Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/360 Esas
KARAR NO: 2022/241 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2019
NUMARASI: 2017/1032 Esas 2019/1101 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacıya ait olduğu belirtilen … plakalı kamyonet tipli aracın trafiğe ilk çıktığı günden itibaren davacıya ait şirket tarafından kullanıldığı, işbu aracın tüm periyodik bakıkmlarırnın yetkili servisler tarafından yapıldığı, aracın satın alındığı ve tüm periyodik bakımların yapıldığı şirketin davalılardan … Şirketi olduğu, işbu aracın alındığı tarihten itibaren yalnızca yetkili serviste bakım gördüğü, işbu davalının yapmış olduğu incelemede motor arızasının petrolden kaynaklı olduğu ve garanti kapsamına girmediğini belirttiği, hasarın tespiti amaçlı İstanbul Anadolu 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde tespit işleminin de yapıldığı, davaya konu işbu araçtaki hasarın üretim sırasında oluşan bir hata olduğunu ve bu haliyle gizli ayıp olduğunun belirlendiği, araçla ilgili yakıtların … A.Ş.’den temin edildiği ve buradaki yakıtların standartlara uygun olduğu belirtilerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 20.388,00 TL. hasar onarım bedeli ile 3.000,00 TL. muadil araç kira bedelinin ve 2.000,00 TL. araç değer kaybı bedelinin dava tarihinden işleyecek ticari faiz ile birlikte davalılardan tahsiline ya da ayıpsız yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, davaya konu aracın imalatçı/ithalatçı sıfatına davalılardan … A.Ş.’ye ait olduğu ve bu şirkete karşı husumet yöneltilemeyeceği, davacının ayıp ihbar süresine de uymadığı ve araçtaki sorunun kötü yakıt kullanımına bağlı olarak meydana geldiği ve dolayısıyla kullanım hatasının mevcut bulunduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 25/09/2019 tarih ve 2017/1032 Esas – 2019/1101 Karar sayılı kararında; “…Davacı tanıklarının beyanları ve bilirkişi raporları bir bütün olarak birlikte incelendiğinde dava konusu kamyonette dizel yakıtın kullanıldığı ve bu yakıtın devamlı olarak…’nden alındığı, 21/05/2017 tarihli motorin analiz raporunda da yakıtın uygun olduğunun belirtildiği, bu haliyle arızanın ve hasarın yakıttan kaynaklanmadığının anlaşıldığı, hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda da belirtilmiş olduğu üzere bağımsız akredite laboratuvarında yapılan testler sonucunda düzenlenen rapor nazara alındığında hasar enjektörden kaynaklanabileceğinin anlaşıldığı ve bu haliyle … plakalı kamyonetteki hasarın 10 iş günü içerisinde giderilebileceği göz önünde bulundurularak günlük kira bedelinin 200,00 TL. olarak hesap edilmesi ile birlikte toplamda 2.000,00 TL. ulaşım kaybı olacağı, işbu kamyonette hasarlanan parçaların yenileri ile değiştirilmesi sebebi ile değer kaybının davaya konu olayda oluşmadığı anlaşılmakla birlikte davaya konu olay nedeni ile hasar miktarı ve ulaşım kaybı bedeli olarak toplamda 31.270,00 TL. zararın mevcut bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekilince 25/09/2019 tarihli celsede dava dilekçesinde belirtilen 25.388,00 TL. bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği ve ıslah dilekçesi sunmayacaklarını beyan ettikleri anlaşılmakla; 25.388,00 TL. bedelin dava dilekçesi nazara alındığında 20.388,00 TL.sinin hasar onarım bedeli, 3.000,00 TL.sinin muadil araç kira bedeli ve 2.000,00 TL.sinin de araç değer kaybı bedeli olarak talep edilmesi karşısında mahkememizce değer kaybı bedelinin reddine, hasar bedeli ile ulaşım bedeli olarak toplamda 23.388,00 TL. Bedelin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur. …”gerekçesi ile, Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, … plakalı aracın davaya konu haksız fiil sonucunda uğradığı hasar bedeli ile ulaşım bedeli toplamı olarak 23.388 TL bedelin 22/09/2017 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, 2.000 TL araç değer kaybı bedeli talebinin ise REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesi ile, İmalatçı /ithalatçı sıfatını haiz müvekkili şirketlerden … A.