Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/40 E. 2022/101 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/40
KARAR NO: 2022/101
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/10/2017
NUMARASI: 2016/1082 Esas – 2017/800 Karar
( BİRLEŞEN DOSYA: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1079 Esas – 2016/983 Karar sayılı dava dosyası )
DAVA: İtirazın İptali (Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/01/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Asıl Dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından davalı şirket adına kredi hesapları açıldığını ve kredi kullandırıldığını, kredi ödemelerinin yapılamaması nedeniyle kredi hesaplarının kat edilerek borcun ödenmesi için davalıya ihtarname gönderildiğini ancak borcun ödenmediğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçildiğini, ancak davalının itirazı ile takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1079 Esas 2016/983 Karar sayılı dosyasına davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalılar hakkında ilamsız icra takibi başlattıklarını, takibin dayanağının müvekkili banka ile davalı …arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi olduğunu, diğer davalıların da bu sözleşmede müşterek – müteselsil kefil olduklarını, davalıların haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek, davalıların itirazlarının iptaline, takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 21/08/2017 tarihli dilekçesi ile; dava konusu alacağa ve ferilerine davalı-borçlular vekili tarafından yapılan itirazlardan vazgeçildiğini, davanın konusuz kaldığını, % 20 icra inkar tazminatı taleplerinin olmadığını, ancak mahkeme masrafı ve vekalet ücreti taleplerinin bulunduğunu belirterek, konusu kalmayan dava nedeniyle hüküm kurulmasına mahal olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 09/10/2017 tarih 2016/1082 Esas – 2017/800 Karar sayılı kararında; ” davacı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğünün … ve … E sayılı dosyaları üzerinden davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu tarafça itiraz edilerek takiplerin durduğu, davalı borçlu vekilinin 18/08/2017 tarihinde icra dosyalarına yapmış oldukları itirazlardan vazgeçtiklerini beyan ettiği anlaşılmış, davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı borçlu taraf icra dosyalarına yaptığı itirazlar ile dava açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri ve davacı lehine vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir…”gerekçesi ile; “1-Asıl dava yönünden; Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Davalı dava açılmasına sebebiyet verdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 1.980,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Birleşen dava yönünden; Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Davalı dava açılmasına sebebiyet verdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 1.980,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece, davaların konusuz kalması sebebiyle haklarında karar verilmesine yer olmadığına, asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı davalılar hakkında davaların açılmasına sebebiyet verdikleri için yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedildiğini, ancak vekalet ücretinin nispi olması gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin kısımlarının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak, AAÜT madde 13/1 gereğince davalılar hakkında asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı nispi vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Asıl ve birleşen dosya ile açılan davalar, genel kredi ve teminat sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takiplerine yapılan itirazların iptali istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiş, karara karşı asıl ve birleşen dosyada davacı vekili tarafından vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6– (1) maddesinde; “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” düzenlemesi, 13 – (1) maddesinde ise, “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” düzenlemesi yer almaktadır. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır. Somut olayda, asıl davada dava değeri 41.200,00 TL, birleşen dosyada dava değeri 72.401,85 TL olup, bu miktarlar üzerinden harç yatırılarak dava açılmıştır. Mahkemece henüz ön inceleme yapılmadan önce, davacı vekili tarafından ibraz edilen dilekçeler ile, davalıların itirazlarından vazgeçtikleri, davaların konusuz kaldığı beyan edilmiştir. Mahkemece, davaların açılmasına davalı tarafın sebebiyet verdiği kabulü ile, davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olup, kararın davalı tarafça istinaf edilmediği ve davaların, ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar konusuz kaldıkları nazara alınarak, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca, davacı lehine asıl ve birleşen davalar yönünden ayrı ayrı nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, birleşen dosyada davalı şirket dışında diğer iki davalının karar başlığında davalı olarak gösterilmemeleri hatalıdır. Açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen dosyada davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dairemizce vekalet ücreti yönünden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Asıl ve birleşen davada davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/10/2017 tarih ve 2016/1082 Esas – 2017/800 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurularak; a) Asıl dava yönünden; Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Davalı dava açılmasına sebebiyet verdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince belirlenen 3.078,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, b) Birleşen dava yönünden; Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Davalılar dava açılmasına sebebiyet verdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.106,12 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 2-Asıl ve Birleşen davalar yönünden; Davacı tarafça yapılan 58,40 TL başvuru harcı (29,20 X 2 =58,40), dairemiz karar tarihi itibariyle maktu karar harcı 161,4 TL (80,70 x 2=161,4), 44,00 TL tebligat giderlerinden oluşan toplam 263,8 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından yatırılan 1.366,85 TL peşin harçtan (Asıl dava 497,60 TL, Birleşen dava 869,25 TL) 161,4 TL ilam harcının mahsubu ile bakiye 1.205,45 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harçlarının talep halinde davacıya iadesine, 5-Davacı tarafından sarf edilen 171,4 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 36,00.TL posta gideri olmak üzere; toplam 207,4 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 6-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 7- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/01/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.