi gerektiği ileri sürülerek karara itiraz edilmiş ise de bu taleplerinin reddedildiğini, tekrar itiraz edildiğini ve savcılığın makinelerin …’dan alınarak antrepoya bırakılmasını istediğini, ancak polislerin hala makinelerin yerini tespit edemediğini, davalı …’ın makineleri teslim etmediğini, gelinen süreçte Büyükçekmece C.Başsavcılığının 2016/39542 sayılı soruşturma dosyasının aynı savcılığın 2016/33737 sayılı soruşturma dosyası ile birleştiğini, 2016/33737 nolu soruşturma dosyasından alınan bilirkişi raporunda davalı … A.Ş.nin diğer davalı …’a kestiği ikinci faturaların usulsüz olduğunun tespit edildiğini, yine bilirkişi raporunda …nın kestiği ikinci faturanın tarihi her ne kadar geçmiş tarihli gözükse de fatura seri numaralarından faturanın sonradan düzenlendiği ve uhdesinde olmayan makineleri tekrar satmış gibi göstererek müvekkili şirketi zarara uğrattığının açık olduğunu, şu an makinelerin nerede ve kimin elinde olduğunun bilinmediğini, soruşturmanın devam ettiğini, müvekkilinin makinelerin kaybolmasından dolayı zarara uğradığını, dava konusu makinelerin dava dışı …’dan müvekkili tarafından alındığının sunulan fatura ve diğer deliller ile sabit olduğunu, 2016/33737 sayılı soruşturma dosyasında alınan on dört sayfalık bilirkişi raporunda makinelerin asıl sahibinin müvekkili şirket olduğunun tespit edildiğini, söz konusu makinelerin kaybolmasına davalıların birlikte danışıklı olarak fatura düzenleyerek sebebiyet verdiklerini ileri sürerek makinelerin müvekkiline ait olduğunun tespiti ile aynen iadesine, makinelerin bulunamaması durumunda makine bedelleri olan 307.467,07-TL’nin teslim alındığı tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00-TL manevi tazminatın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde;açılan davaya öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili firmanın yerleşim yerinin İzmit/Kocaeli olduğunu, ortak yetkili mahkemenin de Kocaeli olması nedeniyle dosyanın yetkili Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının ticari faaliyeti olmaması sadece evrak üzerinde kurulu bir firma olması nedeniyle fiili olarak mutat meskeni olmadığından teminat yatırması gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkili tarafından dava dışı … A.Ş ne internet üzerinden 05/08/2016 ve 11/08/2016 tarihlerinde iki parti halinde toplam 318.017,00-TL tutarında vadeli makine satışı sözleşmesi ile makinelerin satıldığını, ancak ilk satış için verilen çeklerin bankalar nezdinde itibarı olmaması ikinci satıştaki makinelerin teslimat noktasından kaçırılarak fatura ve teslim irsaliyelerinin dahi alınmaması, karşılığında anlaşılan çeklerin verilmemesi karşısında dolandırılan müvekkili firma tarafından … firması aleyhine Kocaeli C.Başsavcılığının 2016/18332 sayılı soruşturma dosyasından suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın halen devam ettiğini, dolandırıcılık eylemiyle müvekkilinden alınan makinelerin bir kısmının Büyükçekmecede faaliyette bulunan … Ticaret A.Ş.firmasının antreposunda tutulduğunun öğrenilmesi üzerine bu kez makinelere el konulması için Büyükçekmece C.Başsavcılığının 2016/33737 sayılı soruşturma dosyasından suç duyurusunda bulunulduğunu, savcılığın antrepoda bulunan makinelere tedbiren el koyarak antrepoya yediemin olarak teslim ettiğini, verilen tedbir kararı üzerine davacı … firmasının makineleri … firmasından satın aldığı iddiasıyla dosyaya müdahil olarak makinelerin kendisine teslimini istediğini, ilk ibraz ettiği faturalardaki makinelerin antrepoda bulunan makinelere ait olmadığının anlaşılması üzerine bu sefer ikinci bir satış faturası ibraz ettiğini, ancak ödemeye yönelik makbuz veya dekont ibraz edemediğini, Büyükçekmece C.Başsavcılığının makineleri … firmasına teslim etmediğini, bu esnada Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının kesinleşme süreci devam ederken makinelere icra kanalıyla el konulmasının önüne geçebilmek adına bu kez davacı ile birlikte hareket eden davalı …’ın devreye girerek müvekkili firmadan makineleri satın aldığını gösteren