Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/385 E. 2020/742 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/385 Esas
KARAR NO : 2020/742 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2019
NUMARASI : 2019/924 Esas 2019/1190 Karar
DAVA TÜRÜ : Ticari Satımdan Kaynaklanan
KARAR TARİHİ: 02/07/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin davalı borçludan, 14/03/2019 tarihli 9.720 TL bedelli, 22/06/2019 tarihli, 21.600 TL bedelli, 08/08/2019 tarihli, 157.863,61 TL bedelli ve 09/08/2019 tarihli 267.840 TL bedelli faturalardan dolayı toplamda 457.023,61 TL alacağının bulunduğunu, fatura bedellerinin zamanında ödenmemesi sebebiyle, davalı borçlu aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı sonucu takibin durduğundan bahisle vaki itirazın iptaline, davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 10/12/2019 tarih 2019/924 Esas 2019/1190 Karar sayılı kararında;”7155 Sayılı Kanun ile 6102 TTK.’nın 5. Maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A maddesi uyarınca bu kanunun 4. Maddesinde belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın alacak ve tazminatları hakkında dava açılmadan önce arabuluculağa başvurmuş olması dava şartıdır. Belirtilen kanunun 23. Maddesi ile 6325 Sayılı Kanunun eklenen 18/A-2. Madde de ise arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması durumunda bir işlem yapılmaksızın usulden reddine karar verilir düzenlemesi bulunmaktadır. Davanın 14/12/2019 tarihinde harcı ödenerek açıldığı, dava açıldığı tarih itibari ile arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu buna rağmen davacı tarafça belirtilen yükümlülüğünün yerine getirilmeden davanın açılmış olduğu anlaşılmakla açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…”gerekçesi ile, Davacı tarafça açılan davanın arabulucuk dava şartının yokluğu nedeni ile HMK.’nın 114/2. Ve 7155 Sayılı Kanunun 20. ve 23. Maddeleri gereğince usulden REDDİNE karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Arabulucuya başvurularını yapıp tutanak suretini UYAP üzerinden dava açılışında dosyaya sunduklarını, Dava açılışı UYAP’tan yapıldığında arabulucu dosyası seçilmeden dava açılmadığını, ilgili dosyaya mahkemenin sistem üzerinden de erişebilmekte olduğunu, Arabuluculuk tutanağını dava dilekçesi ekinde sunmuş iken taraflarına muhtıra çıkarılmadan arabulucuya gitmediklerinden bahisle davanın reddedilmesinin hatalı olduğunu, İstanbul BAM. 31. HD., 31.05.2019 T., 2019/1441 E., 2019/1299 K. sayılı kararında “esasen arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklendiği, davanın UYAP üzerinden açıldığı, arabuluculuk faaliyetine ilişkin belgelere ve son tutanağa, herkese açık ve ulaşılabilir hale getirilen UYAP sistemi üzerinden erişebilmenin mümkün bulunduğu dikkate alındığında, yargılamaya devam olunarak taraf delilleri toplanıp davanın esasının incelenmesi gerekirken, son tutanak aslının sunulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddi isabetli görülmemiştir” denildiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/924 Esas 2019/1190 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için yaptıkları takibe haksız itiraz edilerek takibin durduğunu belirterek itirazın iptalini talep ve dava etmiş, mahkemece arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nın 114/2 ve 7155 sayılı kanunun 20 ve 23 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK ‘nın 5/A maddesinde, bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir.6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A-2 maddesinde “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; İlk derece mahkemesince dava tarihi itibarıyla arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu buna rağmen davacı tarafça belirtilen yükümlülüğün yerine getirilmeden dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmakta ise de; esasen davanın UYAP üzerinden açıldığı, arabuluculuk faaliyetine ilişkin belgelere ve son tutanağa, herkese açık ve ulaşılabilir hale getirilen UYAP sistemi üzerinden erişebilmenin mümkün bulunduğu, dairemizce Uyap’tan yapılan kontrolde dosya ayrıntı bilgilerinde 2019/20861 nolu ticari dava şartı arabuluculuk dosyasının bulunduğu ve bu dosya içinde 2019/113622 nolu Görüşme Sonunda Anlaşamama arabuluculuk son tutanağının bulunduğu görülmüş bir sureti dosya içine alınmıştır. Buna göre davacı tarafça davadan önce uyuşmazlık konusu hakkında arabulucuya başvurulmuş olup, 2019/113622 nolu görüşme sonunda anlaşamama arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği, söz konusu arabuluculuk dosyasına UYAP sistemi üzerinden ulaşılabildiği, böylece davacı tarafça TTK 5/A maddesinde öngörülen arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği dikkate alındığında, yargılamaya devam olunarak taraf delilleri toplanıp davanın esasının incelenmesi gerekirken, dava şartı arabuluculuğa baş vurulmadan dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddi isabetli görülmemiştir.Bu nedenle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a4 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/12/2019 tarih 2019/924 Esas – 2019/1190 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-a4. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafça yatırılan 148,60.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 54,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı varsa, talep halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/07/2020 tarihinde HMK’ nın 353/1-a4. maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.