Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/394 E. 2020/740 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/394
KARAR NO : 2020/740
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2019
DOSYA NUMARASI : 2019/584 Esas – 2019/74 Karar
DAVA: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 02/07/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …Bankası A.Ş. Sarıgazi Şubesi’ ne ait 31.03.2018 tarihli, keşide yeri İstanbul olan, … seri nolu ve 206.000,00.TL tutarlı çek alacağına istinaden İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan takip yönünden borçlu olmadıklarının tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL fazladan ödenen miktarın davalı … tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 11/11/2019 tarih ve 2019/584 Esas – 2019/74 Karar sayılı kararı ile; ” … Somut olayda taraflar arasındaki asıl hukuki ilişki taraflar arasında ticari olmayan, adi nitelikte gayrimenkul alım satım ilişkisine dayanmakta olup, yargılamada öncelikle bu adi nitelikteki akdi ilişkinin tespitinin gerektiği, bu araştırmadan sonra davacıların bedelsizlik iddiası üzerinde durulması gerektiği sabittir. Bu durumda, ilişkinin esasının ticari nitelikte olmadığı sabit olduğuna göre ve davacıların esas ilişkiye dayanması nedeniyle, uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğundan da bahsetmekte mümkün olmamıştır. Akdi ilişkinin ticari olmaması nedeniyle, esas ilişkiye bağlı olarak düzenlendiği anlaşılan çeklerin bedelsiz olduğu iddiasının da yine akdi ilişkiye göre çözümlenmesi gerektiği, bir olayda yalnız kambiyo senedinin bulunmasının akdi ilişkiye ticari boyut kazandırması mümkün olmadığına göre, ihtilafı çözme görevinin bu nedenle genel nitelikte mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olacağı açık bir gerçektir.(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 2018/2918 Esas, 2018/2037 Karar sayılı kararı) Tüm bu anlatılanlar doğrutusunda mahkememizin davaya bakmaya görevli olmadığı, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup, dava şartlarından oluşu ve yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerektiği anlaşılmakla, davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” 1-) DAVANIN GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE, 2-) Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkilinin “… Mahallesi … Caddesi No:… Çekmeköy İstanbul” adresinde yer alan “… Ada … Parseldeki 8 nolu dükkan”ı satın almak amacıyla … ile anlaştığını ve aralarında 13.12.2017 tarihli sözleşmeyi yaptıklarını, sözleşmede bu dükkan için 450.000TL ödenmesinin kararlaştırıldığını, buna dair ödemelerin çeklerle yapıldığını, Taraflar arasındaki ticari ilişkiler sonunda müvekkili ile … arasında; müvekkilinin … adına yaptığı ödemeler ve mal teslimleri gibi birçok borç kaleminden dolayı 536.851,00TL ödeme yapması gerektiği konusunda mutabakata varılarak taraflar arasında 10.04.2018 tarihli sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmenin cari hesap bakiyesine dair bir sözleşme olduğunu, …. Bankası Sarıgazi Şubesi … numaralı 31.03.2018 tarihli 206.000TL tutarlı çekin ise müvekkiline iade edilmesi gerekirken haksız ve kötüniyetli şekilde … tarafından diğer davalı …’e ciro edildiğini, sonrasında müvekkilinden bu bedelin tahsil edilmeye çalışıldığını ve akabinde bahse konu çek ile İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile hakkında cebri icraya başlanıldığını, İyiniyetli olmayan üçüncü kişilerdeki çeklerin de iptalinin gerektiğini, Dolayısıyla ilk sözleşmede ödeme yöntemlerinin çeklerden oluşması, ikinci sözleşmenin cari hesap bakiyesini belirler nitelikte sözleşme olması ve bunlardan kaynaklı müvekkilinin alacaklı olduğunun belirlenmesi davası ile yine ticari işlerden sayılan çekin iptali konulu davaların tümünde İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’ nin yetkili olduğundan dava hakkında görevsizlik kararı verilmesinin usule aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile alacak davasıdır. Davacılar vekili, davacılardan … ile davalı … arasında harici taşınmaz (dükkan) alım satım sözleşmesi imzalandığını, satış bedelinin çekle ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu nedenle davaya konu çekin (yetkilisi olduğu şirket çekinin) verildiğini, sözleşmede kararlaştırılan taşınmazın davacıya devredilmediğini, çekin kötüniyetle diğer davalıya ciro edilerek verildiğini, diğer davalının müvekkili hakkında icra takibi başlattığını belirterek çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile, söz konusu sözleşme nedeniyle çekle bir takım ödemeler yaptığını ayrıca davalı … adına harcamalar yaptığını bu nedenle bu davalıdan alacaklı olduğunu, bu konuda davalı ile mutabakat yaptıklarını ileri sürerek davalı … alacaklı olduğunun tespiti ile şimdilik 1.000 TL’nin bu davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece taraflar arasındaki temel ilişkinin harici taşınmaz satımından kaynaklandığı, tarafların tacir olmadıkları ve harici taşınmaz satımının ticari işletmeleri ile ilgili olmadığı, davanın mutlak ticari davada olmadığından bahisle görevsizlik kararı verilmiş, karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davaya konu taleplerden biri davaya konu ve harici taşınmaz alımı nedeniyle verilen çekin bedelsiz kaldığından bahisle bu çek nedeniyle çekten dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.Somut olayda, davaya konu çekin keşidecisi davacılardan … San. Ve Tic. Ltd. Şti., lehdarı davalı … . Çek lehdarın cirosu ile diğer davalıya geçmiştir. Dava dilekçesine göre çekin hamili olan davalı … tarafından takibe konulmuştur. Buna göre, takip alacaklısı olan çekin hamili davalı … ile davacılar arasında çekten kaynaklı kambiyo hukuku dışında bir ilişki bulunmamaktadır. Takip alacaklısı davalı …’in çeki iktisabında kötüniyetli olup olmadığı kambiyo hukukuna göre belirlenecektir. Çekle ilgili düzenleme TTK’ da yer aldığından çekten kaynaklı uyuşmazlıklar TTK 4/1-a maddesine göre mutlak ticari dava niteliğindedir. Buna göre davacılar ile davalı … arasında hukuki ilişki bulunmayıp, davaya konu çek davalı …’e ciro yoluyla geçtiğinden bu davalının çeki iktisabında kötüniyetli olup olmadığının değerlendirilmesinde TTK 5/1 maddesine göre Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir.Mahkemece, davacılar ile davalı … arasındaki hukuki ilişkinin ticari nitelikte olmadığından bahisle görevsizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur.Sonuç olarak; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-a3 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacıların istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 11/11/2019 tarih ve 2019/584 Esas – 2019/74 Karar sayılı ilamının HMK’ nın 353/1-a3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf yönünden davacı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/07/2020 tarihinde HMK’ nun 353/1-a3 maddesi uyarınca kesin olarak oy birliği ile karar verildi.