Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/437 E. 2020/385 K. 13.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/437 Esas
KARAR NO: 2020/385 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 18/10/2019 (İhtiyati Haciz Talebinin Kısmen Kabulüne İlişkin Karar)
DOSYA NUMARASI: 2019/678 D. İş – 2019/678 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 13/03/2020
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Alacaklı vekili ihtiyati haciz talep dilekçesinde özetle; … T.A.Ş. ile … Ltd. Şti. arasında düzenlenen 800.000 TL bedelli genel kredi sözleşmesi aslı ve Gebze … Noterliği’nin, … yevmiye sayılı ihtarname fotokopisine istinaden 244.329,40 TL alacaklı olduğunu, vadesinde borçluların borçlarını ödemediğini, borçluların borcuna ve masraflarına yeterli miktarda taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 18/10/2019 tarih ve 2019/678 D. İş Esas- 2019/678 D.İş Karar sayılı kararı ile; İhtiyati Haciz Talebinin Kısmen Kabulüne İlişkin Karar ile; ” … Talep; ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. Kural olarak; İİK’ nun 257. maddesince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya 3. şahısta bulunan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Türk Borçlar Kanunu’ nun 586 madde hükmü gereğince kefil müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehni paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarı sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçlüğü içinde olması gerekir. İhtiyati haczin dayanağını teşkil eden genel kredi ve teminat sözleşmelerinde kredinin bir bölümünün ödenmemesi veya sözleşmede belirlenen yükümlülüklerin birinin ihlali durumunda ya da diğer kredilerden herhangi birinin kat edilmesi halinde başkaca hiçbir ihtar veya merasime gerek olmaksızın kredi borcunun tamamının muaccel olacağı belirtilmiş ve söz konusu kredi sözleşmelerine dayalı olarak verilen teminat mektubu, garanti, kontrgaranti veya çek karnesine bağlı gayri nakdi krediler için bankanın ilgili mevzuat kapsamında ödemekle sorumlu olduğu tutarların depo edilmesini talep etmeye her zaman yetkili olduğu düzenlenmiştir. İncelenen tüm dosya kapsamına ve talebe dayanak belgeler içeriğine göre; yukarıda yazılı alacak miktarının varlığı ve alacağın vadesinin geldiği, hesap kat ihtarnamesinin sözleşmede belirtilen adrese tebliğ çıkartıldığı bila tebliğ iade edildiği anlaşılmakla; bu alacak için borçlu tarafından verilmiş bir rehinde bulunmadığından ihtiyati haciz isteyenin asıl borçlu … Ltd. Şti hakkındaki talebinin İİK’ nun 257. maddesindeki yasal koşulları gerçekleştiği, borçlu … hakkındaki talebin TBK 586. madde hükümlerinde ön görülen koşulların ise gerçekleşmediği … ” gerekçeleri ile; ” 1-Talep eden vekilinin ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne, a)İhtiyati haciz isteyenin, borçlu … Ltd. Şti hakkındaki talebinin %15 teminatla kabulü ile; İ.İ.K’nın 257. maddesi gereğince yukarıda yazılı alacak miktarı kadar borçluların gerek elindeki gerek üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının borca yetecek miktarının İHTİYATİ HACZİNE, b)Karşı taraf … hakkındaki ihtiyati haciz talebinin reddine, 2-Talep eden-alacaklının haksız çıktığı takdirde İ.İ.K.’ nın 259. mad. gereğince borçlunun ve üçüncü şahısların bu karar nedeniyle uğrayacakları zararı ödemek zorunda olduğuna, 3-Talep eden-alacaklı tarafından yukarıda yazılı oranda ve H.M.K’ nun 87. maddesinde yazılı türden teminat gösterildiğinde ihtiyati haciz kararının kendisine verilmesine ve bu kararın yargı çevremizde bulunan icra dairelerince yerine getirilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz taleplerinin, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nce sadece kredi borçlusu … LTD.