Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/391 E. 2022/510 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/391
KARAR NO: 2022/510
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 03/10/2019
DOSYA NUMARASI: 2018/39 Esas – 2019/949 Karar
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/03/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile … Ltd. Şti. arasında alacağın devri sözleşmesi yapıldığını, Kadıköy … Noterliğinin 08/09/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile alacağın devredildiğinin borçluya ihtar edildiğini, temlik ihtarının borçluya tebliğ edildiğini, davalının müvekkiline ödeme yapmaması üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, BK183 maddesi gereği sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklının, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebileceğini hüküm altına alığını belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere İcra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı … Ltd. Ştİ. tarafından müvekkili aleyhinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine özgü yolla 08/09/2016 tarihinde icra takibi başlatıldığını ve takibin dayanağının 25.000,00 TL’lık çek olduğunu, kesinleşen takipte dosya borcunun, alacaklı … tarafından bankalara gönderilen 89/1 haciz ihbarnameleri neticesinde … Bankası tarafından ödendiğini ve dosyanın infaz edildiğini, …’nın takiple aynı tarihte 08/09/2016 tarihinde Kadıköy … Noterliğinin … yevmiye numaralı temlikname ile müvekkilinde olduğunu iddia ettiği 25.300,26 TL’lık cari hesap alacağını temlik ettiğini ve temliknamede icra dosyasından ve çekten bahsetmediğini, davacı tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 29/12/2016 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından başlatılan takipten önce temlik edenin başlattığı takiple aynı tarihe sahip olan temliknameye konu borcun tamamı müvekkilince ödendiğinden temlik alanın herhangi bir alacağı kalmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 03/10/2019 tarih ve 2018/39 Esas – 2019/949 Karar sayılı kararı ile; “….Uyuşmazlık konusu alacak; davacı ile davalı arasındaki cari hesap ilişkisinden değil; davacının …’dan temlik aldığı alacağa ilişkin olduğundan davacının ticari defterlerin incelenmesi yönünde ara karar kurulmamıştır. Bilirkişi incelemesinde davalı ile dava dışı firma arasındaki borç alacak ilişkisi irdelendiğinde; davalı tarafın temlik tarihi olan 08/09/2016 tarihi itibariyle dava dışı şirkete 4.521,11 TL borçlu durumda bulunduğu tespit edilmiştir. Dava dışı … Ltd. Şti’nin defterlerinin incelenmesine karar verilmiş ve usulüne uygun defter inceleme gününü bildirir tebliğ yapılmış ise de defterlerin ibraz edilmemesi nedeniyle incelemenin yapılamadığına dair tutanak tutulduğu anlaşılmıştır. Alacağın devri TBK 183. maddesi uyarınca; alacaklının borçlunun rızasını aramaksızın alacağı üçüncü bir kişiye devretmesidir. Somut olayda davacı … ile dava dışı … arasında alacağın temliki sözleşmesi yapıldığı yönünde bir husumet yoktur. Husumet temlike konu borcun temlik eden …’ya ödenip ödenmediği noktasındadır. Davalı taraf temlik sözleşmesine konu borcun İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla dava dışı …’ya ödendiğini iddia etmiş ise de; davalı tarafın defterlerinin bilirkişi incelemesinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı takibe konu çek dahi kayıtlı değildir. Kaldı ki temlik sözleşmesi ile davacı tarafa … Ltd. Şti. Unvanlı kurumda bulunan 25.300,26 TL alacağın tamamının devredildiği anlaşılmıştır. Temlik sözleşmesinde kambiyo senedi mahiyetindeki çekten bahsedilmemiştir. Bununla birlikte davalı şirket ticari defterlerinde, dava dışı şirket tarafından davacı şirkete temlik tutan olan 25.300,26 TL temlik işlemine ve İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı takibe dayanak 25.300,00 TL tutarlı çeke ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı anlaşıldığından; davalı tarafça temlike konu borcun; dava dışı şirkete temlik tarihinden önce ödendiği ispat edilememiş ve davalı tarafın temlik tarihi olan 08/09/2016 tarihi itibariyle dava dışı şirkete 4.521,11 TL borçlu durumda bulunduğu davalı tarafın defter incelemesinde düzenlenen bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden; davacı tarafın TBK 183 maddesi gereğince temlik tarihi itibariyle davalıdan 4.521,11 TL alacaklı olduğu tespit edildiğinden davanın kısmen kabul kısmen reddi yönünde hüküm kurulmuş; alacağın devri sözleşmesinden önce ödemenin yapılıp yapılmadığı hususu ve devir sözleşmesine konu borcun miktarı yargılama neticesinde belirlendiğinden alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleri ile; ” DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE; 1- İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 4.521,11 TL kısmı için İİK 67 maddesi gereğince İPTALİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2- Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına yer olmadığına, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda davalı müvekkilin 4.521,11-TL borçlu olarak görünmesinin, tamamen ticari deftere yanlış kayıttan