Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/457 E. 2020/449 K. 26.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/457 Esas
KARAR NO : 2020/449 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/1534 D.İş – 2019/1534 Karar
TARİH: 04/12/2019
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 26/03/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili şirketin, borçlu şirket tarafından Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) 03/04/2015 tarihinde onaylanan kararıyla ihraç edilen ve … A.Ş. (… ) Tahvil Bono Piyasası Kot Dışı Pazarda, … ISIN kodu ile işlem gören özel sektör tahvili borçlanma aracını, müvekkili şirket tarafından kurulan ve yönetilmekte olan… Portföy Birinci Değişken Fonu ( AED Fon) namına satın aldığını, borçlu şirketin … kodlu özel sektör tahvili borçlanma aracından kaynaklanan, faiz ve masraflar hariç olmak üzere 195,812 TL tahvil borcunu 25/07/2018 tarihli vadesinde ödemediğini, ihtiyati haciz talebinin kabulü ile alacak miktarı kadar borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarından borç ve masrafları karşılayacak miktarının ihtiyaten haczedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 04/12/2019 tarih 2019/1534 D. İş – 2019/1534 Karar sayılı kararında; ” …Alacaklı vekili alacağına ilişkin bir kısım belgeler ibraz ederek muaccel alacağı için ihtiyati haciz kararı verilmesi isteminde; talepte bulunanın karşı yanın tahvillerinden satın aldığı anlaşılmakta ise de, talep olunan alacağın varlığı, miktarı, niteliği, alacağın muaccel hale gelip gelmediği hususunda açıklık olmadığından vadesi gelmeyen borçtan dolayı da ihtiyati haczin ancak borçlunun mal kaçırması ve gizlemisi, kendisinin kaçmış belirli bir yerleşim yerinin olmaması halinde verilebileceği ve dosyada davacının alacaklarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden, İİK.’ nun 257. maddesi gereğince şartlar oluşmadığı anlaşılmakla talebin reddine karar vermek gerekmiştir….”gerekçesi ile, İhtiyati haciz talep edenin talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkili şirketin, borçlu şirket tarafından Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) 03/04/2015 tarihinde onaylanan kararıyla ihraç edilen ve … A.Ş. (BİST) Tahvil Bono Piyasası Kot Dışı Pazarda, … ISIN kodu ile işlem gören özel sektör tahvili borçlanma aracını, müvekkili şirket tarafından kurulan ve yönetilmekte olan … Portföy Birinci Değişken Fonu ( AED Fon) namına satın aldığını, Borçlu şirketin ….kodlu özel sektör tahvili borçlanma aracından kaynaklanan, faiz ve masraflar hariç olmak üzere 195,812 TL tahvil borcunu 25/07/2018 tarihli vadesinde ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından yapılan hatırlatma ve ihtara karşın ödememekte ısrar ettiğini, Davalı yan tarafından ihraç edilen tahvillerin …. A.Ş. nezdinde ihraç edilmiş olup, tahvile ilişkin hesapların merkezi İstanbul’da olan … A.Ş. nezdinde saklandığını, Tahvil borcunu ödemesi için borçlu firmaya Beyoğlu …. Noterliği kanalıyla gönderilen ihtarnamenin 25/01/2019 tarihinde borçlu şirkete tebliğ edildiğini, dava dosyasında mevcut 30/10/2019 tarihli … A.Ş. üye bazında depo bakiyeleri piyasa değeri raporunda da görüleceği üzere, borçlu şirket tarafından 195,812 TL borcun ödenmediğini, Borçlu şirketin tahvil ihraç izahnamesinde taahhüt ettiği sürelerde borcunu ödemediğini, kendisine tebliğ edilen ihtarnameye karşın borcunu ödememekte ısrar ettiğini, müvekkil şirketin alacağının rehin ile teminat altına alınmadığını, borçlunun müvekkili şirketin alacağının tahsilini zorlaştırmaya yönelik çaba içerisine girdiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan araştırma neticesinde borçlu şirketin pek çok kişi ve kuruma borcu olduğunu, borçlu olduğu şirketlere ödeme yapmadığının