Ş.ye husumet yöneltilemeyeceğini, aksi değerlendirme ile imalatçı firma aleyhine hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, İtiraza uğramış rapor doğrultusunda karar verilmesinin hatalı olduğunu, Dava konusu araçtaki sorun, 35.000 km sonrası motor silindiri içerisinde gerçekleşen kontrolsüz yüksek ısınma nedeniyle aracın pistonlarında gerçekleşen erime olduğunu, bilirkişi raporunda ise sorun hatalı enjektör deliklerinin bazılarının tıkanması sonucu enjektör deliklerinin karakterinin bozulduğu, doğru yere püskürtme yapılmamasına bağlı olarak piston erimesine neden olduğu şeklinde belirtildiğini, raporun teknik anlamda hatalı olduğunu, zira, enjektör deliklerinin takınması için dıştan bir müdahalenin olması gerekmekte olduğunu, bunun tek sebebi ise, kötü yakıt kullanımı olacağını, Basit bir hesapla 35.000 km kullanımda 100 km de 10lt yakıt tüketen bir araç toplamda 3500 litre üzeri yakıt almış olacağını, son depo yakıtın TSE standartları içerisinde olması daha önce alınan 3420 litre yakıtın da sorunsuz olduğunu göstermeyeceğini, zaman içerisinde alınan yakıt, yakıt sistemini yani enjektörün çalışmasını etkileyerek motor hasarına neden olacağını, İtirazlarını giderici nitelikte enjektörler üzerinde inceleme yapılarak yeni bir rapor alınması talep edildiği, ancak talepleri kabul edilmeyerek itiraza uğramış rapor esas alınarak karar oluşturulduğunu, Davaya konu araçta müvekkili şirketlerin sorumluluğunu doğuracak nitelikte bir ayıp bulunmayıp araçtaki sorunun kötü yakıt kullanımına bağlı olarak meydana gelmiş olması nedeniyle davacının talebinin kabulünün mümkün olmadığını, nitekim müvekkili şirketin ticari garanti uygulamasının, kullanım hatasından kaynaklanan arızaları kapsamadığı Garanti Kılavuzunda açıkça belirtildiğini, (bkz, Garanti ve Servis Kılavuzu) Dava konusu arızaya, davacı araca uygun olmayan kalitesiz yakıt kullanarak sebep olduğunu, bu itibarla araçta ayıp değil; kullanım hatası mevcut olduğunu, Araçta meydana gelen arızaların giderilmesi konusunda, garanti kapsamında onarım yapılması garanti süresi dahilinde esas olsa da bu kapsamda değerlendirilecek bir onarım için söz konusu arızanın kullanıcı hatasından kaynaklanmıyor olması gerektiğini, bir başka deyişle, sürücü ancak doğru şartlar altında ve Kullanım Kılavuzunda sürücüler için açıklanmış olan gerekli uyarılara riayet ederek aracı kullanıyorsa ve bu duruma rağmen araçta bir arıza meydana geliyorsa garanti kapsamında bir onarım söz konusu olacağını, belirlenen kurallara aykırı bir kullanım söz konusu olduğunda araçta arıza meydana gelmesi kaçınılmaz olduğunu, dolayısıyla bu tür bir şikayete ilişkin onarımın garanti kapsamında değerlendirilmesi hem hayatın olağan akışına hem de mevcut ticari teamüllere aykırı olacağını, Dava konusu aracın satış tarihi (27.01.2016) ile onarımın yapılmak üzere yetkili servise teslim edildiği tarih (05.05.2017) göz önüne alındığında, yine arızanın üretimden kaynaklı olamayacağı söylenebileceğini, zira, üretimden kaynaklı bir sorunun varlığı halinde sorunun ortaya çıkması çok daha kısa süreceğini, Sonuç olarak davacı uygun kullanım şartları ile aracı kullanmadığı, yetkili servise kullanım hatasından kaynaklanan problemlerle başvurduğu ve ayıptan ari olarak kendisine satın ve teslim edilen araç ile ilgili olarak haksız ve hukuka aykırı