ŞTİ. hakkında % 15 teminatla kabul edildiğini, ancak kredi borçlusu ile aynı derecede borçtan sorumlu bulunan müteselsil kefil … yönünden ise ihtiyati haciz taleplerinin reddedildiğini, Oysa; BK’ nun 586’ncı maddesinin “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir” şeklinde olduğunu, İhtiyati haciz talep dosyasında Kanunun aradığı tüm şartların gerçekleştiğini, çünkü ihtarnamenin hem kredi borçlusunun hem de müteselsil kefilin Genel Kredi Sözleşmesindeki adreslerine gönderildiğini ve Yerel Mahkemece reddedilen Müteselsil kefile ise 05.09.2019 tarihinde Tebligat Kanunu 21.md.sine göre tebliğ edildiğini, Hal böyle iken, yerel Mahkemece gerekçeli kararda; “…. Alacak miktarının varlığı ve alacağın vadesinin geldiği anlaşılmakla; bu alacak için borçlu tarafından verilmiş bir rehin de bulunmadığından ihtiyati haciz isteyenin asıl borçlu … LTD.ŞTİ. hakkındaki talebinin İİK 257.md.deki yasal koşulların gerçekleştiği, borçlu … hakkındaki talebin TBK 586.md. hükümlerinde ön görülen koşulların ise gerçekleşmediği anlaşıldığından….” denilerek müteselsil kefil … yönünden ihtiyati haciz taleplerinin reddinin hukuka aykırı olduğunu, Çünkü; – Genel Kredi Sözleşmesi incelendiğinde tespit edileceği üzere, söz konusu ihtarnamenin, tüm borçluların Genel Kredi Sözleşmesindeki adresleri’ ne gönderilmiş olup, zaten Müteselsil Kefile 05.09.2019 tarihinde Tebligat Kanunu 21.md.sine göre tebliğ edilmiş olduğunu, -Genel Kredi Sözleşmesi’ nin 6.3 Tebligat Adresi maddesinde özetle; asıl kredili müşteri ve kefiller Sözleşmede yer alan hususların yerine getirilmesi ve Bankaca gerekli tebligatların yapılabilmesi için aşağıdaki yazılı yerin kanuni ikametgah kabul edildiğini …………………………. İkametgahlarını değiştirseler bile yeni ikametgahlarını ticaret siciline tescil ettirip Bankaya noter aracılığı ile yazılı olarak bildirmedikleri takdirde, yukarıda kanuni ikametgah olduğu kabul edilen adrese yapılacak veya bu adresteki muhtarlığa tebligat evrakı bırakılmak suretiyle yapılacak her türlü tebligatın geçerli olacağını ve hukuki sonuç doğuracağını ….” Kabul ettiklerini, fakat müvekkil bankaya adres değişikliğine ilişkin noter aracılığı ile adres değişikliğine ilişkin bir bildirim yapılmadığını, bu nedenle müvekkil bankaca yapılan işlemlerde herhangi bir yasaya aykırılık bulunmadığını, -Yine Genel Kredi Sözleşmesi’ nin imzaların bulunduğu bölümde, Müteselsil Kefillerin Borçlar Kanunu’ nun aradığı şekilde kendi el yazıları ile kefaletin türünü, hangi tarihe kadar, ne miktar borç için ve kime kefil olduklarını, ad ve soyadlarını açıkça yazıp imzaladıklarını, Yapılan açıklamalar kapsamında; ihtiyati haciz taleplerinde deliller arasında Yerel Mahkemeye sundukları ihtarnamenin, asıl kredi borçlusu ve kefilin Genel Kredi Sözleşmesi’ ndeki adreslerine yani kanuni ikametgah adreslerine gönderilmiş olup, zaten Müteselsil Kefile 05.09.2019 tarihinde Tebligat Kanunu 21.md.sine göre tebliğ edilmiş olduğunu, Genel Kredi Sözleşmesi’ nin 6.3 Tebligat Adresi maddesindeki hüküm gereği, bu adreslerdeki muhtarlığa tebligat evrakı bırakılmak suretiyle yapılacak her türlü tebligatın geçerli olacağını ve hukuki sonuç doğuracağını, bu nedenle kredi borçlusu ile aynı derecede borçtan sorumlu bulunan müteselsil Kefil … yönünden yerel Mahkemece verilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararı istinaf ettiklerini, Açıklanan nedenlerle; İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/678 D. İş sayılı dosyası ile; Müteselsil kefil … yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın istinaf yolu ile kaldırılmasına, İhtiyati haciz taleplerinin müteselsil kefil … yönünden kabulüne, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise re’sen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı ihtiyati haciz talebine ilişkindir. Mahkemece, yukarıdaki gerekçeyle kefil yönünden İhtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık konusu, müteselsil kefil yönünden ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. 