Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/469 E. 2020/376 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/469 Esas
KARAR NO: 2020/376 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 12/11/2019
DOSYA NUMARASI: 2019/955 D.İş Esas – 2019/972 Karar
TALEP: İhtiyati Hacze itiraz
KARAR TARİHİ: 12/03/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; …, … Bankası Safranbolu şubesinin, 05.05.2019 keşide tarihli, … çek numaralı ve 41.000,00 TL tutarlı bir adet çek, … Bankası Karabük şubesinin, 20.05.2019 keşide tarihli, … çek numaralı ve 41.000,00 TL tutarlı bir adet çek, … Bankası Safranbolu şubesinin, 05.06.2019 keşide tarihli, … çek numaralı ve 41.000,00 TL tutarlı bir adet çeklerden sorumlu olduğunu, iş bu çekler vadesinde ödenmediğini, alacağın hiçbir teminata bağlı bulunmadığı gibi, borçta vadesi dolduğu halde bugüne kadar ödenmediğini, borçlu hakkında takibe başlayacağından ve icra takibinden haberdar olduğu takdirde mallarını kaçırmasından endişe ettiklerinden, buna mani olmak için borçlunun menkul, gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE karar verilmesini muhakeme masrafları ile ücreti vekaletin borçluya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi 26/06/2019 tarih ve 2019/955 D.İş Esas – 2019/972 Karar sayılı kararı ile;bu talep üzerine ilk derece mahkemesinin 26/06/2019 tarihli kararı ile; ” yazılı alacaklının borçlulardan alacağı olan (123.00,00-TL)’nın tahsilinin ifasını temin bakımından, vaki isteği İ.İ.K.’nun 257.maddesi 1.fıkrasına uygun bulunmuş, alacak rehinle temin edilmemiş ve karşı tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı yeterli teminat da alınmış bulunduğundan, adı geçen borçlu/borçluların yukarda gösterilen malları ile alacaklarının; İcra İflas Kanunu’nda gösterilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine, ” karar verdiği anlaşılmıştır. İtiraz eden Şirket Vekili itiraz dilekçesinde özetle; hacze konu çeklerin keşide yerinin Safranbolu/Karabük olduğundan bahisle ihtiyati haciz isteminde yetkili mahkemelerin akdin ifa yeri olduğunu, adresin Karabük ili sınırlarında olması sebebiyle ihtiyati haciz kararı verebilecek mahkemelerin Safranbolu/Karabük mahkemeleri olduğunu beyan ederek mahkememizce verilen haciz kararının yetkisiz mahkemece verilen haciz kararı oluşu sebebiyle yetkiye, müvekkilinin faal bir şirket olduğu ve borcu karşılar mal varlığı oluşu neticesinde mal kaçırmaya yönelik iddiaların mesnetsiz olduğunu, alacaklının ihtiyati haciz sebeplerinin ispatı gerektirdiğinden haczin dayandığı sebepler yönünden de karara itiraz etmiştir. Haciz talep eden vekili itiraza karşı verdiği cevabi dilekçesinde özetle; dayanak icra takibine konu borcun aranılacak borç değil götürülecek borç olduğunu, icra edilen hacizde borçlu şirket yetkilisinin borcu ödemeye gücü olduğundan bahsedildiğini, itiraz dilekçelerinde borcu ödemeye karşılık mal varlığının olduğundan bahsedildiğinden dolayı itirazın yersiz ve mesnetsiz olduğunu, yetki itirazının da hukuka aykırı olduğunu beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi 12/11/2019 tarih ve 2019/955 D.İş Esas – 2019/972 D.İş Karar sayılı ek kararında; “…2004 sayılı İİK md. 265 gereğince “borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” Yetki bakımından; mahkememizce çek sebebiyle borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12815, Karar No: 2016/9299 sayılı ilamında “İİK’nın 258. maddesinde ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı Kanunun 50. maddesinde ise ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Bu durumda, çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yeri, çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.” içtihadına yer verilmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1037 , Karar No: 2017/3223 sayılı ilamında da “İ.