Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/423 E. 2022/285 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/423 Esas
KARAR NO: 2022/285 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2019
NUMARASI: 2018/668 Esas 2019/1028 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/02/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, OHAL düzenlemeleri gereğince el konulan Ataşehir Mehtap Eğitim Öğretim Kültür ve Yardımlaşma Derğeni’nin her türlü taşınır ve taşınmaz mal varlığı ile adına düzenlenen çeklerin alacaklısının Maliye Hazinesi olduğunu, dava konusu … Bankası A.Ş. Ataşehir şubesine ait 25/11/2016 tarihli 25.000,00 TL tutarlı … ve 25/03/2017 tarihli 80.000,00 tutarlı … nolu çeklerin tahsili için … Bankası’na 08/05/2017 tarihinde başvurulduğu, banka cevabında “çekler ile ilgili olarak ibraz işlemlerinin bankaca yapılmadığı” gerekçesiyle çeklerin iade edildiğini, keşide tarihine göre süresinde ibraz edilmemiş çek ile ilgili kambiyo yolu ile icra takibi yapma hakları yitirilmiş olsa dahi olayda TTK’nun 732.madde hükümleri doğrultusunda keşideci …’dan tahsili şartları oluştuğunu, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren 1 yıl olduğunu, ispat yükünün sebepsiz zenginleşmediğini veya çek bedelini cirantalardan birine veya hamiline ödediğini savunan keşideciye ait olduğunu, davalı keşideci …’ın 12/11/2017 tarihli dilekçe ile çek bedellerini ödeyemeyeceğini beyan ettiğini iddia ederek; … Bankası A.Ş. Ataşehir şubesine ait 25/11/2016 tarihli 25.000,00 TL tutarlı … ve 25/03/2017 tarihli 80.000,00 tutarlı … nolu toplam 105.000,00 TL hazine alacağının, sebepsiz zenginleşme tarihinden itibaren hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafta yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davanın zamanaşımına uğraması nedeniyle reddi gerektiğini, Ataşehir Mehtap Eğitim ve Öğretim kültür ve Yardımlaşma Derneğine vermiş olduğu dava konusu toplamda 105.000,00 TL bedelli çeklerin verilme sebebinin bağlantısı sabit olan Süleyman Şah Üniversitesinde 2015-2019 yılları arası kardeşi …’ın Türk Dil ve Edebiyatı bölümünde üniversite eğitimi alması karşılığında verildiğini, KHK neticesinde … Üniversitesinin kapatıldığını, kardeşinin üniversite eğitim hizmetini alamadığını, verilen çeklerin karşılığı alınamadığından sebepsiz zenginleşme hükümleri oluşmadığını, ilgili yerlere başvurulduğunu ancak çeklerin kendisine iade edilmediğini savunarak; davanın usulden ve esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 15/10/2019 tarih 2018/668 Esas 2019/1028 Karar sayılı kararında; “…Davalının savunması üzerine Yüksek Öğretim Kurumu’na yazı yazılarak, Süleyman Şah Üniversitesi’ne bağlı olduğu belirtilen Ataşehir Mehtap Eğitim Öğretim Kültür ve Yardımlaşma Derneği’ne ait bilgi ve belgelerin devrolduğu kurumun bildirilmesi istenmiş, 21/06/2019 tarihli yazı cevabı ile bu derneğe ait herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı anlaşılmıştır. Çeklerin davalı tarafından kapatılan Ataşehir Mehtap Eğitim Öğretim Kültür ve Yardımlaşma Derneği lehine düzenlenerek verildiği ve bu derneğin KHK ile kapatılması üzerine çeklerin Hazine’ye geçtiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. TTK 732.maddeye dayalı olarak açılan sebepsiz zenginleşme davalarında ispat yükü davalıya düşmektedir. Davalı sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmedikçe çek bedeli oranında sorumlu olacaktır. Yargıtayın yerleşik içtihatları uyarınca “Sebepsiz zenginleşme davasında hamil ile keşideci arasında temel ilişkinin varlığı aranmayacak”tır(Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2014/17607 Esas-2015/4544 Karar). Davanın kabulü için TTK 737.maddedeki şartların bulunması yeterli olacaktır. Buna göre somut olayda davacı Hazine’nin hamili olduğu dava konusu çekleri 08/05/2017 tarihinde … Bankası AŞ’ye ibraz ettiği, bankanın 22/05/2017 tarihli cevabı ile işlem yapılmaksızın çeklerin iade edildiği çeklerin 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve TTK 732.maddesindeki dava açma süresi olan “poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren 1 yıllık” süre dolmadan davanın açıldığı ve davanın açıklanan nedenlerle yerinde olduğu anlaşıldığından…”gerekçesi ile, Davanın kabulü ile, 105.