Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/408 E. 2022/572 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/408 Esas
KARAR NO: 2022/572 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/120 Esas – 2019/854 Karar
TARİH: 08/11/2019
DAVA: İstirdat (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/04/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı(…) adına ihracat yapılmak üzere bir kısım tütünün dava dışı … Ltd. aracılığı ile müvekkilince alındığını ve İzmir’de depolandığını, davalı adına 29/05/2017 tarihinde … türü 11.015,00 KG net 59 karton yaprak tütünün … adına Gürcistan’a ihraç edilmek üzere satıldığını, tütünleri daha hızlı bir şekilde Gürcistan’a ulaştırmak amacıyla İzmir’den yüklenmek suretiyle İstanbul’a kara yolu ile … gemi acenteliği adına limana gönderildiğini, tüm bu sürecin davalının bilgisi dahilinde ve usulüne uygun yürütüldüğünü, davalı tarafça gönderilen eksperler vasıtası ile ölçüm ve yükleme işleminin gerçekleştirildiğini, bu süre zarfında malların belirtilen süre içerisinde gemiye yüklenilmediğinin anlaşılması üzerine müvekkilinin satışına aracılık eden … Ltd. Şti. tarafından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile 2017/13049 muhabere numaralı ve 12/06/2017 tarihli ayrıntılı bir dilekçe ile ihbarda bulunulduğunu ve müvekkilince müdahil olunduğunu, davalı kurumun da durumdan derhal haberdar edildiğini, davalı tarafça 21/07/2017 gün ve … sayılı yazı ile tütünlerin iç piyasaya satıldığı gerekçesi kg başına 4 USD olmak üzere toplam 53.339,04 USD nin 10 gün içinde ödenmesi aksi takdirde teminatın tahsil edileceği ve diğer haklarını saklı tutuklarını belirtmek suretiyle yazı tebliğ edildiğini, müvekkilce ticari işleyişin devamı için sorun yaşamamak adına belirtilen bedelin süresi içinde ihtirazi kayıtla ödendiğini, ancak müvekkil ve aracı şirketlerce iç piyasaya satılmış bir tütün bulunmadığını, ürünlerin Gürcistan’a ihraç edilmek üzere satışının yapıldığını, hatta bu hususta gümrük evraklarının müvekkilince davalının onay ve bilgisi ile hazırlandığını, ancak ürünlerin müvekkilinin rızası dışında yurt dışına gönderilmediğini, dava dışı … Ltd. Şti.’nin müvekkili adına, …’in ise ihraç edilen Gürcü … adına aracı ve temsilcilerinden olduğu, aracı yada temsilciler adına veya aralarında yapılmış herhangi bir satış işlemi olmadığını, bu ceza ile müvekkilinin ve 4 B tütün şirketinin şüphelilerle ortak hareket ettiği ve aynı konumda olmakla itham edildiğini, davalı tarafça şikayet dilekçesindeki bir kısım cümleler alınmak suretiyle ürünü sanki iç piyasaya müvekkil ve aracı şirketin sattığı sonucuna ulaşıldığını ve bu doğrultuda dava konusu bedelin talep edildiğini, sözleşmenin 9. maddesinde ‘Alıcı ihraç kaydıyla satın aldığı tütünleri dilediği ülkeye ihraç etme hakkına sahiptir. Hiçbir şekilde yurt içi kullanımına sunulamaz. … den satın alınarak ihraç edilen tütünler 4 ABD doları kg fiyat farkının …’e ödendiği belgelendirmeden yurt içine tekrar ithal edilemez’demek suretiyle ürünün tekrar ithal edilmesi halinde 4 ABD dolar /kg bedelin ödeneceğinin belirtildiğini, olayda ise rıza dışı elden çıkma söz konusu olup, yeniden ithal gibi bir durumun da zaten bulunmadığını, ödemeyle davalı tarafın sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 53.339,04 USD’nin 07/08/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili ile davacı şirketin temsilcisi olduğu … Ltd arasında imzalanmış olan 9.091.000 kg tütün satışına dair sözleşmenin (Ek.1) 9. maddesi uyarınca alıcının, ihraç kaydıyla satın aldığı tütünleri