İ.K258. maddesinde ihtiyati hacze aynı kanunun 50. maddesine göre yetkili olan mahkemece karar verileceği hükme bağlanmış olup, İ.İ.K’nun 50. maddesinde para veya teminat borcu için takip hususunda HUMK’nun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla uygulanacağı belirtilmiştir.Yine HMK 447/2 maddesinde “mevzuatta yürürlükten kaldırılan 18-06-1927 tarih ve 1086 sayılı HUMK’na yapılan yollamalar Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun bu hükümlerinin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır” hükmü yer almaktadır. Hamilin, çek borçlusuna çeki ibraz zorunluluğu bulunması nedeniyle çeklerde hamilin yerleşim yeri mahkemesi yetkili olmayıp, TBK’nun 89/1. maddesi hükmü uygulanmaz.” görüşüne yer verilmiştir. ( Yargıtay 11. HD’sin aksi görüş içeren kararları bulunmaktadır, bu konuda daireler arasında içtihat birliği yoktur, misal Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12815, Karar No: 2016/9299 sayılı kararı) Mahkememizden verilen haciz kararına konu çeklerin keşide yerinin Safranbolu/Karabük olması, muteriz şirketin ticaret sicil gazetesine göre adresinin Karabük olması, çekin ibrazı halinde artık alacaklı ikametinin yetkili olacağı iddia olunsa dahi güncel Yargıtay uygulamasına göre çekin ibrazı halinde borcun götürülecek borç olma niteliğini kazanmaması nedenleriyle mahkememizin yetkisiz olduğu kanaatine varılarak itirazın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. Alacaklının yetkili mahkemede ihtiyati haciz talep etmekte muhtariyeti de bulunmakla…”gerekçesi ile; ”İtiraz eden yanın yetki itirazının kabulü ile ihtiyati haciz yargılamasında mahkememizin yetkisiz oluşu nedeniyle ihtiyati haczin KALDIRILMASINA,” karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, düzeltilmesinin gerektiğini, Dava şartlarından olan hukuki yarar 23/07/2019 tarihi itibarıyla sona erdiğini, İhtiyati haciz kararı ; 1-) … 2-) … aleyhine takibe konu üç adet çek nedeniyle 26/06/2019 tarihinde alınmış olup, 04/07/2019 tarihinde takibe geçilmiş aynı gün kaydı ve fiili haciz işlemi yapılmıştır.Mahiyeti itibarıyla takip türü Kabiyo Senetlerine Özgü Haciz yoluyla takip olup borçlulara sırasıyla 17/07/2019 ve 12/07/2019 tarihinde tebligat yapılmıştır, her iki borçlu yönünden sırasıyla 30/07/2019, 23/07/2019 tarihinde ödeme süresi sona erdiğini, itiraz eden tarafın dava dilekçesi tarihi muhtemelen maddi hatadan dolayı 28/01/2017 tarihlidir ancak sadece borçlu şirket yönünden ihtiyati hacze itiraz ettiğini, ihtiyati hacze ilişkin itirazın süresinde yapılıp yapılmadığı değerlendirilemediğinden bu hususunda değerlendirilmesini talep etmiştir. Bilindiği üzere takibin kesinleşmesiyle ihtiyati haciz kesin hacze dönüştüğü, olayda her iki borçlu yönünden belirtilen tarihlerde takip kesinleşmesiyle ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmüş olduğundan ihtiyati haciz kaldırılması önem arz etmeyeceğini, Hukuk Genel Kurulunun 2017/1672 Esas, 2019/502 karar 30/04/2019 tarihli “ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesinden sonra ihtiyati haciz kararı mahkemece kaldırılır ise bu durum kesinleşmiş olan takibi ve (kesin) haczi etkilemeyeceğini, yani ihtiyati haczin kaldırılmış olması nedeniyle daha önce kesin hacze dönüşmüş olan hacizlerin kaldırılmasına karar verilemeyeceğini, (Kuru,B. İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 1066).” denilmekle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının kesinleşen hacze etkisi