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: DAVALI VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİ İLE, Yerel mahkemede görülüp karara bağlanan davada Yerel Mahkeme TTK 732. Maddeye göre açılan sebepsiz zenginleşme davalarında ispat yükü davalıya ait olacağını, davalının sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmedikçe çek bedeli oranında sorumlu olacağı şeklindeki hükmü ile davanın kabulüne karar verdiğini, Verilen karar usul ve esasa aykırı olup kaldırılması gerektiğini, Müvekkilinin, davaya konu çekleri Süleyman Şah Üniversitesi’ne kız kardeşinin 2015-2019 yılları arasındaki eğitiminin ücreti olarak verdiğini, lakin üniversitenin KHK ile kapatılması sonucu müvekkilinin kız kardeşi eğitim hizmeti alamadığı gibi verilen çeklerden dolayı da müvekkilinin bizzat mağdur olduğunu, akabinde çıkartılan KHK ile üniversitenin alacakları Maliye Hazinesi’ne geçtiğini, Maliye Hazinesi davaya konuyu çekleri haksız yere müvekkilinden tahsil etmeye çalışmakta olduğunu, Mahkemenin hatalı bir karar vererek müvekkilinin zenginleştiğini düşünmekte ise de bu karar aklın ve hukukun mantığına uymadığını, zira müvekkilinin herhangi bir kazanç elde etmediğini, çekleri üniversiteye vererek ve eğitim de almayarak mağdur olduğunu, burada sebepsiz bir zenginleşme söz konusu olacaksa davacı Maliye Hazinesi olduğunu, mahkeme hatalı bir karar vererek müvekkilinin zenginleştiğini düşünmekte ise de bu karar aklın ve hukukun mantığına uymadığını, zira müvekkilinin herhangi bir kazanç elde etmediğini, çekleri üniversiteye vererek ve eğitim de almayarak mağdur olduğunu, burada sebepsiz bir zenginleşme söz konusu olacaksa davacı Maliye Hazinesi olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVACI VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİ İLE, OHAL düzenlemeleri gereği el konulan Ataşehir Mehtap Eğitim Öğretim Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin 667 sayılı KHK çerçevesinde her türlü taşınır ve taşınmaz mal varlığı, alacak ve hakları Hazineye devredilmiş olup kapatılan Ataşehir Mehtap Eğitim Öğretim Kültür ve Yardımlaşma Derneği lehine düzenlenen çeklerin alacaklısı Maliye Hazinesi olduğunu, Davalı … tarafından kapatılan Ataşehir Mehtap Eğitim Öğretim Kültür ve Yardımlaşma Derneği lehine keşide edilen 25.11.2016 keşide tarihli 25.000,00-TL’lik ve 25.03.2017 keşide tarihli 80.000,00-TL’lik iki adet çekin tahsili için başvurulan banka tarafından iade edilmesi üzerine TIK.732. maddesine göre davalı hakkında çek bedellerinin sebepsiz zenginleşme tarihlerinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili talebi ile açtıkları dava neticesinde İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin istinaf olunan 17.10.2019 tarih ve 2018/668 Esas-2019/1028 Karar sayılı kararı ile davamızın kabulüne “karar verilmiş ise de çeklerin toplamı olan 105.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verildiğini, Dava dilekçesinde de belirtildiği üzere dava konusu çeklerin tahsili için … Bankası A.Ş.’ye 08.05.2017 tarihli yazımız ile başvurulduğu, ancak bankanın 22.05.2017 tarihli yazısı ile çekler ile ilgili olarak ibraz işlemlerinin Bankalarınca yapılmadığı gerekçesiyle çekler iade edildiğini, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre sebepsiz zenginleşme taleplerinde, ana alacağa sebepsiz zenginleşmenin meydana geldiği tarihten itibaren temerrüt faizi yürütülmesi gerektiği uygulamada kabul edildiğine göre, TTK’nın 732. maddesine dayalı davalarda da, sebepsiz zenginleşmenin vaki olduğu tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerektiğini, dava konusu kambiyo senetleri de çek niteliğinde olduğuna göre, sebepsiz zenginleşmenin oluştuğu tarih, şayet çek ibraz edilmiş ise ibraz günü, ibraz edilmemiş ise ibrazı gereken son gün olarak kabul edilmesi gerektiğini, Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece, hükmedilen alacağın her bir çek yönünden ayrı ayrı ibraz tarihlerinden itibaren yürütülecek temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, talep gibi davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, keşideciye karşı açılmış 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasıdır. Mahkemece, davanın kabulü ile, 105.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
DAVALI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ İNCELENDİĞİNDE, Somut olayda, 667 sayılı KHK ile kapatılan Ataşehir Mehtap Eğitim Öğretim Kültür ve Yardımlaşma Derneği lehine davalı tarafından keşide edilen kapatılan … Bankası AŞ’ye ait 25/11/2016 keşide tarihli 25.000 TL. bedelli ve 25/03/2017 keşide tarihli 80.000 TL olmak üzere toplam 105.000 TL tutarlı çeklerin kapatılma sonrası maliye hazinesine geçtiği, çeklerin tahsili için maliye hazinesi tarafından bankaya yapılan başvuru üzerine çeklerin süresi içerisinde ibraz edilmemiş olması nedeniyle işlem yapılmaksızın iade edildiği, süresinde ibraz edilemeyen bu çekler yönünden davacı maliye hazinesinin TTK 732. Md. Hükümlerine dayanarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çek bedellerinin keşideci olan davalıdan tahsili istemiyle iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, Yüksek Öğretim Kurumu’na müzekkere yazılarak, Süleyman Şah Üniversitesi’nin bağlı olduğu belirtilen Ataşehir Mehtap Eğitim Öğretim Kültür ve Yardımlaşma Derneği’ne ait bilgi ve belgelerin devrolduğu kurumun bildirilmesi istenmiş, 21/06/2019 tarihli yazı cevabı ile bu derneğe ait herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı bildirilmiştir. Dava, 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme davası olup hamil, zamanaşımının gerçekleştiği anda maddi hukuk açısından hak sahibi bulunan kimsedir. Çek ciro edilmedikçe çek lehdarı hamil olarak kalmaya devam edeceğinden lehdar/hamil olan davacının keşideci ile arasında temel ilişki bulunsa dahi sebepsiz zenginleşme davası açabilecektir.