hiçbir şekilde yurtiçi kullanıma sunamayacağını, sözleşmeye konu tütünlerin yurtiçi kullanıma sunulması halinde 4 ABD Doları/kg fiyat farkının alıcı tarafından ödeneceğini, dava dilekçesi ekinde sunulan suç duyurusu dilekçesi incelendiğinde, tütünlerin davacı şirket tarafından … isimli kişiye satıldığı ve davacı şirkete ait depodan 29/05/2017 tarihinde teslim edilerek satış bedelinin ödendiği hususunun ikrar edildiğinin görüleceğini, yine dava dilekçesinin 1 numaralı bendinde de, sözleşmeye konu tütünlerin Türkiye’de bir üçüncü kişiye satıldığı hususunun tekrarlanmakta olduğunu, davacı şirketin doğrudan ihraç etmek üzere satın aldığı tütünleri üçüncü kişi olan … Ltd. Şti. veya … isimli kişilere satmak suretiyle sözleşme ile üstlendiği temel yükümlülük olan “tütünleri yurtiçi piyasaya sürmeme” yükümlülüğüne aykırı davrandığını, sözleşmeye konu tütünler yurtiçi kullanıma sunulduktan sonra tütünlerin başına ne geldiği, çalınıp çalınmadığı, hırsızlık iddiasının doğru olup olmadığı ve hatta satın alan üçüncü kişiler tarafından ihraç edilip edilmediğinin herhangi bir öneminin olmadığını, davacının müvekkiline gönderdiği 04/07/2017 tarihli yazısında “…tesislerimizde depolanmakta olan tütünler…. ihracatı yapılmak üzere 29.05.2017 tarihinde …Ltd. Şti.’ne teslim edilmiş ve sonrasında … Ltd. Şti. firmasından alınan bilgiye göre söz konusu tütünlerin İstanbul’a ihracatı yapılmak üzere nakledildiği…” beyanında bulunmakta olduğunu, buna göre davacının sattığı tütünlerin İstanbul’a gönderilmiş olduğundan daha sonra haberinin olduğunu, ayrıca sözleşmenin 7. maddesi uyarınca, tütünlerin en yakın liman dışında başka bir limandan ihraç edilmesi halinde, nakliyeden kaynaklanan bütün masrafların ve bütün riskin davacıya ait olduğunu, ayrıca sözleşmenin, yurt dışına ihracat yükümlülüğünün düzenlendiği 9. maddesinde, davacıya teslim edilen tütünlerin yurt içi kullanıma sunulmaması, bu tütünlerin yurt dışına satılması hususlarının amaçlanmakta olduğunu, ticareti teşvik amacıyla davacıya indirimli olarak tütün satışı yapılmasının sebebini bu tütünlerin yurt dışına satılabilmesini temin için olduğunu, bu bakımdan sözleşmenin 9. maddesine ilişkin yorum yapılırken, tütünlerin doğrudan yurt içinde kullanıma sunulması hâlinin de fiyat farkı uygulamasına tabi kılındığının kabul edilmesi işin niteliği gereği olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 08/11/2019 tarih ve 2018/120 Esas 2019/854 Karar sayılı Kararı ile; “Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı ve davalı şirketin belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; davalı …’in … Ltd firması ile yaptığı sözleşmeye konu tütün cinsi emtialar, davacı … firması tarafından İzmir’de depolandığı ve daha sonra davalı adına Gürcistan … firmasına satıdığı, 11.015,00 Kg tütün daha hızlı sevk edileceği saiki ile, İstanbul’a gönderildiği ve sonrasında bu tütünler yurt dışına gönderilmesi gerekirken gönderilmediğinden, davalı … konu sözleşmenin 9. Maddesini devreye koyarak davacı yana 53.339,04 USD’nin ödenmesini ihtar ettiği, davacı yan ihtirazi kayıtla bu bedeli ödediği ve huzurdaki davayı ikame ederek ödediği bu bedelin iadesi için alacak davasını açtığı, uyuşmazlığın esasına bakıldığında asıl meselenin; tütün cinsi emtianın yurt dışına çıkarılmamış olmasından kaynaklı uyuşmazlık olduğu, sözleşme konusu da dikkate alındığında aslen konu eşyaya ne olduğunun hiç bir öneminin de olmadığı, asıl meselenin ihracatın gerçekleşmemiş olduğu, konu emtia-tütün’lerin ihracatının yapılmadığı konusunda bir çekişmenin