Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/328 E. 2020/716 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/328 Esas
KARAR NO : 2020/716 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2019
NUMARASI : 2018/364 Esas 2019/729 Karar
DAVA TÜRÜ : İstirdat
KARAR TARİHİ: 02/07/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, … Bankası Tekstilkent şubesine ait 2 adet çekin kaybolduğunu, müvekkilinin çeklerin vadesi geldiğinde çekleri bulamadığını ve söz konusu çeklerin müvekkilinin rızası dışında elinden çıkması sebebiyle ödeme yasağı talepli olarak İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1114 Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açıldığını, mahkemece ödeme yasağı kararı verildiğini ve bu kararın bankaya bildirildiğini, banka tarafından mahkemeye verilen cevapta dava konusu çeklerden … Bankası Tekstilkent şubesi … çek numaralı 12/12/2016 tarihli ve 36.700,00-TL bedelli çek yönünden davalı tarafından bankaya ibraz edildiğinin bildirildiğini, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından taraflarına çek istirdatı davası açmak üzere 1 aylık süre verildiğini ve süresi içerisinde iş bu davayı ikame etme zorunluluğu hasıl olduğunu, davalının söz konusu çek ile ilgili olarak icra takibinde bulunulması ve bu kişi tarafından çek bedellerinin tahsili durumunda müvekkilin telafisi mümkün olmayan zararı söz konusu olacağından bu zarara sebebiyet vermemek açısından davanın devamı süresince bu çek yönünden ödeme yasağının tedbiren devamına karar verilmesini, söz konusu çek müvekkilin rızası hilafına elinden çıkması ve çeki elinde bulunduran şahsın haklı hamil olmaması sebebiyle çekin istirdadına, müvekkilinin haklı hamil olduğunun tespitine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin … adı altında ticari faaliyet gösteren mükellefiyeti bulunan bir kişi olduğunu, dava dışı …Ltd. Şti. ile uzun yıllar yapmış olduğu ticari alış veriş sonucu, satmış olduğu ticari emtianın bedelini tahsil etmek amacıyla, davaya konu edilen …Bankası Aş -Tekstilkent Şubesine ait keşidecisi … San. Tic olan ve … Tic. Ltd. cirolu çekin dava dışı İnnova firmasına ciro ettirmek suretiyle alındığını, dava dışı … Tic’nin müvekkille olan ticari alışverişi teyit ve tevsik eden fatura suretini ve 2015-2016 ve 2017 yıllarını kapsayan cari hesap ekstrasını ibraz ettiklerini, davaya konu edilen çekin ödeme süresinden önce çalışmakta olunan, … AŞ-çek senet operasyonları bölümüne tahsil amacıyla tevdi edildiğini, ödeme süresinde İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/12/2016 tarih ve 2016/1114 Esas sayılı dosyası ile verilen tedbir kararı gereği tahsil edilemeyen çekin müvekkile iade edildiğini, müvekkilin bu davada iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, sattığı malın bedelini tahsil etmeye çalışan iyi bir tüccar olduğunu, ibraz edilen faturalar, cari hesap ekstrası ve çek iade belgesi bu hususu teyit ve tevsik ettiğini, bu nedenle haksız ve hukuki himayeden yoksun davanın reddine, tedbir talebinin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretini davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 10/09/2019 tarih 2018/364 Esas 2019/729 Karar sayılı kararında;Dava, TTK’nun 792. maddesi uyarınca açılan çek istirdadı istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı taraf; davacı şirketin yetkili hamili olduğu çekin rızası dışında elinden çıktığını ileri sürerek haklı bir neden olmaksızın çeki elinde bulundurduğu iddia edilen davalıya karşı istirdat davası açmıştır. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinin; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlendiği, ilgili maddede belirtildiği üzere istirdat talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacıda olup, davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir.Somut olayda; Davaya konu …Bankası Tekstilkent Şubesi … çek numaralı 12/12/2016 tarihli ve 36.700,00-TL bedelli çekin incelenmesinde; davacının çekin lehtarı olduğu, davalının ise; davacıdan sonraki 2. ciranta olduğu; ancak cirosunun ibrazdan sonra iptal edildiği, davacı tarafın ticari defter belgelerinde davaya konu çekin iktisabına ilişkin bir kayıt bulunmadığı gibi çekte davacı taraftan sonra cirosu bulunan dava dışı … Ticaret Limited Şirketi ve davalı tarafa ilişkin de bir ticari ilişkinin tespit edilemediği anlaşılmıştır. Davalı taraf cevap dilekçesinde; davaya konu çekin dava dışı … Ticaret Limited Şirketi’nden aralarındaki ticari alacağın tahsili amacıyla alındığını ve bedelinin tahsili amacıyla bankaya ibraz edildiğini; ancak tahsil edilemeyen çekin davalıya banka tarafından iade olunduğunu, bunun üzerine çekin kendisinden önceki ciranta olan dava dışı …Ticaret Limited Şirketi’ne iade edildiğini savunmuş ve bu kapsamda çek iade belgesi başlıklı 20.12.2016 tarihli belgenin ibraz edildiği