Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/45 E. 2022/145 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/45 Esas
KARAR NO: 2022/145 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2017/839 Esas – 2019/598 Karar
TARİH: 21/05/2019
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin yurtiçi ve yurtdışı nakliyat ve lojistik sektöründe uzun yıllardır faaliyet göstermekte olduğunu ve faaliyet alanı gereği gerek araçlarının trafik, kasko, gerekse taşınana yüke dair sorumluluk sigortaları, gerekse şoförlerin hayat vs. sigortaları ile faaliyet ve işyeri ile alakalı tüm sigortalarının genelde davalı … Sigorta Ltd. Şti. aracılığıyla yapmakta olduğunu, bu kapsamda dava konusu … Bankası İzmit şubesine ait 30/07/2017 tarih ve 120.000 TL bedelli, … nolu çekin keşide edildiğini ve aracı firmaya teslim edildiğini, aracı firma … Sigorta Ltd.Şti.’nin sigorta poliçesini yaptığı … Sigırta A.Ş.’ye çeki tahsil ve temlik cirosu ile cirolayarak teslim ettiğini bildirdiğini, müvekkilinin bazı araçlarını devretmiş olup, iptal edilen poliçeler sebebi ile davalı … şirketine olan borçlarında azalma olduğu halde davalı şirket ekte sureti yer alan çeki takastan sordurmaya devam etmekte olduğunu ve dolayısıyla çekin yazdırılma ihtimalinin bulunmakta olduğunu, oysa müvekkilinin bu çek sebebi ile herhangi bir borcunun kalmadığını, davalı … tarafından tutulan cari hesap ekstresinin şişirme olduğunu, başka şirketlere ait borç ve alacakların da müvekkili carisine işlendiğini ileri sürerek müvekkilinin dava konusu çek ve icra takibi nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili, dava konusu çekin müvekkilinin elinde olmadığını ve müvekkilinin icra takibinin tarafı da olmadığını, çek 19/12/2016 tarihinde muhasebe kayıtlarına alınmış ise de çekin vadesinin çok ileri bir tarih olması nedeniyle 20/12/2016 tarihinde muhasebe kayıtlarından çıkarıldığını ve çek aslının diğer davalıya iade edildiğini, dolayısıyla müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca müvekkiline yöneltilen davacı iddialarının haksız ve gerçek dışı olduğunu, çekin sebepten mücerret olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı … Sigorta Ltd. Şti. vekili, müvekkili cari hesap ekstresine göre davacının halen borçlu olduğunu, çekin ödenmeme sebebinin keşideci imzasının tutmaması olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 21/05/2019 tarih ve 2017/839 Esas 2019/598 Karar sayılı Kararı ile; “… Dava konusu çekin incelenmesinde; … Bankası İzmit Şubesine ait, 30.07.2017 keşide tarihli, davacı tarafından davalı … Lehine keşide edilen, … numaralı, 120.000 TL bedelli çekte, davalı … A.Ş’ nin çekin arkasında bulunan cirosunun karalandığı, bu hali davalı …. şirketinin ciro zincirinden çıktığı görülmekle davada pasif dava ehliyetinin de bulunmadığı belirlenmiştir. Bu itibarla davalı …. Şirketi yönünden pasif dava ehliyeti yokluğu nedenyile reddine karar verilmesi sonucuna varılmıştır. … Davacı dava konusu çeki hangi poliçeler için verdiğine dair yazılı delil sunmadığı gibi poliçe bedellerinin ödendiğine dair bir belge de sunmamıştır. Bilirkişi raporunda her ne kadar davacının dava konusu … numaralı, 120.000 TL bedelli çekten dolayı davalı … Sigorta şirketine borçlu olmadığı tespit edilmiş ise de, inceleme günü davalı ….. Şirketi defterlerini sunmamıştır, dava dilekçesinde münhasıran davalının defterlerine delil olarak dayanılmadığından davalının defterini sunmaması davacı lehine yorumlanmak suretiyle davanın ispatlandığına karine oluşturmayacağı gözetilerek bilirkişi raporuna itibar edilmemiştir. Dava değeri dikkate alındığında davacı tarafça iddiasının kesin delil ile ispatı gerektiği anlaşılmakla birlikte davacının herhangi bir kesin delil sunamadığı, dava dilekçesinde de yemin deliline dayanmadığı, Açıklanan nedenlerle davalı … Şirketi yönünden kanıtlanmayan davanın reddi gerektiği ve Mahkememizce davacının tedbir talebinin kabülüne karar verildiği anlaşılmakla davalı … şirketi yararına kötüniyet tazminatına hükmetmek gerektiği kanaati ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” gerekçeleri ile; “1.Davalı … Yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, 2.Davalı … Yönünden kanıtlanamayan davanın reddine, 3.Dava değeri 120.000,00 TL’nin %20’si oranında belirlenecek tazminatın davacıdan tahsili ile davalı … ‘ne ödenmesine, 4.Davacının yatırdığı teminatın, davalı … Lehine hükmedilen %20 tazminata mahsulen davalıya hükmün kesinleşmesinden sonra ödenmesine,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddinin doğru olmadığını, zira çekin bankaya ibrazı anında arkasında bulunan davalı cirosunun iptal edilip edilmediğine dair bir araştırma yapılmadan karar