olmadığı, tütünlerin Yurt içi Kg satış fiyatı 4,68 USD, yurt dışı Kg satış fiyatının ise 0,68 USD olduğu, tütün’lerin ihracat kaydı ile 0,68 USD tutar ile satış yapıldığında (11.015×0,68) 7.490,20 USD kıymetinde olduğu, tütün’lerin yurt dışına çıkarılmamış olduğundan, yurt içi satış fiyatına göre,(11.015×4,68=51.550,20+%18= 9.279,04)= 60.829,24 USD kıymetinde olduğu, Yurt içi piyasaya sürüldüğü sabit olan tütünlerin KDV dahil satış fiyatının 60.829,24 USD olduğu, ihraç kaydı ile KDV siz kesilen faturanın 7.490,20 USD olduğu buna göre 60.829,24 – 7.490,20 =53.339,04 USD Ek fatura tanzim edilmiş olduğu, Uyuşmazlığın dayandığı temel mesele, tütün’lerin yurt dışına çıkarılmamış oluşu ile devreye konulan sözleşmenin 9. maddesi hükmü olduğu, ilgi madde hükmü incelendiğinde; Madde 9- ALICI ihraç kaydıyla satın aldığı tütünleri dilediği ülkeye ihraç etme hakkına sahiptir. Hiç bir şekilde Yurt içi kullanıma sunamaz. … den satın alınarak ihraç edilen tütünler, 4 ABD Doları/kg fiyat farkının …’e ödendiği belgelendirilmeden yurt içine ithal edilemez. Sözleşmenin ve aynı zamanda uyuşmazlığa konu tutarın hesaplanmasına konu 9.madde hükmünde ifade olunan, “… den satın alınarak ihraç edilen tütünler, 4 ABD Doları/kg fiyat farkının …’e ödendiği belgelendirilmeden yurt içine ithal edilemez” lafzına bakıldığında yurt dışı edilen tütünlerin Gümrük Kanunu hükmü ile Geri Gelen Eşya kapsamında yeniden Ülkemize getirilmesinin ön koşulunun birim Kg x 4 USD ödenmesi olduğu açıktır. Başka bir ifade ile taraflar konu tütün emtiasının ülke içerinde satışa konu olması halinde Kg 0,68 değil 4,68 olacağını bilmektedir. Uyuşmazlığın esasına mesnet tütünlerin kaybolması, çalınması veya ihracat dışında başka bir duruma maruz kalmasının hiç bir öneminin olmadığı, tütün emtiasının yurt dışına çıkmamış olduğu sabit göründüğünden, davalı yanın sözleşmenin 9.madde hükmü ile hareketle 53.339,04 USD tutarlı fatura düzenleyerek tahsil etmesinin yerinde olduğu, sözleşmeye uygun olduğu, davacı yanın madde hükmüne binaen itirazı kayıtla ödemiş olduğu bedelin iadesi talebinin, sözleşmenin 9. madde hükmüne aykırı olduğunun tespit ve rapor edildiği, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” gerekçeleri ile; “Davanın reddine,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Miktar itibariyle heyetçe karar verilmesi gerekirken ve bu hususta itirazda bulunulmasına rağmen tek hakimlik olarak karar verildiğini, oysa 53.339,04 USD bedelli açılan davada 08.11.2019 karar tarihindeki kur esas alındığında, 5.73 TL den hesap edildiğinde dava değerinin 305.632,70 TL olduğunu, Dava dilekçesinde ve delil listelerinde bildirdikleri delillerin toplanmadığını, savcılık dosyasının celp edilmediğini ve alınan bilirkişi raporlarında da iş bu dosya ile ilgili bir değerlendirme yapılmadığını, ihracata dair gümrük evrakları taraflarınca sunulmuş ancak bu hususta ilgili gümrük müdürlüğünden iş bu belgelerin teyit edilmediğini, dava dilekçesi ekinde bildirilen ekler dosya arasında olmaksızın kök raporun alındığını, daha sonra bu belgeler sunulduğu halde raporda değerlendirilmediğini, 01/03/2019 tarihli 2. celse duruşma zaptında bilirkişi raporunun taraflarına tebliğine karar verilmiş ise de bir diğer ara kararda sonraki celse sözlü yargılamaya geçileceğinin belirtildiğini, henüz rapor alınmış olup tahkikat aşamasının tamamlanmadığını, tarafımızca belirtilip de toplanmayan delilerin söz konusu olduğunu, rapora yapılan itirazın değerlendirmeye alınmayacağı yönünde bir kanı oluştuğunu ve rapora göre de karar verildiğini, Sözleşmenin 