sahte fatura düzenleyip bu sahte faturalarla Büyükçekmece C.Başsavcılığının 2016/39452 sayılı soruşturma dosyasından makinelerin esas alıcısının kendisi olduğu iddiasıyla … ve … firmaları hakkında suç duyurusunda bulunup savcılık makamını da yanıltmak suretiyle tedbir kararı alarak üç adet makineye kaçırdığını, müvekkilinin bu durumdan haberdar olması üzerine bu kez … hakkında Kocaeli C.Başsavcılığının 2016/24829 sayılı soruşturma dosyasından sahte fatura düzenlemesi ve makinelere el koyması nedeniyle suç duyurusunda bulunduğunu, bu dosyadan yürütülen soruşturma devam ederken tedbir kararı ile …’a teslim edilen makinelerden … … seri nolu … Şeritli Testere Tezgahı Makinesinin … – … tarafından satılmaya çalışılması üzerine birlikte hareket ettiği değerlendirilen … A.Ş., … İnşaat Ltd.Şti., … ve … hakkında Kocaeli C.Başsavcılığının 2016/24829 sayılı soruşturma dosyasına suç duyurusunda bulunularak soruşturmanın genişletilmesi suretiyle kamu davası açılmasının istendiğini, soruşturmanın halen devam ettiğini, davacının zarara uğratıldığı gerekçesiyle hak iddialarına gelince, davacının öne sürdüğü satış işleminin gerçek bir satışa dayanmaması nedeniyle muvazaalı olduğunu, esas amacın dolandırıcılık suretiyle bedeli ödenmeksizin müvekkilinden alınan makinelerin yerinin tespit edilmesi üzerine icrasını ve iadesini önlemek olduğunu, davacı ile dava dışı … firması arasında yapıldığı iddia edilen satış işleminin muvazaalı olduğunun, savcılık dosyasına iki farklı fatura sunulması, ödeme evrakı ibraz edilememesi, davacının gerçekte bir ticari faaliyeti olmaması hususlarından anlaşıldığını, davacının ticari defter kayıtları ile dava dışı … firmasının düzenlediği faturaların seri numaralarının bilirkişi marifetiyle incelenmesi, … firmasının bağlı olduğu vergi dairesinden BA formları, … Yatırım firmasının BS formlarının incelenmesi neticesinde anlaşılacağını, bu nedenle ilgili vergi dairelerinden BA ve BS formlarının dosyaya celp edilmesini, … firmasına ait fatura asıllarının dosyaya sunulmasını talep ettiklerini, müvekkili firmanın … adına fatura düzenlemediğini, söz konusu faturaların bu davalı tarafından sahte olarak düzenlenip kullanıldığını, bu olayda asıl mağdur olanın müvekkili olduğunu, davacı ile davalı …’ın birlikte hareket ettiklerini, … Yatırım firması hakkında Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının kesinleşmesine rağmen makineler kaçırıldığından haciz işlemine de girişilemediğini, davacının zararı var ise bunun sebebinin diğer davalı …’ın sahte fatura düzenleyerek makineleri yediemin olarak alması ve savcılık makamının teminatsız olarak makineleri yediemin olarak teslim etmesinden kaynaklandığını, manevi tazminat koşullarının somut olay açısından oluşmadığını ileri sürerek öncelikle yetki itirazlarının kabul edilerek yetkisizlik kararı verilmesine, davacının yerleşim yeri olmadığından teminat yatırmasına,. Haksız ve dayanaksız davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … cevap dilekçesinde; internetten bulduğu … Yatırım A.Ş.nin satış sorumlusu ile telefonda görüştüğünü, bu şirket ile sözleşme yaptıklarını, 10.000,00-TL ödedikten sonra makinelerin … Makina dan geleceğinin söylendiğini, daha sonra … Makinanın satış sorumlusunun kendisini arayarak … Yatırım’a göndermiş oldukları makinaların bir otoparka indirildiği bilgisini verdiğini, Adana’dan İstanbul’a geldiğini, makinelerin …’tan … Lojistik firmasında olduğunu tespit ettiğini, durumdan … Makina satış sorumlusu … beyi haberdar ettiğini, sonrasında … Makina yetkilisi satış sorumlusu ve avukatlarının geldiğini, Büyükçekmece C.Başsavcılığına gittiklerini, … İnşaat adlı firmanın da bu makineleri satın aldığını öğrendiğini, hatta … isimli kişiyle görüştüğünü, … Makina satış sorumlusu … beyin makinelerin … Yatırıma verildiğinde faturaların teslim edilmediğini söylediğini, sonrasında makinelerin sevk irsaliyesini ve faturasını bu kişinin kendisine gönderdiğini, ödemesini de makineyi teslim aldıktan sonra konuşuruz dediğini, faturaları soruşturma dosyasına sunduğunu ve