işbu davayı açtığını, üretimden değil kullanımdan kaynaklanan sorunlar nedeniyle müvekkili şirketler sorumlu tutulamayacağını, Aracın tamiri için gereken süre boyunca araçtan mahrum kalındığı gerekçesiyle talep edilen 3.000-TL kira bedeli, dosyaya sunulmuş iş ve kazanç kaybına ilişkin zararı kanıtlar nitelikte herhangi bir delil bulunmadığını, safi davacının talebi doğrultusunda karar verilmesi hukuka uygun olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak davacının davasının tümden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, gizli ayıplı araç satışı nedeniyle uğranıldığı iddia edilen aracın onarım masrafı, değer kaybı ve ikame araç bedeline ilişkin zararların tazmini ya da aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, … plakalı aracın davaya konu haksız fiil sonucunda uğradığı hasar bedeli ile ulaşım bedeli toplamı olarak 23.388 TL bedelin 22/09/2017 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 2.000 TL araç değer kaybı bedeli talebinin ise REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalılardan … A.Ş.’nin satıcı, diğer davalının ithalatçısı olduğu dava konusu … plakalı,2015 model, …davacı tarafça 27/01/2016 tarihinde 61.565,00 TL. Bedel ile sıfır olarak satın alındığı, aracın henüz garanti süresi içerisinde ve 35.775 km. de 06/05/2017 tarihinde seyir halindeyken motordan ses gelmesi üzerine motorun arızalandığı ve çekici ile davalı tarafa ait yetkili servise getirildiği ve yapılan incelemede motor arızasının petrolden kaynaklı olduğu ve garanti kapsamına girmediği belirtilmiştir. Davacı tarafça araç serviste bulunduğu aşamada İstanbul Anadolu 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/61 D.İş esas sayılı dosyası ile yaptırılan delil tesbiti sonrasında dosyasına ibraz edilen 28/06/2017 teslim tarihli bilirkişi raporunda; Motorun 1. piston kafasında yüksek ısı nedeniyle erime meydana geldiği, motorun revizyon edilmesi ile hasarlı parçaların onarımın/ değişmesi gerektiği belirtilmiştir. Motor Rektifiye Servisinin dava konusu motor üzerinde yaptığı inceleme sonucu düzenlenen 13/05/2017 tarihli motor arıza inceleme raporunda; Motorun 1 nolu piston tepesinin erimiş olduğu,erimeye bağlı olarak pim kısmından koptuğunun görüldüğü, kopmaya bağlı olarak silindir içerisinde derin hasarlanma olduğunun görüldüğü, 1. Silindirin biyel kolunun eğilmiş olduğunun görüldüğü, 1 adet biyel kolu, piston ve segmanların değiştirilerek, silindirlere gömlek monte olup motorun revizyon olması gerektiği belirtilmiştir. Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen raporda; … Plaka sayılı araç motorunda meydana gelen hasarın kullanıcı kaynaklı olmadığı, motorda meydana gelen hasarın,hatalı püskürtme yapan arızalı enjektörün yol açtığı, düzensiz yanmanın oluşturduğu aşırı ısıdan kaynaklandığı, enjektördeki hatanın üretim kaynaklı olarak nitelendirilebileceği belirtilmiştir. Dava konusu kamyonette dizel yakıt kullanıldığı,yakıtın filo olarak devamlı … Ofisinden alındığı dikkate alınarak aracın yakıtından alınan numune üzerinde Akredite Laboratuvarda yapılan testler sonucu hazırlanan 21/05/2017 tarihli Motorin Analiz Raporunda; Laboratuvara verilen numunelerin analizlerinin sonucunda yakıtın uygun olduğu belirtilmiştir. Mahkemece alınan heyet bilirkişi raporunda; Davacı tarafa ait … Plaka Nolu, 2015 Model … motorunda meydana gelen hasarın kullanıcı kaynaklı olmadığı, motorda meydana gelen hasarın hatalı püskürtme yapan arızalı enjektörden kaynaklandığı, motorun enjektöründeki hatanın üretim kaynaklı olduğu, davacı tarafa ait araçtaki hasar miktarının 29.270,00 TL. Olduğu, araç hasarının 10 iş günü sürede giderilebileceği, aynı marka,aynı model