öğrenildiğini, İİK’ nın 258. maddenin 1. fıkrası uyarınca, yasa hükmü ve ekte yer alan Yargıtay kararı uyarınca, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, kesin bir ispat aranmadığını, taraflar arasında hukukî bir işlem söz konusu olduğundan, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanmasının yeterli olduğunu, (YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ’NİN 2013/18723 K. 2014/1804 T. 23.1.2014) mahkeme dosyasına sunulan belge ve delillerden de anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin borçlu yandan alacağının kanıtlı ve muaccel olduğunu, borçlu yanca müvekkili şirketin alacağının tahsilini zorlaştırmaya yönelik çaba içerisinde olduğunu, İlk derece Mahkemesi dosyasına sunulan delillerin … A.Ş’nin üye bazında depo bakiyeleri piyasa değeri raporunda görüldüğü üzere, müvekkili şirket tarafından yönetilmekte olan … Portföy Birinci Değişken Fonu ( AED Fon) hesabında borçlu şirket tarafından ihraç edilen … ISIN kodlu özel sektör tahvilinden kaynaklanan 195,812 TL alacak mevcut olup ihtiyati haciz talep edilence sunulan … A.Ş. raporuyla müvekkili şirketin borçlu şirketten alacağı banka kayıtları ile kanıtlı olup, sunulmuş ihtarname ve tahvil ihraç özetinden de anlaşılacağı üzere alacağın muaccel olduğunu, Yukarıda numarasını verilen Yargıtay kararında da belirtildiği üzere mahkemece yapılacak işin, özellikle İİK’ nın 257 ve 258. maddeleri gözetilip, ibraz edilen delillere göre alacağın varlığı ve muaccel olduğu konusunda kanaat edinilmesi hâlinde ihtiyati haciz isteminin kabul edilmesi, aksi hâlde istemin reddine karar verilmesinden ibaret olmasına rağmen yasa hükmü ve Yargıtay kararlarının hilafına ihtiyati haciz talebinin reddedildiğini, İhtiyati haciz talep edence dava dosyasına sunulan Takasbank yazısı, ihtarname, tahvil ihraç özeti vs. belgelerin müvekkili şirketin borçlu şirketten olan alacağının varlığını kanıtlar nitelikte olmasına karşın, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddedilmiş olmasının yasaya aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, borçlu şirket tarafından SPK onayı ile ihraç edilen ve BİST tahvil bono piyasasında kot dışı pazarda işlem gören özel sektör tahvili borçlanma aracı nedeniyle oluşan alacak nedeniyle ihtiyati haciz talebine ilişkindir. Alacaklı, borçlunun SPK’ nın 03/04/2015 tarihli onayı ile ihraç edilen ve BİST Tahvil Bono Piyasası Kot dışı pazarda … kodu ile işlem gören özel sektör tahvili borçlanma aracının satın alındığını, tahvil borcunun vadesi gelmesine rağmen ödenmediğini belirterek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece talebin reddine karar verilmiş, karara karşı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İİK’ nın 257. maddesinde ihtiyati haczin şartları düzenlenmiştir. Buna göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’ nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır. (Yargıtay 19. HD 2016/18235 E. 2018/731 K.) Somut olayda ihtiyati haciz talep eden, talep dilekçesi ekinde “… Ticaret A.Ş. Tertip Tahvil ihracına ilişkin özellikler ve şartlar” başlıklı belge ile ihtarname örneği ve takasbank imzalı üye bazında depo bakiyeleri piyasası değeri raporu örneklerini sunmuş ise de söz konusu belgeler anılan borçlu şirket adına tahvil ihraç edildiğini, ihraç edilen tahvillerin …kodu ile işlem gördüğünü, söz konusu tahvillerin vade sonunun geldiğini, alacaklının ihraç edilen bu tahvillerden satın aldığını ve tahvil bedellerinin vade sonunda ödenmediğini yaklaşık ispata yeterli olmayıp İhtiyati haciz talep edenin istinaf sebepleri yerinde değildir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00.TL’ nin istinaf eden taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/03/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.