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2019/459 Esas- 2020/6034 Karar sayılı kararı benzer mahiyettedir.) Sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükümlülüğü keşidecide olup, keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamalıdır. Somut olayda davalı keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ispatlaması gerekmekte olup, davalı cevap dilekçesinde, Ataşehir Mehtap Eğitim ve Öğretim Kültür ve Yardımlaşma Derneğine vermiş olduğu dava konusu toplamda 105.000,00 TL bedelli çeklerin verilme sebebinin bağlantısı sabit olan Süleyman Şah Üniversitesinde 2015-2019 yılları arası kardeşi …’ın Türk Dil ve Edebiyatı bölümünde üniversite eğitimi alması karşılığında verildiğini, KHK neticesinde Süleyman Şah Üniversitesinin kapatıldığını, kardeşinin üniversite eğitim hizmetini alamadığını, verilen çeklerin karşılığı alınamadığından sebepsiz zenginleşme hükümleri oluşmadığını beyan etmiş ise de savunmasına yönelik delil bildirmediği, davalının sebepsiz zenginleşmediğini ispat edemediği ve davalının aşamalarda ödeme savunmasında da bulunmadığı tesbit edilmekle, mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre, ispat yükü doğru belirlenerek davanın kabulüne yönelik verilen karar ve gerekçesi dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup davalı vekilinin mahkemenin kabulüne yönelik aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/3570 Esas- 2021/125 Karar sayılı kararı benzer mahiyettedir.)
DAVACI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEBİ İNCELENDİĞİNDE, Davacı vekili faiz başlangıcı yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Çeklerde sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği tarih çek ibraz edildiği takdirde ibraz günü, ibraz edilmemişse ibrazı gereken son gün olarak kabul edilir.Çekler defterdarlık tarafından 08/05/2017 tarihinde …’ya ibraz edilmiş ve bankanın 22/05/2017 tarihli yazısı ile bankacılık faaliyet izni kaldırıldığından çekler ile ilgili işlem yapılamadığı belirtilmiş olup çeklerin süresi içerisinde bankaya ibraz edilmedi tesbit edilmekle, bu nedenle sebepsiz zenginleşmenin çeklerin ibrazı gereken son gün olarak kabul edilip sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği 25.000 TL. Bedelli çeke 06/12/2016 tarihinden ve 80.000 TL. Bedelli çeke de 05/04/2017 tarihinden itibaren itibaren faiz işletilmesi gerektiği halde mahkemece dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi yerinde olmayıp davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüşür. Sonuç olarak; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak, dairemizce yukarıdaki açıklamalar ışığında faiz başlangıcı yönünden yeniden hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1.maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2019 tarih ve 2018/668 Esas 2019/1028 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurularak; 1-Davanın KABULÜ ile; … Bankası A.Ş. …-Ataşehir Şubesine ait … nolu 25.000,00.TL bedelli çeke 06/12/2016 tarihinden, … Bankası A.Ş. …-Ataşehir Şubesine ait … nolu 80.000,00.TL bedelli çeke 05/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 7.172,55.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından sarf edilen toplam 123,50.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davacı vekili için hesap ve takdir olunan 13.925,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 7-Davacı harçtan muaf olduğundan istinaf harçları konusunda karar verilmesine yer olmadığına, 8-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 9-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 7.172,55.TL karar harcından istinaf eden davalı tarafından yatırılan (44,40.TL+1.748,74.TL=) 1.793,14.TL harcın mahsubu ile bakiye 5.379,41.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 10-Davalı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 11-Davacı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına, 12-Artan gider avansı bulunması halinde yatıran tarafa iadesine, 13-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/02/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.