aracın günlük kira bedelinin 200 TL. Olup 10 günlük 2.000,00 TL. Ulaşım kaybı olacağı, hasarlanan parçaların yenileri ile değiştirildiğinden kamyonetin değer kaybına uğramayacağı belirtilmiştir. Gizli ayıp, emtianın teslimi sırasında açıkça belli olmayan, ayrıca alıcının yapacağı ya da yaptıracağı muayene ile de anlaşılması mümkün olmayan, zamanla ve malın kullanılması sırasında ancak ortaya çıkacak olan bir ayıptır. Somut olayda, meydana gelen motor arızanın, kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, aracın üretiminden kaynaklı gizli ayıp niteliğinde olduğu, arızanın garanti kapsamı içinde ücretsiz olarak üretici ve satıcı firmalar tarafından karşılanması gerektiğinden davacı iş bu davada TBK 227.m. Uyarınca aracın onarım masrafını talep edebilecektir. Davalı üretici/İthalatçı firma …. A.Ş. Tarafından husumet itirazında bulunulmuş isede, garanti belgesi üretici tarafından belirlendiği, aracın arıza yaptığında davalılara ait yetkili servise götürüldüğü, bu durumun ayıp ihbarı anlamına geldiği ve ihbarın süresinde olduğunun kabulu gerektiği, dolayısıyla üretim hatasına dayalı gizli ayıbın garanti kapsamında olduğunun kabulü gerektiği, dava konusu aracın garanti süresinin 3 yıl olduğu, aracın satış tarihi olan 27/01/2016 tarihinden itibaren dava tarihine kadar 3 yıllık garanti süresinin dolmadığı, davalı üretici firma … A.Ş’ in de, satıcı diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı görülmekle, davalı …A.Ş vekilinin husumet yönündeki istinaf sebebinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davalılan vekilinin ikame araç bedeline yönelik istinaf sebebi incelendiğinde, Davacı ancak aracın tamir için yetkili serviste kaldığı süre boyunca ve bu sürenin davalı tarafça garanti edilen azami tamir süresini aşan kısmı için bu talepte bulunabileceği kabul edilmelidir. (Yargıtay 19 HD 23.01.2020 tarih 2018/2890 E. 2020/39 K. sayılı emsal kararı) Dosya kapsamında davalı tarafça garanti edilen azami tamir süresinin tespitine yarar bir belgeye rastlanılmamıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda azami tamir süresinin 10 iş günü olduğu belirtilmiştir. Davacının dava konusu aracı 06/05/2017 tarihinde servise bıraktığı, dosyaya ibraz edilen mail yazışmalarına göre davacı tarafça aracın yapılması için servise gönderdiği 16/06/2017 tarihli mail ile araçtaki arızanın giderilmesi için onarıma onay verildiği ve aracın tamir edilerek araç hakkında servis tarafından fatura düzenlendiği 11/07/2017 tarihine kadar 25 günlük süre geçtiği, 10 iş günü azami tamir süresi çıkartıldığında bakiye 10 günlük süre kaldığı ve davacı tarafça 10 günlük ikame araç bedeli talep edebileceği tesbit edilmiştir. HMK’nın 146.maddesine göre hakim delillerden davanın yeterince aydınlandığı kanaatine varırsa tahkikatı bitirebilir. İlk derece mahkemesince gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu da gözetildiğinde, davalılar vekilinin hükme elverişsiz bilirkişi raporuna göre karar verildiğine yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. İlk Derece Mahkemesine sunulan deliller, bilirkişi rapor içeriğindeki tespitler ışığında mahkemece verilen kararda yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, mahkemenin kabulüne yönelik davalılar vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve davalılar vekilinin istinaf sebepleri gözetildiğinde mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.597,63.TL istinaf karar harcından, istinaf edenler tarafından yatırılan 400,00.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.197,63.TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/02/2022 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.