9.m. hükmü hatalı değerlendirilerek karar verildiğini, olayda rıza dışı elden çıkma söz konusu olup yeniden ithal gibi bir durumun söz konusu olmadığını, mahkemece sözleşmenin açık hükmüne rağmen sözleşmenin amacını dahi aşar mahiyette aşırı bir yorum yapılarak karar verildiğini, Bilirkişi raporunun ihracata dair delilleri incelenmeksizin düzenlendiğini ve hukuki yorum yapıldığını, raporda ihracata konu gümrük beyanname ve ilgili eklerle ilgili ek belgelerin bulunmadığından inceleme yapılmamakla birlikte, gümrük belgelerini incelemeye de gerek bulunmadığının belirtildiğini, asıl meselenin ihracatın gerçekleşmemiş olması olarak belirtildiğini, bu yorumun kabulü halinde her ne hal ve şart da olursa olsun ihracat yapılmaması durumunda kg başı 4 USD ödeme yapılmasının gerekmekte olduğunu, tütünlerin depodan çalınması, yolda kaza sonucu zayi olması, geminin denizde batması hallerinde de kg başı 4 USD ödenmesi gerekeceği sonucuna varılacağını, ek raporda da her ne kadar yargıtay kararları ve hukuki takdirin kendi görev alanında olmadığı bilirkişilerce belirtilmiş ise de alınan iki raporda hukuki değerlendirmelerde bulunulduğunu, Bilirkişilerce dosya kapsamında ve itiraz dilekçesinde ihracat evraklarının olmadığının belirtildiğini, dava dilekçesi ve özellikle de bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin ekinde ihracata hazırlık evrakları Ek -1 de sunulduğunu, ancak bilirkişilerce Ek-2 de sunulan örnek diğer ihracat yapılan evraklar ile karıştırıldığını, İhracatın önceki işlemlerle aynı işlemlerle yapıldığını, tüm sürecin davalı tarafından ya bizzat ya da takibiyle yapıldığını, davalının görevlendirdiği eksperler vasıtası ile müvekkilinin İzmir Torbalı’ daki depolarında inceleme tespit yapıldığını ve onay verilerek tütünlerin İstanbul’a hareket ettiğini, İstanbul’da ihracat evraklarının da bizzat davalı tarafından düzenlendiğini, ancak tütünler rıza dışı elden çıkmış olup derhal savcılık şikayetinin yapıldığını, dosyada ya savcılık evraklarının mevcut olmadığını ya da bilirkişilerce değerlendirmeye alınmadığını, Cezai şart dahi olsa sorumlu tutulamayacağı bir nedenle cezanın ifasının istenemeyeceğini, cezai şartın yorum yoluyla genişletilemeyeceğini belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ticari satım sözleşmesi uyarınca haksız olarak talep edildiği ve ihtirazi kayıtla ödendiği ileri sürülen tutarın istirdatı istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Öncelikle yabancı para üzerinden talepte bulunularak açılan davalarda dava değeri dava tarihindeki kur dikkate alınarak belirlenecek olup, buna göre hükmün tek hakimle verilmiş olmasında isabetsizlik görülmemiştir (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 20/04/2016 tarih 2015/9645 E., 2016/4426 K. Sayılı emsal kararı) . Davacı, ihracat yapılmak üzere dava dışı … Ltd. aracılığı ile kendisince davalıdan satın alınan tütün emtiasının İzmir’de depolandığını, söz konusu tütünün … adına Gürcistan’a ihraç edilmek üzere satıldığını, ancak alıcısına daha hızlı ulaştırılabilmesi için davalının da bilgisi dahilinde karayolu ile İstanbul’a gönderildiğini, dava dışı … Ltd. Şti.’nin müvekkili adına, …’in ise ihraç edilen Gürcü … adına aracı ve temsilcilerinden olduğunu, aracı … Ltd. Şti.’nin yapmış olduğu bilgilendirme ile ürünün alıcısına gönderilmek üzere gemiye yüklenmediğinin öğrenildiğini, yani ürünün rıza dışı elden çıktığını, ancak davalı tarafça ürün sanki yurtiçine ihraç edilmiş gibi fiyat farkı faturası düzenlendiğini ve müvekkilince ihtirazi kayıtla ödenmek durumunda kalındığını ileri sürmüş, davalı ise, davacı tarafça savcılığa yapılan suç duyurusunda ürünün davacı şirket tarafından … isimli kişiye satıldığının ikrar edildiğini, dolayısıyla sözleşmenin 9.m. uyarınca fiyat farkı taleplerinin haklı olduğunu savunmuştur. Dava konusu fatura incelendiğinde, 07/08/2017 tarihli … seri sıra nolu 53.339,04 USD bedelli “sözleşmenin 9.maddesi gereği fiyat farkı” açıklamalı olduğu görülmüştür. Dava konusu Tütün Satışı Protokolü incelendiğinde, davalı bünyesinde birleşen …A.