emniyetin makineleri kendisine teslim ettiğini, makineleri İkiteli de bulunan adresine getirdiğini, aynı gün … Makinanın sahibi … beyi arayarak durumu anlattığını, söz konusu makineleri daha önce fason iş yaptırdığı tanışmış olduğu … Makina (…) imalat sorumlusu …’den yardımcı olmasını istediğini, … ye makineleri teslim ettiğini, güvenilir bir kişi olduğu için bu teslime ilişkin herhangi bir evrak almadığını, … ile işlerinin yoğunluğundan dolayı görüşemediğini, sonrasında çalıştığı firmaya gittiğinde ani bir kararla ayrıldığını öğrendiğini, hatta yurt dışında olduğunun söylendiğini, ticareti bıraktığını, şu anda maaşla çalıştığını, ayrıca tutanakta belirtilen Giyotin makinasının seri numarasının davacının bildirdiği seri numarasından farklı olduğunu, makineleri … firmasından satın aldığını, … firması battığı ve kaçtığı için … Makinanın da …’i bulamadığı için sevk irsaliyesi ve faturasını kendisine kestiğini, makinaları fabrikaya koyduğu kişi yurt dışında olduğundan kendisine ulaşamadığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 03/10/2019 tarih ve 2017/1038 Esas – 2019/995 Karar sayılı kararı ile; ” ….Dosyada davacı ve davalı tarafların delilleri toplanmış, dayanak fatura ve irsaliyeler, vergi dairesine sunulan BA/BS formları, taraf defter ve kayıtları, Kocaeli C.Başsavcılığının 2016/18332 ve 2016/24829 sayılı soruşturma dosyaları, Kocaeli ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Büyükçekmece C.Başsavcılığının 2016/33737 soruşturma sayılı dosyaları getirtilerek, hem mahkememiz nezdinde inceleme yaptırılmış, hem de talimat aracılığı ile Kocaeli 2. Asliye Ticaret mahkemesinin 2019/43 Tal. dosyasından bilirkişi raporu alınmıştır. Dosyada mübrez, 29.03.2019 ve 27.05.2019 tarihli bilirkişi raporları ile Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/33737 sayılı soruşturma dosyasında alınan 17.05.2017 tarihli bilirkişi raporu değerlendirildiğinde, her üç raporda da … – … adına düzenlenen faturalarda usulsüzlük bulunduğu ve gerçeği yansıtmadığı tespit edilmiştir. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/33737 sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda, …tarafından düzenlenen … seri no’lu faturanın, … seri no’lu faturadan daha önceki bir tarihte düzenlenmiş olduğu, … A.Ş.’nin 11.08.2016 tarihinde aldığı makineyi, 05.07.2016 tarihinde … – …’a satmasının mümkün olamayacağı tespit edildiği gibi, dosyada mübrez 29.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda da, …tarafından … – … adına düzenlenen faturaların tarih ve seri no’sunun uyumsuz olduğu, bu faturanın 30.08.2016 tarihinden sonraki bir tarihte geriye dönük olarak düzenlenmiş olabileceği kanaatinin hasıl olduğu ve ayrıca …A.Ş. tarafından Ağustos 2016 dönemi Form BS bildirimine de dahil edilmediği tespit edilmiştir. Kocaeli 2. Asliye Ticaret mahkemesinin 2019/43 Tal. Dosyasından alınan bilirkişi raporunda da, defter ve belgeler üzerinde yapılan incelemelerde de davalı … A.Ş. tarafından diğer davalı … – …’a yapılan bir satışa rastlanmadığı mütalaa edilmiştir. Bununla birlikte Davalı … A.Ş.’nin defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede, dava konusu makinelerin …A.Ş. Tarafından dava dışı … Yatırım A.Ş.’ye 05.08.2016 tarihli ve 17.08.2016 tarihli sözleşmeler ile satıldığı, bu sözleşmelere uygun fatura düzenlendiği ve faturalardaki makine açıklamalarıyla uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Bu noktada, dava konusu makinaların mülkiyetinin Davalı … A.Ş. Tarafından satım suretiyle dava dışı … Yatırım A.Ş.’ye intikal ettiği, davacının da makinaların mülkiyetini geçerli bir satım sözleşmesi yapmak suretiyle … Yatırım A.