verildiğini, mahkemece sunmuş oldukları mail yazışmaları ve davalı … hesap ekstresinin de dikkate alınmadığını, Davalı … tarafından sunulan cari hesap ekstresi incelendiğinde, müvekkilinin iptal poliçe iadelerinin davalılar arasında mahsuplaşıldığının görüleceğini, müvekkili alacağı çok daha fazla olmasına rağmen çeklerin haksız olarak icra takiplerine konu edildiğini, dolayısıyla mahkemenin çekin hangi poliçeye istinaden verildiğinin ispatlanamadığı yönündeki gerekçesinin hatalı olduğunu, Müvekkilince yapılan ödemelerin belgelerinin sunulduğunu, müvekkilinin iptal harici yaklaşık 450.000,00 TL ödemesinin olduğunu, Davalı … Sigorta’nın ticari defterlerini sunmamış olmasının müvekkili aleyhine yorumlanamayacağını, mahkemenin resen araştırma ilkesi gereğince defterleri kolluğa yazı yazmak suretiyle de inceleyebileceğini, Mahkemece müvekkilinin kesin delil sunmadığının belirtildiğini, ancak hangi delilin kastedildiğinin anlaşılamadığını, ayrıca mahkemenin sunulması ve sunulmaması gereken delillerin tespitini yapamayacağını, dolayısıyla müvekkilinin yemin deliline dayanmamış olmasını gerekçe yapamayacağını belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, sigorta poliçeleri kapsamında ödeme olarak verilen ancak poliçe iptallerinden dolayı bedelsiz kalan çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davalı … çekte ve icra takibinde taraf olmaması nedeniyle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davalı … Sigorta Ltd. Şti. ise taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinde davacın borçlu olduğunu savunmuş, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Davalıların sigorta şirketlerinin acenteleri oldukları, davacının davalı … Sigorta A.Ş. ile sigorta sözleşmeleri yapılması hususunda anlaştığı ve bu kapsamda adı geçen davalıya çek ve senetler teslim ettiği, bir kısım poliçelerin ise davacının bilgisi dahilinde davalı … aracılığıyla yapıldığı, akabinde bazı araçların satışları nedeniyle bir kısım poliçelerin iptal edildiği tarafların kabulünde olup uyuşmazlık konusu değildir. Dava konusu çek de bu kapsamda düzenlenmiş olup, incelendiğinde … Bankası İzmit Kocaeli şubesine ait 30/07/2017 tarih ve 120.000 TL bedelli, … nolu keşidecisi davacı, lehdarı davalı … Sigorta olan, arka sayfasında sırasıyla davalı … Sigorta’nın davalı … lehine tam cirosu, dava dışı … Sigorta cirosu olan, takas bankasına ibraz edilen ancak keşideci imzası tutmadığından işlem yapılamamış olan çek olduğu, … Sigorta’ya yapılan tam cironun ve … Sigorta cirolarının iptal edilmiş olduğu görülmüştür. Dava konusu çek de dahil olmak üzere davacı tarafından davalı … Sigorta Ltd. Şti’ne verilen çek/senetlerin taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine mahsuben verildiği tarafların kabulünde olduğuna göre, mahkemece yapılması gereken iş, konusunda uzman mali müşavir bilirkişi ile sigortacılık alanında uzman bilirkişinden oluşan heyetten, davacı ve davalı … tarafından sunulan ticari defter kayıtları ve dayanakları ile davalı … Sigorta Ltd. Şti. tarafından 11/08/2017 tarihli dilekçe ekinde sunulan cari hesap ekstresi üzerinde inceleme yapılmak ve taraflar arasında akdedilen, akabinde iptal edilen poliçeler ile davacı ödemeleri dikkate alınmak, gerekirse bankalardan çeklerin ödeme bilgileri sorulmak suretiyle borç-alacak durumunun tespiti, buna göre dava konusu çekin bedelsiz kalıp kalmadığının tespitidir. Bununla birlikte dava konusu çekin kim tarafından hangi tarihte ibraz edildiği araştırılmadan ve ibraz edildiği bankadan önlü-arkalı bir sureti celp edilerek ibraz tarihi itibariyle davalı …’nin çekte taraf olup olmadığı tespit edilmeden karar verilmesi de doğru görülmemiştir. Ayrıca davacı istinaf dilekçesinde taraflar arasında devam etmekte olan İstanbul Anadolu 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/824 E., sayılı dosyası ile İstanbul Anadolu 9 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/804 E. Sayılı menfi tespit dava dosyalarından söz edilmiş olmakla, mahkemece bu dava dosyalarının celp edilerek incelenmesi, davaların konularının davacı tarafından bu davaya konu cari hesap ilişkisi içerisinde davalı … Sigorta Ltd. Şti.’ne teslim edilen farklı çek veya senetlere ilişkin olup olmadığının, davalar arasında bağlantı olup olmadığının da gözetilmesi gerekir. O halde mahkemece yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hMK 353/1-a6 m. uyarınca hükmün kaldırılması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/05/2019 tarih ve 2017/839 Esas-2019/598 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde taraflara iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/02/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.