olmayacağının belirtildiğini, İhtiyati hacze itiraz eden tarafından verilen dilekçeden sonra İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemisnin 06/09/2019 tarihli tensip tutanağında haczin kesinleşip kesinleşmediği nazara almadan işin esasına girmesi ve duruşma günü olarak 23/09/2019 tarihi tayin ederek, duruşma günü ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin karar itiraz eden vekiline herhangi bir hukuki yarar sağlamadığı gibi usul ve yasaya, İcra Hukukuna hakim olan ilkelerden Takip Ekonomisi İlkesine aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılması ve düzeltilmesinin gerektirdiğini, İleri sürerek, istinaf başvurumuzun kabulüne karar verilmesine, usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak 23/07/2019 tarihi olan kesin hacze dönüşme tarihinden itibaren hukuki yararın sona ermesinden dolayı “Karar Verilmesine Yer Olmadığına” karar verilmesin, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, çeke dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İlk derece Mahkemesince 26/06/2019 tarih ve 2019/955 D.İş Esas – 2019/972 Karar sayılı kararı ile; iki borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilmiş, bu karara İİK’nın 265.maddesi uyarınca, borçlulardan … ŞİRKETİ’ nin itirazı üzerine ilk derece mahkemesince 12/11/2019 tarih ve 2019/955 D.İş Esas – 2019/972 D.İş Karar sayılı ek kararı ile,itiraz eden yanın yetki itirazının kabulü ile ihtiyati haciz yargılamasında mahkemenin yetkisiz oluşu nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK 265/1 ve 3. fıkraları uyarınca, borçlu tarafından kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı yasal süresi içerisinde itiraz edilmesi halinde, mahkemece gösterilen sebeplere hasren inceleme yapılacağı düzenlenmiştir. Somut olayda Mahkemece, Borçlular … ŞİRKETİ, … hakkında talebe konu çekler nedeniyle 26/06/2019 tarihinde ihtiyati haciz kararı verilmiş olup yasal süresi içinde 04/07/2019 tarihinde Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz yolu ile takip yapıldığı, muteriz vekilince tebliğ tarihinden önce 05/07/2019 muhabere havale tarihli dilekçesi ile ihtiyati haciz kararına itiraz edildiği, istinaf dilekçesinde belirtildiği üzere icra müdürlüğünce borçlulara 17/07/2019- 12/07/2019 tarihinde tebligat yapıldığı ve muteriz vekilince itirazın süresi içerisinde yapıldığı ve İtiraz tarihi itibariyle ihtiyati haczin kesinleşmediği anlaşılmıştır. İlaveten ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesi halinin tek başına itiraz edenin hukuki yararı kalmadığı veya itirazın konusuz kalması sonucunu doğurmadığı gibi ileri sürülen bu husus, kararın infazına ilişkin olduğundan ihtiyati hacze itiraz aşamasında dikkate alınamaz. İhtiyati haciz kararı talep edildiği tarihteki koşullara göre verildiğine göre, ihtiyati hacze itiraz incelemesi de bu koşullarla ve kanunda sayılan sebeplerle yapılır. Verilen kararın infazının mümkün olup olmadığı ayrı bir konudur. Kaldı ki aleyhine haksız ihtiyati haciz verilenin infazda sonuç değişmeyecek olsa bile verilen kararda aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiğinden itiraz etmekte hukuki yararı bulunduğundan itirazın incelenip karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Ayrıca gerek İİK.da gerekse HMK.da aksi yönde bir yasal düzenlemeye de yer verilmemiştir. Sonuç itibariyle, dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve istinaf sebepleri gözetildiğinde; talep edenin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00.TL harcın istinaf edenden tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/03/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.