Ş.’den devraldığı kanaati hasıl olmuştur. Söz konusu makinelerin mükerrer fatura düzenlenerek … tarafından yedi eminden alınması ve makinelerin mevut olmaması gibi durumlardan sonradan mükerrer fatura düzenleyen … makina da bu zarar sebebiyet verdiğinden makinelerin mülkiyetinin davacı da olduğu sabit olup bu makinelerin haksız şekilde elden çıkmasında ve meydana gelen zararda davalı … makinenin da usulsüz mükerrer fatura düzenlemek suretiyle sorumlu olduğu olduğu anlaşılmış olup zararın her iki davalıdan tahsili gerektiği anlaşılmıştır. Davacının manevi tazminat talebinin kabul edilebilmesi için ise, M.K. 24 maddesi ve BK 49. Maddesi anlamında davacıların kişilik haklarına saldırı oluşturur nitelikte bir ihlalin söz konusu olması gereklidir. Somut olayda makine alım satım sözleşmesine dayalı alacak talebinden kaynaklanan uyuşmazlığın MK 24.maddesi ve BK 49. maddesi anlamında davacıların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunun kabulü mümkün değildir. Davacının manevi zarara ilişkin beyanı da delillerle somutlaştırılamamış ve ispatlanamamıştır. Tüm bu nedenlerle; davanın kısmen kabulü ile; Davacının mülkiyetinde olduğu gelen kayıtlarla sabit olan dava konusu makinelerin haksız şekilde el konulması sonrasında yedi eminde kayıp olması sebebiyle aynen teslimi söz konusu olamayacağından toplam bedeli olan 307.467,07 TL’nin, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin koşulları oluşmaması sebebiyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; “1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 2-Dava konusu makinelerin toplam bedeli olan 307.467,07 TL’nin, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3- Davcının manevi tazminat talebinin koşulları oluşmaması sebebiyle reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili ile davalı …TİC. A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı Vekili Katılma Yolu İle İstinaf Dilekçesinde Özetle; Mahkemece, manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş ise de, bu karara katılmanın mümkün olmadığını, yapılan işlemin haksız fiil boyutunun dosya kapsamında ispatlandığını ve şirketin satın aldığı makinelerin bir takım usulsüz işlemlerle yargı alet edilerek şirketin zarara uğratılması başlı başına kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğundan manevi tazminatın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin hatalı olduğunu, Mahkemece yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, dava dilekçesinde faiz talebinde bulunulmuş olup, talep edilen faizin niteliği belirtilmese de dava konusu işin ticari bir eylem nedeniyle doğmuş olduğu gözetilerek ticari faize hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, hükmün bu yönden düzeltilmesini talep ettiklerini belirterek, Davalı … A.Ş.’nin istinaf isteğinin reddine, istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …. vekili İstinaf Dilekçesinde Özetle; Mahkemece yapılan yargılama boyunca gerek dilekçelerinde gerekse duruşmalar esnasında defalarca davacının ticari defter kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesi gerekliliğinin belirtildiğini, davacı firmanın ticari defterleri incelenmeksizin hazırlanacak raporların eksik olacağını ve hükme esas olarak kullanılacak bu raporlar sonucunda verilecek hükmün de eksik olacağını, fakat bu taleplerinin mahkeme nezdinde dikkate alınmadığını ve yargılama sonunda kararın anılan ticari defterler incelenmeksizin alınan ve bu hali ile dahi davacı iddialarını kanıtlamayan rapor üzerinden verildiğini, Müvekkil davalı ve dava dışı … Yatırım A.Ş. arasında – dilekçeleri ekinde sundukları – faturalar ve satış sözleşmeleri uyarınca anılı belgelerde yazılı makinelerin satışının gerçekleştiğini, daha sonra sözleşmelere konu makinelerin davalı müvekkili tarafından dava dışı … Yatırım A.Ş.’ye teslim edildiğini ve faturaların düzenlendiğini, fakat … Yatırım A.Ş. tarafından müvekkiline makinelerin bedeli olarak yazılan çeklerin bankalarda itibarı olmaması ve … Yatırım A.Ş.’ye yapılan ikinci satıştaki makinelerin teslimat noktasından kaçırılması sonucunda müvekkili firma tarafından … Yatırım A.Ş. hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, davaya konu olayda müvekkili …firmasının mağdur olup anılan sürecin savcılık nezdinde halen devam ettiğini, dosyada savcılık süreçlerine ilişkin bilgi ve belgelerin mevcut olduğunu, Daha sonra, davacı firmanın iddiasına göre müvekkili …tarafından … Yatırım A.