Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/433 E. 2022/319 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/433 Esas
KARAR NO: 2022/319 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/09/2019
NUMARASI: 2017/1416 Esas 2019/807 Karar
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/03/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı yanca İstanbul Anadolu … İcra Müd. … E. sayılı dosyası ile, 30.10.2017 Günlü … seri nolu … Bankası, 10.000,00 TL bedelli çek için kambiyo takip 13.11.2017 tarihinde başlatıldığını, takip konusu çek zayi olduğundan, müvekkil tarafından Çamçeşme Şehit … Polis Amirliği’nde şikayetimiz 06.10.2017 tarihinde yapıldığını, ardından çek zayii/iptali talepli davamız İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2017/1141 E. sayılı dosya ile 11.10.2017 tarihinde ikame edildiğini, müvekkilinin şikayette yer verilen bir kısım çekleri çaldırmış/kaybetmiş olup; o günden bu yana hukuk mücadelesi verdiğini, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2017/1141 E. sayılı 23.10.2017 tarihli kararla takip konusu çek hakkında ödemeden men yasağı da verildiğini, İstanbul Ticaret Sicil Gazetesi’nde kıymetli evrak iptali ilan edildiğini, icra mahkemesince takip durdurulmadığından, çek bedeli icra tehdidi altında davalı yana ihtirazi kayıtla 13.973,00 TL haricen ödenmek zorunda kalındığını, icra dosya bedeli ödenerek, müvekkilin malvarlığına konan hacizler kaldırıldığını, dava konusu çek; 30.10.2017 Günlü … seri nolu … Bankası, 10.000,00 TL bedelli çek olup, müvekkil tarafından 06.10.2017 tarihinde kaybedilen /çaldırılan çeklerden biri olduğunu, müvekkilinin davalı yanla hiçbir sözleşme ilişkisi, ve sair borç doğuran hiçbir işlemi olmadığını, anılan sebeple icra tehdidi ve malvarlığına yönelen tehlike sebebiyle yapılan ödeme haksız sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca istirdadı gerektiğini, zararlarımızın tazmini için, takip konusu alacağın en az %20’si oranında tutarın da davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini, İstanbul Anadolu … İcra Müd. … E. sayılı takipte tüm dosya bedeli davalı yana haricen ödenerek, dosya infaz edildiğinden, davalı yanın tüm taşınır taşınmaz malvarlığına ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilin anılan takipten ötürü borcu bulunmadığı yönünde menfi tespite, haksız yere ödenen bedelin istirdadına, dava sonunda icra takibinin tamamen iptaline, davacıyı istirdad/menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle takip konusu alacağın en az % 20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile,davacılar tarafından, müvekkilimiz tarafından haklarında başlatılmış bulunan İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibi nedeniyle ödemiş oldukları paranın istirdatı nedeniyle işbu davayı açıldığını, müvekkili aleyhine açılan işbu dava haksız, kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacılardan … tarafından diğer davacı … Ltd.Şti. emrine keşide edilmiş ve aynı davacı şirket tarafından ciro edilmiş bulunan … Bankası Kaynarca Şubesine ait … çek nolu 30/10/2017 keşide tarihli 10.000,00-TL tutarlı çek diğer davalı … – … isimli firma tarafından müvekkilimizle aralarında yapılan ticaret karşılığında verildiğini, davacıların talebi üzerine İstanbul Anadolu 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1141 Es.sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararı ile çek hakkında ödeme yasağı şerhi konulmuş olması ve çekin karşılıksız kalması nedeniyle çek bedelinin tahsili amacıyla davacılar ve diğer davalı hakkında tarafımızdan İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatılmış ve İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/11/2017 tarih 2017/6001 D.İş esas ve karar sayılı ihtiyati haciz kararı alındığını, davacılar ve diğer davalı hakkında sözkonusu çeke istinaden başlatılmış bulunan icra takibine konu borç davacılar tarafından haricen müvekkilimize ödenmesi üzerine tarafımızdan gerekli tahsil harcı yatırılarak icra dosyası haricen tahsil nedeniyle icra müdürlüğünce kapatıldığını, davacılar icra takibine konu borcu ödemiş olmalarına rağmen, davacılar tarafından müvekkilimiz hakkında İstanbul Anadolu 3.İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/1084 Esas sayılı dosyası ile açılmış bulunan borca itiraz davasına devam edildiğini, yapılan yargılama sonucu mahkemece verilen 22/03/2018 tarihli karar ile davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacılar tarafından istinaf yoluna başvurulmayarak kesinleştiğini, davacılar tarafından İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/6001 D.İş sayılı doyasından verilen ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazın da 11/01/2018 tarihli karar ile reddine karar verildiğini, icra takibine konu çek ile ilgili olarak davacılar tarafından açılan İstanbul Anadolu 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1141 Es.sayılı çek iptali davasında tarafımızdan müdahale talebinde bulunulmuş ve mahkemece ara karar ile takibe konu çek üzerindeki ödeme yasağının kaldırılmasına ve dava sonucunda verilen karar ile de … nolu takip konusu çek bakımından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, müvekkili tarafından takibe konulan çekle ilgili olarak davacılar tarafından ortaya atılan kaybolma/çalınma iddiası gerçeği yansıtmadığını, söz konusu çek müvekkil şirkete 13/03/2017 tarihinde diğer davalı …-…’den ciro yoluyla geçtiğini, müvekkili hakkında açılan haksız, kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 06/09/2019 tarih 2017/1416 Esas 2019/807 Karar sayılı kararında; “….Nitekim 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesine göre, “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” Bu nedenle zayi olan çekin istirdadı talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacılarda olup, davacının çeki elinde bulunduran şahsın kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir. Davacı tarafa mahkememizce gerçekleştirilen ön inceleme duruşması sonrası tüm delillerini ibraz etmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş ise de davacılar tarafından her hangi bir delil ibraz edilmemiş,ispat yükünün davalılar üzerinde olduğu ileri sürülmüş bu nedenle dava dilekçesinde belirtilen deliller mahkememizce dosya kapsamına alınmış ve ispat yükü üzerinde bulunan davacıların kesin delillerle davasını ispat edemediği anlaşılmakla davalılar aleyhine ikame eylediği davanın reddine karar verilmiştir….”gerekçesi ile, Davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Mahkemenin vermiş olduğu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Huzurdaki dava, istirdat davası olup, takip konusu çek zayi olduğundan, müvekkili tarafından Çamçeşme Şehit … Polis Amirliği’nde şikayetleri 06.10.2017 tarihinde yapıldığını, çek zayii/iptali talepli dava İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2017/1141 E. sayılı dosya ile 11.10.2017 tarihinde ikame edildiğini, çeklerin kim ya da kimler tarafından hırsızlandığı tespit edilemediğinden, faili meçhul suçtan ötürü, soruşturma dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, Müvekkilinin şikayette yer verilen bir kısım çekleri çaldırmış/kaybetmiş olup; o günden bu yana hukuk mücadelesi vermekte olduğunu, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2017/1141 E. sayılı 23.10.2017 tarihli kararla takip konusu çek hakkında ödemeden men yasağı da verildiği, İstanbul Ticaret Sicil Gazetesi’nde kıymetli evrak iptali ilan edildiğini, Dava konusu çek; 30.10.2017 günlü … seri nolu … Bankası, 10.000,00 TLbedelli çek olup, müvekkili tarafından 06.10.2017 tarihinde kaybedilen/çaldırılan çeklerden biri olduğu, icra mahkemesince takip durdurulmadığından, çek bedeli icra tehdidi altında davalı yana ihtirazi kayıtla 13.973,00 TL haricen ödenmek zorunda kalındığını, Bilindiği üzere, menfi tespit/istirdat davasında ispat külfeti yer değiştirdiği, davalılar ile müvekkili arasında, alacak borç ilişkisi ve veya ticari bir ilişki bulunmadığını, müvekkiline ait ticari defterlerde, çekin hiçbir borcun tasfiyesi için kullanılmadığı da görülmekte olduğu, Yargılama sırasında davalı yanca, borcun dayanağı açıklanamadığını, borcun kaynağını açıklayamayan iki davalının da kötü niyetli olduğu, hırsızlanan müvekkiline ait çeki kullandıkları ve haksız kazanç sağladıklarını, İddiaları kabul anlamında olmamak kaydıyla, … Kumaş firması yönünden 3. iyi niyetli hamil olduğu kabul edilse bile, kayıp çeki ilk sahiplenen ciranta görünümünde olan davalı …- … yönünden davanın reddinin kesinlikle hatalı olduğunu, Davalı …’in müvekkiline ait olan, hırsızlanan çeki bularak, uhdesine alarak piyasaya ciro ettiği haksız kazanç sağladığı su götürmez bir gerçek olduğunu, dikkat edilecek olursa, davalı yanca hiçbir cevap dilekçesi sunulmamış, çekin müvekkiliyle aralarında bulunan hangi borç/alacak ilişkisine istinaden alındığının açıklanamadığını, Davalı …’in, çekin rıza dışında elden çıktığını bilebilecek durumda olduğunu, çekin, davalıların defterlerinde de hiçbir kaydı olmadığını, davalılardan Devrim çekin hırsızlandığı bilmesine rağmen haksız kazanç sağladığı, diğer davalı ise anılan çeki ağır kusuruyla iktisap ettiğini, Davanın kabulü gerekirken, reddinin yerinde olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasındaki takibe konu çek bedelinin davalı alacaklıya haricen ödenerek infaz edildiği belirtilerek davalılara borçlu olmadığının tesbiti ile ödenen bedelin istirdadı talepli İİK. 72 Maddesi uyarınca açılan menfi tesbit ve istirdat davasıdır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekili dava dilekçesi ile, davaya konu çekin müvekkili tarafından çaldırmış/kaybetmiş olup; o günden bu yana hukuk mücadelesi vermekte olduğunu, davalılar ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunmadığından müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine ve ödenen bedelin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan …-…’in davaya cevap vermediği anlaşılmıştır. Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile, davacılardan … tarafından diğer davacı … Ltd.Şti. emrine keşide edilmiş ve aynı davacı şirket tarafından ciro edilmiş bulunan … Bankası Kaynarca Şubesine ait … çek nolu 30/10/2017 keşide tarihli 10.000,00-TL tutarlı çekin diğer davalı … – … isimli firma tarafından müvekkili ile aralarında yapılan ticaret karşılığında verildiğini savunmuştur. Davaya ve icra takibine konu çek incelendiğinde, … Bankası Kaynarca Şubesine ait 30.10.2017 keşide tarihli, … seri nolu, 10.000,00 TL. Miktarlı çekin keşidecisinin davacılardan … olduğu, lehtar/ilk cirantanın davacılardan … Ticaret Limited Şirketi olup sonraki cirantaların ise Davalı … -…,Davalı … Ltd. Şti. olduğu, Davalı … Ltd. Şti. tarafından 30/10/2017 tarihinde bankaya ibraz edildiği ve İstanbul Anadolu 4 ATM.nin 2017/1141 Esas sayılı dosyasından konulan ödeme yasağı kararına istinaden ödeme yapılamadığının yazıldığı görülmüştür. İstanbul Anadolu CBS.nin 2017/178728 soruşturma sayılı dosyadan 07/11/2017 tarihinde müştekiye ait çeklerin çalındığına ve bulunup kullanıldığına dair somut delil olmadığı gerekçesiyle kovuşturma yer olmadığına yönelik karar verildiği anlaşılmıştır. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı … Ltd.Şti tarafından borçlular …, … Ltd.Şti ve … aleyhine 30/10/2017 tarihli 10.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı, alacaklı vekilinin dosya borcunun haricen tahsil edildiğine yönelik 12/12/2017 tarihli beyan dilekçesi üzerine hacizlerin kaldırıldığı, takibe konu çek aslının ödeme yapan davacılar vekili Av. …’a teslim edildiği anlaşılmıştır. Yargıtay 11. HD’nin 2014/10768 Esas- 2014/20288 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, davalıların çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur. Davalıların çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Çekin rıza dışı elden çıkması halinde ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Davacı, kötüniyeti kanıtlanamadığı sürece çekin bedelsiz kaldığı ileri sürülemeyecektir. Somut olayda davacıların, davalı tarafın davaya konu çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ve yasal hamil olmadığı ve çekin bedelsiz kaldığı iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle isbat edemediği tesbit edilmekle, mahkemenin kabul ve gerekçesine göre davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraftan alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 36,3 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/03/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.