kaynaklandığını, müvekkili şirketin defterlerinin incelendiğini, davacının defterlerini sunmadığını, ekte yer alan cari hesap ekstresinde görüleceği üzere davalı müvekkilinin, alacağı temlik eden dava dışı şirket …’ya 25.300,00-TL borcu bulunmakta iken bu şirkete İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından takibe konulan 25.300,00-TL bedelli çek verildiğini, söz konusu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına ise müvekkil şirketin banka hesabına konulan haciz neticesinde, 320,24-TL, 50,60-TL, 481,60-TL, 182,06-TL, 1.189,94-TL, 130,76-TL, 3.138,29-TL ve 26.010,86-TL ödeme geldiğini, müvekkili şirketin muhasebesi tarafından bu paraların bir kısmının ticari defterlere yanlış kısma yazıldığını, icra müdürlüğüne yatan paraların bir kısmı caride yanlış tarafa işlendiğinden bilirkişi raporunda müvekkili şirketin 4.521,11-TL borçlu olarak tespit edildiğini, yanlış yere kayıtlı ödemelerin hiçbir faturaya vs dayanmadığını, zaten karşılarında İstanbul Anadolu … İcra açıklama kaydının yer aldığını, bu kayıtların da ödemelerin icra dosyasına geldiğini ve davalı müvekkilinin borcundan düşülmesi gerektiğini gösterdiğini, bilirkişinin ise ticari defter incelemesinde defterlerdeki hatalı kayda göre rapor tanzim ettiğini ve ilk derece mahkemesi de bilirkişi raporunu baz alarak hatalı bir karar verildiğini, anılan nedenle kararın kaldırılarak, yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, Davaya konu borcun müvekkili şirketçe alacağı temlik edene ödendiğini, dava dışı … Ltd. Şti. tarafından müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası başlatılan takipteki borcun, alacaklı … Şirketi tarafından bankalara gönderilen 89/1 haciz ihbarnameleri neticesinde … Bankası tarafından ödendiğini ve dosyanın infaz edildiğini, ancak … Şirketi’nin, takiple aynı tarihte temlikname ile müvekkilinde olduğunu iddia ettiği 25.300,26-TL’lik cari hesap alacağını temlik ettiğini ve temliknamede icra dosyasından ve çekten bahsedilmediğini, Müvekkilinin, davacıya ya da davacıya alacak devreden firmaya başkaca bir borcu bulunmadığını, davacının öncelikle alacağı devredenin (… Şirketi’nin), müvekkilinden alacaklı olduğunu ispatlaması gerektiğini, bilirkişi incelemesine, ne davacı ne de alacağı davacıya temlik eden … Şirketi’nin ticari defterlerinin sunulmadığını, dolayısıyla davacının, davaya dayanak olan ve icra takibine konu alacağın devri sözleşmesindeki alacağını ispatlayamadığını, müvekkili şirketin, İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında … Şirketi’ne borcu ödediği için bu dosya infazen kapatıldığından ve aynı borç için 2. kez takip yapılamayacağından, temlik alan davacının başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında müvekkili şirketin hiçbir borcu bulunmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, İİK 67. vd maddeleri uyarınca açılan, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanak ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bilirkişi incelemesi ile, davalının, temlik tarihinde alacağı davacıya devreden dava dışı şirkete kendi ticari defter kayıtlarına göre 4.521,11 TL borçlu olduğu, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe dayanak çekin, davalı defterlerinde kayıtlı olmadığının tespit edildiği, dosya kapsamı ile davalı tarafça bu borcun temlik tarihinden önce ödendiğinin ispatlanmadığı; davalı vekilince İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına İİK 89 madde hükmü uyarınca dava … Bankası tarafından yapılan ödemelerin ticari defterlere kaydı sırasında hata yapılması nedeniyle belirtilen miktarda borçlu gözüktükleri beyan edilmiş ise de, bilirkişi raporuna itirazında ve yargılama sırasında bu yönde bir savunma ileri sürmeyip, ilk kez istinaf aşamasında ileri sürdüğünden, belirtilen hususun HMK’nın 357. maddesi uyarınca Dairemizce incelenemeyeceği, ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde davalı vekilinin istinaf nedenlerinin ayrıntılı olarak karşılandığı, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacı vekilince karardan sonra ilk derece mahkemesine ibraz edilen dilekçe ile, itirazın iptaline karar verilmesini istedikleri dosyanın “İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası olduğu, hükümde maddi hata yapılarak İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosya numarasının yazıldığı belirtilerek, bu hususta tavzih kararı verilmesi talep edilmiş, mahkemece dilekçe üzerine “Dosya istinaf edilmiş olup, istinaf mahkemesince değerlendirilmesine” şeklinde şerh düşülmüş ise de, kararın davacı tarafça istinaf edilmediği, Dairemizce de, davalı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği gözetildiğinde, ilk derece mahkemesi kararına yönelik davacı vekilince ibraz edilen 28/11/2019 tarihli dilekçedeki talebin mahkemesince değerlendirilmesi gerekmektedir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 308,83 TL istinaf karar harcından, istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 77,21 TL ( 44,40 TL + 32,81 TL ) harcın mahsubu ile bakiye 231,62 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/03/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.