anlaşılmıştır. Mahkememizin 3 nolu celsesinde dava dışı … Dış Ticaret Limited Şirketi yetkilisi davalı tarafça sunulan belge içeriğini doğrulayarak davaya konu çeki Mahkememize ibraz etmiş ve davaya konu çek delil olarak Mahkememiz kasasına alınmıştır. Dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda da; davalı taraf ticari defter belgelerinde; davaya konu çekin dava dışı …. Ticaret Limited Şirketi’ne teslimine ilişkin bir kayıt bulunmadığı; ancak davalı ve dava dışı …Ticaret Limited Şirketi arasında ticari ilişkinin bulunduğu belirlenmiştir. Bu kapsamda ve yukarı açıklanan yasa maddesi gereğince yapılan inceleme de; davalı tarafın kötüniyetli ve çeki iktisabında ağır kusurlu olduğunun davacı tarafça ispat edilemediği gibi eldeki davanın istirdat davası olması ve menfi tespit istemi içermediğinden ve halihazırda çekin dava dışı … Ticaret Limited Şirketi’nde bulunması sebebiyle davalı aleyhine açılan davanın konusuz kalması sebebiyle…”gerekçesi ile, Davalı taraf aleyhine açılan davanın konusuz kalması sebebi ile ESASI HAKKINDA KARAR TESİSİNE YER OLMADIĞINA, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile,Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel Mahkeme gerekçeli kararında; “davacı tarafın ticari defter ve belgelerinde davaya konu çekin iktisabına ilişkin bir kayıt bulunmadığı gibi davacı taraftan sonra cirosu bulunan dava dışı … şirketi ve davalı tarafa ilişkin de bir ticari ilişkinin tespit edilemediği…” belirttiğini, Ancak söz konusu çekler müvekkili şirketin eline geçer geçmez kaybolmuş olup, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1114E.sayılı dosyası ile de müvekkil şirket tarafından çek iptali davası açıldığını, Mahkemece ödeme yasağı kararı verilmiş ve bu karar bankaya bildirildiğini, banka tarafından mahkemeye verilen cevapta dava konusu çeklerden ve iş bu davaya konu …Bankası Tekstilkent şubesi … çek numaralı 12.12.2016 tarihli ve 36.700 TL bedelli çek yönünden bankaya ibraz edildiğinin bildirildiğini, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından da müvekkili şirkete, söz konusu çeki bankaya son ibraz eden hamile karşı çek istirdatı davası açmak üzere 1 aylık süre verilmiş ve yerel mahkemede de iş bu dava ikame edildiğini, yukarıda bahsedilen gerekçeyle söz konusu çekler müvekkili şirket defterlerine işlenememiş olup, müvekkili şirket defter ve kayıtlarında olmamasının normal olduğunu, hem cevap dilekçesinde hem de bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde de gerek dava dışı … şirketi ile gerekse davalı ile müvekkili şirketin hiç bir ticari ilişkisi olmadığını beyan ettiklerini, davalı taraf ile dava dışı çeki elinde bulunduran … şirketinin de böyle bir iddiası da bulunmadığını, Davalı dilekçesine binaen; yerel mahkemede dinlenen dava dışı … şirket yetkilisinin de beyanı doğrultusunda söz konusu çeki mahkemeye ibraz ederek mahkeme kasasına alınmasını sağladığı, bunun üzerine söz konusu çekin mahkeme kasasına alınmasıyla yerel mahkeme tarafından “… Davalı ticari defter ve kayıtlarında, davaya konu çekin dava dışı … şirketine teslimine ilişkin bir kayıt bulunmadığı, ancak davalı ile dava dışı şirket arasında ticari ilişki olduğunun belirlendiği, davalı tarafın kötü niyetli ve çeki iktisabında ağır kusurlu olduğunun davacı tarafça ispat edilemediği gibi eldeki davanın istirdat davası olması ve menfi tespit istemi içermediğinden ve çekin de kasaya alınması sebebiyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmasığına” karar verdiğini, Dilekçelerinin 1. Maddesinde de belirttiği üzere İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1114E.sayılı dosyası ile kaybolan çeklere ilişkin açtıkları davada mahkeme tarafından iş bu davaya konu ettikleri kaybolan müvekkili şirket çekinin bankaya ibraz edilmesi ve mahkmenin taraflarına vermiş olduğu süre sebebiyle istirdat davası açıldığını, dolayısıyla iş bu davaya konu çek bankaya ibraz edildiğinden artık menfi tespit olarak değil, istirdat davası olarak devam etmek gerektiğini, Bunun dışında yerel Mahkeme davalının davaya konu çeki iktisabında kötü niyetli ve ağır kusurlu olmadığını belirttiği, ancak yerel Mahkemenin bu kararı usul ve yasalara aykırılık teşkil etmekte olduğu, yerel Mahkeme tarafından dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda davalının kayıtlarında davaya konu çekin alınışı ve iadesi mevcut olmamakla birlikte, davalı çeki dava dışı … iptal davası açıldıktan sonra iade ettiği belirtiltiği, ancak davalının 2015 yılı kebir ve envanter defterleri de boş olarak sunulduğu, 2016 yılı envanter defterleri de sunulmadığı, bu nedenle davalının ticari defter kayıtlarının delil olarak kabul edilmesi mümkün olmadığını, zira davalı, çeki dava dışı firmadan temin ettiğinde ve dava dışı şirkete yine iade ettiğinde basiretli bir tacir olarak defter kayıtlarına işlemesi gerektiğini, Dava konusu