2004 sayılı İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haczin şartları düzenlenmiştir. Buna göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Hesabın kat edilmesi, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın muacceliyeti için yeterlidir, ayrıca ihtarın tebliği şartı aranmaz. Asıl borçluya gönderilen ihtar, borçlunun temerrüdünün yanı sıra, 6098 sayılı TBK’nın 586’ncı maddesinde öngörülen müteselsil kefilin takibi koşullarının gerçekleşmesi bakımından da gerekli bir unsurdur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK)’nın 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesiyle ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Dosya arasında fotokopisi bulunan genel kredi sözleşmsi incelendiğinde, alacaklı banka ile karşı taraf/borçlu … Limited Şirketi arasında 10/07/2017 tarihinde 800.000,00 TL. miktarlı GKS. imzalandığı, sözleşmeyi …’nın müteselsil kefil olarak imzaladığı görülmüştür. Somut olayda, alacaklı banka tarafından Gebze … Noterliği’nin 03/09/2019 tarih ve … yevmiye nolu kat ihtarı ile hesabın kat edildiği, asıl borçluya ve kefile ihtiyati hacze konu kredi borcuna ilişkin olarak kat ihtarının sözleşmedeki adreslere tebliğe çıkarıldığı, asıl boçlu adına çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği, Yargıtay 19 HD.nin 2016/10944 Esas, 2016/14754 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere Genel Kredi Sözleşmesi kapsamındaki hesabın katedilmesi ile birlikte muacceliyet şartının gerçekleştiği, borçlunun sözleşmedeki adresine tebliğe çıkarılan ihtarın geçerli olup sonuçsuz kaldığı, böylece 6098 sayılı TBK’nın 586’ncı maddesinde öngörülen müteselsil kefilin takibi koşulu için gerekli unsur gerçekleştiğinden, müteselsil kefil yönününden de İİK.nun 257. maddesi gereğince teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, yukarıdaki gerekçeyle talebin reddine karar verilmesi yerinde olmayıp, talep eden banka vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Sonuç itibariyle, talep eden banka vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İDM. kararının HMK. 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemizce yeniden hüküm kurularak talep eden bankanın ihtiyati haciz talebinin kabulü ile alacağın %15 oranında teminat karşılığında karşı taraf/ asıl borçlu ve kefilin alacağa yeter taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden alacaklının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/10/2019 tarih ve 2019/678 D.iş – 2019/678 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, 1-Yukarıda yazılı sebeplere, dosya kapsamına ve borçluların durumuna göre borç, para borcu olup, borcun rehinle temin edilmediği ve vadesinin geldiği, ihtiyati haciz kararı verilmesinin yasal koşullarının oluştuğu kanaatine varılmakla, ihtiyati haciz talep edenin talebinin KABULÜ ile; İİK.’nın 257 ve müteakip maddeleri gereğince 244.329,40.TL’lik alacak için borçluların borcuna ve masraflarına yeterli miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, 2-İhtiyati haciz isteyen tarafın İİK. 259, HMK.87 maddesi uyarınca belirlenen ve alacak miktarının % 15’ine tekabül eden 36.649,41.TL tutarında nakdi veya Mahkemece kabul edilecek kat’i süresiz ve muteber banka teminat mektubunu ilgili ilk derece mahkeme veznesine depo etmesi halinde ihtiyati haciz kararının yetkili icra müdürlüğünce infaz edilmek üzere ihtiyati haciz isteyene verilmesine, 3-Dairemiz karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 89,60.TL harçtan, peşin alınan 73,10.TL harcın mahsubu ile bakiye 16,50.TL karar harcının karşı taraf borçlulardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İlk derece mahkemesinde alacaklı tarafından yatırılan 117,50.TL harç toplamı ve yine alacaklı avansından sarf edilen 62,50-TL tebligat gideri olmak üzere toplam: 180,00-TL’nin karşı taraf borçlulardan alınarak alacaklıya verilmesine, 5-Karar tarihi itibariyle ilk derece mahkemesi yönünden alacaklı vekili yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre takdir olunan 755,00.TL vekalet ücretinin borçlulardan alınarak alacaklıya verilmesine, 6-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL karar harcının talep halinde iadesine, 7-İstinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcı ve 23,50.TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam: 144,80-TL’nin borçlulardan alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine, 8-Artan gider avansı olması halinde, yatıran tarafa iadesine, 9-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13/03/2020 tarihinde İİK.258/2 ve HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.