Ş.’ye satılmış olan makinelerin, … Yatırım A.Ş. tarafından davacı … İnşaat firmasına satıldığını, davacı … İnşaat ve dava dışı … Yatırım A.Ş. arasında gerçek bir satış işlemi gerçeklemediğini, davacı tarafından sözü edilen satış sözleşmesinin muvazaalı olduğunu, zira bankalarda çeklerinin itibarının olmaması ve ikinci teslimat sırasında yaşanan hadiseler neticesinde dava dışı … Yatırım A.Ş. tarafından dolandırıldığını anlayan müvekkili … Makine’nin savcılık yoluyla … Lojistik firmasının antreposunda bulunan makinelere tedbiren el koydurduğunu, sonraki süreçte diğer davalı … San. ve Tic. …’ın devreye girerek, müvekkili firmadan dava konusu makineleri satın aldığını gösteren usulsüz ve sahte fatura düzenleyip, bu usulsüz faturalarla savcılık makamını yanıltmak suretiyle savcılık kanalı ile bu makinelere tedbir koydurduğunu ve 3 adet makineyi kaçırdığını, ilgili faturaların sahte olduğu gerçeğinin de dosyadaki bilirkişi raporu ile de doğrulandığını, Müvekkil …A.Ş.’nin, dava konusu makinelerin satışına ilişkin sözleşmeyi yalnızca dava dışı … Yatırım A.Ş. ile yapmış olup, dolandırıldığını anladığı zaman derhal hukuki yollara başvurduğunu, davaya konu olayda da müvekkili firmanın olayın esas mağduru olup; birlikte hareket eden davacı … İnşaat, diğer davalı … San. ve Tic. … ve dava dışı … Yatırım A.Ş. tarafından dolandırıldığını düşündüğünü ve ilgili hususlarda savcılıkta devam eden dosyaların neticelenmediğini, Zira, dava dışı … Yatırım A.Ş. ve davacı … İnşaat arasında varlığı iddia edilen satış sözleşmesinin muvazaalı bir satış sözleşmesi olduğu hususunun; davacının davayı, aralarındaki satış sözleşmesi uyarınca dava konusu makineleri satın aldığı … Yatırım A.Ş.’ye değil de, arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmayan davalı müvekkiline yöneltmesinden dahi belli olduğunu, davacının dava konusu makinelerin mülkiyetine ilişkin sözleşmeyi … Yatırım A.Ş. ile yaptığını, ancak daha sonra iddia ettiği gibi sözleşme konusu makineler kendisine teslim edilmediğinde dava dışı … Yatırım A.Ş.’ye karşı herhangi bir hukuki yola başvurmadığını ve makinelerin teslimine ilişkin taleplerini, arasında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığı, mağdur müvekkiline yöneltmiş olduğunu, tam bu noktada ie ortaya düzenlediği usulsüz ve sahte faturalarla diğer davalının çıktığını ve savcılık kanalı ile 3 adet makineyi kaçırdığını, esas amacın dolandırıcılık suretiyle bedeli ödenmeksizin müvekkilinden alınan makinelerin, yerinin tespit edilmesi üzerine icrasını ve iadesini önlemek olduğunu, davacı ile dava dışı … firması arasında yapıldığı iddia edilen satış işleminin asılsız/ muvazaalı olduğunun, savcılık dosyasına iki farklı fatura sunulması, ödeme veya dekont evrakı sunulamaması, davacının gerçekte bir ticari faaliyeti olmaması hususlarından anlaşıldığını, davacının usule uygun bir ticari faaliyetinin olmadığı hususunun ticari defterlerinin incelenmesi ile anlaşılacağını, ilk derece yargılaması sırasında davacının ticari defterleri incelenmeden alınan bilirkişi raporlarının eksik olduğunu ve bu eksikliğin yargılama sonunda verilen kararı da etkilediğini, davacının tüm ticari defter ve kayıtları ile … arasındaki ticari ilişki detaylı incelendiğinde, iddia ettikleri muvazaa ilişkisinin açıkça görüleceğini, Davacının davayı … Makineye yöneltmemesi, davacının müvekkili aleyhindeki iddialarının asılsız ve dayanaksız olduğunun bilirkişi marifeti ile ortaya çıkması ve izah ettikleri tüm süreç incelendiğinde, işbu davanın davalı müvekkili şirket aleyhine dayanaksız ve haksız olarak, muvazaalı bir şekilde yöneltildiğinin görüldüğünü, belirtilen nedenlerle kararın kabul edilen kısmına itiraz etme gerekliliği hasıl olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kabul edilen kısmının kaldırılarak, davanın tamamen reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, menkul mal (Makineler) mülkiyetinin tespiti, aynen iadesi olmadığı taktirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu makineler bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı şirket ve katılma yolu ile davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Mahkemece davalı şirket ticari defterleri, dosyaya ibraz edilen BS-BA formları, fatura örnekleri, savcılık soruşturma dosyaları ve icra takip dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak istinafa konu karar verilmiş ise de, iddia ve savunmalara göre yapılan inceleme ve araştırmanın yeterli olduğunun kabulü mümkün değildir. Davalı şirket yönünden mahkemenin gerekçeli kararında ” Söz konusu makinelerin mükerrer fatura düzenlenerek … tarafından yedieminden alınması ve makinelerin mevut olmaması gibi durumlardan sonradan mükerrer fatura düzenleyen … makina da bu zarar sebebiyet verdiğinden makinelerin mülkiyetinin davacı da olduğu sabit olup bu makinelerin haksız şekilde elden çıkmasında ve meydana gelen zararda davalı … makinenin da usulsüz mükerrer fatura düzenlemek suretiyle sorumlu olduğu olduğu…” belirtilmiştir. Davalı … dosyaya ibraz ettiği 6.06.2018 havale tarihli dilekçesi ile, davalı … Firması tarafından düzenlenen 05.08.2016 düzenleme tarihli ve 05.08.2016 sevk irsaliye tarihli … sıra nolu faturanın aslını dosyaya sunduğunu beyan emiş, ibraz edilen fatura asıllarının kasaya alındığına dair fotokopi belge üzerine şerh düşüldüğü görülmüştür. Davalı … Makina Firmasının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyaya ibraz edilen 27.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda ise; davalı … Makina Firmasının defterleri ve belgelerinde yapılan incelemeye göre, davalı … Firması tarafından diğer davalı … – …’a herhangi bir satış kaydının bulunmadığı, davalı … – … adına herhangi bir fatura bulunmadığı, defterlerde … – … adına cari hesap açılmadığı, aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığının görüldüğü belirtilmiştir. Dosyaya ibraz edilen 29/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu uyuşmazlıkla ilgili soruşturma dosyalarının yapılan incelemesine göre; Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 2016/18332 soruşturma sayılı dosyasında müştekinin … Anonim Şirketi, şüphelinin … Yatırım Anonim Şirketi olduğu, müştekinin 05.08.2016 ve 17.08.2016 tarihli sözleşmeler kapsamında toplamda 318.017 TL tutarında makine sattığını, ürünleri teslim ettiğini, ancak verilmesi gereken çeklerin teslim edilmediğini, araştırma sonucu çeklerin karşılıksız çıktığını iddia ederek şikayetçi olduğu, yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ilgili karara itirazın Kocaeli 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 17.01.2018 tarihli kararıyla reddedildiği, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 2016/24829 sayılı soruşturma dosyasında; müştekinin … Makina Anonim Şirketi, şüphelinin … olduğu, müştekinin, … Yatırım Anonim Şirketi ile iki farklı sözleşme yaptığını, müvekkilinin kandırılarak ürünlerin … Yatırım’a teslim edildiğini, bir kısım malların … Lojistik Firmasının deposuna taşındığının tespit edildiğini, mallara el konulması için Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/33737 soruşturma nolu dosya ile suç durusunda bulunulduğunu, makinelere tedbiren el konulduğunu, akabinde lojistik firmasına hak sahibi olan makinelerin teslimine yönelik talimat yazıldığını, … Firmasının makinelere el konulmasının önüne geçmek gayesiyle … İnşaat ltd şirketi firmasına evrak üzerinde devir gösterdiğini, … Lojistik’in makineleri teslim etmediğini, …’ın Antrepoda bulunan üç adet makineyi almak için müvekkili firmadan malları satın aldığını gösterir sahte fatura düzenleyerek makinelerin çalındığı iddiasıyla Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 2016/39452 soruşturma no ile suç duyurusunda bulunduğunu ve yediemin olarak makinelerin kendisine teslimini sağladığını, müvekkilinin 318.017,00 TL değerinde (makine zararı) zarara uğradığını iddia ederek şikayetçi olduğu, soruşturmanın derdest olup işlemlerin devam ettiğinin bildirildiği, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 2016/33737 soruşturma sayılı dosyasında; müştekinin … – …, şüphelinin … Yatırım Anonim Şirketi olduğu, müşteki vekilinin müvekkilinin 5.08.2016 tarihli fatura ile …Anonim Şirketinden makineler aldığını, şüpheli firmanın düzenlediği sevk irsaliyesi ile sahte fatura ile müvekkilinden almış olduğu makineleri, satıcı firmadan alarak götürdüğünü, akabinde şüphelinin bu makineleri … inşaat ltd şirketine satış yapmış gibi gösterdiğini belirterek makinelerin bulunduğu adresten aldırılarak müvekkiline teslimine karar verilmesini talep ettiği, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 2016/36887 ve 2016/39452 soruşturma sayılı dosyalarının, işbu soruşturma dosyası ile birleştirildiği, soruşturma dosyasının derdest olup, işlemlerin devam ettiğinin bildirildiğinin tespit edildiği görülmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 165. maddesinde; bir davada hüküm verilmesinin, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılamanın bekletilebileceği düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi gereğince ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacak ise de, gerek öğretide gerekse Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında, ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusuyla hukuk hakiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmektedir. Diğer bir anlatımla, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliği taşır. Somut olayda, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili yürütülmekte olan ve yukarıda belirtilen soruşturma dosyaları bulunmakta olup, verilecek kararın işbu dosyada verilecek kararı etkileyebileceği nazara alınarak, soruşturmaların sonuçlanmaları, dava açılması halinde gerekirse davanın sonuçlanması beklenilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kaldı ki, mahkemenin 17/05/2018 tarihli ara kararı ile savcılık soruşturma dosyalarının sonuçlanmasının beklenilmesine karar verilmesine rağmen, gerekçesi de açıklanarak bu ara karardan dönülmeden karar verilmesi doğru olmadığı gibi gerekçeli kararda da soruşturmaların sonuçlanmasının neden beklenilmediği açıklanmamıştır. Öte yandan, davalı şirket ticari defterleri incelenerek rapor alınmış ise de, davacı şirket ticari defterleri incelenmemiştir. Mahkemece ticari defterlerin incelenmesi hususunda verilen ara kararda, defterlerin sunulmamasının sonuçları ihtar edilmemiştir. Davacının ticari defterlerinin incelenmesi hususunda davalı şirket vekilinin yaptığı itirazlar da red edilerek istinafa konu karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için, davacı şirket ticari defter ve kayıtlarının sunulması için usulüne uygun ara karar oluşturularak, ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak inceleme ile, dava dışı … Yatırım Firması tarafından davacıya dava konusu makinelerin satışının yapılıp yapılmadığı, satışa ilişkin faturanın defterlerde kayıtlı olup olmadığı, makinelerin bedelinin ödenip ödenmediği; davalı … (tacir olup olmadığı, ticari defter tutmakla mükellef olup olmadığı araştırılarak)’ın ticari defterler ve kayıtlarının ibrazı için usulüne uygun ara karar oluşturularak, ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak inceleme ile, davalı şirket tarafından düzenlendiği iddia edilen ve dosyaya asılları olduğu beyan edilerek sunulan faturanın davalı …’ın defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, makine bedelini ödenmesi ile ilgili kayıt bulunup bulunmadığı hususunda, taraf iddia ve savunmaları kapsamında konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde değildir. HMK.nın (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacı vekilinin istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/10/2019 tarih ve 2017/1038 Esas – 2019/995 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Davacının istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf talep edenler tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde iadesine, 5-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 6-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/04/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.