Ş. ile davacı şirketin temsilcisi/aracısı olan … Ltd arasında akdedildiği, konusunun davalı satıcının elinde bulunan tütünlerden işlenmişlerin FOB/en yakın liman ve işlenmemişlerin depo teslimi olarak satışı olduğu, 7.maddesinde tütünlerin işlenmesi ve ihracatı prosedürünün açıklandığı, “Alıcının Satış Serbestisi” başlıklı 9.maddesinin“Alıcı ihraç kaydıyla satın aldığı tütünleri dilediği ülkeye ihraç etme hakkına sahiptir. Hiçbir şekilde yurt içi kullanıma sunamaz. …’den satın alınarak ihraç edilen tütünler, 4 ABD Doları/Kg fiyat farkının …’e ödendiği belgelendirilmeden yurt içine tekrar ithal edilemez.” şeklinde düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Görüldüğü üzere, sözleşme ile davacı tarafa tütün emtiasının yurtdışına ihraç edilmesi hakkı verilmiş olup, yurtiçine satışı halinde ise 4 ABD Doları/Kg fiyat farkının ödenmesi gerekecektir. Ne var ki davacı ürünlerin taraflarınca yurtiçine satışının söz konusu olmadığını, aksine Gürcistan’da mukim …’ye ihraç kaydı ile satışının yapıldığını, ancak rıza dışı elden çıktığını ileri sürerek bilirkişi kök raporuna itiraz dilekçesi ekinde dava dilekçesinde delil olarak dayanmış olduğu hem dava konusu ihracata ilişkin evrakları, hem de dava konusu ihracatın öncesi ve sonrasında yapılan farklı ihracat işlemlerine ilişkin evrakları sunmuştur. Ne var ki bilirkişi ek raporunda dava konusu ihracata ilişkin evrakların görülmediğinden bahisle inceleme konusu yapılmamıştır. Yine davacı tarafça tütün emtiasının ellerinden rıza dışı çıktığına dair delil olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/123445 Soruşturma sayılı dosyasına dayanılmış, mahkemece UYAP üzerinden bir sureti celp edilmiş ise de, fiziki dosya içerisine alınmamış, UYAP üzerinden gönderilen evraklar incelendiğinde, özellikle ek olan ifade tutanaklarının sisteme taratılmadığı, incelemeye konu edilebilecek evrak bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece, yukarıda sözü edilen ceza soruşturma dosyasının tamamının bir suretinin celp edilerek incelenmesi, mevcut bilirkişi heyetinden veya gerekli görülmesi halinde konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden iddia, savunma, dosya kapsamında mevcut ihracat evrakları, ceza soruşturma dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılmak suretiyle, davacının davalıdan satın aldığı dava konusu tütün emtiasının davalının iddia ettiği gibi yurtiçine satışının yapılıp yapılmadığı veya davacının iddia ettiği gibi elinden rızası dışında çıkıp çıkmadığı, özellikle ismi geçen … isimli şahsın ürünün yurtiçi alıcısı mı yoksa Gürcistan’daki alıcının aracısı mı olduğu, buna göre davalının fiyat farkı talebinde haklı olup olmadığı hususlarında denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a6 m. uyarınca hükmün kaldırılması ve dosyanın mahkemesine iadesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/11/2019 tarih ve 2018/120 Esas – 2019/854 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/04/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.