çekin davalıya meşru yollardan geçmediği, davalının çeki edinmekte ve iktibasında kötü niyetli olduğu, davalının davaya konu çeki iade ettiği dava dışı şirketin de söz konusu çeki meşru yollarla edinmediği ve iktisabında kötü niyetli olduğunu, nitekim davalı esasen cirosunu iptal etmeden önce bankaya ibraz etmiş olması ve ibraz edildiğinde çekin karşılığının olması durumunda borçluların zararına hareket etmiş olacağını, hatta ve hatta temin etmiş olduğu çeki dava dışı … firmasına iade ettiği iddiasında dava dışı … firmasından alacağını tahsil edip etmediği, ettiyse de ticari şirket kayıtlarında bu hususa ilişkin herhangi bir kayıt olmadığını, Yerel mahkemenin aynı zamanda davalı lehine vekalet ücretine hükmettiğini, yerel mahkeme tarafından aleyhlerine hükmedilen vekalet ücretinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, işbu davaya davalının sebebiyet verdiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/364 Esas 2019/729 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, irade dışında elden çıkan çekin istirdadı davasıdır.Davacı, davaya konu lehdarı oldukları çeki zayi ettiklerini belirterek çek iptali davası açmış, söz konusu çek iptali davası sırasında ilgili çekin bankaya ibraz edildiğinin tespiti üzerine davacıya istirdat davası açması için süre verilmiş, davacı da davalıya karşı iş bu çek istirdadı davasını açmıştır. Mahkemece davaya konu çekin davalı tarafından dava dışı cirantaya iade edildiği, davalının çeki iktisabında kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı, davanın istirdat davası olduğu çekin dava dışı 3. Kişide bulunması nedeniyle davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yargılama giderlerinden davacının sorumlu tutulmasına karar verilmiş, karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.TTK’nın 792. Maddesine göre istirdat davasının çeki elinde bulundurana karşı açılması gerekir.Dava dosyasındaki belgelere göre davaya konu çek hakkında davacı tarafça iptal davası açılmış olup, söz konusu çek davalı tarafından 13/12/2016 tarihinde bankaya ibraz edilmiş, çeki eline geçiren tespit edildiğinden davalıya karşı TTK 792. Maddeye göre çek istirdat davası 17/04/2018 tarihinde açılmıştır. Davalı savunması ve dosyaya sunduğu belgelere göre davaya konu çek bankaya ibrazdan ve İstanbul 2. ATM’nin 2016/1114 E. Sayılı dosyasından konulan tedbir nedeniyle işlem yapılmayıp davalıya iade edildikten sonra davalı söz konusu çeki kendi cirantası olun dava dışı … Dış Tic. Ltd. Şti.’ne 20/12/2016 tarihinde iade etmiştir. Dava dışı şirkette çeki mahkemeye sunmuş çek mahkeme kasasına alınmıştır.Buna göre söz konusu çek dava tarihinden önce davalı tarafından kendi cirantasına iade edildiğinden dava açıldığı tarihte çek davalı elinde değildir. Bu durumda çek istirdat davasında davalının pasif husumet ehliyeti bulunmamaktadır.Davanın, pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Davacı, ilgili çekin bankaya ibrazı ile ibraz edenin kimliğine ulaşmıştır. Bundan sonra istirdat davası açmadan önce çekin kimin elinde olduğunu araştırması gerekir. Dava açılmadan önce çeki bankaya ibraz eden davalı, çeki kendi cirantasına iade etmiştir. Dava çek istirdat davası olduğundan davanın da çeki elinde bulundurana karşı açılması gerekir. Davacı çeki elinde bulunduranı araştırmadan doğrudan çeki bankaya ibraz edene karşı dava açmıştır. Buna göre dava açılmasına davalı sebep olmadığından aleyhine yargılama giderine hükmedilemeyecektir. Bu nedenle HMK 355. Maddesi gereğince resen gözetilen sebepler dikkate alınarak istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 10/09/2019 tarih ve 2018/364 Esas – 2019/729 Karar sayılı kararının HMK 355 ve 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurularak; 1-Davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİ İLE REDDİNE, İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 2-Karar tarihinde yürürlükte olan Harçlar Kanununa göre ilk derece mahkemesi yönünden alınması gereken 54,40. TL harcın, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 626,75. TL harçtan mahsubu ile bakiye 572,35.TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden dairemiz karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ nin 7/2. fıkrası uyarınca 3.400,00. TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına, 6-Bakiye gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN : 7-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40. TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 8-Davacı tarafından sarf edilen 121,30. TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 23,50. TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam: 144,80.TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 10-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/07/2020 tarihinde HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi